İşçiHakları

Çalışan, yıllık iznini hak ettiği tarihten itibaren takip eden yıl içerisinde dilediği zaman kullanabilir. Ancak, izin talebiyle ilgili en önemli detay, işçinin talebini en az 1 ay öncesinden işverene bildirmesi gerekliliğidir ve bu talebin yazılı olarak yapılması şarttır.

Evet, geç gelen işçiden savunma alınır. 4857 sayılı İş Kanunu'na göre, işçinin davranışları veya verimliliği ile ilgili nedenlerle iş sözleşmesi feshedilmeden önce savunma alınması zorunludur. Savunma alma süreci şu adımları içerir: 1. İşveren, işçiye savunma yapmasını talep eden yazılı bir bildirim gönderir. 2. İşçiye, savunma hazırlayabilmesi için uygun bir süre tanınır ve bu süre içinde yazılı bir savunma sunması gerektiği bildirilir. 3. Savunma, işçinin kendi el yazısıyla yazılmalıdır. 4. İşçinin geç kalma sebebini değerlendirmesi yapılarak bir ihtar yazısı hazırlanır ve bu davranışın tekrarlanmaması gerektiği işçiye hatırlatılır. Eğer işçi savunma yazmazsa, bu durum işveren tarafından tutanakla belgelendirilir.

Haksız kazanç örnekleri şunlardır: 1. Doktorlar: Muayene ve ameliyatlarda elden ücret alarak vergiden kaçmak, sahte raporlar ve reçeteler düzenlemek. 2. Kuaförler: Fatura kesmemek veya geliri düşük göstererek vergi kaçırmak. 3. Restoran işletmecileri: Çalışanların haklarını ihlal etmek, kayıt dışı işçi çalıştırmak ve gıda güvenliği standartlarını ihmal etmek. 4. Şarkıcılar: Başkalarının müzik veya eserlerini izinsiz kullanmak ve konser gelirlerini gizlemek. 5. Kuyumcular: Gelirleri kayıt altına almadan ticaret yaparak vergi kaçakçılığı yapmak, kaçak veya sahte mücevher satışı yapmak. 6. Sigortacılar, muhasebeciler ve eczacılar: İzin veya lisans almadan belirli işleri yapmak, malzeme veya ürün çalmak veya kaçak mal satmak. 7. Yolsuzluk ve rüşvet: Kamu görevlilerinin görevlerini kötüye kullanarak para veya avantaj elde etmesi. 8. Fikri mülkiyet haksız kullanımı: Patent, marka ve tasarım haklarının ihlali.

Sözleşmeli işçinin kendi işini yapabilmesi, iş sözleşmesinde ikinci bir işte çalışmaya ilişkin bir yasaklama olup olmamasına bağlıdır. 4857 sayılı İş Kanununda, işçinin başka bir işte çalışmasına engel teşkil edecek bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak, iş sözleşmesinin veya toplu iş sözleşmesinin şartlarına uyulması gerekmektedir.

Tek Gıda-İş Sendikası, gıda sanayi iş kolunda faaliyet gösteren bir sendikadır. Görevleri şunlardır: İşçi haklarını savunmak: Toplu iş sözleşmelerinde işçilerin ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek. Toplumsal sorumluluk: Ulusal sanayinin korunması ve geliştirilmesi hususunu ön planda tutmak. Eğitim faaliyetleri: 1993 yılında kurulan Kadın Bürosu aracılığıyla kadın işçilere yönelik eğitim programları düzenlemek.

1 Mayıs İşçi Bayramı, dünya genelinde işçilerin haklarını kutlamak ve emeğin değerini vurgulamak amacıyla çeşitli etkinliklerle kutlanır. Kutlamalar genellikle şu şekillerde gerçekleşir: Mitingler ve Yürüyüşler: Sendikalar ve işçi grupları tarafından düzenlenen büyük mitingler ve yürüyüşler yapılır. Kültürel Etkinlikler: Seminerler, sosyal medya kampanyaları ve kültürel etkinlikler düzenlenir. Resmi Tatil: Birçok ülkede 1 Mayıs resmi tatil olarak kabul edilir. Türkiye'de ise 1 Mayıs, "Emek ve Dayanışma Günü" adıyla kutlanır ve bu gün genellikle Taksim Meydanı'nda yapılan etkinliklerle anılır.

BSCI (Business Social Compliance Initiative) sertifikası, triko üreticileri de dahil olmak üzere tedarik zincirinde yer alan işletmelerin sosyal sorumluluk standartlarını karşıladığını doğrulayan bir belgedir. Bu sertifika, aşağıdaki konularda uyumluluğu sağlar: - İşçi hakları: Adil ücretlendirme, çalışma saatlerinin düzenlenmesi ve kötü muameleye karşı koruma. - İş sağlığı ve güvenliği: Çalışanların güvenli ve sağlıklı bir iş ortamında çalışmasını sağlamak. - Çocuk işçiliği ve zorla çalıştırmanın önlenmesi. - Çevresel sorumluluk: Çevresel sürdürülebilirlik ve atık yönetimi. BSCI sertifikası almak için, Amfori BSCI tarafından akredite edilen bir sertifikasyon kuruluşundan bağımsız bir değerlendirme yaptırmak gerekmektedir.

El işçileri, 4857 sayılı İş Kanunu'na tabidir.

Yıllık izin ücreti, aşağıdaki hallerde ödenmeyebilir: 1. İzin süresinin eksik kullanılması: İşçinin hak ettiği yıllık izni kullanamaması durumunda, iş sözleşmesi sona erdiğinde bu izin ücreti ödenmez. 2. İşverenin izin ücretini ödememesi: İşveren, işçinin yıllık izin süresine ait ücreti peşin olarak ödemezse veya hiç ödemezse, işçi bu ücreti talep edebilir. 3. İzin süresinde işçinin çalışması: İşçi, yıllık izin süresi içinde başka bir işte çalışırsa, bu kanuna aykırı olup, işveren izin ücretini geri talep edebilir. Bu gibi durumlarda işçilerin haklarını koruyabilmeleri için Karşıyaka iş hukuku avukatı desteği almaları önemlidir.

Hizmet-İş Sendikası, hiçbir siyasi görüşün şemsiyesi altına girmeden, işçi sınıfının çıkarlarını temsil eden bir sendikadır.

Çalışma ilişkileri, sanayi devriminden sonra işgücünde meydana gelen artış ve buna bağlı olarak çalışma koşullarının karmaşıklaşması ile ortaya çıkmıştır. İlk olarak İngiltere'de görülen bu süreçte, sanayi devrimi işçi sınıfını oluşturmuş ve toplumun en kalabalık kesimini işçiler oluşturmuştur. Devletin çalışma ilişkilerine müdahalesi ise, işçi sınıfının talepleri ve çıkarılan yasalarla başlamıştır.

"İki Kızgın Adam" filminde işçiler, ücretlerinin iyileştirilmesi talebiyle grev yapmaktadırlar.

Tüzel kişilikler, işçi olarak çalıştıklarında aşağıdaki haklardan yararlanırlar: 1. Ücret Hakkı: Adil bir ücret alma hakkı vardır ve bu ücret, çalışılan saat sayısına, işin niteliğine ve piyasa koşullarına bağlı olarak belirlenmelidir. 2. Eşit Muamele Hakkı: Cinsiyet, ırk, din, etnik köken, engellilik, yaş veya cinsel yönelim gibi nedenlerle ayrımcılığa uğramadan eşit işe eşit ücret alma hakkı vardır. 3. İş Sağlığı ve Güvenliği Hakkı: Güvenli ve sağlıklı çalışma koşullarına sahip olma hakkı vardır; işverenler, işyerindeki tehlikeleri tespit edip önleyici tedbirler almalıdır. 4. Sendikal Haklar: Sendika kurma ve sendikaya üye olma özgürlüğüne sahiptirler. 5. İzin Hakkı: Yıllık ücretli izin, hafta tatili, ulusal ve dini bayram tatilleri gibi izin haklarına sahiptirler.

Şirket işçiyi çağırdığında, işçinin işe gitmek zorunda olup olmadığı duruma göre değişiklik gösterebilir. Çağrı üzerine çalışmaya dayalı iş sözleşmesinde, işçi, işveren tarafından yapılan çağrıya uymak zorundadır ve çağrıldığı sürede en az 4 saat üst üste çalışmak zorundadır. Raporlu olan bir işçi, işveren tarafından işe çağrılsa bile, raporlu olduğu dönemde çalışmak zorunda değildir. İşyerinin taşınması durumunda, iş sözleşmesinde aksi belirtilmemişse, işçi yeni adrese gitmek zorunda değildir ve bu durum işveren tarafından kıdem tazminatı ödenmesini gerektirir.

