Yargıtay

"Yargıtay'ın 'canavarca hisle değil' demesi", bir davada sanığın eyleminin "canavarca hisle öldürmeye teşebbüs" olarak değerlendirilmediği anlamına gelir. Bu ifade, özellikle Pınar Gültekin davasında da görüldüğü gibi, sanığın "tasarlayarak ve canavarca hislerle adam öldürmek" suçundan değil, "niteliksiz kasten öldürme" veya "eziyet çektirerek öldürme" suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi durumunda kullanılır.

Ömer Kerkez, Yargı'daki kişi değil, Yargıtay Başkanı olarak görev yapan kişidir ve 1966 yılında doğmuştur. Dolayısıyla, 58 yaşındadır.

Özgür Özel, Yargıtay'da iki farklı konuda tepki gösterdi: 1. Can Atalay Kararı: CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin, TİP Milletvekili Can Atalay'ın Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararına uymama kararı sonrası, bu durumu "anayasal düzene karşı kalkışma girişimi" olarak değerlendirdi ve konuyu parti grubunu olağanüstü toplantıya çağırarak ele aldı. 2. Hulusi Akar'a Açılan Tazminat Davası: Özgür Özel, eski Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın kendisine yönelik tazminat davasına ilişkin Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin, Akar'ın açtığı davayı reddeden kararını onamasını, "ifade özgürlüğüne getirilmesi gereken bir sınırlamanın gerekli olmadığı" gerekçesiyle doğru buldu.

İbra sözleşmesinde şart olması durumunda, Yargıtay'a göre bu sözleşme geçersiz sayılabilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 420. maddesine göre, ibra sözleşmesinin geçerli olabilmesi için belirli şartlar gerekmektedir: - Yazılı olması. Sözlü ibra işlemi geçerli değildir. - İş sözleşmesinin feshinden en az bir ay sonra imzalanması. İş akdi sona ermeden önce düzenlenen ibranameler geçersizdir. - Alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi. - Ödemenin eksiksiz ve banka aracılığıyla yapılması. Bu şartlardan biri eksikse, ibraname kesin olarak hükümsüz sayılır.

Evet, Yargıtay'a göre 21. madde 2. fıkrasına (21/2) göre yapılan tebligattaki usulsüzlük bozma sebebi olabilir. Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre yapılan tebligatın usulsüz olması, adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenilme hakkı gibi anayasal hakların ihlaline yol açabilir ve bu da bozma nedeni olarak değerlendirilir.

Yargıtay'ın düzelterek onama kararı, mahkemenin verdiği kararın doğru olduğunu, ancak bazı hususların düzeltilmesi gerektiğini ifade eder. Bu durumda, karar düzeltilir ve ardından onanır, yani kesinleşir.

Evet, Yargıtay'dan dönen dosya tekrar açılabilir.

Evet, kirada Yargıtay tarafından verilen karar geriye dönük olarak uygulanabilir.

Hakaret suçu, aşağıdaki hallerde Yargıtay'a gönderilir: 1. Nitelikli haller: Hakaret suçunun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi, dini, siyasi, sosyal veya felsefi inançlardan dolayı işlenmesi gibi nitelikli hallerde dava, doğrudan Yargıtay'a gidebilir. 2. İstinaf ve temyiz süreci: İlk derece mahkemesinde görülen hakaret davalarında verilen kararlar, itiraz, istinaf veya temyiz kanun yollarına başvurulduğunda Yargıtay'da incelenir.

Yargıtay'da 6 ay bekleyen bir dosya, ortalama sonuçlanma süreleri içinde yer alabilir. Dosyanın 6 ay sonra durumu hakkında kesin bir bilgi almak için, UYAP üzerinden takip yapılması veya Yargıtay kalemi ile iletişime geçilmesi önerilir.

