• Buradasın

    BorçlarKanunu

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Türk Borçlar Kanunu'nun amacı nedir?

    Türk Borçlar Kanunu'nun amacı, borç ilişkilerini düzenlemek ve taraflar arasındaki hak ile yükümlülükleri belirlemektir. Bu kanun, sözleşme özgürlüğü, şekil şartları, irade bozuklukları, aşırı yararlanma gibi konuları kapsar ve tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla sözleşmenin kurulmasını sağlar.

    TBK 174 maddesi nedir?

    Türk Borçlar Kanunu (TBK) Madde 174, "Koşulun gerçekleşmesi" başlığını taşır ve şu şekildedir: > "Koşul, taraflardan birinin bizzat yerine getirmesi gerekli bir davranış değilse, o tarafın ölümü hâlinde mirasçısı onun yerine geçebilir." Bu madde, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 153. maddesini karşılamaktadır.

    Türk borçlar kanununda kaç kitap var?

    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, iki kısımdan oluşmaktadır. Birinci Kısım: Genel hükümler. İkinci Kısım: Özel borç ilişkileri. Her bir kısım, bölümlere ve bölümler de ayırımlara ayrılmıştır.

    Borçlar Kanuna göre haksız fiil nedir?

    Türk Borçlar Kanunu'na (TBK) göre haksız fiil, bir kişinin hukuka aykırı ve kusurlu bir fiille başka bir kişiye zarar vermesidir. Haksız fiilin unsurları: Hukuka aykırı fiil. Zarar. Kusur. İlliyet bağı. Haksız fiil sorumluluğu, sözleşmeye dayanmaz; tamamen dışsal zarar doğuran eylemlerdir.

    TBK 347 nedir?

    TBK 347, Türk Borçlar Kanunu'nun 347. maddesini ifade eder ve konut ile çatılı işyeri kiralarında sözleşmenin sona erdirilmesine ilişkin düzenlemeleri içerir. Belirli süreli kira sözleşmelerinde: Kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az 15 gün önce bildirimde bulunmazsa, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. On yıllık uzama süresi sonunda: Kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeyi sona erdirebilir. Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde: Kiracı her zaman, kiraya veren ise kiranın başlangıcından on yıl geçtikten sonra genel hükümlere göre fesih bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirebilir.

    Yargıtay 358. madde nedir?

    Yargıtay 358. madde, 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (HMK) "Duruşmaya Gelinmemesi ve Giderlerin Ödenmemesi" başlıklı maddesidir. Madde içeriği: Duruşmalı işlerde taraflara, duruşmada hazır bulunmamaları durumunda tahkikatın yokluklarında yapılarak karar verileceği bildirilir. Taraflara, belirlenen tahkikat giderlerini iki haftadan az olmamak üzere verilecek kesin süre içinde avans olarak yatırmaları gerektiği açıkça belirtilir. Kabul edilebilir bir mazereti olan tarafın, duruşmaya gelemediğini bildirmesi durumunda yeni bir duruşma günü tayin edilerek taraflara bildirilir. Belirlenen giderin verilen süre içinde yatırılmış olması kaydıyla, taraflar mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadıkları takdirde tahkikat yokluklarında yapılarak karar verilir. Giderin süresi içinde yatırılmaması durumunda, dosyanın mevcut durumuna göre karar verilir. Öngörülen tahkikat yapılmaksızın karar verilemiyorsa başvuru reddedilir.

    615 sayılı kanun nedir?

    615 sayılı kanun, iki farklı bağlamda değerlendirilebilir: 1. Türk Borçlar Kanunu Madde 615: Bu madde, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali ve tenkisini düzenler. İlgili hükümler şu şekildedir: - Bakım alacaklısı, sözleşmeye bağlı olarak nafaka yükümlüsü olduğu kişilere karşı yükümlülüğünü yerine getirme imkanını kaybederse, bu durumdan yoksun kalanlar sözleşmenin iptalini isteyebilirler. - Hakim, sözleşmenin iptali yerine, bakım borçlusunun ifa edeceği edimlerden mahsup edilmek üzere, bakım alacaklısının nafaka yükümlüsü olduğu kişilere nafaka ödemesine karar verebilir. - Mirasçıların tenkis ve alacaklıların iptal davası açma hakları saklıdır. 2. 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Madde 615: Bu madde, poliçelerin vade tarihini ve ödeme koşullarını düzenler.

    Tahliye kararı kesinleşmeden tahliye yapılabilir mi?

    Tahliye kararı kesinleşmeden tahliye yapılamaz. Mahkemece kiralananın tahliyesine yönelik verilen kararın ardından kiraya veren, tahliye için icra işlemlerini başlatabilir, ancak bu işlemler kararın kesinleşmesine bağlıdır. İcra Hukuk Mahkemesi kararları: Bu kararlarda tahliye, kararın tefhim veya tebliğinden itibaren en erken 10 gün sonra gerçekleştirilebilir. Sulh Hukuk Mahkemesi kararları: Bu kararlarda tahliye, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren en erken 7 gün sonra yapılabilir. Kiracının, tahliye kararına karşı istinaf başvurusu yapması, kararı kendiliğinden durdurmaz.

    6101 ve 6098 arasındaki fark nedir?

    6101 ve 6098 arasındaki temel farklar, içerik ve yürürlük tarihleridir: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK), borç ilişkilerine dair genel hükümleri içerir ve 4 Şubat 2011 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun ise, 6098 sayılı TBK'nın nasıl uygulanacağını düzenler ve bu kanunun yürürlük tarihini belirler. Ayrıca, 6101 sayılı Kanun, TBK'nın geçmişe etkili olmama kuralına çeşitli istisnalar getirmiştir.

    Borçlu temliki öğrendiği andan itibaren eski alacaklıya karşı sahip olduğu tüm itiraz ve defileri yeni alacaklıya karşı da ileri sürebilir mi?

    Evet, borçlu, temliki öğrendiği andan itibaren eski alacaklıya karşı sahip olduğu tüm itiraz ve defileri yeni alacaklıya karşı da ileri sürebilir. Bu durum, Türk Borçlar Kanunu'nun 188. maddesinde düzenlenmiştir.

    Borç ifa edilmezse ne olur?

    Borç ifa edilmezse, Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenen çeşitli sonuçlar doğar: Temerrüt: Borçlu, borcunu vaktinde ifa etmediğinde temerrüde düşer ve alacaklı, borçluya karşı tazminat talep edebilir. Tazminat İstemi: Alacaklı, uğradığı zararın tazmini için borçluya karşı dava açabilir. Borç İfasının Zorunlu Kılınması: Alacaklı, borçlunun ifa yükümlülüğünü yerine getirmesi için mahkemeye başvurabilir. Sözleşmenin Feshi: Borç ifası mümkün değilse veya belirli şartlar sağlanmamışsa, alacaklı sözleşmeyi feshedebilir. Faiz Talebi: Alacaklı, borçluya karşı gecikme faizi talep edebilir. Borçların ifa edilmemesi nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümünde mahkemeye başvuru, arabuluculuk, uzlaşma ve hukuki danışmanlık gibi yöntemler kullanılabilir.

    Evde hangi işler yasak?

    Evde yapılması yasak olan işler, Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında belirlenmiştir. Bazı yasaklar: Sağlık kuruluşları: Anagayrimenkulün bağımsız bir bölümünde hastane, dispanser, klinik, poliklinik, ecza laboratuvarı gibi müesseseler kurulamaz. Eğlence ve toplantı yerleri: Sinema, tiyatro, kahvehane, gazino, pavyon, bar, kulüp, dans salonu gibi yerler ancak kat malikleri kurulunun oy birliği ile vereceği kararla açılabilir. Gıda ve beslenme yerleri: Fırın, lokanta, pastahane, süthane gibi yerler ancak kat malikleri kurulunun oy birliği ile vereceği kararla açılabilir. İmalathane ve ticaret yerleri: İmalathane, boyahane, basımevi, dükkan, galeri ve çarşı gibi yerler ancak kat malikleri kurulunun oy birliği ile vereceği kararla açılabilir.

    Taşınmazın satılması halinde kira sözleşmesi yeni malik ile aynen devam eder mi?

    Evet, taşınmazın satılması halinde kira sözleşmesi yeni malik ile aynen devam eder. Türk Borçlar Kanunu’nun 310. maddesi uyarınca, bir taşınmazın malikinin değişmesi halinde, mevcut kira sözleşmesi olduğu gibi yeni malike devrolur. Yeni malik, kira sözleşmesini devraldığı için, eski malikin kira süresince üstlendiği tüm yükümlülükleri devam ettirmek zorundadır.

    Tüketim öduncünde faiz nasıl hesaplanır?

    Tüketim ödüncü sözleşmesinde faiz hesaplaması, sözleşmenin ticari olup olmamasına göre değişiklik gösterir: Ticari olmayan tüketim ödüncü: Taraflar sözleşmede faiz konusunda anlaşma sağlamamışsa, faiz istenemez. Ticari tüketim ödüncü: Taraflar faiz oranını belirlememişse, ticari işlemlerde uygulanacak temerrüt faiz oranı uygulanır. Türk Borçlar Kanunu'na göre, faiz oranı her yılın Ocak ve Temmuz aylarında Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan TÜFE oranının yarısının alınmasıyla belirlenir ve bu oran yıllık olarak değişir.

    6098 Türk Borçlar Kanunu'na göre temerrüt faizi nedir?

    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'na göre temerrüt faizi, borçlunun ifası mümkün ve muaccel olan bir borcu zamanında ifa etmemesi ve temerrüde düşmesi halinde talep edilebilen bir faiz çeşididir. Temerrüt faizinin bazı özellikleri: Kanunilik: Temerrüt faizi, doğrudan kanuni düzenlemeler ile ortaya çıkar. Koşulları: Borçlunun temerrüde düşmesi ve alacaklının ihtarı gereklidir. Hesaplama: Sözleşmede aksi belirtilmediği sürece, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Miktar: Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, belirlenen yıllık faiz oranının %100 fazlasını aşamaz. Fonksiyonu: Alacaklının muhtemel zararlarını gidermeyi amaçlar.

    Zamanaşımı süresi dolmadan sebepsiz zenginleşmeye dayalı dava açılabilir mi?

    Evet, zamanaşımı süresi dolmadan sebepsiz zenginleşmeye dayalı dava açılabilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 82. maddesine göre, sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Dolayısıyla, zamanaşımı süresi dolmadan dava açılması mümkündür; ancak davacı, geri isteme hakkını öğrendiğini ispat etmelidir.

    Sebepsiz zenginleşme geri istenme şartları nelerdir?

    Sebepsiz zenginleşmenin geri istenebilmesi için aşağıdaki şartlar sağlanmalıdır: Zenginleşme: Bir kişinin malvarlığında hukuki bir sebep olmaksızın artış veya pasifinde azalma olmalıdır. Geçerli bir sebebin bulunmaması: Zenginleşmenin haklı bir hukuki nedeni olmamalıdır. Fakirleşme: Diğer tarafın malvarlığında azalma, yani fakirleşme olmalıdır. İlliyet bağı: Zenginleşme ile fakirleşme arasında uygun bir nedensellik ilişkisi bulunmalıdır. Sebepsiz zenginleşme davası, yoksullaşan kişinin durumu öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde, her durumda zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır.

    Haksız fesih tazminatı TBK'nın hangi maddesinde düzenlenmiştir?

    Haksız fesih tazminatı, Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 438. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, işveren haklı bir sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini feshederse, işçi belirli süreli sözleşmelerde sözleşme süresine, belirsiz süreli sözleşmelerde ise fesih bildirim süresine uyulmaması durumunda, bu sürelere uyulmuş olsaydı kazanabileceği miktarı tazminat olarak talep edebilir.

    Borçlar Kanunu hangi mevzuat?

    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, borçlar mevzuatını oluşturan temel kanundur. Bu kanun, 11 Ocak 2011 tarihinde kabul edilmiş ve 4 Şubat 2011 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

    TBK 100 nasıl hesaplanır?

    Türk Borçlar Kanunu (TBK) 100. madde, borçlunun faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş olması durumunda, yaptığı kısmi ödemenin ana borçtan düşülebileceğini düzenler. Hesaplama şu şekilde yapılır: 1. Gider ve faiz mahsubu: Eğer borçlu gider ve faiz borcunu ödemede gecikmişse, yaptığı ödeme öncelikle bu borçlara mahsup edilir. 2. Ana borç mahsubu: Eğer gider ve faiz borçları ödenmişse, kalan ödeme ana borca sayılır. 3. Birden fazla borç durumu: Ödeme, borçlunun beyanına göre veya kanunen muaccel olan borca mahsup edilir. Önemli nokta: Alacaklı, belirli bir kısım için kefalet, rehin veya başka bir güvence almışsa, borçlu yaptığı ödemeyi bu güvenceli kısma mahsup edemez.