Tahliye

Tahliye taahhütnamesine dayalı icra takibine itiraz, tahliye emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak itirazda bulunarak yapılabilir. İtiraz sebepleri şunlar olabilir: İmzaya itiraz: Tahliye taahhüdündeki imza kiracıya ait değildir. Kira sözleşmesinin yenilendiğine veya uzatıldığına dair itiraz: Tahliye taahhüdüne rağmen ev sahibinin taşınmazın boşaltılması için yeniden süre verdiği ileri sürülebilir. Taahhütnamenin geçersiz olduğuna dair itiraz: Tahliye taahhüdünün ilk kira sözleşmesiyle birlikte verildiğinden geçersiz olduğu iddia edilebilir. İtiraz üzerine icra takibi durur.

"Önce ev sahibi, sonra oğlum" ifadesi, ev sahibinin, oğlunun ihtiyacı nedeniyle kiracıyı tahliye etmek istemesi anlamına gelebilir. Ev sahibi, kendi veya yakınlarının ihtiyacı için kiracısını tahliye edebilmek amacıyla öncelikle ihtarname çekmeli ve kiracıya en az 6 ay süre tanımalıdır. Kiracının, bu tür durumlarda noterden resmi bir yazı talep etmesi önerilir. Ev sahibi ve kiracı arasındaki ilişkiler karmaşık olabileceğinden, bir avukata danışılması tavsiye edilir.

Tahliye davasında, üçüncü kişiye yapılan ödemeler dikkate alınmaz. Kira bedeli aksi kararlaştırılmadıkça kiraya verene ödenmesi gereken borçlardan olup, üçüncü kişiye yapılan ödeme kiracıyı borcundan kurtarmaz. Örneğin, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2017/1881 Esas, 2017/4519 Karar sayılı ve 28.03.2017 tarihli ilamında, kiracının kira bedelini kiraya verenin annesi hesabına yatırmasının kiracıyı borçtan kurtarmayacağı belirtilmiştir.

Kiraya veren, tahliye için ilgili icra dairesine başvurmalıdır. Tahliye talepli icra takibi için başvuru yapılacak icra dairesi, genel hükümlere göre belirlenir (m. 50). Tahliye talepli icra takibi için başvuru yapılacak icra dairesi şu şekildedir: Kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle ilâmsız tahliye. Kira süresinin sona ermesi nedeniyle ilâmsız tahliye. Tahliye taahhüdü nedeniyle tahliye. Önemli not: Tahliye kararı her ne kadar kesinleşmemiş olsa bile, 10 günlük sürenin dolması halinde icraya konulabilir; ancak kesinleşme şartı yoktur, süre şartı vardır.

Acil durum eylem planı ve tahliye planı aynı değildir, ancak birbiriyle ilişkilidir. Acil durum eylem planı, yaşanabilecek acil durumlarda işyeri personelinin alması gereken tedbirlerin belirlenmesi, bu tedbirlerin anlatılması, planlaması ve gerekli tatbikatların yapılması aşamalarının bütününe denir. Tahliye planı ise, acil durum karşısında içeride bulunanların tahliyesini planlamak için hazırlanan, kaçış yollarının, kaçış yönlerinin, çıkış kapılarının, müdahale envanterlerinin ve yangından korumalı ya da korumasız bölümlerin belirtildiği ve gösterildiği krokiye denir. Tahliye planı, acil durum eylem planının bir parçası olabilir, ancak her ikisi de farklı kavramları ifade eder.

Kiracı, kira tespit davasında mahkeme kararına uymazsa, kiraya veren aşağıdaki yasal yollara başvurabilir: Tahliye davası: Kiracı, yeni belirlenen kira bedelini ödemeyi kabul etmezse, kiraya veren tahliye davası açabilir. İcra takibi: Mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra, belirlenen yeni kira bedeline göre ilamsız icra takibi başlatılabilir.

