Bu video, bir konuşmacının eğitim felsefeleri hakkında bilgi verdiği eğitim içeriğidir.. Video, dört temel eğitim felsefesini (daimicilik, esasicilik, ilerlemecilik ve yeniden kurmacılık) detaylı şekilde incelemektedir. İlk bölümde bu felsefelerin temel prensipleri, eğitim anlayışları ve tarihsel gelişimleri açıklanırken, ikinci bölümde özellikle "yeniden kurmacılık" felsefesi vurgulanmaktadır.. Videoda ayrıca Türkiye'nin eğitim sistemindeki değişimler ele alınmakta ve 2004 yılından itibaren ilerlemecilik felsefesinin Türkiye'de benimsendiği belirtilmektedir. Konuşmacı, Finlandiya'nın eğitim sistemi örneğini vererek yeniden kurmacılık felsefesini açıklamakta ve izleyicilere Türk eğitim sisteminin benimsediği felsefe ile kendi benimsedikleri eğitim felsefeleri hakkında yorum yazmalarını istemektedir.
Bu video, bir konuşmacı ve Harran Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi Hakan arasında geçen, eğitim sistemleri ve teknoloji konularını ele alan bir sohbet formatındadır. Konuşmacı, doktora eğitimine girmiş bir mühendislik öğrencisi olarak deneyimlerini paylaşmaktadır.. Videoda öncelikle programlama ve yapay zeka eğitiminde İngilizce bilmenin önemi vurgulanmakta, ardından Türkiye ve ABD eğitim sistemleri arasındaki farklar karşılaştırmalı olarak ele alınmaktadır. Konuşmacı, farklı eğitim seviyelerinde programlama eğitiminin nasıl yapılandırılacağı, öğrencilerin hangi programlama dillerini öğrenmesi gerektiği ve öğretmenlerin güncel konuları takip etmesi gerektiği konularını tartışmaktadır.. Ayrıca videoda, Türkiye'de İngilizce eğitiminin önemi, araştırma yazımı gibi akademik becerilerin daha erken öğretilmesi gerektiği, laboratuvar imkanları ve teknolojik kaynakların erişilebilirliği gibi konular da ele alınmaktadır. Konuşmacı, Türkiye'nin sağlık sisteminin ABD'den daha iyi olduğunu ve Türkiye'nin eğitim sisteminin geride kalmadığını savunmaktadır.
Bu video, Hayrettin Karaman'ın "İmam Hatip Okulları Dert midir?" başlıklı bir konuşmasını içermektedir. Konuşmacı, Türkiye'deki eğitim sistemi ve özellikle imam hatip okullarının tarihsel gelişimini anlatmaktadır.. Video, Türkiye'deki kültürel bölünmenin imam hatip okullarının gelişimindeki rolünü ele alarak başlıyor. 1951'de Demokrat Parti döneminde açılan imam hatip okullarının zamanla nasıl geliştiği, mezunlarının yükseköğretim kurumlarına girebilmesi ve ülke yönetiminde söz sahibi olmaları anlatılıyor. Konuşmacı, imam hatip okullarının bir dert veya sorun olmadığını, İslam ülkelerinin örnek aldığı eğitim kurumları olduğunu vurguluyor. Video, bu yılki yükseköğretim kurumları sınavında imam hatiplilerin elde ettikleri başarıları ve ilk yüz'e giren öğrencilerin isimlerini paylaşarak sona eriyor.
