Mülkiyet

Paylı mülkiyette olağanüstü yönetim işleri ve tasarruflar şunlardır: Paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi; Korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi; Paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması. Bu yönetim işleri için tüm paydaşların oybirliği ile karar alması gerekir. Türk Medeni Kanunu’nun 692. maddesinin 1. fıkrasına göre, “paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması, oy birliğiyle aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır”. Örnek olarak, bir taşınmaza bina yapılması, paylı mala konu bir binanın üzerine bir kat daha yapılması, paylı malın tamamının satılması, üzerinde bir başka kişi lehine oturma hakkı tesis edilmesi, çiçek bahçesinin meyve bahçesi, tütün tarlasının zeytinlik, buğday tarlasının bahçeye çevrilmesi gibi durumlar verilebilir.

El birliği mülkiyetinde ön alım (şufa) hakkı yoktur. Ön alım hakkı, kişiye değil, paya bağlı bir haktır ve el birliği mülkiyetinde paylar belli olmadığı için bu hak kullanılamaz.

İnci Tower'ın yönetimi, Önaylar Group tarafından gerçekleştirilmektedir. Önaylar Group, İnci Tower'ın yanı sıra İnci Premium, İnci Larin, İnci Center, İnci Smyrna, İnci Suites gibi projelerin de satışını sürdürmektedir.

Kat mülkiyetine geçtikten sonra yapı kullanma izninin (iskân belgesi) iptali mümkün değildir. Yapı kullanma izni, yapının ruhsat eki projelerine uygun olarak tamamlandığını ve kullanıma hazır olduğunu gösterir. Ancak, bazı durumlarda yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi, imar planı değişikliği gibi nedenlerle iptal edilebilir.

Toplulaştırma işleminin yapılmasının bazı nedenleri şunlardır: Verimlilik artışı. Altyapı gelişimi. Maliyet tasarrufu. Kırsal kalkınma. Arazi kullanımının kolaylaştırılması. Toplulaştırma işlemi, devlet kurumları tarafından organize edilir ve çiftçilerin de rızası alınır.

Tahsis ve devir arasındaki temel fark, mülkiyetin devri ve kullanım hakkıdır. Tahsis: Mülkiyeti kamu idaresinde kalmak şartıyla, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi amacıyla taşınmazların bedelsiz olarak birbirine veya köy tüzel kişiliklerine bırakılmasıdır. Devir: Kamu idarelerinin, taşınmazların mülkiyetinin diğer kamu idarelerine, yine bedelsiz olarak, ancak tapu kütüğüne şerh konularak, kamu hizmetlerinde kullanılmak üzere devredilmesidir. Özetle, tahsisde mülkiyet kamu idaresinde kalırken, devirle mülkiyet de devredilir.

Tescile icbar davasına konu olan ve kat karşılığı sözleşmesi gereği takip alacaklisine ait olan ve kambiyo senedi borcuna karşılık haczedilen üç daireden biri olan mülkün borçlu tarafından rızaen satış talebi ile kötü niyetle ele geçirilmek istenmesi karşısında alacaklının takip edebileceği hukuki argümanlar hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, tescile zorlama (ferağa icbar) davası hakkında şu bilgiler değerlendirilebilir: Tescile zorlama davası, bir sözleşme veya hukuki bir sebep ile mülkiyetin devri borcunu üstlenen kişinin, borçlu mülkiyeti devretmekten kaçınması durumunda açılır. Görevli mahkeme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2. maddesine göre asliye hukuk mahkemeleridir. Yetkili mahkeme, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Zamanaşımı veya hak düşürücü süre, özel bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabii değildir. Ayrıca, alacaklının haciz isteme hakkının bulunması durumunda, icra dairesinden yetki alarak kaydın düzeltilmesi için dava açabileceği belirtilmiştir.

Türk Medeni Kanunu'nun 698. maddesi (TMK 698), paylı mülkiyetin sona erdirilmesini düzenler. Bu maddeye göre, hukuki bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmayı engelleme süresi: Bu hak, hukuki bir işlemle en fazla 10 yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda şekil şartı: Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler resmi şekle tabidir ve tapu kütüğüne şerh verilebilir. Uygun olmayan zamanda paylaşma: Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz.

Ev ve mesken arasındaki temel farklar şunlardır: Kapsam: Mesken, ev dahil daha geniş bir kavramdır; bir kişinin yaşadığı her türlü yeri kapsar. Odak Noktası: Mesken, yaşam fonksiyonuna odaklanırken, konut yapısal ve yasal statüye odaklanır. Yasal Statü: Konut, genellikle belirli yasal prosedürlerden geçmiş, ruhsatlı yapılardır. Örneğin, bir inşaat işçisinin şantiyede kurduğu konteyner ev, onun için bir meskendir.

"Rightful ownership" ifadesi, Türkçede "gerçek hak sahipliği" anlamına gelir. Ayrıca, "Rightful Ownership" adında, zenginliğin gerçek anlamını ve gerçek yaşam doyumunu sorgulayan, etkileşimli bir mobil oyun da bulunmaktadır.

Kazandırıcı ve olağan zamanaşımı arasındaki temel farklar şunlardır: Zilyedin İyiniyeti: Olağan zamanaşımında zilyedin iyiniyetli olması gerekir. Zilyetlik Süresi: Olağan zamanaşımında zilyetlik süresi 10 yıldır. Tapu Kaydı: Olağan zamanaşımı, tapu kütüğüne kayıtlı taşınmazlar için geçerlidir. Mülkiyetin Kazanılması: Olağan zamanaşımında şartlar sağlandığında tescil vb. bir işleme gerek kalmadan mülkiyet kazanılır.

