Tahliye

AFAD eşya tahliyesinin ne zaman yapılacağına dair güncel bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, 2023 yılında AFAD tarafından yayımlanan genelgeye göre, ağır hasarlı yapılara giriş izni ve eşya alımı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca görevlendirilen uzmanların raporu doğrultusunda değerlendirilmektedir. Eşya tahliyesi, valilikler ve kaymakamlıkların koordinasyonunda, kolluk kuvvetleri gözetiminde gerçekleştirilmektedir. Daha fazla bilgi için resmi AFAD kanallarını veya ilgili kurumların web sitelerini takip etmek önerilir.

Acil durum tahliye planı panosu aşağıdaki unsurları içermelidir: Yangın söndürme ekipmanları ve ilk yardım malzemelerinin yerleri. Kaçış yolları ve toplanma yerleri. Acil durum müdahale yöntemleri. Görevli çalışanların adı, soyadı, unvanı ve iletişim bilgileri. Acil durum irtibat numaraları. Özel risk barındıran bölümlerin belirtilmesi. Elektrik ve gaz akışının kesim noktaları ve vanaların yeri. Tahliye planı, çalışanların görüş seviyesine uygun yükseklikte ve görünür bir şekilde asılmalıdır. Tahliye planı tasarımı ve çizimi için mühendisler, güvenlik uzmanları veya ilgili kuruluşlardan destek alınabilir.

Kiracı tahliye olduktan sonra ev sahibinin evi ne zaman kiraya verebileceği, tahliye sebebine bağlıdır: Yeni malik ihtiyacı nedeniyle tahliye: Türk Borçlar Kanunu'nun 355. maddesine göre, ev sahibi kiracıyı ihtiyaç nedeniyle tahliye ederse, evi 3 yıl boyunca eski kiracısından başkasına haklı bir neden olmadıkça kiralayamaz. Diğer tahliye sebepleri: Tahliye taahhütnamesi, kira bedelinin ödenmemesi veya kiracının sözleşmeye aykırı davranması gibi durumlarda, ev sahibi tahliye sonrası evi hemen kiraya verebilir.

Evet, "evacuation" ve "tahliye" aynı anlama gelir. "Evacuation" kelimesi, İngilizce'de "tahliye" anlamına gelir. "Tahliye" ise, acil bir tehdit içeren bir alandan insanların derhal çıkışı veya kaçışı olarak tanımlanır.

Hayır, ihtiyaç nedeniyle tahliyede 3 yıl kuralı kalkmamıştır. Türk Borçlar Kanunu'nun 355. maddesine göre, kiraya veren, gereksinim amacıyla kiralananın boşaltılmasını sağladığında, haklı sebep olmaksızın, kiralananı üç yıl geçmedikçe eski kiracısından başkasına kiralayamaz. Bu kural, ihtiyacın samimi olmasını sağlamak amacıyla konmuştur.

Yaşlı mahkumların tahliye edilmesi, 10. Yargı Paketi kapsamında yapılan düzenlemelerle kolaylaştırılmıştır. 65 yaş üstü mahkumlar için özel infaz hükümleri getirilmiştir: Kadın, çocuk veya 65 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 3 yıl veya daha az süreli hapis cezası, konutta çektirilebilir. 70 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 4 yıl, 75 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 5 yıl, 80 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 6 yıl veya daha az süreli hapis cezası da konutta infaz edilebilir. Bu düzenlemeler, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olanlar hariç, belirli sağlık koşullarını sağlayan mahkumlar için geçerlidir. Tahliye için ayrıca cezaevi gözlem kurullarından olumlu rapor alınması gereklidir.

Tahliye taahhütnamesinde tarih önemli bir unsurdur. Tahliye taahhütnamesinin geçerli sayılabilmesi için: Tarihin gün, ay ve yıl olarak eksiksiz belirtilmesi gerekir. Taahhütnamenin kira sözleşmesinden sonra ve kiralananın tesliminden sonra düzenlenmesi gerekir. Tarihin sonradan boş bırakılıp ev sahibi tarafından doldurulması geçersizlik sebebidir; bunun ispatı kiracıya aittir. Bu şartlara uyulmaması durumunda, tahliye taahhütnamesine dayanarak kiracının tahliyesi mümkün olmaz.

Evet, itirazın iptali davasında tahliye istenebilir. Kiraya veren, kiracının itirazının tebliğinden itibaren 1 yıl içinde sulh hukuk mahkemesinde itirazın iptali davası açabilir. Ayrıca, tahliye taahhüdüne dayalı olarak açılacak itirazın kaldırılması davasında da tahliye istenebilir. İtirazın iptali ve tahliye talepli olarak sulh hukuk mahkemesinde açılacak tahliye davalarında ise 7445 sayılı Kanun gereği, 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren zorunlu arabuluculuk süreci dava şartı olarak karşımıza çıkmaktadır. Tahliye süreci hukuki bir konu olduğundan, bir avukata danışılması önerilir.

2025 yılı Nisan ayında "Yenidoğan Çetesi" davasında tahliye edilen sanıklar şunlardır: Tıbbi Sekreter Aslı Alemdağ; Tıbbi Sekreter Gözde Polat; Doktor Bener Mansuroğlu; Hemşire Fehmi Alperen; Esenyurt Belediyesinde Sağlık İşleri Müdürü Renas Kılıç; Sağlık memuru Remzi Karaca; Tıbbi Sekreter Müberra Palabıyık; Hemşire Deniz Korkmaz; TRG Hospitalist Hastanesi idari müdürü Murat Mantuş; Tıbbi Sekreter Senanur Ünlü. Tahliye edilen sanıklara yurt dışı çıkış yasağı ve imza atma şeklinde adli kontrol tedbirleri uygulanmıştır. 2025 yılı Temmuz ayında tahliye edilen sanıklar ise şunlardır: Hemşire Hüseyin Günerhan; Hemşire Mehtap Sayar; Başhemşire Nigar Kubilay. Tahliye edilen bu sanıklara da yurt dışına çıkış yasağı ve imza atma şeklinde adli kontrol tedbirleri uygulanmıştır.

İhtiyaç sebebiyle tahliye davasında ihtiyaç, yargılama sırasında ispatlanır. Türk Borçlar Kanunu'na göre, tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. İhtiyaç, mahkemeye sunulan belgeler, tanıklar ve yaşam koşullarıyla ispat edilebilir. Ayrıca, kiraya verenin başka taşınmazları varsa bunların neden kullanılmadığı somut gerekçelerle açıklanmalıdır.

Tahliye davalarında maktu harcın ne zaman kaldırıldığına dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 27. maddesinde, ilgili bulunduğu işlemin yapılmasından önce peşin olarak ödenmesi gereken harçlar arasında "maktu harçlar" da sayılmaktadır. Tahliye davalarında harç hesaplaması ve ödeme zamanına ilişkin bazı bilgiler şu şekildedir: Tahliye davalarında harca esas değer, son dönemde ödenen bir yıllık kira bedelidir. Tahliye davası için yıllık kira bedeli üzerinden nispi harç ödenir. Harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz.

İki haklı ihtar nedeniyle tahliye davası, kira süresinin veya kira süresi bir yıldan fazlaysa ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden itibaren bir ay içinde açılmalıdır. Bu süre hak düşürücüdür, dolayısıyla kaçırılması durumunda dava açılamaz.

Türk kiracı bir kız ve ev sahibi arasındaki durumlar hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, ev sahibinin bazı hakları şunlardır: Kira bedeli belirleme ve zam yapma hakkı. Kiracının tahliyesini talep etme hakkı. Mülkün bakım ve onarımını yapma yükümlülüğü. Kiracıları seçme hakkı. Kiracının hakları arasında ise kira sözleşmesinin feshi, kira bedelinin geç teslim edilmesi durumunda zarar talebi ve yapılan tamir ve düzenlemelerin ücretinin ev sahibinden talep edilmesi gibi durumlar bulunur. Ev sahibi ve kiracı arasındaki ilişkiler ve yasal süreçler karmaşık olabileceğinden, bir avukata danışılması önerilir.