Fazla çalışmaya kalmama hakkı, işçinin işverene yazılı olarak bildirimde bulunarak fazla mesai yapmak istemediğini beyan etmesiyle kullanılır. Bu bildirim, en az 30 gün önceden yapılmalıdır.

İşverenin iş sözleşmesinden kaynaklanan bazı borçları şunlardır: 1. Ücret ödeme borcu: İşçinin iş görme ediminin karşılığında ona ücret ödemek zorundadır. 2. İşçiyi koruma ve gözetme borcu: İşçinin hayatını, sağlığını, şeref ve haysiyetini, özel yaşamını ve ahlakını korumakla yükümlüdür. 3. Eşit davranma borcu: Tüm işçilere hakkaniyetin gerektirdiği ölçüde eşit davranmalıdır. 4. Özlük dosyası düzenleme borcu: Çalıştırdığı her işçi için bir özlük dosyası düzenlemek ve iş ilişkisiyle ilgili belgeleri bu dosyada saklamak zorundadır. 5. Rekabet etmeme borcu: İşçinin, işverenle rekabet etmemesini sağlamakla yükümlüdür.

DİSK (Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu), 2025 yılı için belirlenen asgari ücret hakkında şu açıklamaları yaptı: Asgari ücretin, işçilerin yaşam standartlarını iyileştirmediği ve onları daha da yoksullaştırdığı yönünde. Asgari ücretin, işçilerin temsili olmadan tek taraflı olarak belirlenmesinin hükümsüz olduğu. İşçi sınıfının, sendikalı olarak bu sefalet dayatmasını püskürteceği. Ayrıca DİSK, asgari ücret artışında yoksulluk sınırının kriter olarak dikkate alınması gerektiğini ve yılda birkaç kez belirlenmesi gerektiğini savundu.

Evet, kadrosuz işçiler sendikaya üye olabilirler. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmeleri Kanunu'nun 17. maddesine göre, on beş yaşını dolduran ve işçi sayılan herkes işçi sendikalarına üye olabilir.

Sürekli işçinin ara dinlenmesi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 68. maddesine göre hesaplanır. Bu maddeye göre ara dinlenme süreleri şu şekildedir: 1. Dört saat veya daha kısa süreli işlerde: En az 15 dakika. 2. Dört saatten fazla, yedi buçuk saate kadar olan işlerde: En az yarım saat. 3. Yedi buçuk saatten fazla süren işlerde: En az bir saat. Bu süreler asgari sınırları belirler ve işveren, sözleşmelerle daha uzun dinlenme süreleri tanıyabilir. Ara dinlenmeleri, işin niteliği, iklim koşulları ve işyerindeki gelenekler dikkate alınarak sürekli veya aralıklı olarak verilebilir.

Dilâver Paşa Nizamnamesi, 8 Mayıs 1867 tarihinde Dilâver Paşa tarafından hazırlanan ve Osmanlı İmparatorluğu'ndaki maden çalışanlarına yönelik düzenlemeler getiren bir maden yönetmeliğidir. Nizamname, Türk tarihinde maden ocaklarında çalışan işçilerin sağlığını koruma ve çalışma koşullarını düzenleme amacı taşıyan ilk hukuksal metin olarak değerlendirilmektedir. Toplamda yedi bölümden ve yüz maddeden oluşan nizamnamenin bazı önemli maddeleri şunlardır: - Ocakların yönetim biçimi belirlenmiş, işletme hakları yeniden ele alınmış ve çıkartılan kömürün alım-satımı belirli esaslara dayandırılmıştır. - Bölgedeki 14 köy topluluğundan yaşları 13 ile 50 arasındaki sağlıklı erkeklerin, her yıl 6 ay süreyle maden ocaklarında çalışması yükümlülüğü getirilmiştir. - Günlük çalışma süresi 10 saate indirilmiş, işçilerin sağlık sorunlarına ve çözümlerine değinilmiştir. - Müslüman maden işçilerine bayramlarda, Hristiyanlara ise Paskalya Günü'nde tatil yapma fırsatı verilmiştir. Nizamname, 10 Eylül 1921 tarihine kadar yürürlükte kalmış ve yerine Havza-ı Fahmiye Maden Amelesinin Hukukuna Mütealik Kanun gelmiştir.