Boşanma davalarında Yargıtay, aşağıdaki durumlarda kararları bozabilir: 1. Eşini vefat eden eski eşiyle kıyaslamak: Yargıtay, bu tür kıyaslamaların evlilik birliğini temelinden sarsan kusurlu bir tutum olduğunu ve duygusal şiddet kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtir. 2. Sık iş değiştirmek ve eşi sosyal ortamlarda yalnız bırakmak: Bu tür davranışların evlilik birliğini zedeleyen tutumlar olduğu ve boşanma sebebi sayılabileceği karara bağlanmıştır. 3. Ziynet eşyaları: Yargıtay, ziynet eşyalarının mülkiyetinin, kim adına takıldığına ve takılma amacına göre belirlenmesi gerektiğini, otomatik olarak kadına ait sayılamayacağını ifade etmiştir. 4. Anlaşmalı boşanma protokolleri: Yargıtay, anlaşmalı boşanma protokollerinde kararlaştırılan yükümlülüklerin icra aşamasında nasıl takip edileceğini açıklığa kavuşturmuş ve sürelerin dikkatli takip edilmesi gerektiğini vurgulamıştır. 5. Boşanma sebeplerinin hukuki olarak kanıtlanamaması: Yargıtay, boşanma sebebinin hukuki delillerle kanıtlanamadığı durumlarda davayı reddedebilir.

Memnu hakların iadesi süreci, mahkemelerin yoğunluğuna göre değişmekle birlikte ortalama 1-3 ay içerisinde sonuçlanır. Yargıtay'ın bu konudaki kararlarına göre, yasaklanmış hakların geri verilmesi için cezanın infazından itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması gerekmektedir.

Hukuk Genel Kurulu 2018/998 E. , 2019/373 K. sayılı ilam, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından 28 Mart 2019 tarihinde verilmiş bir karardır. Bu kararda, işleme eser niteliğindeki tercüme kitabın eser sahibinden izinsiz promosyon olarak dağıtılmasından kaynaklanan esere tecavüzün önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talepleri incelenmiştir.

Yargıtay, müşterek faillik durumunda ceza indirimi yapabilir. Bu durum, TCK'nın 37. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre, kusur yeteneği olmayanları suçun işlenmesinde araç olarak kullanan kişinin cezası, üçte birden yarısına kadar artırılır.

Yargıtay'da "hukuki dayanaktan yoksunluk" ifadesi, bireysel başvuruların kabul edilebilirlik kriterlerinden birini ifade eder. Buna göre, Anayasa Mahkemesi, başvurucunun ihlal iddialarını kanıtlayamadığı, temel haklara yönelik bir müdahalenin olmadığı veya müdahalenin meşru olduğu açık olan başvuruları açıkça dayanaktan yoksun olarak değerlendirir ve bu tür başvuruları kabul edilemez bulur.

Yargıtay, cinsel saldırı suçlarında mağdurun beyanını esas alır, ancak bu beyanın başka delillerle desteklenmesi gerektiğini vurgular. Diğer dikkate alınan deliller şunlardır: Tanık beyanları. Teknik deliller. Doktor raporları. Yazılı belgeler.

Yargıtay'ın bağlayıcı kararları iki ana kategoriye ayrılır: 1. İçtihat kararları: Yargıtay'ın benzer davalarda emsal teşkil eden ve mahkemeler için bağlayıcı olan kararlarıdır. 2. İçtihadı birleştirme kararları: Yargıtay tarafından verilen ve tüm mahkemeleri bağlayıcı özelliği bulunan kararlardır.

Yargıtay 971 esas numaralı dosyanın karar tarihi, 7 Temmuz 2021 olarak belirlenmiştir.

Yargıtay 3. HD 2017/8315 E. 2019/5040 K. sayılı karar, kiracının kira sözleşmesi süresince yaptığı faydalı ve zorunlu masrafların geri istenmesi ile ilgilidir. Bu karara göre, kira sözleşmesinin süresi sona ermeden kiralananı tahliye eden kiracı, tahliye tarihinden sözleşme sonuna kadar olan süre oranında yaptığı masrafların bedelini talep edebilir.

Tebliğnamede bozma talebi yapıldığında, Yargıtay Ceza Dairesi temyiz edilen hükmü, temyiz başvurusunda gösterilen hukuka aykırılıklar nedeniyle bozar.