Osmanlı'da ilk okul öncesi eğitim Şehzadegan Mektebi'nde 4-4.5 yaş arası verildi. II. Meşrutiyet'te İstanbul'da ilk ana mektepleri açıldı. Cumhuriyet döneminde 80 kadar anaokulu bulunmaktaydı. 1925-1930 arası ekonomik zorluklar nedeniyle anaokulları kapatıldı
Coğrafya terimi eski Yunanlılardan gelmektedir. Antik Yunan coğrafyacıları ilk ayrıntılı haritaları geliştirmiştir. İslam coğrafyacıları ilk dikdörtgen haritayı oluşturmuştur. Çinliler pusulayı ilk kullanan medeniyettir. Keşifler Çağı'nda coğrafya Avrupa'da popülerlik kazanmıştır
Liseye başlama yaşı 14'tür. Lise bitirme yaşı 18'dir. Mezuniyet yaşı, sınıf tekrarı durumuna göre değişebilir
Bu videoda bir öğretmen, öğrencilerin sınav cevaplarını okuyup yorumluyor. Öğretmen, öğrencilerin çeşitli konulardan (madenlerle ilgili kuruluşlar, nüfus artışının zararları, Karadeniz bölgesi'nin tarımı, Sakarya Meydan Muharebesi, canlıların ortak özellikleri, Platon ve Descartes'ın bilginin kaynağı hakkındaki görüşleri, hacim kavramı) verdikleri cevapları okuyor.. Video, öğretmenin öğrencilerin cevaplarını okuyup yorumlaması şeklinde ilerliyor. Öğretmen, bazı cevapları beğenirken, bazılarını sert tepkilerle karşılamıyor. Ayrıca, öğrencilerin cevaplarının Türkiye'nin her yerinden geldiğini ve sürekli yeni cevaplar geldiğini belirtiyor. Video, öğretmenin öğrencilerin cevaplarını değerlendirmesiyle ve okulun güzelliklerini vurgulayarak sona eriyor.
Bu video, Sabri Hoca ve Ahmet öğretmen tarafından sunulan bir eğitim felsefesi dersidir. Öğretmenler, çağdaş eğitim sistemlerine yön veren felsefi akımları detaylı olarak anlatmaktadır.. Videoda idealizm, realizm, pragmatizm, varoluşçuluk ve natüralizm gibi felsefi akımlar karşılaştırmalı olarak ele alınmaktadır. Her bir akımın temel özellikleri, eğitim anlayışlarına etkileri ve Türkiye'deki uygulamaları örneklerle açıklanmaktadır. Ders, felsefi akımları test soruları üzerinden pekiştirmektedir.. Videoda ayrıca pragmatizm akımının John Dewey'nin temel savunucusu olduğu ve Türkiye'ye davet edilen ilk yabancı eğitim uzmanı olduğu belirtilmektedir. Türkiye'nin 2005 yılından beri uyguladığı eğitim modellerine pragmatizm akımının yansıdığı da açıklanmaktadır.
Özel eğitim, farklı özelliklere sahip öğrencilere sağlanan bireysel eğitim hizmetleridir. Özür, bedenin işlevlerini yeterince yerine getirememesi durumudur. Engel, özürlü bireyin toplumsal yaşamı sınırlayan durumudur
Öğretmen, eğitim kurumlarında planlı öğretim etkinlikleri düzenleyen uzman eğitmendir. Öğretmenlik mesleği 19. yüzyıldan itibaren özel kurumlarda yetişmeye başlamıştır. Öğretmen kelimesi Eski Türkçedeki "öğretmek" fiilinden türemiştir
Profesör, en yüksek akademik rütbe ve unvandır. Latince "professor" kelimesinden Türkçeye girmiştir. İlk uzun yazım 1706'da, kısa yazım 1838'de kullanılmaya başlanmıştır
Bu video, Mülteci Hakları Merkezi ile ortaklaşa hazırlanmış bilgilendirici bir içeriktir.. Video, Türkiye'deki eğitim sistemi hakkında bilgi vermektedir. İlk olarak zorunlu eğitim sistemi (ilkokul, ortaokul ve lise dahil 12 yıl) ve çocukların okula kayıt süreci anlatılmaktadır. Ardından lise eğitim sistemi, örgün eğitim ve açık öğretim olanakları açıklanmaktadır. Son olarak, ücretsiz Türkçe kursları hakkında bilgi verilmektedir. Video, mülteci öğrencilerin Türkiye'de eğitim alabilmeleri için gerekli belgeleri ve süreçleri detaylı şekilde açıklamaktadır.
Bu video, bir televizyon programı formatında olup, Fatih Bey, Celal Şengöl, Emrah Sefa Gürkan, Dr. Çağrı Mert Bakırcı, Fatih Altaylı, İlber Ortaylı, Murat Bardakçı ve diğer akademisyenler arasında geçen bir sohbeti içeriyor.. Programın ana konusu bilim iletişimi, eğitim sistemi ve akademik yapılar üzerine odaklanıyor. Sohbet, Carl Sagan'ın bilim iletişimi üzerindeki etkisinden başlayıp, Türkiye'deki eğitim sisteminin sorunlarına, akademik standartların zayıflamasına, bilimsel düşünce eksikliğine ve bilim kültürünün topluma nasıl aktarılacağına değiniyor. Ayrıca, farklı ülkelerin (Amerika, Fransa, Çin) eğitim sistemleriyle karşılaştırmalar yapılıyor.. Sohbette ayrıca Osmanlı İmparatorluğu'nun bilim yaklaşımı, arşivcilik, tarih kaynakları ve bilimsel bilginin halka ulaşımı gibi konular da ele alınıyor. Konuşmacılar, Türkiye'de bilimsel kaynakların eksikliği, akademik kürsülerin statik kalması ve bilim iletişiminin önemini vurgulayarak, toplumda bilimsel düşünceyi nasıl artıracakları üzerine önerilerde bulunuyorlar.
Bu video, eski bir subay olan Ahmet Şerif İzgören'in öğretmenlere yönelik yaptığı bir konuşma içeriğidir. Konuşmacı, eğitim sisteminin temel faktörlerini ve öğretmenlik mesleğinin önemini ele almaktadır.. Konuşma, eğitim sisteminin beş temel faktörü (öğretmen, öğrenci, veli, sistem ve ülke kültürü) üzerinden başlayıp, Türkiye'deki eğitim sorunlarını ve diğer ülkelerin başarılı eğitim sistemlerini karşılaştırmaktadır. Daha sonra öğretmenlik mesleğinin önemi, öğretmenlerin nasıl olmalıları ve mesleğin toplumda yarattığı etkiler üzerine örneklerle anlatılmaktadır.. Konuşmada, Maltepe'de emekli olmuş Gazi Ceren adlı çöpçü ve Adana'nın Yüreğir ilçesinde okula hiç gitmemiş ancak bir öğretmenin etkisiyle hayatını değiştiren Ali adlı çocuk gibi örneklerle öğretmenlerin öğrencilere nasıl etki edebileceğini ve onların hayatlarını nasıl değiştirebileceğini anlatmaktadır. Ayrıca, Türkiye'deki üniversite mezunlarının %72'sinin bitirdikleri alan dışında çalıştığı ve çocukların mutsuzluğu gibi eğitim sistemindeki sorunlar da ele alınmaktadır.
Bu video, Nihat Bey'in Ekintürk kanalında sunduğu bir röportajdır. Konuşmacı, matematik eğitimi konusunda uzman bir kişi olarak Türkiye'deki matematik başarı oranlarının düşük olduğunu ve bunun çözüm yollarını anlatmaktadır.. Videoda konuşmacı, Türkiye'de matematikte başarılı olmanın hayatın kendisinde başarılı olmak anlamına geldiğini vurgulayarak, mevcut eğitim sisteminin sorunlarını ele alıyor. 12 yıllık eğitim sürecini 30 saatlik bir uygulamaya indirgeyerek başarı oranını %100'e çıkardıklarını belirtiyor. Ayrıca, matematik eğitimi için özel günler (pi günleri, karekök yılı, asal yıl) gibi anlamlı günleri kullanarak matematiği daha sevimli hale getirmenin önemini anlatıyor. Video, 2017 yılının asal bir yıl olduğunu ve bu yılın matematik eğitimi için özel bir fırsat olduğunu vurgulayarak sona eriyor.
Bu video, bir konuşmacının gençlik, eğitim ve toplumsal sorunlar hakkında düşüncelerini paylaştığı bir konuşmadır.. Konuşmacı, gençlerin daha erken ayıkması gerektiğini ve kendi kimliklerine sahip çıkması gerektiğini vurguluyor. Boğaziçi Üniversitesi'ndeki eylemler, Amerikalıların kurduğu ve yönettiği üniversiteler, Fulbright eğitim anlaşmaları ve bunların Türkiye'nin eğitim sistemini nasıl etkilediği ele alınıyor. Konuşmacı, gençlerin kanlarını ve canlarını doğru ve insanlık için kullanmaları gerektiğini, iç yaralarını kendilerinin tedavi etmeleri gerektiğini ve kimseden yardım beklememeleri gerektiğini belirtiyor.
