• Buradasın

    Yargıtay hukuki dayanaktan yoksunluk nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Hukuki dayanaktan yoksunluk, bir başvurunun veya iddianın mevzuatta dayanağı olmaması durumunu ifade eder 2.
    Örneğin, bir sözleşmede kanunda olmayan bir ayni hakkın tanındığını iddia etmek, hukuki dayanaktan yoksun bir durum olarak değerlendirilebilir 2.
    Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuru incelemelerinde kullandığı "açıkça dayanaktan yoksunluk" kriteri de bu kavramla ilişkilidir 15. Bu kritere göre, derece mahkemeleri önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının uygulanması bireysel başvuru incelemesine konu olamaz 1. Ancak, bu tespit ve sonuçların adaleti ve sağduyuyu hiçe sayan bir keyfilik içermesi durumunda başvuru incelenebilir 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Yargıtay hangi hallerde feshi haklı bulur?

    Yargıtay, iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı nedenle feshedilmesini aşağıdaki hallerde haklı bulur: 1. Sağlık Nedenleri: İşin işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olması durumunda. 2. Ahlak ve İyi Niyet Kurallarına Uymayan Haller: - İşverenin iş sözleşmesi yapılırken yanlış bilgi vermesi. - İşverenin işçinin veya ailesinin şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi veya cinsel tacizde bulunması. - İşverenin işçiye sataşması veya gözdağı vermesi. 3. Ücret Ödemelerinde Sorunlar: İşverenin ücreti tam ve zamanında ödememesi. 4. Zorlayıcı Sebepler: İş yerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkması. Bu hallerde işçi, iş sözleşmesini derhal feshedebilir ve kıdem tazminatı hakkına sahip olur.

    Yargıtay hakimi hukuku re'sen uygulayabilir mi?

    Evet, Yargıtay hakimi de dahil olmak üzere tüm hakimler, Türk hukukunu resen uygulamakla yükümlüdür. Bu yükümlülük, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 33. maddesinde belirtilmiştir.

    Yargıtay kararları HMK'ya tabi mi?

    Evet, Yargıtay kararları Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (HMK) tabidir. HMK, 1 Ekim 2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ve Yargıtay'ın bazı karar yolları için bu kanuna uyum sağlamıştır. Ayrıca, Yargıtay'ın bozma ve onama kararları, HMK'nın 372. maddesi uyarınca mahkeme yazı işleri müdürü tarafından taraflara derhâl tebliğ edilir.

    Yargıtay ilke kararı nasıl uygulanır?

    Yargıtay ilke kararları, iş hukuku ve ceza hukuku gibi çeşitli alanlarda uygulanır ve aşağıdaki şekillerde hayata geçirilir: 1. İş Hukuku: Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin ilke kararları, iş hukuku uygulamalarında birliği sağlamak ve adil çözümler getirmek amacıyla kullanılır. 2. Ceza Hukuku: Yargıtay'a göre, şüpheden sanık yararlanır ilkesi, ceza davasında sanığın mahkumiyetine karar verilebilmesi için mutlaka sanık yararına değerlendirilmelidir. 3. Yargı Etiği: Yargıtay Yargı Etiği İlkeleri, hâkimlerin ve yargı personelinin etik davranışlarını düzenler.

    Yokluk ve butlanın Yargıtay kararları ile sınırlı mı?

    Yokluk ve butlanın Yargıtay kararları ile sınırlı olmadığı söylenebilir. Yokluk ve butlan, hukuki işlemlerin baştan itibaren geçersiz olması ve sonradan geçerli hale getirilmesinin mümkün olmaması anlamına gelir. Yokluk ve butlan yaptırımına tabi olan genel kurul kararları, TTK 447. maddede sayılan durumlarla sınırlı değildir. Ayrıca, yönetim kurulu kararları da yokluk ve butlan yaptırımlarına tabidir ve bu yaptırımların sebepleri TTK 391. maddede belirtilmiştir. Dolayısıyla, yokluk ve butlan sadece Yargıtay kararları ile sınırlı olmayıp, kanun ve ilgili mevzuat çerçevesinde belirlenen genel hükümler doğrultusunda da uygulanabilir.

    Hukuki dayanaktan yoksun talep ne demek?

    Hukuki dayanaktan yoksun talep, hukukun prensiplerine ve kurallarına uygunluk eksikliği anlamına gelir. Bu tür talepler, genellikle Anayasa Mahkemesi'ne yapılan bireysel başvurularda da değerlendirilir ve kabul edilmez olarak değerlendirilir.

    Temyizde hukuka kesin aykırılık halleri nelerdir?

    Temyizde hukuka kesin aykırılık halleri, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 289. maddesinde belirtilmiştir ve şunlardır: 1. Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması. 2. Hâkimlik görevini yapmaktan kanun gereğince yasaklanmış hâkimin hükme katılması. 3. Geçerli şüphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul olunduğu hâlde hâkimin hükme katılması. 4. Mahkemenin kanuna aykırı olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi. 5. Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması. 6. Duruşmalı olarak verilen hükümde açıklık kuralının ihlâl edilmesi. 7. Hükmün 230. madde gereğince gerekçeyi içermemesi. 8. Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması. 9. Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması.