Tahliye

Tahliye davası, şirket müdürüne değil, kiraya verene açılır. Türk Borçlar Kanunu'nun 350. maddesi uyarınca, tahliye davasını kiraya veren, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişiler açabilir. Ancak, şirket müdürü, kiraya verenin ihtiyacı nedeniyle açılan tahliye davasında, aile bireyinin ihtiyacını gerekçe göstererek dava açabilir.

Ceza istinaf dilekçesinde tahliye talebi, aşağıdaki adımları izleyerek yapılabilir: 1. Başvuru: İstinaf başvurusu, ilk derece mahkemesinin kararına itiraz yoluyla yapılır. 2. Dilekçe Hazırlığı: Tahliye talebini içeren dilekçe, ilgili istinaf mahkemesine sunulur. 3. Açıklamalar: Tahliye talebi, mevcut delillerin ve yeni gelişmelerin lehinize olduğunu belirterek gerekçelendirilmelidir. 4. Hukuki Dayanak: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun ilgili maddeleri (örneğin, CMK m. 100-108) ve Anayasa'nın 19. maddesi gibi hukuki normlara atıfta bulunulmalıdır. 5. Sonuç ve Talep: Tahliye talebinizin kabul edilmesi ve uygun görülmesi halinde adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakılmanız talep edilmelidir. Her olayın kendine özgü koşulları olduğundan, tahliye talebi için özel bir dilekçe hazırlanması önerilir.

Tadilat için ihtarname, belirsiz süreli kira sözleşmelerinde her 6 aylık kira döneminin bitiminden en az 3 ay önce çekilmelidir. Belirli süreli sözleşmelerde ise kira sözleşmesinin sonunda dava açılabilir. İhtarname, doğru şekilde doldurulmalı ve usulüne uygun biçimde gönderilmelidir. Tadilat nedeniyle tahliye davası açma konusunda bir avukata danışılması önerilir.

Tahliye taahhüdünün doldurulabileceği en uygun tarih, kiralanan taşınmazın teslim edildiği tarihtir. Tahliye taahhüdünün geçerli kabul edilebilmesi için, kiralanan taşınmaz teslim edildikten sonra, yani ilk kira sözleşmesinden sonra verilmiş olması gerekir. Kira sözleşmesi yapılırken verilen tahliye taahhütnamesi, kira sözleşmesi kurulmadan ve kiralananın teslim edilmeden önce imzalandığı için geçersizdir. Tahliye taahhüdünün düzenlenme tarihinin, kiralanan taşınmazın tesliminden önceki tarih olması halinde de taahhütname geçerli olmayacaktır. Tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesi ile aynı anda veya kira sözleşmesinin yapılıp da kiralananın henüz teslim edilmediği dönemde imzalanması halinde de bir geçerliliği bulunmayacaktır. Tahliye taahhütnamesinin ne zaman doldurulması gerektiği konusunda bir avukattan destek almak faydalı olabilir.

Yıkım kararı tebliğ edilen kiracının yapması gerekenler: Yasal Sürece Uygun Tahliye: Kiracı, yıkım kararı nedeniyle belirli bir süre içinde mülkü terk etmelidir. Haklarını Koruma: Kiracı, yıkım sebebiyle tahliye edilmek isteniyorsa, yasal şartların yerine getirilip getirilmediğini denetlemek için tahliye davası açabilir. Yardım ve Tazminat Hakları: Kentsel dönüşüm gibi durumlarda, kiracılara geçici barınma hakkı ve kira yardımı sağlanabilir. Kiracının, yıkım kararı karşısında hukuki süreçlerde bir avukattan destek alması önerilir.

Tahliye için 1 ay önceden haber vermek, kira sözleşmesinin türüne göre değişiklik gösterir: Belirli süreli kira sözleşmelerinde: 1 ay önceden haber vermek yeterli değildir. Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde: Tahliye için en az üç ay önceden yazılı bildirimde bulunulması gerekir.

Kira artışı yapılmadığında, kiraya veren (ev sahibi) mahkemeye başvurarak "kira tespit davası" açabilir. Örnek 13: Kira sözleşmesinde kira artış oranı belirlenmemiş veya net bir oran olarak yazılmamışsa, kiracı hiçbir artış yapmaksızın aynı kira bedelini ödemeye devam edebilir. Kiraya veren, yenilenen kira dönemine ilişkin artış yapılmasını talep ediyorsa, mahkemeye başvurarak yeni döneme ilişkin kira artış oranının belirlenmesini isteyebilir. Eğer kiracı, resmi bir bildirimde bulunulmasına rağmen yeni kira bedelini ödemeyi reddederse, ev sahibi tahliye davası açabilir.

Tahliye taahhütnamesinin imza tarihi, kira sözleşmesinin imzalandığı tarihten sonra olmalıdır. Tahliye taahhütnamesinin geçerli sayılabilmesi için: Yazılı olması gerekir. Tahliye tarihi gün, ay ve yıl olarak açıkça belirtilmelidir. Koşula bağlanmamış olmalıdır. Kiracı veya yetkili temsilcisi tarafından imzalanmalıdır. Kira sözleşmesi ile aynı anda veya daha önce imzalanan tahliye taahhütnameleri geçersiz kabul edilir.

Tahliye kararı kesinleştikten sonra, kiracının taşınmazı 10 gün içinde boşaltması gerekir. Eğer kiracı bu süre içinde taşınmazı boşaltmazsa, ev sahibi kararın bir örneğiyle birlikte İcra Müdürlüğü’ne başvurarak zorla tahliye sürecini başlatabilir. Tahliye kararının kesinleşip uygulanabilmesi için, kararın kiracıya tebliğ edilmesi ve tebliğ tarihinden itibaren 10 gün geçmesi gerekir. Tahliye süreci, mahkemenin iş yükü ve itiraz süreçlerine bağlı olarak değişebilir. Tahliye süreci ile ilgili detaylı bilgi ve destek için bir avukata başvurulması önerilir.

2 yıl 6 ay hapis cezası alan bir kişinin yatarı olmayabilir. 30.03.2020 tarihinden önce işlenen suçlar için, 6 yıl veya daha az hapis cezası alan hükümlüler doğrudan tahliye olma hakkı kazanabilir. Ancak, her durumun kendi özel koşulları ve başvuru süreçleri vardır.

Kiracının konkordatosu durumunda kiraya verenin kira sözleşmesini feshetmesi mümkündür, ancak belirli koşullar altında. Türk Borçlar Kanunu'nun 331/I maddesine göre, taraflardan her biri, kira ilişkisinin devamını kendisi için çekilmez hâle getiren önemli sebeplerin varlığı durumunda, sözleşmeyi yasal fesih bildirim süresine uyarak her zaman feshedebilir. Konkordatonun amacı sözleşmeyi sona erdirmek değil, borçları ifa etmek olduğundan, kiraya veren fesih için konkordato komiserinin ve asliye ticaret mahkemesinin onayını almalıdır. Eğer kira sözleşmesi, borçlunun işletmesinin faaliyetlerinin devamı için önem arz ediyorsa, konkordato sebebiyle fesih mümkün değildir.

Tahliye tehdidi altında olma, Türk Borçlar Kanunu'nun 350/1 ve 351. maddelerine göre, ihtiyaç nedeniyle tahliye davası bağlamında değerlendirilir. Bu kapsamda, tahliye tehdidi şu durumlarda söz konusu olabilir: Kiracının tahliye taahhüdü vermesi. Davacının, işlettiği iş yeri için tahliye tehdidi altında olduğunu iddia etmesi. Tahliye tehdidi, ihtiyaç nedeniyle tahliye davalarında ihtiyacın varlığının kabul edilmesi için gerekli şartlardan biridir.

Kiracının evden atıldıktan sonra nereye başvuracağına dair bilgi bulunamadı. Ancak, kiracının tahliye edilmesi için ev sahibinin başvurabileceği bazı yollar şunlardır: Tahliye taahhüdü: Kiracı, tahliye taahhüdünde belirtilen tarihte evi boşaltmazsa, ev sahibi 1 ay içinde sulh hukuk mahkemesinde tahliye davası açabilir. Kira bedelinin ödenmemesi: Kiracı kira bedelini ödemezse, ev sahibi tahliye davası veya tahliye talepli icra takibi yoluyla kiracıyı çıkarabilir. İhtiyaç durumu: Ev sahibi, kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için eve ihtiyaç duyuyorsa, belirli prosedürleri takip ederek kiracıyı tahliye edebilir. Tahliye süreci karmaşık olabileceğinden, bir hukuk profesyonelinden destek alınması önerilir.

Kira tespit davası ile tahliye davasının birbirini etkilemesi söz konusu değildir. Kira tespit davası, kira bedelinin belirlenmesine yönelik bir davadır ve bu dava sonucunda belirlenen kira bedeli, geleceğe yönelik olarak uygulanır. Uygulamada, tahliye davası devam ederken kira tespit davası açılabilir ve genellikle tahliyeye ilişkin dava ve haklar saklı tutularak, Türk Borçlar Kanunu m.344 uyarınca kira bedelinin belirlenmesi talebinde bulunulur.

İcra takibi başlatıldıktan sonra kira ödemesi yapılırsa, tahliye talebi düşer. Ödeme, ödeme emri tebliğinden itibaren verilen ihtar süresi (genellikle 30 gün) içinde yapılmalıdır. İcra takibi sırasında veya sonrasında yapılan ödemeler, icra mahkemesinde ileri sürülemez.

Narin cinayetinde, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'nin 26 Mayıs 2025 tarihli kararına göre, anne Yüksel Güran ve ağabey Enes Güran'ın tahliye edilmesi gerektiği yönünde muhalefet şerhi konuldu. Ancak, Daire, önceki tutukluluk kararında düzeltilmesi gereken bir husus bulunmadığını belirterek, sanıkların tutukluluk hallerine yapılan itirazları reddetti. Ayrıca, 17 Şubat 2025 tarihinde, Hediye Güran ve amca Salim Güran'ın işçisi 16 yaşındaki R.A. hakkında tahliye kararı verildi.

Aile konutu niteliğindeki bir taşınmaz için düzenlenen tahliye taahhütnamesinde her iki eşin imzası bulunmalıdır. Eşin rızasını almak için şu adımlar izlenebilir: Yazılı bildirim: Kira sözleşmesinin tarafı olmayan eş, kiraya verene sözleşmenin tarafı haline geldiğine dair yazılı bildirimde bulunmalıdır. Aile konutu tespiti davası: Eş, kiralananın aile konutu olduğunu tespit etmek için aile mahkemesinde dava açabilir. Yargı kararları arasında bu konuda bir birlik bulunmamaktadır.

Kiracıların polise kaydı nasıl yapılır sorusuna yanıt bulunamadı. Ancak, kiracının tahliyesi için izlenmesi gereken adımlar şunlardır: 1. Tahliye Davası Açılması: Kiracı hakkında tahliye kararı alabilmek için dava açılmalıdır. 2. Mahkeme Kararı: Tahliye kararı alınmalıdır. 3. İcra Takibi: Mahkeme kararı ile icra takibi başlatılmalıdır. 4. Polis Eşliğinde Tahliye: İcra memurları ve polis eşliğinde zorla tahliye gerçekleştirilebilir. Polis, doğrudan kiracı çıkarma yetkisine sahip değildir; bu yetki, mahkeme kararı ve icra takibi ile sınırlıdır.

İhtiyaç sebebiyle tahliye davasının ilk celsede bitmesi nadirdir. Dava süreci, mahkemenin iş yoğunluğu, tarafların iddiaları ve savunmaları, tanık dinlemeleri gibi faktörler nedeniyle uzayabilir. İhtiyaç sebebiyle tahliye davasının ortalama olarak 2 ila 5 celse arasında sonuçlanması beklenir.

Kiracının tahliye sonrası zararları için yapması gerekenler: 1. Zarar Tespiti: Kiracının eve verdiği zararların tespiti için taşınmazın bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesinde zarar tespit davası açılmalıdır. 2. İhtarname: Eğer kiracı hala evde oturuyorsa, en az 30 gün süreli bir ihtarname ile zararların giderilmesi talep edilmelidir. 3. Tahliye Davası: Kiracı zararı gidermezse, tahliye davası açılarak kiracının evden çıkarılması sağlanmalıdır. 4. Tazminat Davası: Zarar tespitinin ardından, tespit davasında elde edilen hüküm esas alınarak tazminat davası açılmalıdır. Bu süreçte, bir gayrimenkul avukatından hukuki destek alınması önerilir.