• Buradasın

    BorçlarKanunu

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Türk Borçlar Kanunu'nun amacı nedir?

    Türk Borçlar Kanunu'nun amacı, çalışma hayatındaki taraflar arasındaki borç ilişkisini yasal olarak düzenlemek ve her iki tarafın da haklarını belirlemek ve sınırlamaktır.

    TBK 174 maddesi nedir?

    TBK 174 maddesi, Türk Borçlar Kanunu'nun "Koşulların Ortak Hükümleri" başlıklı bölümünde yer alır ve şu şekildedir: "Koşul, taraflardan birinin bizzat yerine getirmesi gerekli bir davranış değilse, o tarafın ölümü hâlinde mirasçısı onun yerine geçebilir".

    Türk borçlar kanununda kaç kitap var?

    Türk Borçlar Kanunu, bir kitap olarak kabul edilir.

    Borçlar Kanuna göre haksız fiil nedir?

    Borçlar Kanunu'na göre haksız fiil, bir kişinin hukuka aykırı ve kusurlu bir fiiliyle başkasına zarar vermesi durumudur. Haksız fiilin unsurları şunlardır: 1. Hukuka Aykırılık: Fiilin, yasalara veya toplum düzenine aykırı olması gerekir. 2. Zarar: Haksız fiil sonucunda bir kişinin maddi veya manevi zarara uğraması gerekir. 3. Kusur: Zarar veren kişinin kusurlu davranışı, haksız fiilin oluşumunda önemli bir unsurdur. 4. Nedensellik Bağı: Haksız fiil ile ortaya çıkan zarar arasında doğrudan bir bağlantı olmalıdır.

    TBK 347 nedir?

    TBK 347, Türk Borçlar Kanunu'nun konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmenin bildirim yoluyla sona ermesi ile ilgili maddesidir. Bu maddeye göre: - Belirli süreli sözleşmelerde kiracı, sürenin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmazsa sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. - Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. - On yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir. - Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde kiracı her zaman, kiraya veren ise kiranın başlangıcından on yıl geçtikten sonra, genel hükümlere göre fesih bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirebilirler.

    Yargıtay 358. madde nedir?

    Yargıtay 358. madde, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir: 1. Borçlar Kanunu 358/1 Maddesi: Eser sözleşmelerinde yüklenicinin işe zamanında başlama ve işi sürdürme borcunu düzenler. 2. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 358. Madde: Duruşmalı işlerde taraflara gönderilen davetiyelerde, duruşmada hazır bulunmadıkları takdirde tahkikatın yokluklarında yapılarak karar verileceği hususunu düzenler.

    615 sayılı kanun nedir?

    615 sayılı kanun, iki farklı bağlamda değerlendirilebilir: 1. Türk Borçlar Kanunu Madde 615: Bu madde, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali ve tenkisini düzenler. İlgili hükümler şu şekildedir: - Bakım alacaklısı, sözleşmeye bağlı olarak nafaka yükümlüsü olduğu kişilere karşı yükümlülüğünü yerine getirme imkanını kaybederse, bu durumdan yoksun kalanlar sözleşmenin iptalini isteyebilirler. - Hakim, sözleşmenin iptali yerine, bakım borçlusunun ifa edeceği edimlerden mahsup edilmek üzere, bakım alacaklısının nafaka yükümlüsü olduğu kişilere nafaka ödemesine karar verebilir. - Mirasçıların tenkis ve alacaklıların iptal davası açma hakları saklıdır. 2. 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Madde 615: Bu madde, poliçelerin vade tarihini ve ödeme koşullarını düzenler.

    Tahliye kararı kesinleşmeden tahliye yapılabilir mi?

    Evet, tahliye kararı kesinleşmeden de tahliye yapılabilir. Türk Borçlar Kanunu'na göre, mahkemeden alınan tahliye kararının icraya konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmez.

    6101 ve 6098 arasındaki fark nedir?

    6101 ve 6098 arasındaki temel farklar, içerik ve yürürlük tarihleridir: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK), borç ilişkilerine dair genel hükümleri içerir ve 4 Şubat 2011 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun ise, 6098 sayılı TBK'nın nasıl uygulanacağını düzenler ve bu kanunun yürürlük tarihini belirler. Ayrıca, 6101 sayılı Kanun, TBK'nın geçmişe etkili olmama kuralına çeşitli istisnalar getirmiştir.

    Borçlu temliki öğrendiği andan itibaren eski alacaklıya karşı sahip olduğu tüm itiraz ve defileri yeni alacaklıya karşı da ileri sürebilir mi?

    Evet, borçlu, temliki öğrendiği andan itibaren eski alacaklıya karşı sahip olduğu tüm itiraz ve defileri yeni alacaklıya karşı da ileri sürebilir. Bu durum, Türk Borçlar Kanunu'nun 188. maddesinde düzenlenmiştir.

    Borç ifa edilmezse ne olur?

    Borç ifa edilmezse, Türk Borçlar Kanunu'nda belirtilen çeşitli hukuki sonuçlar doğar: 1. Temerrüt: Borçlu, borcunu vaktinde ifa etmediğinde temerrüde düşer ve alacaklı, borçluya karşı tazminat talep edebilir. 2. Tazminat İstemi: Alacaklı, uğradığı zararın tazmini için borçluya karşı dava açabilir. 3. Borç İfasının Zorunlu Kılınması: Alacaklı, borçlunun ifa yükümlülüğünü yerine getirmesi için mahkemeye başvurabilir. 4. Sözleşmenin Feshi: Borç ifası mümkün değilse veya sözleşme gereği belirli şartlar sağlanmamışsa, alacaklı sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir. 5. Faiz Talebi: Alacaklı, borçluya karşı gecikme faizi talep edebilir. Ayrıca, borçlu ifaya aykırı davranırsa, alacaklı ifadan vazgeçip sadece müspet zararın karşılanmasını da isteyebilir.

    Evde hangi işler yasak?

    Evde yapılması yasak olan işler, ev hizmetleri kapsamında değerlendirilen ve Borçlar Kanunu tarafından düzenlenen işlerdir. Bu işler arasında: Çocuk, yaşlı veya özel bakıma ihtiyacı olan kişilerin bakımı; Yemek, temizlik, çamaşır ve ütü gibi gündelik işler; yer alır. Ayrıca, Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre, apartman veya sitelerde hastane, dispanser, klinik ve poliklinik gibi bazı işlerin açılması da yasaktır.

    Taşınmazın satılması halinde kira sözleşmesi yeni malik ile aynen devam eder mi?

    Evet, taşınmazın satılması halinde kira sözleşmesi yeni malik ile aynen devam eder. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 310. maddesi gereğince, kira sözleşmesinin yapılmasından sonra taşınmaz el değiştirse bile, yeni malik sözleşmenin tarafı haline gelir ve mevcut kira sözleşmesi geçerliliğini korur.

    Tüketim öduncünde faiz nasıl hesaplanır?

    Tüketim öduncünde faiz hesaplaması, Türk Borçlar Kanunu'nun 387. maddesine göre yapılır: - Adi tüketim ödüncü sözleşmelerinde, faiz oranı taraflar arasında serbestçe belirlenebilir. - Ticari tüketim ödüncü sözleşmelerinde ise faiz oranı taraflar arasında serbestçe belirlenebilir ve bu oran, sözleşmenin şartlarına uygun olmalı ve kanunen belirlenen faiz oranlarını aşmamalıdır.

    6098 Türk Borçlar Kanunu'na göre temerrüt faizi nedir?

    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'na göre temerrüt faizi, borçlunun ifası mümkün ve muaccel olan bir borcu zamanında ifa etmemesi ve temerrüde düşmesi halinde talep edilebilen bir faiz çeşididir. Temerrüt faizinin bazı özellikleri: Kanunilik: Temerrüt faizi, doğrudan kanuni düzenlemeler ile ortaya çıkar. Koşulları: Borçlunun temerrüde düşmesi ve alacaklının ihtarı gereklidir. Hesaplama: Sözleşmede aksi belirtilmediği sürece, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Miktar: Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, belirlenen yıllık faiz oranının %100 fazlasını aşamaz. Fonksiyonu: Alacaklının muhtemel zararlarını gidermeyi amaçlar.

    Sebepsiz zenginleşme geri istenme şartları nelerdir?

    Sebepsiz zenginleşmenin geri istenme şartları şunlardır: 1. Zenginleşme: Bir tarafın malvarlığında haksız bir artış meydana gelmelidir. 2. Yoksullaşma: Diğer tarafın malvarlığında bir azalma, yani fakirleşme olmalıdır. 3. Hukuken Geçerli Bir Nedenin Olmaması: Zenginleşme, geçerli bir hukuki sebebe dayanmamalıdır. 4. Nedensellik Bağı: Zenginleşme ile yoksullaşma arasında doğrudan bir bağlantı bulunmalıdır. Sebepsiz zenginleşme davası, Türk Borçlar Kanunu'nun 77-82. maddelerinde düzenlenmiştir ve bu dava için iki yıllık zaman aşımı süresi öngörülmüştür.

    Zamanaşımı süresi dolmadan sebepsiz zenginleşmeye dayalı dava açılabilir mi?

    Evet, zamanaşımı süresi dolmadan sebepsiz zenginleşmeye dayalı dava açılabilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 82. maddesine göre, sebepsiz zenginleşme davasında iki farklı zamanaşımı süresi öngörülmüştür: 1. Hak sahibinin öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde dava açılmalıdır. 2. Zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yıl içinde dava açma hakkı sona erer. Bu süreler dolduktan sonra dava zamanaşımına uğrar ve dava konusu iade talebi geçerliliğini yitirir.

    Borçlar Kanunu hangi mevzuat?

    Borçlar Kanunu, 818 sayılı kanun olarak, 22 Nisan 1926 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen ve 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe konulan bir mevzuattır. Bu kanun, 11 Ocak 2011 tarihinde kabul edilen Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.

    Haksız fesih tazminatı TBK'nın hangi maddesinde düzenlenmiştir?

    Haksız fesih tazminatı, Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 437. maddesinde düzenlenmiştir.

    Munzam zarar davasında faiz nasıl hesaplanır?

    Munzam zarar davasında faiz hesaplaması, Türk Borçlar Kanunu'nun 122. maddesine göre yapılır. Bu maddeye göre: 1. Temerrüt Faizi: Borçlunun temerrüde düşmesi durumunda, alacaklı temerrüt faizini talep edebilir. 2. Aşkın Zarar: Eğer alacaklının uğradığı zarar, temerrüt faizini aşıyorsa, bu kısmı aşkın zarar olarak adlandırılır ve borçludan tazmin edilir. Munzam zarar hesaplamasında dikkate alınması gereken unsurlar şunlardır: - Yıllık enflasyon artış oranı. - Döviz kurlarındaki değişiklikler. - Mevduat ve devlet tahvillerine verilen faiz oranları. - İlgili resmi kurum veya kuruluşlardan alınacak veriler. Hesaplama genellikle sepet formülü yöntemiyle yapılır ve bu konuda uzman bilirkişilerden rapor alınır.