TürkBorçlarKanunu

3 yıl önce alınan kira güvence bedeli, Türk Borçlar Kanunu'nun 342. maddesine göre, konut ve çatılı işyeri kiralarında güvence bedelinin üç aylık kira bedelini aşamayacağı ilkesine dayanarak hesaplanır. Örneğin, aylık kira bedeli 3.000 TL olan bir konut için alınabilecek en yüksek depozito tutarı 9.000 TL'dir. Güvence bedeli hesaplanırken, depozito miktarının mutlaka kira bedeli ile aynı para biriminden olması gerekmez. Depozito miktarının hesaplanması ve iadesi konusunda bir avukattan hukuki danışmanlık almak, olası hak kayıplarını önlemek açısından önemlidir.

Kira bedelinin tespiti davası dilekçesi yazarken aşağıdaki adımları izlemek gerekmektedir: 1. Başlık: Dilekçe, yetkili mahkemeye hitaben yazılmalıdır. 2. Davacı ve Davalı Bilgileri: Davacının adı, soyadı, TC kimlik numarası ve adresi; davalının adı, soyadı, TC kimlik numarası ve adresi belirtilmelidir. 3. Konu: Davanın ne hakkında olduğuyla ilgili kısa ve öz bir açıklama yapılmalıdır. 4. Açıklamalar: Kira sözleşmesinin tarafları, sözleşmenin başlangıç tarihi ve mevcut kira bedeli gibi bilgiler açıklanmalıdır. 5. Deliller: Kira sözleşmesi, ihtarname, emsal kira sözleşmeleri ve diğer yasal deliller belirtilmelidir. 6. Hukuki Sebepler: Davanın dayanağı olan hukuki sebepler, Türk Borçlar Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri olmalıdır. 7. Sonuç ve Talep: Yeni kira bedelinin belirlenmesi ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talep edilmelidir. Not: Her olayın kendine özgü şartları olduğundan, genel bir dilekçe taslağı yerine somut olaya uygun özel bir dilekçe hazırlanması önerilir. Hukuki hata yapmamak adına bir avukattan destek almak faydalı olacaktır.

TBK 349 ve 350 ile 347 arasındaki farklar şu şekildedir: 1. TBK 349: Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda, kiracı eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemez. 2. TBK 350: Kiraya veren, taşınmazı kendisi veya ailesi için konut veya işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, kira sözleşmesini sona erdirebilir. 3. TBK 347: Kiracı, belirli süreli konut ve çatılı işyeri kiralarında, sözleşmenin süresinin bitiminden en az on beş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır.

Yıllık peşin kira, hukukta kira sözleşmesinin özel bir hükmü olarak değerlendirilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 347. maddesine göre, konut ve çatılı iş yeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az on beş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzamış sayılır.

TBK 345, Türk Borçlar Kanunu'nun kira bedelinin belirlenmesi ile ilgili düzenlemelerini içeren maddesidir. Özetle, bu madde şu konuları kapsar: - Dava açma süresi: Kira bedelinin tespitine ilişkin dava her zaman açılabilir, ancak yeni dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açılmış olması gerekir. - Kararın etkisi: Mahkeme tarafından belirlenen kira bedeli, kararın kesinleşmesinden sonraki yeni kira döneminden itibaren geçerlidir. - Artış bildirimi: Kiraya veren, kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı bildirimde bulunmuşsa, dava izleyen yeni kira dönemi sonuna kadar açılabilir. Bu düzenlemeler, hem kiracının hem de ev sahibinin haklarını koruyarak adil bir kira bedeli belirlenmesini sağlar.

Bursa'da kira yenileme davası, her zaman açılabilir. Ancak, yeni kira döneminden en az 30 gün önce dava açılması veya ihtarname gönderilmesi gerekmektedir.

TBK'ya göre kısmi ödeme, aşağıdaki şekilde yapılır: 1. Borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemişse, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. 2. Alacaklı, alacağın bir kısmı için kefalet, rehin veya başka bir güvence almışsa, borçlu kısmen yaptığı ödemeyi, güvence altına alınan veya güvencesi daha iyi olan kısma mahsup etme hakkına sahip değildir. 3. Birden çok borcu olan borçlu, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebilir.

Eşyalı kiralamada depozito, kiralanan konut veya işyerinin uğrayabileceği maddi zararı teminat altına almak için kiracıdan talep edilen bir miktar para veya kıymetli evraktır. Depozito ile ilgili dikkat edilmesi gereken bazı hususlar: 1. Miktar: Türk Borçlar Kanunu'na göre, konut ve çatılı işyerlerinde depozito miktarı en fazla 3 aylık kira bedelini geçmemelidir. 2. Yatırma: Depozito, vadeli bir tasarruf hesabına yatırılmalı ve enflasyondan kaynaklanan değer kaybının önüne geçilmelidir. 3. Kullanım Amacı: Depozito, kiradan mahsup edilemez; sadece olası maddi hasarlar için güvence olarak tutulur. 4. İade Şartları: Depozito, kira sözleşmesinin usulüne uygun şekilde sona erdirilmesi, mülke zarar verilmemiş olması ve kiracının diğer yükümlülüklerini yerine getirmesi durumunda iade edilir. 5. İade Süresi: Depozito, kira sözleşmesinin sona ermesinden sonra en geç 3 ay içinde kiracıya iade edilmelidir.

Müşterek ve müteselsil kefillikte eş rızası gereklidir. Türk Borçlar Kanunu'nun 584. maddesine göre, evli bir kişi kefil olabilmek için eşinin yazılı rızasını almak zorundadır. Bu rıza, kefalet sözleşmesi kurulmadan önce veya en geç kuruluş anında verilmiş olmalıdır. Aksi takdirde kefalet sözleşmesi geçersiz olur.