Bu video, Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile yapılan kapsamlı bir röportajdır. Bakan, 1994 yılında araştırma görevlisi olarak başlayan ve 2013 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı olarak göreve gelen, siyaset bilimi alanında eğitim almış bir akademisyendir.. Röportajda Türkiye'nin eğitim sisteminin 20 yıllık gelişimi, yeni müfredat modeli, eğitim sisteminin dünya ile kıyaslanması ve eğitim sistemindeki iç-dış eleştiriler ele alınmaktadır. Bakan, Türkiye'nin eğitimdeki başarılarını uluslararası örgütlerin raporlarıyla destekleyerek anlatırken, müfredat değişikliklerinin üç ana parametre ışığında yapıldığını ve eğitim sisteminin sürekli dinamik olması gerektiğini vurgulamaktadır.. Röportajda ayrıca Türkiye'nin demokratik kazanımlarının korunması, üniversite tercihleri ve çocukların kendi yeteneklerine göre seçim yapabilmesi konuları da tartışılmaktadır. Bakan, eğitim sisteminin Türkiye'nin geleceği için kritik bir rol oynadığını belirterek, 18 milyon öğrenci ve 1.2 milyon öğretmenin beklediği sorumlulukları yerine getirmek için yoğun çalışma rutinini ve eğitim sisteminin teknolojik gelişimini detaylı şekilde açıklamaktadır.
Bu video, bir öğretmen tarafından sunulan eğitim tarihi dersi formatındadır. Öğretmen, tahtada notlar alarak öğrencilere eğitim tarihi hakkında bilgi vermektedir.. Video, eğitimin tarihsel temellerini ele almaktadır. İçerikte Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitimle ilgili görüşleri, 1918'de Babbit'in hazırladığı eğitim programları kitabı, 1924'te kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu, 1928'de millet mekteplerinin açılması ve 1940'da kurulan köy enstitüleri gibi önemli tarihsel gelişmeler anlatılmaktadır.. Videoda ayrıca Tyler ve Tabada'nın eğitim programları ve öğretimin temel ilkeleri konusundaki çalışmaları, John Deyve'nin Türkiye'ye davet edilmesi ve köy enstitülerinin öğretmen yetiştirme, tarım ve ekonomik faaliyetlerle ilgilenme amaçları gibi konular da detaylı şekilde açıklanmaktadır. Eğitmen, bir sonraki videoda bu dönemden günümüze kadar yapılan çalışmaların inceleneceğini belirtmektedir.
Bu video, bir eğitim uzmanının Türkiye'deki eğitim durumu hakkında bilgilendirme yaptığı bir içeriktir. Konuşmacı, öğrencilerin sıkça sorduğu "online eğitim veya hibrit eğitim tekrar geri gelir mi?" sorusuna cevap vermektedir.. Videoda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kabine toplantısındaki açıklamaları aktarılmaktadır. Cumhurbaşkanı, 6 Eylül'den beri devam eden yüz yüze eğitim sürecinin başarıyla ilerlediğini, şu anda yeni bir kararın olmadığını ve önümüzdeki günlerde online veya hibrit eğitim modelinin düşünülmediğini belirtmektedir. Ayrıca, okullarda uygulanan vaka durumunda karantina ve PCR testi süreçleri hakkında bilgi verilmektedir.
Bu video, yıllarca üstün yetenekler sınıflarında çalışan bir eğitim uzmanının yaptığı bilimsel bir sunumdur. Konuşmacı, üstün yetenekli çocuklarla ilgilenen öğretmenlere yönelik bilgiler vermektedir.. Sunum, üstün yetenekli çocukların tanımı, özellikleri ve eğitim ihtiyaçları üzerine odaklanmaktadır. Video, üstün yetenekli çocukların eğitimi için gruplama, zenginleştirme ve hızlandırma gibi yöntemleri ele alırken, kaynaştırma yönteminin avantajlarını vurgulamaktadır. Ayrıca, destek eğitim odalarının durumu, Türkiye'deki yetersizlikleri ve çözüm önerileri detaylı olarak incelenmektedir.. Sunumda, öğretmenlerin üstün zekalı eğitiminde kendilerini yetkin bulmalarına rağmen sorumluluk alma konusundaki yetersizlikleri anket sonuçlarıyla gösterilmektedir. Konuşmacı, Bahçelievler ilçesindeki 23 ilkokuldaki destek eğitim odalarını araştırdığı tez çalışmasını paylaşarak, bu odaların yetersiz materyal, öğretmenlerin yeterli eğitim alamaması ve içerik farklılaştırılmaması gibi sorunlarını eleştirmektedir.