Mülkiyet

Ortaklıkta muhdesatın aidiyeti davası, genellikle şu durumlarda açılır: Ortaklığın giderilmesi (izale-i şüyu) davası sırasında, bir paydaşın tek başına oluşturduğu muhdesatın değerinin satış bedelinden kendisine ödenmesini sağlamak için. Kamulaştırma işlemlerinde, muhdesatın kime ait olduğunu belirlemek için. Kentsel dönüşüm uygulamalarında, taşınmazın el değiştirmesini gerektiren hallerde. Muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açılabilmesi için, davacının bu davayı açmakta güncel ve korunmaya değer bir hukuki yararı bulunması şarttır. Ayrıca, taşınmaz hakkında derdest bir ortaklığın giderilmesi davasının bulunması, muhdesatın aidiyetinin tespiti davası için Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca bir dava şartıdır. Muhdesatın aidiyeti davasında zamanaşımı bulunmamaktadır, ancak Kadastro Kanunu'na göre kesinleşmiş bir kadastro tespiti varsa 10 yıllık hak düşürücü süre söz konusudur.

İpotekte üçüncü kişi, aşağıdaki durumlarda hak sahibi olabilir: Üçüncü kişi lehine ipotek: Bir kişi, borçlusu olmadığı bir borç için kendi taşınmazını ipotek ettirebilir. İpotekli taşınmazın devri: Malik, ipotekli taşınmazını üçüncü bir kişiye devredebilir. Ayrıca, üçüncü kişi, malikin borcu ifa etmesi durumunda, alacağın ve alacağa bağlı hakların halefiyet yoluyla malike geçmesi sonucu, kendi taşınmazı üzerinde ipotek hakkı sahibi olabilir.

6306 sayılı Kanuna göre yeni yapının taksimi, hisseleri oranında paydaşların salt çoğunluğu ile alınan karara istinaden yapılır. Bu çerçevede riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında uygulama yapılan etap veya adada, riskli yapılarda ise bu yapıların bulunduğu parsellerde, yapılar yıktırılmadan önce şu işlemler gerçekleştirilir: Parsellerin tevhit edilmesi; Münferit veya birleştirilerek uygulama yapılması; İfraz, terk, ihdas ve tapuya tescil işlemleri. Maliklerin tamamının ve ilgililerin muvafakatiyle yürütülmesi gereken tüm iş ve işlemler için anlaşan maliklerce imzalı karar tutanağı veya anlaşan maliklere ait vekâletname/sözleşme örnekleri idareye sunulur. Karara katılmayanların arsa payları, Başkanlıkça rayiç değeri tespit ettirilerek anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılır.

Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davası, belirli hukuki sınırlamalar hariç her zaman açılabilir. Ancak, aşağıdaki hallerde dava açılamaz: 1. Hukuki bir işlem gereğince paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü varsa. 2. Paylı mal sürekli bir amaca özgülenmişse. 3. Uygun olmayan bir zamanda paylaşma isteniyorsa. 4. Taşınmaz tapusuzsa. 5. Kat mülkiyetine veya kat irtifakına tabi olan gayrimenkulde.

Haklarını başkasına devretmek, hukuki bir terim olan "temlik" anlamına gelir ve bir malın mülkiyetinin veya hakkının yasal bir sözleşme ya da belge ile bir başkasına aktarılması demektir. Alacağın temliki olarak adlandırılan durumda, alacaklı olan kişi, borçludan alacağı olan miktarı yeni bir alacaklıya devreder. Mali hakların devri durumunda ise, eser sahibi sahip olduğu mali hakları başka bir kişiye veya şirkete tamamen devreder. Temlik işlemi genellikle noter, banka ya da ilgili resmi kurumlar aracılığıyla yapılır.

Mastaura Antik Kenti, Aydın ilinin Nazilli ilçesine bağlı Bozyurt köyünün değişik bölgelerine dağılmış halde bulunan kalıntılardan oluşmaktadır. Kenti çevreleyen alanlar, zeytin, incir ve üzüm gibi tarım arazileri olarak özel mülkiyet altında bulunmaktadır. Kazı çalışmaları, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi tarafından yürütülmekte olup, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle gerçekleştirilmektedir.

Zaman aşımı yoluyla mülkiyetin kazanılması, iki farklı durumda mümkün olabilir: 1. Olağan zaman aşımı. 2. Olağanüstü zaman aşımı. Her iki durumda da gerekli şartlar şunlardır: Taşınmaz, özel mülkiyet konusu olmaya elverişli olmalıdır. Tapu kütüğündeki tescil yolsuz olmalıdır. Malik sıfatıyla zilyetlik, davasız ve aralıksız olarak sürdürülmelidir. İtiraz olmamalıdır. Taşınmaz için bu süre içerisinde dava açılmamış olmalıdır.

Tapu sahibi olmadan ev devredilemez. Tapu, bir taşınmazın malikini belirten resmi bir belgedir ve mülkiyet hakkını kanıtlar. Ancak, tapusuz taşınmazların devri mümkündür. Tapusuz taşınmazların devri için bir hukuk bürosundan yardım alınması önerilir.

Kat mülkiyetine geçişte kat malikleri, kat irtifakına sahip ortak maliklerdir. Ayrıca, bir bağımsız bölümün birden fazla maliki varsa, kat malikleri kurulunda bu malikler içlerinden vekalet verecekleri birisi ile temsil edilir. Kat mülkiyetine geçiş süreci, hem hukuki hem de mali açıdan dikkat gerektirdiğinden, bir avukattan danışmanlık almak faydalı olabilir.

Elbirliği mülkiyetinde tahliye davası açılabilmesi için tüm ortakların rızasının veya katılımının sağlanması gereklidir. Tahliye davası açma süreci şu adımlardan oluşur: 1. İhtiyacın Belirlenmesi. 2. İhtarnamenin Düzenlenmesi ve Gönderilmesi. 3. Paydaşların Onayının Alınması. Tahliye davası, kiralananın bulunduğu yer Sulh Hukuk Mahkemesinde açılır.

Devre tatil ve devre mülk arasındaki temel farklar şunlardır: Mülkiyet: Devre mülk, Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında tapulu bir mülkiyettir. Kullanım Süresi: Devre mülkte, bağımsız bölüm yılın belirli dönemlerinde belirli bir şahsın kullanımına bırakılır ve bu süre en az 15 gündür. Resmi Şekil: Devre mülk sözleşmelerinin tapuda veya noterde resmi şekilde yapılması gerekir; aksi takdirde sözleşme geçersiz olur. Ayrıca, devre tatil sözleşmelerinden, belirli koşullar altında 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeden ve cezai şart ödemeden cayma hakkı bulunmaktadır.

Apartman kalorifer kazanı tamir ve bakım masrafları, ilgili mevzuat ve Yargıtay kararlarına göre doğrudan kat malikine aittir. Kiracı, kalorifer kazanı ile ilgili bakım ve tamirat masraflarına katılmakla yükümlü değildir. Kira sözleşmesinde aksi belirtilmediği sürece, binanın bakım ve onarım masrafları mülk sahibine aittir.

İdari kayıt, tapu bağlamında, özellikle Hazine adına idari yoldan tescil işlemlerinde kullanılan bir terimdir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na göre, Hazine adına tescil taleplerinde, taşınmazla ilgili bazı belgelerin sunulması gereklidir. Ayrıca, tapu kaydının hukuki dayanağı olan idari işlemin, o taşınmaza özgü olarak hukuken kesinleşmiş olması gerektiği, genel nitelikteki başka idari yargı kararlarının doğrudan etkili olmayacağı da dikkate alınmalıdır.

