• Buradasın

    TBK

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    TBK'nın 118 ve 119 maddeleri arasındaki fark nedir?

    Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 118. ve 119. maddeleri arasındaki temel fark, temerrüde düşen borçlunun beklenmedik hâlden sorumluluğu ve bu sorumluluktan kurtulma koşullarıdır. TBK 118. madde: - Temerrüde düşen borçlu, borcun geç ifasından dolayı alacaklının uğradığı zararı gidermek zorundadır. - Borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat ederek bu sorumluluktan kurtulabilir. TBK 119. madde: - Temerrüde düşen borçlu, beklenmedik hâl sebebiyle doğacak zarardan da sorumludur. - Borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını veya borcunu zamanında ifa etmiş olsaydı bile beklenmedik hâlin ifa konusu şeye zarar vereceğini ispat ederek bu sorumluluktan kurtulabilir. Özetle, 118. madde borcun geç ifasından doğan zararla ilgiliyken, 119. madde beklenmedik hâlden doğan zararla ilgilidir ve borçluya daha geniş bir sorumluluk yükler.

    TBK 97 aynı anda ifa kuralı nedir?

    Türk Borçlar Kanunu (TBK) madde 97'de düzenlenen aynı anda ifa kuralı, karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde tarafların borçlarını aynı anda ifa etmeleri gerektiğini belirtir. Buna göre, tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmede, taraflardan biri kendi edimini ifa etmeden veya ifasını teklif etmeden karşı taraftan edimin ifasını talep edemez. Bu kural, satış, kira, hizmet, eser gibi sözleşmelerde geçerlidir.

    TBK'nın 282 ve 283 maddeleri arasındaki fark nedir?

    TBK'nın 282 ve 283. maddeleri arasındaki temel fark, 282. maddenin mal değişim sözleşmesinin tanımını yapması, 283. maddenin ise bu sözleşmeye satış sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanmasını düzenlemesidir. TBK 282. madde: Mal değişim sözleşmesini tanımlar. Tarafların, bir veya birden fazla şeyin zilyetlik ve mülkiyetini karşılıklı olarak devretmeyi taahhüt ettiğini belirtir. TBK 283. madde: Satış sözleşmesine ilişkin hükümlerin, mümkün olduğunca mal değişim sözleşmesine de uygulanacağını düzenler. Tarafların, kendilerine yüklenilen malın zilyetlik ve mülkiyetini geçirme borcu bakımından satıcı, kendilerine zilyetliği ve mülkiyeti geçirilmesi gereken mal bakımından ise alıcı konumunda olduğunu belirtir. Bu maddeler, mal değişim sözleşmelerinin hukuki çerçevesini belirler; 282. madde sözleşmenin temel unsurlarını tanımlarken, 283. madde bu sözleşmenin nasıl düzenleneceğini açıklar.

    TBK 112 ve 117 farkı nedir?

    TBK 112 ve 117 arasındaki temel fark, temerrüt ve ifa ile ilgilidir. - TBK 112: "Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse, borçlu, kusurunu ispat etmedikçe, alacaklının zararını gidermekle yükümlüdür". - TBK 117: "Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer". Özetle, TBK 112, borcun ifa edilmemesi veya kötü ifa edilmesi durumunda alacaklının tazminat hakkını düzenlerken; TBK 117, borçlunun temerrüde düşme sürecini belirler.

    TBK'nın 352 ve 315 maddeleri birlikte nasıl uygulanır?

    TBK'nın 352 ve 315. maddeleri birlikte şu şekilde uygulanır: TBK m. 352, f. 2, konut ve çatılı iş yeri kiralarında, kira bedelini ödemeyen kiracıya karşı, kiraya verene, iki haklı ihtarda bulunduktan sonra dava yoluyla kira sözleşmesini sona erdirme hakkı tanır. TBK m. 315, kiraya verene, kiracının ödemediği muaccel kira bedeli için yazılı bir ihtar ile süre verir; kiracı bu süre içinde ödeme yapmazsa kiraya veren sözleşmeyi feshedebilir. Özetle, TBK m. 352, f. 2, TBK m. 315'in konut ve çatılı iş yeri kiralarında uygulanmasına engel teşkil etmez; aksine, bu hükmü tamamlar.

    TBK madde 349 ve 350 ile 345 arasındaki fark nedir?

    Türk Borçlar Kanunu (TBK) madde 349 ve 350 ile 345 arasındaki temel farklar şu şekildedir: Madde 349: Aile konutu olarak kiralanan taşınmazlarda, kiracı eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemez. Madde 350: Kiraya verenin, kendisinin veya belirli yakınlarının konut veya işyeri ihtiyacı nedeniyle kira sözleşmesini dava yoluyla sona erdirme koşullarını düzenler. Madde 345: Kira bedelinin belirlenmesine ilişkin davanın her zaman açılabileceğini belirtir, ancak yeni dönemin başlangıcından en geç 30 gün önceki bir tarihte açılması veya kiraya veren tarafından bu süre içinde kiracıya yazılı bildirimde bulunulması durumunda, mahkemece belirlenecek kira bedeli, yeni kira döneminin başlangıcından itibaren geçerli olur. Özetle, madde 349 aile konutu ile ilgili fesih koşullarını, madde 350 kiraya verenin ihtiyaç nedeniyle tahliye koşullarını, madde 345 ise kira bedelinin tespiti için açılacak davaların koşullarını düzenler.

    TBK madde 19 hangi davalarda uygulanır?

    Türk Borçlar Kanunu (TBK) Madde 19, özellikle muvazaa nedeniyle açılan tasarrufun iptali davalarında uygulanır. Bu davalar, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla yaptığı işlemleri hedef alır. TBK Madde 19'a dayanarak açılan iptal davaları, istisnai niteliktedir.

    TBK 345 ve 346 ile 347 ve 348 arasındaki fark nedir?

    TBK 345 ve 346 ile 347 ve 348 arasındaki farklar şu şekildedir: TBK 345: Kira bedelinin belirlenmesine ilişkin davanın her zaman açılabileceğini düzenler. TBK 346: Kiracıya, kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceğini belirtir. TBK 347: Belirli süreli konut ve çatılı işyeri kiralarında, kiracı belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az on beş gün önce bildirimde bulunmazsa, sözleşmenin aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılacağını ve kiraya verenin sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremeyeceğini düzenler. TBK 348: Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracının, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemeyeceğini; bu rızanın alınması mümkün olmazsa veya eş haklı sebep olmaksızın rızasını vermekten kaçınırsa kiracının, hâkimden bu konuda bir karar vermesini isteyebileceğini öngörür.

    Yardımcı kişilerin fiillerinden sorumluluk nedir TBK?

    Türk Borçlar Kanunu (TBK) Madde 116'da düzenlenen yardımcı kişilerin fiillerinden sorumluluk, borçlunun, yardımcı kişilerin işi yürüttükleri sırada diğer tarafa verdikleri zararı gidermekle yükümlü olmasını ifade eder. Bu sorumluluğun şartları: Borçlu ile zarar gören alacaklı arasında bir borç ilişkisi bulunmalıdır. Borçlu, borç ilişkisinden doğan borcun ifasını veya bir hakkın kullanılmasını yardımcı kişiye bırakmış olmalıdır. Yardımcı kişi, alacaklıya kendisine verilen işi yürüttüğü sırada zarar vermiş olmalıdır. Yardımcı kişinin davranışı, borçluya farazi bir kusur olarak yükletilebilmelidir. Borçlu, yardımcı kişinin seçiminde, talimat vermede, gözetim ve denetlemede kusurlu olmadığını ispatlayarak sorumluluktan kurtulamaz. Sorumluluğun kaldırılması veya sınırlandırılması: Yardımcı kişilerin fiilinden doğan sorumluluk, önceden yapılan bir anlaşmayla tamamen veya kısmen kaldırılabilir. Uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun yardımcı kişilerin fiillerinden sorumlu olmayacağına ilişkin anlaşma kesin olarak hükümsüzdür.

    TBK cam makinesi nasıl kullanılır?

    TBK cam makinelerinin nasıl kullanılacağına dair bilgi bulunamadı. Ancak, genel olarak cam kesme makinelerinin kullanımı şu adımları içerir: 1. Çalışma alanını hazırlama. 2. Camı inceleme. 3. Camı yükleme. 4. Parametreleri ayarlama. 5. Kesme işlemini başlatma. 6. Son ürünü inceleme. Cam kesme makineleri uygun bakım gerektirir. Daha fazla bilgi için eworldmachinery.com ve kizilelmateknik.com gibi siteler ziyaret edilebilir.

    TBK'nın 317 ve 318 maddeleri arabuluculuğa tabi mi?

    TBK'nın 317 ve 318. maddeleri arabuluculuğa tabi değildir. TBK Madde 317, kiracının kiralananın olağan kullanımı için gerekli temizlik ve bakım giderlerini ödeme yükümlülüğünü düzenler. TBK Madde 318 ise, fevkalade hallerde (ekonomik buhran, yangın, deprem gibi) borçlunun mühlet talebini ve bu talebin icra mahkemesince değerlendirilmesini ele alır. Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar, 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren dava şartı arabuluculuk kapsamına alınmış olsa da, bu maddeler bu kapsama dahil edilmemiştir.

    TBK 138 öngörülemezlik nedir?

    Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 138'de geçen "öngörülemezlik" ifadesi, sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durumu ifade eder. Bu durumun özellikleri: Borçludan kaynaklanmama. Sözleşmenin yapıldığı andaki koşullar. Dürüstlük kuralına aykırılık. Bu koşullar birlikte gerçekleştiğinde, borçlu hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteyebilir; bu mümkün değilse sözleşmeden dönebilir.

    TBK madde 339 ve 340 bağlantılı sözleşme nedir?

    Türk Borçlar Kanunu (TBK) madde 339 ve 340, konut ve çatılı işyeri kiralarında bağlantılı sözleşme konusunu düzenler. TBK madde 339: Bu maddede, "B. Bağlantılı sözleşme" kenar başlıklı yeni bir düzenleme yer alır. TBK madde 340: Konut ve çatılı işyeri kiralarında, sözleşmenin kurulması veya sürdürülmesi, kiracının yararı olmaksızın, kiralananın kullanımıyla doğrudan ilişkisi olmayan bir borç altına girmesine bağlanmışsa, kirayla bağlantılı sözleşmenin geçersiz olduğunu belirtir. Bu düzenleme ile kiracının, kira sözleşmesi yapma ihtiyacının kötüye kullanılarak, kira haricinde başka yükümlülükler altına sokulması önlenir.

    TBK madde 349 ve 350 ile 352 ve 353 arasındaki fark nedir?

    Türk Borçlar Kanunu (TBK) madde 349, 350, 352 ve 353 arasındaki temel farklar şu şekildedir: TBK madde 349: Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemez. TBK madde 350: Kiraya verenin, kendisinin veya belirli yakınlarının konut veya işyeri ihtiyacı nedeniyle kira sözleşmesini dava yoluyla sona erdirme koşullarını düzenler. TBK madde 352: Tahliye davası açma sebeplerinin sınırlılığını ve dava süresinin uzamasını ele alır. TBK madde 353: Kiraya verenin, dava açacağını en geç belirlenen sürede yazılı olarak bildirmesi durumunda, dava açma süresinin bir kira yılı kadar uzadığını düzenler. Özetle, madde 349, aile konutu ile ilgili fesih; madde 350, kiraya verenin ihtiyaç nedeniyle tahliye davası; madde 352, tahliye davası açma sebeplerinin sınırlılığı ve süre; madde 353 ise dava süresinin uzaması konularını kapsar.

    Kiracı hangi hallerde tahliye edilir TBK m 317?

    Türk Borçlar Kanunu (TBK) madde 317'ye göre, kiracının tahliye edilebileceği haller şunlardır: Kiracının kiralananı özenle kullanmaması ve bakım giderlerini ödememesi. Bu durumda kiraya veren, kiracıya en az otuz gün süre vererek aykırılığın giderilmesini, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceğini yazılı olarak bildirebilir. Tahliye için kanunda sayılan diğer hallerin gerçekleşmesi durumunda da belirli koşullar altında tahliye yoluna gidilebilir. Tahliye işlemleri karmaşık olabileceğinden, bir avukata danışılması önerilir.