Tahliye kararına itiraz edilmezse, kiraya veren, 6 ay içinde icra mahkemesine başvurarak tahliye talep edebilir. İcra takibinin tahliye taahhüdünde yazan ve taahhüt edilen tahliye tarihinden itibaren 1 ay içinde açılması gerekir. Bu süreler hak düşürücü olup, geçirilmesi halinde tahliye talebi geçersiz hale gelir.

Cezaevi tahliye dilekçesinin ne zaman sonuçlanacağı, mahkemenin yoğunluğuna ve sunulan belgelerin doğruluğuna bağlı olarak değişir. Tahliye talebi, soruşturma aşamasında Sulh Ceza Hakimi, kovuşturma aşamasında ise mahkeme tarafından değerlendirilir. Tahliye talebinin sonuçlanması için bir zaman çerçevesi vermek mümkün değildir. Ancak, tutukluluğun gerekliliği her aşamada hakim veya mahkeme tarafından değerlendirilebilir ve tahliye kararı her zaman verilebilir. Tahliye dilekçesi ile ilgili doğru bilgi ve yönlendirme için bir avukata danışılması önerilir.

Riskli yapıda oturanlar, aşağıdaki adımları izlemelidir: 1. Riskli Yapı Tespiti: Yapı malikleri veya kanuni temsilcileri, riskli yapı tespiti için başvuru yapabilir. 2. Tebligat ve İtiraz: Riskli yapı tespiti sonrası, hak sahiplerine tebligat yapılır. 3. Tahliye ve Yıkım: İdare, tahliye ve yıkım için en az 60 günlük bir süre tanır. 4. Devlet Destekleri: Riskli yapılardaki maliklere 18 ay, riskli alandakilere 48 ay kira yardımı yapılır. Riskli yapılarla ilgili süreçler hakkında daha fazla bilgi almak için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın ilgili birimlerine başvurulabilir.

Tahliye talepli icra takibinde adresin yanlış yazılması durumunda, icra dairesi takip talebindeki adres ile takibe dayanak belgedeki adresin farklı olmasından dolayı tahliye adresine gitmez ve tahliye talebini reddeder. Bu tür durumlarda, takip talebinde tahliye edilecek taşınmazın adresinin doğru olarak belirtilmesi ve kira kontratına ilişkin bilgilerin eksiksiz bir şekilde yazılması gerekmektedir.

Cezaevinde yatan bir kişinin askere gitmesi, belirli koşullara bağlıdır: Yoklama döneminde veya yoklama kaçağı durumunda bulunan tutuklu ve hükmen tutukluların askerlikleri, o yılın sonuna kadar ertelenir. Hükümlülerin askerlikleri, şartlı tahliye tarihine kadar ertelenir. Tahliye olmadıkları sürece, tutukluların ve hükmen tutukluların ertelemesi yıllık olarak devam eder. 2024 yılı itibarıyla, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesi gereğince, ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlüler, cezalarının koşullu salıverilmeye kadar olan kısmını denetimli serbestlik altında tamamladıktan sonra askere alınırlar.

İki haklı ihtar nedeniyle tahliye davasının şekil şartları şunlardır: Yazılılık. Tebliğ. Muacceliyet. Farklı aylara ilişkinlik. Aynı kira dönemine ilişkinlik. Ayrıca, iki haklı ihtar nedeniyle tahliye davasının, kira süresinin veya ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden itibaren bir ay içinde açılması gereken bir hak düşürücü süre vardır.

Emlakçılar tahliye davası açamaz, tahliye davası açma yetkisi yalnızca kiraya veren, yeni malik, intifa hakkı sahibi gibi belirli kişilere aittir. Kiraya veren: Kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanunen bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin ihtiyacı nedeniyle tahliye davası açabilir. Yeni malik: Edinme tarihinden itibaren bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla, altı ay sonra tahliye davası açabilir. İntifa hakkı sahibi: Tahliye davası açma hakkına sahiptir. Tahliye davası açma süreci ve koşulları her somut olaya göre farklılık gösterebilir, bu nedenle bir avukata danışılması önerilir.

