TürkBorçlarKanunu

1 ay içinde tahliye davası açılmazsa, ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açma hakkı bir kira yılı için uzar ve dava, yenilenen her kira döneminde ihtiyaç devam etmek kaydıyla açılabilir. Ayrıca, vakitsiz açılması nedeniyle tahliye davası reddedilse bile, bu durum kiraya verenin, ihtiyacına dayalı olarak kira sözleşmesini sona erdirme iradesini açıkladığı anlamına gelir. Tahliye davası açma süresinin kaçırılmasının sonuçları hakkında bir avukata danışılması önerilir.

1 yıllık kira sözleşmesinin bitmesi durumunda, kiracı, sürenin bitiminden en az 15 gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl daha uzamış kabul edilir. Ev sahibinin kiracıyı tahliye edebilmesi için, belirli tahliye nedenlerinden birinin gerçekleşmesi ve ilgili yasal prosedürlerin takip edilmesi gereklidir. Bu nedenler arasında: Tahliye taahhütnamesi: Kiracı ile ev sahibi arasında tahliye taahhütnamesi yapılmışsa. Kira bedelinin ödenmemesi: Kiranın zamanında ve tam ödenmemesi. Konut ihtiyacı: Ev sahibinin veya kanun kapsamında sayılan yakınlarının konut ihtiyacı olması. Esaslı tadilat: Evde yapılacak esaslı tadilatların söz konusu olması.

İşyeri kiralarında 5 yıl sınırı kalkmamıştır. 1 Temmuz 2024 tarihinden sonra da işyeri kiralarında kira bedeli artışı, Türk Borçlar Kanunu uyarınca TÜFE oranı üzerinden yapılmaya devam edecektir.

TBK 316 ve 317 ile TBK 318 ve 319 arasındaki farklar şunlardır: 1. TBK 316 ve 317: - TBK 316, kiracının kiralananı özenle kullanma ve komşulara saygı gösterme borcunu düzenler. - TBK 317, kiracının kiralananın olağan kullanımı için gerekli temizlik ve bakım giderlerini ödeme borcunu düzenler. 2. TBK 318 ve 319: - TBK 318, kiracının kendisinin gidermekle yükümlü olmadığı ayıpları kiraya verene bildirme borcunu düzenler. - TBK 319, kiracının ayıpların giderilmesine ve kiralananın gösterilmesine katlanma borcunu düzenler.

Simsarın ücret hakkı, ancak yaptığı faaliyet sonucunda bir sözleşme kurulursa doğar. Türk Borçlar Kanunu'nun 521. maddesine göre: - Eğer kurulan sözleşme geciktirici koşula bağlanmışsa, ücret koşulun gerçekleşmesi halinde ödenir. - Simsarın yapacağı giderlerin kendisine ödeneceği kararlaştırılmışsa, simsar sözleşmenin kurulmasıyla sonuçlanmamış olsa bile giderlerini talep edebilir.

Genel muvazaa durumunda, geçersiz olan işlemler şunlardır: 1. Mutlak Muvazaa: Tarafların gerçekte herhangi bir hukuki işlem yapma iradesine sahip olmadıkları, sadece üçüncü kişileri aldatmak amacıyla görünüşte bir işlem yaptıkları durumlar. 2. Nisbi Muvazaa: Tarafların gerçek bir hukuki işlem yapma iradesine sahip oldukları, ancak bu işlemin niteliğini veya koşullarını gizlemek amacıyla farklı bir işlem gösterdikleri durumlar. Tüm muvazaalı işlemler, Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesine göre kesin hükümsüz kabul edilir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 611. maddesinde düzenlenmiştir.

Zapttan sorumluluk, satış sözleşmelerinde satıcının, malın üçüncü kişiler tarafından hukuki iddialara konu edilmesi durumunda alıcıya karşı sorumluluğunu ifade eder. Türk Borçlar Kanunu'na göre zapttan sorumluluk şu şekilde düzenlenmiştir: 1. TBK Madde 214: Satıcı, alıcının satın aldığı malı zapt eden üçüncü kişilerin haklarına karşı alıcıyı korumakla yükümlüdür. 2. TBK Madde 215: Satıcı, malın hukuki durumuyla ilgili üçüncü kişilerin iddialarını alıcıya bildirmek zorundadır. 3. TBK Madde 216: Alıcı, zapttan doğan bir zarara uğradığında, satıcıdan tazminat talep edebilir. Bu sorumluluk, satıcının malın mülkiyetini veya kullanım hakkını alıcıya sorunsuz bir şekilde teslim etmesini ve malın hukuki durumunun alıcı tarafından güvenle kullanılmasını sağlamakla yükümlüdür.

TBK 234, Türk Borçlar Kanunu'nun 234. maddesi anlamına gelir ve bu madde, taşınır satışı ile ilgili alıcının borçlarını düzenler. Özetle, maddenin içeriği şu şekildedir: 1. Satış bedelinin muacceliyeti: Aksine bir sözleşme yoksa, satılanın alıcının zilyetliğine girmesi ile satış bedeli muaccel olur. 2. Faiz istenmesi: Faiz istenebileceği konusunda bir teamül varsa veya alıcı, maldan ürün ya da diğer verimleri elde etme imkânına sahipse ya da belirli günün geçmesiyle temerrüdün gerçekleşmesi durumunda, ayrıca bir ihtara gerek olmaksızın satış bedeline faiz istenebilir.