    TBK madde 438 ve 439 nedir?

    Türk Borçlar Kanunu (TBK) madde 438 ve 439, hizmet sözleşmesinin feshi ve işçinin haksız fiilleri durumunda işverenin haklarını düzenler. TBK madde 438, işverenin, haklı sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini derhal feshetmesi durumunda, işçinin belirli süreli sözleşmelerde sözleşme süresine, belirsiz süreli sözleşmelerde ise fesih bildirim süresine uyulmaması nedeniyle, bu sürelere uyulmuş olsaydı kazanabileceği miktarı tazminat olarak isteyebileceğini belirtir. TBK madde 439 ise, işçinin haklı sebep olmaksızın işe başlamaması veya işi aniden bırakması durumunda işverenin haklarını tanımlar: İşveren, işçinin aylık ücretinin dörtte birine eşit bir tazminat talep edebilir. Ayrıca, işverenin ek zararlarının giderilmesini isteme hakkı vardır. İşveren zarara uğramamışsa veya uğradığı zarar işçinin aylık ücretinin dörtte birinden az ise, hakim tazminatı indirebilir. Tazminat isteme hakkı takas yoluyla sona ermemişse, işverenin, işçinin işe başlamamasından veya işi bırakmasından başlayarak otuz gün içinde dava veya takip yoluyla bu hakkını kullanması gerekir; aksi takdirde tazminat hakkı düşer.

    TBK'nın 114 maddesi nedir?

    Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 114. maddesi şu şekildedir: > "Borçlu, genel olarak her türlü kusurdan sorumludur. Borçlunun sorumluluğunun kapsamı, işin özel niteliğine göre belirlenir. İş özellikle borçlu için bir yarar sağlamıyorsa, sorumluluk daha hafif olarak değerlendirilir. Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler, kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerine de uygulanır." Bu madde, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 98. maddesini karşılamaktadır.

    TBK'nın 235 maddesi nedir?

    Türk Borçlar Kanunu (TBK) Madde 235, alıcının satış bedelini ödeme borcunda temerrüde düşmesi durumunda satıcının sahip olduğu dönme hakkını düzenler. Madde 235'in içeriği şu şekildedir: Birinci fıkra: Satılanın, ancak satış bedeli ödendikten sonra veya ödenme anında devredilmesi gereken durumlarda alıcı temerrüde düşerse, satıcı herhangi bir işlem gerekmeksizin satıştan dönebilir. İkinci fıkra: Satıcı, bu hakkını kullanmak istediğinde durumu derhal alıcıya bildirmek zorundadır. Üçüncü fıkra: Satılanın zilyetliği, satış bedeli ödenmeden alıcıya devredilmişse, satıcının dönme hakkını kullanarak satılanı geri alabilmesi, bu hakkın sözleşmede açıkça saklı tutulmasına bağlıdır.

    TBK madde 49 ve 50 arasındaki fark nedir?

    Türk Borçlar Kanunu (TBK) madde 49 ve 50 arasındaki fark, zararın ve kusurun ispatına ilişkindir. TBK madde 49: "Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür". TBK madde 50: "Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır". Bu maddeler arasındaki temel fark, 49. maddenin genel sorumluluk ilkesini belirlerken, 50. maddenin zararın ve kusurun ispatına yönelik özel düzenlemeleri içermesidir.

    TBK madde 315 nedir?

    TBK madde 315, kiracının kira bedelini veya yan gideri ödeme borcunu ifa etmemesi durumunda, kiraya verenin kiracıya yazılı bir süre vererek, bu süre sonunda ödeme yapılmaması halinde sözleşmeyi feshedeceğini bildirmesini düzenler. Maddenin tam metni şu şekildedir: > "Kiracı, kiralananın tesliminden sonra muaccel olan kira bedelini veya yan gideri ödeme borcunu ifa etmezse, kiraya veren kiracıya yazılı olarak bir süre verip, bu sürede de ifa etmeme durumunda, sözleşmeyi feshedeceğini bildirebilir. > > Kiracıya verilecek süre en az on gün, konut ve çatılı işyeri kiralarında ise en az otuz gündür. Bu süre, kiracıya yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlar".