Yargıtay

Rücu davasında görevli ve yetkili mahkeme şu şekildedir: 1. İlk derece ve bölge adliye mahkemesi hakimlerinin fiil ve kararlarından dolayı açılan rücu davaları, Yargıtay ilgili hukuk dairesinde görülür. 2. Yargıtay Başkan ve üyeleri ile kanunen onlarla aynı konumda olanların fiil ve kararlarından dolayı açılan rücu davaları ise Yargıtay Dördüncü Hukuk Dairesinde ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülür. Devletin sorumlu hakime karşı açacağı rücu davası ise, tazminat davasını karara bağlayan mahkemede görülür.

Tebliğ yapılmadan kesinleşen ceza davasına itiraz edilebilir. Yargıtay onama kararı verdiğinde, karar kesinleşmiş olur ve bu karara itiraz yolu açıktır. Ayrıca, idari para cezalarına karşı da itiraz hakkı bulunmaktadır.

Yargıtay'da dosya önceliği, aşağıdaki durumlarda belirlenebilir: 1. Sağlık Sebepleri: Taraflardan birinin ciddi sağlık sorunları olduğunu belgelemesi durumunda dosya öncelikli olarak işleme alınır. 2. Zamanaşımı Yaklaşımı: Ceza davalarında zamanaşımı süresinin yakın olması halinde dosyalar öncelikli olarak incelenir. 3. Tutuklu Sanıklar: Tutuklu sanıkların bulunduğu dosyalar da öncelikli olarak değerlendirilir. Öncelik talebi, ilgili daireye dilekçe ile başvuru yapılarak gerçekleştirilir.

Yargıtay Hukuk Daireleri arasında çelişki olması durumunda, içtihatların birleştirilmesi yoluna gidilir. İçtihatların birleştirilmesi için üç organ öngörülmüştür: 1. Yargıtay Birinci Başkanı: Bir dairenin yerleşik içtihadından dönmek istemesi halinde, bu durumu içtihatların birleştirilmesi için talep edebilir. 2. Hukuk Genel Kurulu: Farklı hukuk daireleri veya aynı dairenin farklı kararları arasındaki uyuşmazlıkları giderir. 3. Yargıtay Büyük Genel Kurulu: Hukuk ve Ceza Genel Kurullarının görevlerini yerine getirir.

Yargıtay zabıt katibi alımı şu adımlarla gerçekleştirilir: 1. KPSS Şartı: İlgili yıl veya bir önceki yıl yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı'ndan (KPSS) KPSSP3 puan türünde en az 70 puan almak gereklidir. 2. Eğitim Şartı: En az lise veya dengi okul mezunu olmak. 3. Daktilo veya Bilgisayar Sertifikası: En az 3 daktilografi veya bilgisayar dersi aldığına dair belge veya MEB onaylı daktilo ya da bilgisayar sertifikasına sahip olmak. 4. Yaş Şartı: Başvuru yaptığı yıl itibarıyla 35 yaşını doldurmamış olmak. 5. Adli Sicil Kaydı: Adli sicil kaydının temiz olması. 6. Sağlık Raporu: Görevini devamlı yapmasına engel olabilecek herhangi bir sağlık sorununun bulunmadığını belirten sağlık kurulu raporu almak (sadece icra katipliği için). Başvuru Süreci: 1. Adalet Bakanlığı tarafından yapılacak resmi duyuruları ve ilanları takip etmek. 2. Başvurular genellikle e-Devlet kapısı üzerinden "Adalet Bakanlığı İş Başvurusu" sekmesinden yapılır. 3. Başvuru için gerekli belgeleri eksiksiz hazırlamak (nüfus cüzdanı, diploma, KPSS sonuç belgesi, fotoğraf vb.). 4. Başvuru tamamlandıktan sonra, başvurunun onaylandığını gösteren belgeyi saklamak. 5. Yazılı sınav ve mülakat süreçlerini başarıyla geçmek.

Yargıtay'ın 08.02.2016 tarihli kararı, TBK'nın 347. maddesinin 3. fıkrasının yorumu ile ilgilidir.

Yargıtay, 30 işçiden az işyerinde işe iade davasını iş güvencesi hükümlerinin uygulanamayacağı gerekçesiyle reddeder. 4857 sayılı İş Kanunu'na göre, işe iade davası açabilmek için işyerinde en az 30 işçinin çalıştırılması gerekmektedir.

Tapu iptali kesinleşmeden önce konulan hacizler, Yargıtay kararlarına göre, aşağıdaki yöntemlerle kaldırılabilir: 1. Memur Muamelesini Şikayet Davası: Üçüncü kişi, haciz işlem tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek, ilgili icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra hukuk mahkemesine memur muamelesini şikayet davası açabilir. 2. Borcun Ödenmesi: Haczin kaldırılmasının en yaygın yolu, borcun tamamının ödenmesidir. 3. Kanuni Sürelerin Dolması: İcra ve İflas Kanunu'na göre, haczedilen mallar üzerinde alacaklının belli bir süre içinde bu malları paraya çevirmesi gerekmektedir.

Ortaklığın giderilmesi davasında ecrimisil talep edilemez. Yargıtay'ın bu konudaki kararlarından biri, ecrimisil taleplerinin ayrı bir dava konusu olmakla birlikte, davanın açıldığı tarihten önceki son beş yıllık dönem için talep edilebileceği yönündedir.

Yargıtay, yaralama suçunda iştirak iradesini belirlerken aşağıdaki kriterlere bakar: 1. Birlikte Suç İşleme Kararı: Suça katılanların önceden anlaşarak birlikte suç işleme kararı almış olmaları gerekir. 2. Müşterek Hakimiyet: Suçun işlenişi üzerinde ortak hakimiyet kurulması, müşterek faillik için şarttır. 3. İcra Hareketlerinin Başlaması: Suçun icrasına başlanmış olması yeterlidir; suçun tamamlanmış olması şart değildir. 4. Kastın Varlığı: İştirak iradesinin, suçun işlenmesinden önce veya en geç icra hareketleri esnasında oluşmuş olması gerekir. Ayrıca, yardım eden ve azmettiren gibi iştirak türlerinin de belirli şartları vardır ve bu şartlar da Yargıtay tarafından değerlendirilir.

Olağanüstü kanun yollarına yalnızca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcısı başvurabilir.

Yargıtay'da öne alım talebinin ne zaman sonuçlanacağı, mahkemenin iş yüküne ve davanın türüne bağlı olarak değişir. Genel olarak, bir dosyanın istinafta sonuçlanma süresi ortalama 2 yıldır.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'ne göre boşanma sebepleri, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan çeşitli davranışlardır. Bu davranışlar arasında özel olarak sayılan bazıları şunlardır: Zina. Terk. Akıl hastalığı. Eşin akrabalarını evde görmek istememek. Özel günlerin unutulması ve sosyal ortamlarda eşin yalnız bırakılması. Eşlerin birbirlerine karşı sevgisizce sözler söylemesi. Eşin sık sık eski sevgilisinden bahsetmesi. Eşin üzerine yürümek (fiziksel şiddet uygulamamış olsa bile). Boşanma sebepleri sınırlı değildir ve hakim, evlilik birliğinin sarsıldığını kabul ettiği her türlü davranışı boşanma sebebi olarak değerlendirebilir.

İş sözleşmesinin feshedilemeyeceği haller, Yargıtay kararlarına göre, genellikle işçinin savunmasının alınması ve haklı nedenlerin varlığı ile ilgilidir. Feshedilemeyecek durumlar: 1. İşçinin sağlık nedenleri: İşçinin kendi kastı veya yaşam tarzı nedeniyle hastalığa yakalanması veya engelli hale gelmesi, ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla devamsızlığa yol açsa bile, bu durum işveren için haklı fesih sebebi değildir. 2. Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller: İşçinin işverene veya ailesine sataşması, cinsel tacizde bulunması veya işyerinde içki ve uyuşturucu madde kullanması gibi durumlar, işverenin derhal fesih hakkı doğurur, ancak işçinin savunması alınmadan yapılan fesihler geçersiz sayılabilir. 3. Geçerli nedenle fesih: İşçinin verimsizliği veya düşük performansı, geçerli bir fesih nedeni olsa da, bu durumun işyerinin normal işleyişini bozması ve fesihten önce işçinin savunmasının alınması gereklidir. Bu konularda daha detaylı bilgi ve spesifik Yargıtay kararları için ilgili hukuki kaynaklara başvurulması önerilir.

Yargıtay, yardım nafakasını belirlerken aşağıdaki kriterleri göz önünde bulundurur: 1. Nafaka Talep Eden Kişinin Yoksulluk Durumu: Yardım nafakası, talepte bulunan kişinin yoksulluğa düşecek durumda olması koşuluna bağlıdır. 2. Nafaka Yükümlüsünün Mali Gücü: Yardım nafakası, nafaka ödeyecek kişinin ödeme gücü olması şartıyla hükmedilir. 3. Yakın Hısımlık İlişkisi: Yardım nafakasını ancak yakın akrabalar birbirlerinden talep edebilir. 4. Ekonomik Durumun Değerlendirilmesi: Mahkemeler, nafaka yükümlüsünün ve talep eden kişinin ekonomik durumunu hakkaniyet ilkesi çerçevesinde değerlendirir. Ayrıca, nafaka miktarı belirlenirken tarafların sosyal ve ekonomik statüleri, asgari geçim şartları ve güncel ekonomik koşullar da dikkate alınır.

Yargıtay'ın "tek delille hüküm kurulamaz" ifadesi, bir davada sadece bir delile dayanarak hüküm verilemeyeceği anlamına gelir. Ceza yargılamasında, adil bir karar için delillerin bütüncül bir şekilde değerlendirilmesi ve tek bir delilin yanı sıra diğer delillerle de desteklenmesi gerekmektedir.

Yargıtay'da arşivden sonra dosya, savcı incelemesine gönderilir. Daha sonra dosya, ilgili Yargıtay dairesine aktarılır ve burada hukuki yönden detaylı bir değerlendirmeye tabi tutulur.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin kararları kesin değildir. Bu kararlar, itiraz yoluna başvurulabilir ve daha üst merciler tarafından incelenebilir. Örneğin, kesinleşmiş bir istinaf mahkemesi kararına karşı, Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcılığı kararı veren İstinaf Ceza Dairesi'ne itiraz başvurusu yapılabilir.

Diyarbakır savcı adayı Ali Armağan Karaca, Yargıtay Tetkik Hakimliği görevinde bulunmaktadır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 14/190-799 sayılı kararı, 6 Haziran 1979 tarihinde alınmış olup, geçersiz bir sözleşmenin ifası ile ilgilidir. Karara göre, bir sözleşmenin taraflarından biri, o sözleşmenin ifa edileceği hususunda karşı tarafa tam bir güvence vermiş ve karşı taraf da sözleşmenin yerine getirileceği inancına iyiniyetle bağlanarak edimlerini yerine getirmişse, sözleşmenin şekil yönünden geçersizliğini ileri sürmek hakkın kötüye kullanılması niteliğini taşır ve bu savunma yasal himayeden yoksun kalır.