Kooperatif hissesi tapuda şu şekilde görünür: Kooperatifin tüzel kişiliği: Kooperatif hisseli tapularda, arsanın sahibi olarak kooperatifin tüzel kişiliği görünür. Ortak mülkiyet: Her üyenin belirli bir oranda hisse sahibi olduğu ve bu hisselerin tapu kayıtlarında belirtildiği bir yapı söz konusudur. Bağımsız bölüm tanımı yok: Kat mülkiyetli tapularda olduğu gibi, belirli bir daireye veya bağımsız bölüme özgülenmiş bir tanım bulunmaz; sadece arsadaki payı gösterir. Kooperatif hisseli tapuların bireysel tapuya (kat mülkiyetine) dönüştürülmesi mümkündür, ancak bunun için kooperatifin feshedilmesi, taşınmazın hissedarlara devredilmesi, yapının yasal olarak tamamlandığını gösteren iskan belgesinin alınması ve kat irtifakı ile kat mülkiyetine geçilmesi gibi süreçlerin tamamlanması gereklidir.

Hayır, takyidat ve takyit aynı şey değildir. Takyit, Osmanlıca kökenli bir kelime olup, "kayıtlama" anlamına gelir. Takyidat ise, mülkiyet hakkını kısıtlayan şerhler, beyanlar, irtifak hakları, gayrimenkul mükellefiyeti, vakıf belirtmesi ve rehinlerin genel adıdır.

Lev Tolstoy, mülkiyet konusundaki radikal fikirleri ve mal varlığını köylülere dağıtması nedeniyle fakirleşti. Tolstoy, Hristiyan anarşizmini geliştirmeye çalıştığı "Tanrının Egemenliği İçinizdedir" kitabıyla yeni bir Hristiyanlık akımı tanımlaması, Ortodoks Kilisesi tarafından aforoz edilmesine sebep oldu. Ayrıca, eserlerinden kazandığı telif haklarını da dağıtması, maddi durumunu daha da kötüleştirdi.

Bağıştan rücu, bağış yapan kişinin, sonradan yaptığı işlemden pişman olması durumunda başvurduğu bir haktır. Bağıştan rücu şartları: Bağışlananın, bağışlayan veya yakınlarına karşı ağır bir suç işlemesi. Bağışlananın, kanundan doğan ailevi yükümlülüklerini büyük ölçüde yerine getirmemesi. Şartlı bağışlamada kararlaştırılan şartın yerine getirilmemesi. Bağıştan rücu, bağışlayanın tek taraflı irade beyanı ile gerçekleşir ve sözleşme geçmişe etkili olarak sona erer.

Türk Medeni Kanunu (TMK) madde 698 ve 699 arasındaki fark, paylı mülkiyetin sona erme biçimindedir: TMK madde 698: Paylı mülkiyetin sona erdirilmesini isteme hakkının kural olarak her paydaşa tanındığını ancak bazı hukuki işlemlerle bu hakkın sınırlandırılabileceğini düzenler. TMK madde 699: Paylaşma biçimini belirler; malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi şeklinde olabileceğini belirtir. Dolayısıyla, madde 698 paylı mülkiyetin sona erdirilme hakkını, madde 699 ise bu sona ermenin nasıl gerçekleşeceğini düzenler.

Kıyı kenar çizgisinde kalan yerler, Anayasa'ya göre devletin hüküm ve tasarrufu altındadır ve bu alanlarda özel mülkiyet kurulamaz. Ancak, daha önce yapılan hatalar nedeniyle kıyı veya kıyı kenar çizgisi üzerinde özel mülkiyet tesis edilerek tapuya tescil edilmiş alanlar olabilir. Bu tür durumlarda, tapu sahiplerine tazminat ödenmesi gerektiği uluslararası ve ulusal hukuk tarafından kabul edilmiştir. Ayrıca, 26 Haziran 2025 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan bir yönetmelikle, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tahsis edilen orman alanlarının kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan kısmının, kamu kullanımına açık olmak şartıyla, kullanma izni verilmek suretiyle tahsis sınırları içerisine dahil edilebileceği düzenlenmiştir.

Baba, sağ iken vekalet ile mallarını satabilir. Baba, kendi adına kayıtlı olan taşınmaz veya taşınır malları satma yetkisine sahiptir: Eşin rızası. Çocukların hakları. Ayrıca, satış sözleşmesinin içeriğini dikkatlice hazırlamak ve anlaşmaya dair tüm tarafların haklarını gözetmek gerekir.