Mülkiyet

Muhik tazminat, hukuki anlamda genellikle bir kişinin maddi zararı nedeniyle talep ettiği tazminat türlerinden biridir. Özellikleri: Somut zarar: Muhik tazminat, somut ve maddi zararların telafi edilmesi amacıyla talep edilir. Hesaplama: Zararın geriye doğru hesaplanarak bir miktar belirlenmesi suretiyle talep edilir. Talep koşulları: Sözleşme ihlali, iş kazaları, mal zararları ve haksız fiil sonucunda zarar görme gibi durumlarda talep edilebilir. Yasal zorunluluk: Mahkeme tarafından verilen karar doğrultusunda ödenmesi gereken bir tutardır. Muhik tazminat, miras hukukundan doğan bir alacak değildir; tıpkı BK m. 321'de öngörülen tazminat gibi, diğer alacak haklarından farksızdır.

İbka tapusu, hisseli tapu türlerinden biridir ve mal sahibinin üzerinde kalan mülkiyet payını ifade eden ya da belgelendiren tapu anlamına gelir. İbka, aynı zamanda "herhangi bir şeyi önceki durumunda bırakma ve yerinde" anlamlarına gelen bir kelimedir. İbka tapu ile ilgili bir örnek şu şekilde verilebilir: Bir binanın arsasının toplam 433 metrekare olduğu bir durumda, 622/2400 hissenin A kişisi üzerine kayıtlı olduğunu varsayalım.

Hak sahipliği tespitinde yararlanamayacak kişiler şunlardır: Kiracılar ve misafirler. Tüzel kişiler (vakıf, dernek vb.). Kendisine veya eşine ait hasarsız ikinci bir konut, iş yeri veya ahırı olanlar. Ruhsatsız veya imar planında yapı yapılması sakıncalı olan yerlerde konut, iş yeri veya ahır yapanlar. Hasar gören konut, iş yeri veya ahırlarının mülkiyetine sahip olanlar.

Komşu işyeri tabelası, belirli koşullar altında engelleyebilir. Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre, apartmanın dış cephesi ortak alan olarak kabul edilir ve bu alanda yapılacak değişiklikler için tüm kat maliklerinin onayı gereklidir. Tabela asmak için: Yönetim planı veya kat malikleri kurulu tarafından konulmuş bir yasaklama olmamalıdır. Tabela, binanın dış görünümünü ve estetiğini bozmamalıdır. Tabela, ait olduğu bağımsız bölümün dış cephe sınırlarını aşmamalıdır. Bu koşullara uyulmaması durumunda, her kat maliki "Müdahalenin Men’i" davası açarak tabelanın kaldırılmasını talep edebilir.

Özel mülkiyet ve üniversite arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: 1. Özel Mülkiyet: - Tanım: Bireylerin veya tüzel kişilerin mülk edinme, kullanma, devretme ve tasfiye etme hakkını ifade eder. - Özellikler: Tasarruf hakkı, koruma hakkı, kullanım hakkı, devretme hakkı, teminat hakkı ve özgürce değerlendirme gibi hakları içerir. - Yasal Çerçeve: Ülkelerin yasaları tarafından tanımlanır ve korunur. 2. Üniversite: - Tanım: Eğitim, araştırma ve toplumsal hizmet sunan, genellikle kamu veya özel tüzel kişilikler tarafından yönetilen bir kurumdur. - Özellikler: Eğitim, araştırma, yenilikçilik, toplumsal katkı gibi işlevleri vardır. - Yasal Çerçeve: Üniversitelerin kuruluşu, yönetimi ve işleyişi, ülkenin eğitim yasaları ve yönetmelikleri tarafından düzenlenir. Özetle, özel mülkiyet bireysel veya tüzel kişilerin mülkiyet haklarını ifade ederken, üniversite bir eğitim ve araştırma kurumu olarak farklı bir yasal ve işlevsel yapıya sahiptir.