Davacı, belirli süreli kira sözleşmesini en kısa zamanda sona erdirmek için, sözleşmenin başlangıcından itibaren on yıl geçtikten sonra Türk Borçlar Kanunu'nun 347. maddesine göre fesih bildirimi yapabilir. Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde ise kiracı her zaman, kiraya veren ise kiranın başlangıcından on yıl geçtikten sonra sözleşmeyi feshedebilir.

Sebepsiz zenginleşmeye dayalı kira iadesi, aşağıdaki koşulların sağlanması durumunda istenebilir: 1. Zenginleşme ve Fakirleşme: Kiracının malvarlığında artış (zenginleşme) ve ev sahibinin malvarlığında azalma (fakirleşme) olmalıdır. 2. Hukuki Sebebe Dayanmama: Bu artış, geçerli ve hukuken tanınan bir sebebe dayanmamalıdır. 3. İlliyet Bağı: Zenginleşme ile fakirleşme arasında uygun bir nedensellik bağı bulunmalıdır. Zamanaşımı Süresi: Türk Borçlar Kanunu'nun 82. maddesine göre, fakirleşen taraf, sebepsiz zenginleştiğini öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde dava açmalıdır.

İş davasında yabancı para biriminin hesaplanması, Türk Borçlar Kanunu'nun 99. maddesi uyarınca belirlenir. Bu maddeye göre: 1. Aynen Ödeme İfadesi: Sözleşmede yabancı para borcunun aynen ödeneceği belirtilmişse, bu para birimi üzerinden hesaplama yapılır. 2. Vade veya Fiili Ödeme Günü: Sözleşmede aynen ödeme ifadesi yoksa, borcun ödeme gününde ödenmemesi durumunda alacaklı, bu alacağının vade veya fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden Türk parası ile ödenmesini talep edebilir. Dava dilekçesinde alacak talebi, yabancı para birimi veya Türk lirası karşılığı olarak yapılabilir.

"Kiracı, sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp, münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur" ifadesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 316. maddesi kapsamında yer almaktadır. Bu maddeye göre, kiracı kiralanan yeri özenle kullanmakla yükümlüdür, ancak normal kullanımdan kaynaklanan aşınma ve yıpranmalardan sorumlu değildir.

Türk Borçlar Kanunu'nun 541. maddesi, komisyoncunun hakları kapsamında sattığı malın bedeli ve satın aldığı mal üzerinde hapis hakkı olduğunu düzenler.

Sözleşmede fesih maddesi yoksa, Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu'nun genel hükümleri uygulanır. Haklı nedenler arasında sözleşme ihlali, ifa imkânsızlığı, aşırı ifa güçlüğü gibi durumlar yer alır. Eğer fesih haksız yere yapılmışsa, karşı taraf maddi tazminat, manevi tazminat veya işe iade davası açabilir.

Gabin, bir sözleşmede taraflardan birinin, diğer tarafın zor durumda kalması, deneyimsizliği veya düşüncesizliğinden yararlanarak edimler arasında bariz bir dengesizlik yaratması olarak tanımlanır. Gabin unsurları: 1. Objektif unsur: Sözleşmedeki karşılıklı edimler arasında ciddi bir değer veya miktar farklılığı bulunmalıdır. 2. Subjektif unsur: Zarar görenin; zor durumda kalması, düşüncesizliği veya deneyimsizliği söz konusu olmalı ve diğer taraf bu özel hali bilerek istismar etmiş olmalıdır. Gabin sonuçları: - Sözleşmenin iptali: Zarar gören taraf, sözleşme ile bağlı olmadığını beyan ederek verdiğini geri isteyebilir. - Edimler arasındaki orantısızlığın giderilmesi: Bazı hallerde, sözleşmenin iptaline gerek kalmadan, oransızlığın giderilmesini talep edebilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 28. maddesinde düzenlenen gabin, beş yıllık hak düşürücü süreye tabidir.

TBK 283, Türk Borçlar Kanunu'nun 283. maddesi anlamına gelir ve bu madde, mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri düzenler. Özetle, bu madde şu hükümleri içerir: - Satış sözleşmesine ilişkin hükümler, mal değişim sözleşmesi için de geçerlidir. - Taraflardan her biri, vermeyi üstlendiği şey bakımından satıcı, kendisine verilmesi üstlenilen şey bakımından alıcı durumundadır.

İş sözleşmesi asgari ücretten az olamaz maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 401. maddesinde yer almaktadır.

Türk Borçlar Kanunu (TBK) uyarınca adi ortaklığın tüzel kişiliği yoktur.

Evet, iki kişi ortak iş kurabilir. Bu tür bir iş ortaklığı, adi ortaklık olarak adlandırılır ve Türk Borçlar Kanunu kapsamında düzenlenir. Ortak iş kurmak için izlenmesi gereken adımlar şunlardır: 1. Ortaklık amacının belirlenmesi: İş ortaklığının neden kurulduğunun netleştirilmesi. 2. Olası ortakların araştırılması: Amaçlara uygun stratejik ortakların bulunması. 3. Ağ kurma: İş çevrelerindeki konferans ve network etkinliklerine katılarak potansiyel ortaklarla tanışma. 4. Ortaklık sözleşmesinin hazırlanması: Tarafların hak ve sorumluluklarını belirleyen bir sözleşmenin noter onayıyla yapılması. 5. Sözleşmenin imzalanması: Tüm ortakların sözleşmeyi imzalaması.