Kira

Kira davalarında üst mahkemenin ne kadar süreceği, davanın karmaşıklığı, mahkemenin iş yoğunluğu ve gerekli belgelerin toplanması gibi faktörlere bağlı olarak değişir. Genel olarak, kira davalarının sonuçlanması 1 ila 1,5 yıl arasında sürmektedir.

Şirkete ait konutlar, belirli prosedürlere uyulmak kaydıyla kiraya verilebilir. Adi kira sözleşmelerinde, kiraya vereni bir zarara uğratmamak şartıyla; kiracının kiralananı alt kiraya vermesi mümkündür. Konut ve çatılı işyeri kiralarında ise, kiraya verenin yazılı rızası olmadıkça, kiracının kiralananı alt kiraya verme hakkı yoktur. Ayrıca, şirketlere ait gayrimenkullerin patronlara kiralanması ile üçüncü kişilere kiralanması arasında vergi açısından bir fark bulunmamaktadır. Bu nedenle, kira işlemleri sırasında vergi yükümlülüklerinin yerine getirilmesi önemlidir.

Yeni malikin kira sözleşmesine taraf olması durumunda kiracı, kira sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini yeni malike karşı da yerine getirmek zorundadır. Ayrıca, kiracı yeni malikin ihtiyaç nedeniyle tahliye talebini de dikkate almalıdır. Türk Borçlar Kanunu'nun 351. maddesine göre, yeni malik, taşınmazı devraldıktan sonra bir ay içinde kiracıya yazılı bildirimde bulunarak, altı ay sonra tahliye davası açma hakkına sahiptir. Kiracının, yeni malik tarafından yapılan bildirimlerin zamanında yapılmaması veya ihtiyaç iddiasının gerçek dışı olması gibi durumlarda tahliye edilmemeyi talep etme hakkı vardır.

Kiracının vergi numarası, kira sözleşmesinde veya resmi belgelerde yazar.

Evet, ev sahibi fazla zam yaptığında ödenen para geri alınabilir. Yasalara göre, ev sahiplerinin kira artışında %25'ten fazla zam yapması geçersizdir. Bunun için, kiracılar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade davası açmalıdır.

Faiz geliri ile kira ödenmesi mümkündür, ancak bu durum bazı farklılıklara yol açar. Faiz, borçtan elde edilen gelir olup, borçlu, borç aldığı şeyi tüketir ve ödeme gününde borcu faiziyle birlikte öder. Dolayısıyla, faizi kiraya benzetmek doğru değildir çünkü faiz, tüketilen mallar üzerinde olurken, kira, malın kullanımından elde edilen gelirin karşılığıdır.

Evet, yurtdışında yaşayan bir ev sahibi, ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 350. maddesine göre, kiraya veren; kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin konut veya işyeri ihtiyacı nedeniyle kira sözleşmesini sona erdirebilir. Bu tür bir davada, ihtiyacın samimi, zorunlu, gerçek ve sürekli olduğunun kanıtlanması gerekmektedir.

Tahliye taahhütnamesi, kiralananın tesliminden sonra yapılmış olmalıdır. Bu nedenle, tahliye taahhütnamesine dayanarak icra takibi başlatılması da mümkün olmaz.

Kiracı, kiralananı hor kullanırsa, kiraya veren tazminat talep edebilir. Hor kullanma tazminatı için dava açılması gereklidir ve bu durumda kiracı, aşağıdaki durumlardan sorumlu olur: - Kiralanan yerin kasıtlı olarak zarar görmesi; - Kiracının, kiralananı sözleşme sonunda aldığı haliyle teslim etmemesi. Ayrıca, kiraya veren, kiracıyı tahliye etme hakkına da sahiptir.

Evet, kira alacağı yasal faiz kapsamındadır. Türk Borçlar Kanunu'na göre, kira alacağına yasal faiz oranı uygulanır.

İhtiyaç sebebiyle tahliye için çekilecek ihtar, kiracıya gönderilen yazılı bir bildirimdir. İhtar çekme zorunluluğu sadece belirsiz süreli kira sözleşmelerinde geçerlidir. İhtarnamenin noter kanalıyla ya da iadeli taahhütlü posta yoluyla gönderilmesi önerilir.

Evet, kira vergisi hesaplanırken vergiden muaf tutar düşülür. Kira gelir vergisi istisnası, her yıl belirlenen bir tutarın altındaki kira gelirlerinin vergiden muaf tutulması anlamına gelir. Bu istisnadan yararlanmak için sadece konut kira geliri elde etmek gerekmektedir, iş yeri kira gelirleri için istisna uygulanmaz.

Zımni kira sözleşmesinin ispatı, kira ilişkisinin varlığını ve şartlarını göstermek için çeşitli delillerle yapılabilir: 1. Yazılı Kira Sözleşmesi: Yazılı kira sözleşmesi, ispat açısından en güçlü delildir. 2. Banka Dekontları ve Ödemeler: Kiranın banka üzerinden gönderilmesi veya elden ödendiğine dair beyan ve tarih içeren kiraya verenin imzaladığı belgeler, kira ilişkisinin varlığını ispatlar. 3. Tanık Beyanları: Kiralayanın açık muvafakati varsa, tanıkların ifadeleri de kira ilişkisini ispatlamak için kullanılabilir. 4. Yemin Delili: Kira bedelinin belirlenmesi konusunda yazılı delile dayanılamaması durumunda, yemin delili de başvurulabilecek bir yöntemdir. Kira sözleşmesinin ispatı için sulh hukuk mahkemelerine başvurulabilir.

Ecrimisilde emsal kira sözleşmesi hesaplaması, aşağıdaki adımlar izlenerek yapılır: 1. Emsal Kira Bedelinin Belirlenmesi: Taşınmazın bulunduğu çevredeki benzer mülklerin kira bedelleri incelenir ve bu mülklerin aylık kira bedeli gibi bir tutar belirlenir. 2. Kullanım Süresinin Tespiti: Haksız işgal süresi net olarak belirlenir ve bu süre, aylık kira bedeli ile çarpılarak toplam ecrimisil tazminatı hesaplanır. 3. Ek Faktörlerin Değerlendirilmesi: Eğer işgalci, taşınmazın değerini düşürmüş veya zarar vermişse, tazminat miktarı artırılabilir. Bilirkişi Raporu: Mahkeme, bilirkişi görevlendirerek taşınmazın kira bedelini ve kullanım şeklini değerlendirmesini ister ve bu rapor, ecrimisil tazminatının hesaplanmasında önemli bir rol oynar.

İş yeri kira stopajı, gider olarak yazılabilir. Kira stopajı, kiracı tarafından brüt kira bedeli üzerinden kesilerek devlete ödenir ve bu tutar, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider olarak kabul edilir.

Kirada IBAN açıklama kısmına "kira bedeli" yazılmalıdır.

Aracı kiraya veren şirket, belirli durumlarda sorumlu olabilir. Karayolları Trafik Kanunu'na göre, aracın uzun süreli kiralama gibi durumlarda kiracı, işleten sıfatını kazanır ve hukuki sorumluluk altına girer. Vergi mevzuatına göre, şirket, kiraya verenin gelir vergisine mahsuben kira ödemeleri üzerinden vergi tevkifatı yapmak ve muhtasar beyanname ile ilgili vergi dairesine beyan edip ödemekle yükümlüdür. Ayrıca, uzun süreli araç kiralama sözleşmelerinde, kiralayan şirkete araçların servis, sigorta, ikame araç temini ve periyodik bakım gibi konularda sorumluluklar yüklenebilir. Sorumluluk durumları, sözleşmenin koşullarına ve ilgili yasal düzenlemelere göre değişiklik gösterebilir. Detaylı bilgi için bir hukuk profesyoneline danışılması önerilir.

Kira geliri vergisinde amortisman hesaplaması şu şekilde yapılır: 1. Amortismana Tabi Değerin Belirlenmesi: Kiraya verilen mal ve hakların amortismana tabi değeri, biliniyorsa maliyet bedeli, bilinmiyorsa bina ve arazi için vergi değeri, diğer mallar için ise Vergi Usul Kanunu'nun 267. maddesinin üçüncü sırasına göre tespit edilen emsal değeridir. 2. Amortisman Oranının Uygulanması: Amortisman oranı, kargir, betonarme, demir ve çelik binalar için %2'dir. 3. Hesaplama: Amortisman gideri, tespit edilen amortismana tabi değer üzerinden her yıl %2 oranında hesaplanır. Örnek: Bir konutun edinme tarihinden itibaren 50 yıl boyunca %2 oranında amortismana tabi tutulması durumunda, yıllık amortisman gideri, konutun maliyet bedelinin %2'si olarak hesaplanır.

Kira davasında bilirkişi raporuna karşı beyan vermek için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Dilekçe Hazırlığı: Bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi, açık ve anlaşılır bir şekilde yazılmalıdır. 2. Süresi İçinde Başvuru: İtiraz dilekçesi, bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmesinden itibaren 2 hafta içinde mahkemeye sunulmalıdır. 3. Mahkemeye Sunum: Dilekçe, mahkemeye iletildikten sonra mahkeme, itirazları değerlendirerek ek rapor aldırabilir veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırabilir. Avukat Yardımı: Süreç karmaşık olabileceğinden, bir avukattan yardım almak faydalı olabilir.

Kiracı, kira sözleşmesinin 10 yılı dolduğunda, ev sahibi tarafından herhangi bir sebep göstermeksizin tahliye edilebilir. Süreç şu şekilde işler: 1. İhtar Çekilmesi: Ev sahibi, kiracıya noter aracılığıyla tahliye ve fesih bildirimi yapar. 2. Dava Açma: Kiracı ihtara rağmen taşınmazı boşaltmazsa, ev sahibi Sulh Hukuk Mahkemesinde tahliye davası açar. 3. İcra Yoluyla Tahliye: Mahkeme kararıyla birlikte ilamlı icra başlatılarak kiracının tahliyesi sağlanır.