"Kiralayanlardan birinin tahliye iradesini ortaya koyması diğerinin buna iştirakı" ifadesi, kiraya verenlerden birinin tahliye talebinde bulunması ve diğer kiraya verenlerin bu talebe katılması anlamına gelebilir. Tahliye iradesi, kiraya verenin kira sözleşmesini sona erdirmek istediğini bildirmesi demektir. Birden fazla kiraya verenin olduğu durumlarda, tahliye davasının kimlerce ve nasıl açılacağı, ilgili Yargıtay kararlarına göre belirlenir. Tahliye süreciyle ilgili detaylı bilgi almak için bir avukata danışılması önerilir.

Tahliye taahhütnamesine dayalı tahliye davası açma süresi, arabuluculuk sürecinden sonra şu şekilde işler: Arabuluculuk Süreci: Arabuluculuk süreci başladığında, tahliye davası açma süresi durur. Son Tutanak: Arabuluculuk süreci sonunda anlaşma sağlanamazsa, düzenlenen son tutanak dava açmak için ön koşul oluşturur. Süre Başlangıcı: Bu durumda, tahliye davası açma süresi, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlar. Özetle, arabuluculuk süreci nedeniyle tahliye davası açma süresi durmuşsa, son tutanağın düzenlenmesinden itibaren kalan süre içinde dava açılmalıdır.

1 Eylül 2023 tarihinden itibaren, iki haklı ihtar nedeniyle tahliye davaları öncesinde arabulucuya başvuru sürecinin işletilmesi zorunlu kılınmıştır. Dolayısıyla, kiracının iki haklı ihtar sonrası arabuluculuğa başvurmaması durumunda, kiraya veren tahliye davası açamaz.

Tahliye taahhütnamesine dayalı icra takibinin, taahhüt tarihinden önce yapılması geçersizdir. Türk Borçlar Kanunu'nun 352. maddesine göre, tahliye taahhüdüne dayalı icra takibi veya dava, taahhüt edilen tahliye tarihinden itibaren bir ay içinde başlatılmalıdır.

Yeni malikin kira sözleşmesine taraf olması durumunda kiracı, mevcut kira sözleşmesi kapsamında belirlenen şartlar altında kullanım hakkını devam ettirmelidir. Yeni malik, kira sözleşmesinde kiracı aleyhine değişiklik yapamaz ve kiracıyı ancak belirli hallerde tahliye edebilir. Yeni malikin tahliye hakkını kullanabilmesi için, taşınmazı devraldıktan sonra en geç bir ay içinde kiracıya ihtarname göndermesi ve altı ay sonra dava açması gerekir. Kiracı, yeni malikle tekrar bir kira sözleşmesi yapmak zorunda değildir; eski malik ile kiracı arasında imzalanan kira sözleşmesi, yeni malikle de devam eder.

Tahliye taahhütnamesine dayalı tahliye davası dilekçesi yazarken aşağıdaki unsurlar yer almalıdır: Davacı ve davalının kimlik ve adres bilgileri. Kira sözleşmesi bilgileri ve taşınmazın adresi. Tahliye taahhütnamesi tarihi, noter yevmiye numarası ve içeriği. Tahliye için verilen tarih ve kiracının tahliye etmemiş olmasına ilişkin açıklamalar. İlgili hukuki sebepler (TBK m. 352/1, HMK vb.). Deliller (kira sözleşmesi, tahliye taahhütnamesi, tapu kaydı, ihtarname vb.). Netice-i talep (kiracının tahliyesi, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesi vb.). Dilekçe örneği şu sitelerden bulunabilir: tuncsuditol.av.tr; istanbulavukatim.com; mihci.av.tr; seller.av.tr. Her olayın kendi özgü koşulları olduğundan, dilekçe uyarlanarak kullanılmalıdır. Hukuki konularda doğru bilgi ve destek almak için bir avukata başvurulması önerilir.

Evet, yurtdışında yaşayan bir kişi, ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 350. maddesi, kiraya verenin ihtiyaç nedeniyle taşınmazın tahliyesini talep edebilmesi için yeterli yasal zemini oluşturur. Ancak, ihtiyacın gerçek, samimi, zorunlu ve devamlı olması gerekir.