Blockchain tapu sistemi, tapu kayıtlarının dijital ve merkezi olmayan bir şekilde saklandığı bir sistemdir. Blockchain tapu sisteminin bazı özellikleri: Güvenlik: Şeffaf yapısı sayesinde dolandırıcılık ve veri manipülasyonu riski minimuma indirilir. Şeffaflık: Mülkiyete dair değişiklikler gerçek zamanlı olarak izlenebilir. Hız: Geleneksel tapu işlemlerine göre daha hızlıdır; işlemler dakikalar içinde tamamlanabilir. Maliyet etkinliği: Aracıların rolünü ortadan kaldırarak maliyetleri düşürebilir. Şu anda, blockchain tapu sistemi pilot projelerde uygulanmakta olup, tam anlamıyla yaygın bir kullanım henüz gerçekleşmemiştir.

İcra İflas Kanunu (İİK) madde 99'a göre istihkak davası, haczedilen malın üçüncü bir kişiye ait olduğunu veya üçüncü bir kişi tarafından rehinli bulunduğunu iddia eden kişi tarafından açılan davadır. Madde 99'a göre istihkak davasının süreci şu şekildedir: Haczedilen mal, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddia eden üçüncü kişi nezdinde bulunur. İcra müdürü, üçüncü kişi aleyhine icra mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verir. Bu süre içinde icra mahkemesine istihkak davası açılmazsa, üçüncü kişinin iddiası kabul edilmiş sayılır. Alacaklı tarafından süresinde açılan dava sonuçlanıncaya kadar, haczedilen malın satışı yapılamaz. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi ve üçüncü kişinin, haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka dayanarak istihkak iddiasında bulunmasıdır.

Özel orman alanları, devletin mülkiyetinde olmayan, gerçek veya tüzel kişilere ait olan orman alanlarını tanımlar. Özel ormanların bazı özellikleri: Mülkiyet hakkı: Özel orman arazileri, gerçek veya tüzel kişilere aittir. Yönetim ve kullanım: Özel orman sahipleri, bu arazileri kendi ihtiyaçlarına göre yönetebilir. Koruma ve sürdürülebilirlik: Özel orman arazilerinin korunması, biyoçeşitliliğin sürdürülmesi açısından önemlidir. Özel ormanların oluşma şekilleri: devletin daha önce sahip olduğu arazilerin özelleştirilmesi; bireylerin ağaçlandırma faaliyetleri sonucu elde edilen alanlar; miras yoluyla intikal eden ormanlar. Türkiye'de özel orman konumunda toplam 15.863 hektar büyüklüğünde 324 adet özel orman bulunmaktadır.

Tapuda bağış şerhi bulunması, taşınmazın üzerindeki hakların, kısıtlamaların veya yükümlülüklerin tapu kütüğüne işlenmiş olduğu anlamına gelir. Bağış şerhi bulunan bir taşınmazın satışı, devri veya başka bir işleme konu olması, belirli koşullara bağlanabilir veya tamamen engellenebilir. Tapuda şerh işlemlerinin detayları ve hukuki etkileri için bir tapu uzmanı veya avukattan destek almak önemlidir.

Özel sitelerdeki havuzlar, site sakinlerine veya kat maliklerine aittir. Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre, site havuzları ortak alan olarak kabul edilir ve bu alanların kullanımı tüm kat maliklerinin oybirliği ile değiştirilemez.

İfraz ve tevhid işlemlerinden kaynaklanan bazı mülkiyet ve parselasyon sorunları: İmar planına aykırılık. Tapu sicilinde hatalar. Kadastro hataları. Maliklerin anlaşmazlıkları. Bu tür sorunların çözümü için idari başvuru, idari dava veya hukuki süreç başlatılması gerekebilir.

Müdahalenin men’i davası, diğer adıyla el atmanın önlenmesi davası, taşınır veya taşınmaz bir malın maliki tarafından, bu mal üzerindeki haksız müdahalenin sona erdirilmesine yönelik açılan bir davadır. Bu dava, mülkiyet hakkının hukuka aykırı şekilde ihlal edildiği durumda malike, bu müdahaleyi sonlandırma hakkı tanır. Müdahalenin men’i davasının açılabilmesi için üç temel şartın bulunması gerekmektedir: Ayni veya şahsi bir hak sahibi olması. El atmanın başlamış veya başlama tehlikesinin bulunması. Davacının mal üzerindeki ayni veya şahsi hakka sahip olduğunu ispat etmesi. Müdahalenin men’i davası, Türk Medeni Kanunu’nun 683. maddesinde düzenlenmiştir.

Harman yerine ev yapılıp yapılamayacağı, arazinin mülkiyet durumuna ve imar durumuna bağlıdır: Özel mülkiyet: Tapuda harman yeri olarak geçen arazilerde, cins değişikliği yapılarak imar durumu ve ruhsat alınabilir. Hazine veya köy malı: Hazine veya köy malı olarak bilinen harman yerlerinde ev yapmak için, kullanım hakkının kime ait olduğunu belirlemek amacıyla keşfe gidilmesi ve köy bilirkişilerine danışılması gerekir. En doğru bilgiyi, bağlı bulunulan köy belediyesinden veya ilgili resmi kurumlardan almak önemlidir.

Sancaklar taziye sahibi hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Siirt'te taziye bilgilerini paylaşan bazı kaynaklar şunlardır: Siirt Sancaklar Çarşı Camii. artisiirt.com. yenisiirt.com.