Evet, ihtiyaç nedeniyle tahliye davasında yurtdışında yaşamak yeterlidir, ancak bu durumun gerçek, samimi ve zorunlu bir ihtiyaç olarak kanıtlanması gerekir. Yargıtay kararlarında, yurtdışında yaşayan ve kesin dönüş yapmayan kişilerin, yıllık izinlerinde veya tatil dönemlerinde Türkiye’ye geldiklerinde doğan konut ihtiyacının gerçek ve samimi bir tahliye sebebi oluşturabileceği belirtilmektedir. Mahkemeler, her somut olayı kendi içinde değerlendirir ve ihtiyaç sahibinin yurda ne sıklıkla gidip geldiği, geldiği zaman nerede kalmak zorunda olduğu gibi faktörleri göz önünde bulundurur.

Acil kitli sensörlü armatür, hem sensörlü aydınlatma hem de acil durumlarda aydınlatma sağlama işlevlerini bir arada sunar. Sensörlü aydınlatma olarak, hareket veya ışık sensörleri sayesinde çevresindeki hareketleri algılayarak otomatik olarak çalışır. Acil aydınlatma olarak, elektrik kesintisi veya acil bir durumda devreye girerek yolları ve çıkışları belirgin hale getirir. Bu tür armatürler, ofisler, oteller, hastaneler, okullar ve endüstriyel tesisler gibi kalabalık ve büyük binalarda kullanılır.

İhtiyaç nedeniyle tahliye davalarında istinaf başvurusu, kararın icrasını doğrudan durdurmaz. Kiracının tahliye işlemini durdurabilmesi için, icranın geri bırakılması (tehiri icra) talebinde bulunarak icra dairesine üç aylık kira bedeli kadar teminat yatırması gerekir. Eğer istinaf mercii de kiracı aleyhine karar verirse, kiralananın tahliyesi zorunlu hale gelir.

İhtiyaç nedeniyle tahliye davası boyunca ev sahibinin başka bir evde kirada yaşaması, davanın sonucunu etkilemez. Türk Borçlar Kanunu'na göre, ev sahibinin kirada oturması, ihtiyacın varlığı için yeterli bir kanıttır. Ancak, ev sahibinin oturabileceği başka bir konutunun bulunması, ihtiyacın samimiyetini zedeleyebilir ve mahkeme bu durumu göz önünde bulundurabilir. İhtiyaç nedeniyle tahliye davası, belirli süreli kira sözleşmelerinde kira süresinin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde ise fesih dönemi ve bildirim sürelerine uyularak bir ay içinde açılmalıdır. Tahliye sonrası, kiraya verenin, haklı bir sebep olmaksızın, taşınmazı üç yıl boyunca eski kiracıdan başkasına kiraya vermesi yasaktır; aksi takdirde eski kiracı tazminat talep edebilir.

Boş tahliye taahhüdü, kiraya veren tarafından sonradan kanunda belirtilen şartlara uygun olacak şekilde doldurulması halinde geçerlidir. Tahliye taahhüdünün geçerli sayılabilmesi için aşağıdaki şartlar sağlanmalıdır: Yazılı olma. Kiralananın tesliminden sonra imzalanmış olma. Kiracı veya yetkili temsilcisi tarafından imzalanmış olma. Tahliye tarihini içerme. Koşulsuz ve şartsız olma. Aile konutu ise eşin imzasının bulunma. Boş tahliye taahhüdünün geçersizliğini ispat yükü, kiracıya aittir.

Tahliye kararı kesinleşmeden teminatın iade edilmesi mümkün değildir. Tahliye kararının icrasının durdurulması için istinaf yoluna başvurulmuş ve icranın geri bırakılması kararı alınmış olsa bile, kararın onanması halinde teminatın iadesi ancak kararın kesinleşmesinden sonra mümkündür. Teminatın iadesi için, kararın kesinleşmesinin yanı sıra, icra dosyasına üç aylık kira bedeli tutarında teminat yatırılması ve doksan günlük mehil vesikası alınması gereklidir.

Tahliye talepli icra takibine itiraz edilmesi durumunda süreç şu şekilde işler: İtirazın Değerlendirilmesi. Mahkeme Süreci. Tahliye Kararı. Kararın Uygulanması. Her iki tarafın da haklarının korunabilmesi için hukuki prosedürlere uygun hareket edilmesi ve gerektiğinde bir avukattan yardım alınması önerilir.