İhtar

Tebligat ve ihtar kavramları farklı anlamlara sahiptir. Tebligat, hukuki ve idari işlemlerde bir kişi veya kuruma resmi bir bilgilendirme yapılması amacıyla gönderilen yazılı bildirimdir. İhtar ise, bir kişinin bir durumu veya hukuki bir işlemi diğerine yazılı olarak bildirmesi anlamına gelir. Dolayısıyla, tebligat genel anlamda daha geniş bir kavram olup, ihtarı da kapsayan bir terimdir.

10 yılını dolduran kiracının tahliye edilebilmesi için kiraya verenin, kira sözleşmesinin bitiminden en az üç ay önce yazılı olarak fesih bildiriminde bulunması gerekmektedir. İhtarın içermesi gereken unsurlar: Kiracının tahliye edilmesi gerektiği. Tahliye için verilen süre (genellikle 6 ay). Tahliye kararının olmaması durumunda icra yoluyla tahliye edileceği. İhtarın gönderilme zamanı: Belirli süreli kira sözleşmelerinde, her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce. Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde, her 6 aylık kira döneminin bitiminden en az üç ay önce. Kiracı, ihtarı kira bitiminden üç aydan daha kısa bir zaman içinde almışsa, tahliye ancak bir sonraki kira dönemi içinde mümkün olur. Bu süreçte bir avukattan hukuki destek alınması önerilir.

Ayıplı mal için tüketici hakem heyetine başvurudan önce ihtar çekilmesi zorunlu değildir. 6502 sayılı Tüketici Kanunu’nda ayıp ihbarı ile ilgili belirlenmiş bir süre yoktur. Ayıplı mal durumunda yapılması gerekenler: Satıcıya bildirim. Satıcının yanıtı ve çözüm arayışı. Tüketici hakem heyetine başvuru. Tüketici mahkemelerine başvuru.

İcra ve İflas Kanunu (İİK) madde 150/ı uyarınca, hesap kat ihtarının tebliğ edilmiş sayılması için iki durum söz konusudur: 1. Noter aracılığıyla tebliğ: İhtarın, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese noter aracılığı ile gönderilmesi ve bu şekilde tebliğ edilmesi. 2. 68/b maddesi gereğince tebliğ: İhtarın, İİK madde 68/b uyarınca tebliğ edilmiş sayılması. Bu tebliğ işlemleri, icra takibi başlatılması için bir takip şartı olarak düzenlenmiştir.

İş güvenliği ihtarının kaç gün süreceği, ihtarın çekilme yöntemine ve karşı tarafın yanıt süresine bağlı olarak değişir. - Noter aracılığıyla çekilen ihtarnameler genellikle 7-15 gün içinde muhatabına ulaşır. - Acele posta (APS) ile gönderilen ihtarnameler ise 1-3 gün içinde teslim edilir. İşveren, ihtarnameye yanıt vermek için belirli bir süre tanınır ve bu süre ihtarnamenin içeriğine bağlı olarak değişir.

YouTube'da ihtar itiraz süresi 30 gündür.

İşten ayrıldıktan sonra ihtar çeken bir işçi başka bir yerde çalışabilir, çünkü bu durum işçinin işe iade talebinin samimiyetini etkilemez. İş Kanunu'nda, işçinin işten ayrıldıktan sonra başka bir işyerinde çalışmasının işe iade talebini geçersiz kılacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır.

İki haklı ihbara dayalı tahliye davasında ikinci ihtar yerine geçen işlem, icra takibi yoluyla gönderilen ödeme emridir.

Tekzip yazısı göndermek için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. İhtar Gönderimi: Tekzip edilecek haber veya yayından zarar gören kişi, yayımı yapan kuruluşa ihtar gönderir. 2. Gönderim Şekli: İhtar, noter aracılığıyla veya iadeli taahhütlü posta yoluyla ya da e-mail adresi üzerinden ileti yoluyla gönderilebilir. 3. Yayınlama Süresi: Sorumlu müdür, ihtarı aldıktan sonra üç gün içinde düzeltme ve cevap metnini, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda aynı puntolarla yayımlamak zorundadır. 4. Sulh Ceza Hakimliği Başvurusu: Eğer tekzip metni gerektiği gibi yayımlanmazsa, 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine başvurarak yayımın yapılmasına karar verilmesi talep edilebilir.

Kiracı, iki haklı ihtar çekildikten sonra en az 30 gün içinde ödeme yapmalıdır.

İşe gelmeyen işçiye ihtar çekmek için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Tutanak Tutma: İşçinin işe gelmediği her gün için ayrı ayrı ve tanıklar huzurunda tutanak tutulmalıdır. 2. İhtarname Hazırlama: Noter aracılığıyla işçiye iş başı yapması gerektiği ve mazeretini bildiren bir ihtarname gönderilmelidir. İhtarnamede şu bilgiler yer almalıdır: - İşçinin adı, soyadı ve SGK sigorta sicil numarası. - İşe gelmediği tarihler. - Mazeretini bildirmesi için süre (genellikle 2-3 iş günü). - İşverenin adres ve iletişim bilgileri. 3. Tebliğ ve Takip: İhtarnamenin işçiye ulaşıp ulaşmadığını kontrol etmek için PTT'den tebligat takibi yapılmalı ve barkod numarası notere tebliğ edilmelidir. 4. Fesih Bildirimi: İşçi, ihtarnameye rağmen işe başlamaz ve mazeretini bildirmezse, iş akdi 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesi gereğince feshedilebilir.

İhbar ve ihtar, karşı tarafa ulaştıkları andan itibaren hukuki sonuçlar doğurur. İhbar, genellikle bir durumun bildirilmesi amacıyla gönderilir ve hukuki süreçlerde delil olarak kullanılabilir. İhtar ise karşı tarafı bir şey yapmaya zorlamak için gönderilir ve belirli bir şekilde davranılmaması durumunda hukuki sonuçların doğacağı uyarısında bulunur.

Fesih ihtarını hem işveren hem de işçi gönderebilir. İşveren, işçiye ihtar göndererek işçinin işyeri kurallarına uyması ve iş sözleşmesindeki yükümlülüklerini yerine getirmesi için uyarı yapmış olur. İşçi ise işverene ihtar göndererek haklarını koruyabilir ve işverenin yükümlülüklerini yerine getirmesini talep edebilir.

İhtar talebi dilekçesi yazarken aşağıdaki adımları izlemek önemlidir: 1. Başlık: Dilekçenin üst kısmına "İHTARNAME" başlığı yazılmalıdır. 2. Muhatap Bilgileri: Karşı tarafın adı, soyadı ve adres bilgileri eksiksiz belirtilmelidir. 3. İhtar Konusu: İhtarın hangi konu hakkında yapıldığı kısa ve net bir şekilde belirtilmelidir. 4. Açıklamalar: Olayın detayları, taraflar arasındaki anlaşmazlık veya ihlal edilen haklar açıklanmalıdır. 5. Talep ve Sonuç: İhtarnameyi gönderen tarafın talepleri, süre sınırı ve olası hukuki sonuçlar belirtilmelidir. 6. İmza ve Tarih: Dilekçenin geçerliliği için imza ve tarih eklenmelidir. Ek olarak, ihtarname hazırlanırken hukuki gerekliliklere uygun bir metin oluşturmak için bir avukattan yardım almak faydalı olabilir.

Kesin süre ihtarı aşağıdaki unsurları içermelidir: 1. Açık ve Anlaşılır Olma: Kesin süre kararı, ilgili kişi tarafından kolaylıkla anlaşılabilecek derecede açık ve sade olmalıdır. 2. Yapılması Gereken İşlemin Belirtilmesi: Hangi işlemin yapılması için kesin sürenin verildiğinin açıkça yazılmış olması gerekmektedir. 3. Yeterli Süre Verilmesi: Verilen sürenin, işlemin yapılması için yeterli ve makul bir süre olması gerekmektedir. 4. Sonuçların Açıklanması: Kesin süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarının detaylıca açıklanması ve tutanağa geçirilerek ihtarat yapılması gerekmektedir. 5. Tarafların Uyarılması: Hâkimin, kesin sürenin kesin olduğunu taraflara bildirmesi ve uymamaları durumunda davanın reddedilebileceği konusunda uyarması gerekmektedir. Eğer kesin süreye ilişkin karar, taraf hazır bulunmadığı bir duruşmada verilmişse, kendisine meşruhatlı tebligat gönderilmelidir.

İş Kanununda ihtar verilmeden önce savunma alma zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak, işçinin uyarı konusu olay hakkında savunması alındıktan sonra ihtarın verilip verilmeyeceğine karar verilmesi daha yerinde bir uygulama olarak kabul edilmektedir.

Ağırlaştırılmış ihtar, çalışanın işten çıkarılması için belirli bir ihtar sayısına ulaşıldığında verilir. Yasal olarak zorunlu olan ihtar sayısı konusunda herhangi bir kanun maddesi yoktur. Genellikle işverenler, çalışanları işten çıkarmadan önce üç kez ihtar etmeyi tercih ederler.

Akde aykırılık nedeniyle tahliye davasında ihtar şarttır, ancak bazı istisnalar vardır: Konut ve çatılı işyeri kiralarında: Kiracıya, akde aykırılığın giderilmesi için en az 30 günlük süre verilmelidir. Diğer kira ilişkilerinde: Kiraya veren, kiracıya önceden ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 316. maddesinin 3. fıkrasında, akde aykırılığın giderilmesi için süre verilmeden sözleşmenin hemen feshedilebileceği haller düzenlenmiştir.

Ödenmeyen kira için iki haklı ihtar çekilmesi gerekmektedir. Bu ihtarlar, aynı kira yılı içinde farklı aylara ait kira bedellerinin ödenmemesi durumunda yapılmalıdır.

Muacceliyet ihtarı, borçlunun temerrüde düşürülmesi için borcun vade tarihi geçtiğinde gönderilir. Ayrıca, aşağıdaki durumlarda da ihtara gerek kalmadan borçlu temerrüde düşmüş sayılır: - Borcun ifa edileceği gün, tarafların anlaşmasıyla belirlenmişse; - Borçlu, borcu ifa etmeyeceğini açıkça bildirmişse; - Borçlunun durumundan temerrüt sonucu çıkarılabilirse.