Tapu kayıt belgesini alan kişinin yapması gerekenler: Gerekli belgeleri hazırlamak: Tapu senedi, kimlik belgesi, zorunlu deprem sigortası (DASK), belediyeden alınan rayiç bedel belgesi gibi belgeleri toplamak. Vergi ve harçları ödemek: Tapu harcı, döner sermaye ücreti ve gerekirse KDV veya damga vergisini yatırmak. Tapu randevusu almak: Web tapu sistemi veya ALO 181 Tapu Randevu hattı üzerinden randevu almak. Tapu müdürlüğünde işlem yapmak: Tarafların tapu müdürlüğünde tapu senedini imzalaması ve satış bedelinin banka yoluyla ödenmesi. Tapu işlemleri sırasında yapılan hatalar, malikler için ciddi hak kayıplarına neden olabileceğinden, bir hukuk danışmanından destek almak önemlidir.

İşverenin sorumluluğu ve mülkiyet sahibinin sorumluluğu arasındaki temel farklar şunlardır: 1. İşverenin Sorumluluğu: - İşverenin sorumluluğu, genellikle işçinin iş görme edimini özenle yerine getirmemesi durumunda ortaya çıkar. - İşverenin sorumluluğu, işçinin kusuruna bağlı olarak kusur sorumluluğu, tehlike sorumluluğu veya hakkaniyet esasına dayanan kusursuz sorumluluk gibi farklı türlere ayrılabilir. - İşveren, işçinin iş kazalarından doğan zararlarından sorumlu olabilir. 2. Mülkiyet Sahibinin Sorumluluğu: - Mülkiyet sahibinin sorumluluğu, genellikle zilyetlik durumuna ve mülkiyetin devrine bağlıdır. - Malik, taşınmaz maliki ise, inşaatın devamı boyunca komşu taşınmaza zarar vermemek için güvenlik önlemleri almak zorundadır. - Malik, doğrudan zarar veren davranışı gerçekleştirmemiş olsa bile, gerekli güvenlik önlemlerini almaması durumunda sorumlu tutulabilir. Özetle, işverenin sorumluluğu, işçinin iş görme edimini yerine getirme süreciyle ilgiliyken; mülkiyet sahibinin sorumluluğu, mülkiyetin devri ve zilyetlik durumuyla ilgilidir.

Tasarruf hakkı, bir menkul veya gayrimenkul üzerinde bulunan bütün kullanım haklarını yönetme yetkisini ifade eder. Tasarruf hakkının kapsadığı bazı unsurlar: Kullanım özgürlüğü. Temliki tasarruf. Ayrıca, hukuk muhakemesinde tasarruf ilkesi olarak bilinen bir kavram da vardır.

"Kiraya dene" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, "kiraya veren" ifadesi, kiralama işleminde kiraya konu olan malların kullanım hakkını devreden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder. "Kiraya vermek" deyimi ise, bir malı kira karşılığında vermek, icara vermek anlamına gelir.

"Bir şey el değiştirirse" ifadesi, bir şeyin kullanımı veya mülkiyetinin bir kimseden başka bir kimseye geçmesi anlamına gelir. Ayrıca, "kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin" hadisinde geçen "el ile değiştirmek", kötülüğe fiilî müdahalede bulunmak demektir.

"İştigalli tapu" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, tapu türleri hakkında bilgi verilebilir. Tapu, bir gayrimenkulün (ev, arsa, bina vb.) mülkiyet hakkını belgeleyen resmi bir belgedir. Bazı tapu türleri: Kat mülkiyetli tapu. Kat irtifaklı tapu. Hisseli tapu. Tapu türleri, taşınmazın hukuki durumunu ve gelecekteki kullanımını belirler.

Evet, paylı mülkiyette diğer paydaşların rücu hakkı vardır. Türk Medeni Kanunu’nun 694. maddesine göre, paylı mülkiyetten doğan veya paylı malı ilgilendiren yönetim giderleri, vergiler ve diğer yükümlülükler, aksine bir hüküm bulunmadıkça paydaşlarca payları oranında karşılanır. Burada müteselsil sorumluluk söz konusu olmadığından, paydaş payından fazlasını ödemek zorunda değildir, ancak ödemiş olması halinde bunu diğer paydaşlardan talep edebilir.

Sedat Peker'in İstanbul Beykoz'daki evi, 2018'de çıkarılan İmar Barışı'ndan faydalanmak için yaptığı başvurunun kabul edilmesi ve ödeme yapması nedeniyle, arazinin milli parklar alanına dahil edilmesi sonucu Milli Parklar ve Bahçeler Müdürlüğü'ne devredilmiştir. Peker'in avukatı, evin sağ ve solundaki konutların bu barıştan faydalanırken, Peker'e ait evin kasıtlı olarak bu alanın içine dahil edildiğini iddia etmiştir.

Demirbaş giderleri, taraflar arasında aksi belirtilmediği sürece şu şekilde paylaştırılır: Kat malikleri: Apartman demirbaş giderlerine arsa payı oranında katılır. Ev sahibi: Kullanımdan bağımsız olarak, kiralanana veya ana taşınmaza ilişkin masraf ve giderleri karşılar. Kiracı: Apartmanın günlük giderlerini ve kullanımdan kaynaklanan demirbaş giderlerini öder. Örneğin, binanın çatısının onarılması, mantolama, asansör eklenmesi veya dış cephenin boyanması gibi masraflar ev sahibine aittir.

Zeki Paşa Yalısı'nın neden boş olduğuna dair güncel bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, yalının tarihiyle ilgili bazı bilgiler mevcuttur: Satış: 28 Ekim 2019 tarihinde 550 milyon TL bedelle satışa çıkarılmıştır. Sahipler: Günümüzde Baştımar ailesine aittir. Tarihî olaylar: Yalının önceki sahipleri arasında, II. Abdülhamit'in kızı Sabiha Sultan ve damadı Ömer Faruk Efendi de bulunmaktadır. Daha fazla bilgi için yalının mevcut sahibiyle iletişime geçilmesi önerilir.

Taşınır ve taşınmaz arasındaki temel fark, hareket kabiliyetidir: Taşınmaz: Yerinden oynatılamayan mallardır. Taşınır: El ile tutulup bir yerden bir yere götürülebilen veya mekanik olarak hareket ettirilebilen mallardır. Hukuki açıdan bu iki mal türü farklı rejimlere tabidir: Taşınmaz mallar için alım satım, devir, ipotek gibi işlemler tapu siciline kayıt ve tescil gerektirir. Taşınır mallar ise genellikle zilyetliğin (mülkiyetin) teslim edilmesiyle devredilir.

Mirasçılar, muhdesat davası açabilir, ancak bu dava genellikle ortaklığın giderilmesi davası ile bağlantılı olarak görülür. Muhdesatın aidiyetinin tespiti davası, özellikle miras kalan taşınmazlarda, mirasçılardan birinin arazi üzerine yapı, inşaat veya bağ, bahçe gibi yapıları diğer mirasçıların onayı olmaksızın yapması durumunda gündeme gelir. Ayrıca, Yargıtay içtihatlarına göre, taşınmaz hakkında derdest bir ortaklığın giderilmesi davasının bulunması, kentsel dönüşüm uygulaması ya da kamulaştırma işlemlerinin yapılması gibi istisnai durumlarda mirasçıların muhdesat tespiti davası açmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Dava açmadan önce bir avukata danışılması önerilir.

Arsa olmadan konteynerin nereye konulabileceği ile ilgili bilgi bulunamadı. Ancak, tarlaya veya imarsız bir araziye konteyner koymak için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar şunlardır: Erişim: Konteynerin yerleştirileceği arazinin yola erişimi olmalıdır. Yasal izinler: İlgili belediyeden gerekli izinlerin alınması gerekir. Arazi uygunluğu: Arazinin eğimi, zeminin sağlamlığı ve erişilebilirliği gibi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Taşınabilirlik: Eğer konteyner taşınabilir olacaksa, ruhsata ihtiyaç yoktur. Her bölgenin kendine özgü yasal şartları olduğundan, yerel belediyenizle veya ilgili kurumlarla iletişime geçmek önemlidir.

Apartmanın dış kapısı, apartmanın ortak alanlarından biridir ve bu nedenle tüm kat maliklerine aittir. Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 4. maddesine göre, ana duvarlar, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, tavan ve tabanlar, avlular ve genel giriş kapıları gibi yerler ortak alan olarak kabul edilir. Apartman dış kapısının bakımı ve muhafazası, tüm kat maliklerinin sorumluluğundadır.

Evet, Eymir Gölü çevresinde özel mülkiyet bulunmaktadır. Eymir Gölü'nün yakın çevresindeki topraklar, bölünmemiş durumda olduğu için kentsel toprağa (arsaya) dönüşmemiştir. Ayrıca, Eymir Gölü çevresindeki özel mülkiyet alanlarında gerçekleştirilecek projelere en fazla 2 kat sınırı ve ağaçlandırma şartı getirilmiştir.