Uyarlama davasında edimler arasındaki dengesizlik, hakimin sözleşmeye müdahalesi ile düzeltilir. Bu müdahale sonucunda: 1. Alacaklı yararına: Borçlunun edimi yükseltilir. 2. Borçlu yararına: Borçlu, tamamen veya kısmen edim yükümlülüğünden kurtulur. Bu süreçte dikkate alınan diğer faktörler şunlardır: - Sözleşmede veya kanunda değişen hal ve şartlara dair bir kayıt veya hüküm bulunmaması. - Dengesizliğin, tarafların kusuru ile oluşmamış olması. - Edimlerin henüz ifa edilmemiş olması. Uyarlama davası, Türk Borçlar Kanunu'nun 138. maddesi uyarınca açılır.

TBK 157 ve 158 maddeleri, Türk Borçlar Kanunu'nda yer alan iki farklı konuyu düzenlemektedir: 1. TBK Madde 157: Bu madde, bir alacaklı tarafından açılan davanın, yetkisizlik veya görevsizlik nedeniyle reddedilmesi ve bu arada zamanaşımı süresinin dolması durumunda, alacaklıya tanınan ek süreyi düzenler. - İçerik: Dava veya savunma; düzeltilebilecek bir yanlışlık yapılması veya vaktinden önce açılmış olması nedeniyle reddedilmişse, alacaklı altmış günlük ek süre içinde haklarını kullanabilir. 2. TBK Madde 158: Bu madde, dolandırıcılık suçunu ve nitelikli hallerini düzenler. - Basit Dolandırıcılık: Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak kendisine ya da başkasına menfaat temin eden kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. - Nitelikli Dolandırıcılık: Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması, dini inanç ve duyguların istismarı, bilişim sistemlerinin kullanılması gibi haller nitelikli dolandırıcılık olarak kabul edilir ve ceza artırımı öngörülür.

Suriyeli kiracıların en fazla kaç yıl kalabileceği konusunda belirli bir sınır yoktur. Türk Borçlar Kanunu'na göre, belirli süreli kira sözleşmelerinde, süre bitiminden sonraki on yıl boyunca kiracı haksız sebeple tahliye edilemez. Dolayısıyla, Suriyeli kiracılar da bu süreler içinde kira sözleşmesinde belirtilen koşullara uyarak oturmaya devam edebilirler.

10 yıllık kiracının tahliyesi için Türk Borçlar Kanunu (TBK) madde 347 geçerlidir. Belirli süreli kira sözleşmeleri için: Kiraya veren, on yıllık uzama süresi sonunda, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir. Belirsiz süreli kira sözleşmeleri için: Kiracı her zaman, kiraya veren ise kiranın başlangıcından on yıl geçtikten sonra, genel hükümlere göre fesih bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirebilir. Tahliye sürecinin hukuki karmaşıklığı nedeniyle, bir avukattan destek alınması önerilir.

Kira sözleşmesinin süresi konusunda herhangi bir sınırlama yoktur. Ancak, Türk Borçlar Kanunu'na göre kiracıya verilecek süre: - konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün; - ürün kiralarında en az altmış gün; - diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür.

İsimsiz sözleşmeler, Türk Borçlar Kanunu'nun 26. ve 27. maddelerinde düzenlenen sözleşme özgürlüğü ilkesi çerçevesinde kanunda açıkça düzenlenmemiş olmasına rağmen geçerli kabul edilir.

Evet, bağışlamadan sonra bağışlanan mal geri alınabilir. Bu durum, Türk Borçlar Kanunu'nun 293. maddesinde düzenlenmiştir. Bağışın geri alınabilmesi için aşağıdaki sebeplerden birinin gerçekleşmesi gerekmektedir: - Bağışlanan kişi, bağışlayana veya yakınlarına karşı ağır bir suç işlemişse; - Bağışlayan, bağışlamadan sonra yoksul duruma düşüp yaşamını sürdüremeyecek hale gelirse; - Şartlı bağışlamada, şart gerçekleşmezse. Ayrıca, bağışlayan kişi bir yıllık süre içinde geri alma hakkını kullanabilir; bu süre hak düşürücü niteliktedir.

Aynı anda ifa kuralının aksinin ispatı, tarafların sözleşme ile aksi bir düzenleme yapmış olmaları veya aksine bir adet bulunması durumunda mümkündür. İspat için gerekli adımlar: 1. Sözleşme incelemesi: Eğer sözleşmede aksi bir hüküm veya adet yer alıyorsa, bu durumun kanıtlanması gerekir. 2. Delil sunumu: Taraflar arasındaki protokol, belgeler ve noter senetleri gibi delillerin dosyaya kazandırılması ve tüm dosyanın değerlendirilmesi gereklidir. Örnek: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 207/2. maddesi gereği, aksi belirtilmediği sürece satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdür. Her somut olayın farklı özellikler taşıyabileceği göz önünde bulundurularak, hak kaybına uğramamak için bir hukuk bürosuna başvurulması önerilir.

Evet, takas talebi cevap süresi içinde yapılabilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 143. maddesine göre, takas, borçlunun takas iradesini alacaklıya bildirmesiyle gerçekleşir ve bu bildirim esasa cevap süresi geçtikten sonra dahi yapılabilir.

Kiracının temerrüdü, Türk Borçlar Kanunu'nun 315. maddesinde düzenlenmiştir.

Şahsen ifa zorunluluğu, Türk Borçlar Kanunu'nun 83. maddesine göre, borcun bizzat borçlu tarafından ifa edilmesinde alacaklının menfaati bulunmadıkça borçlunun bu borcu şahsen ifa etmekle yükümlü olmaması anlamına gelir.