Yargıtay

Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) 12. Ceza Dairesi'nin bir dosyanın sonuçlanma süresi, iş yüküne ve davanın niteliğine bağlı olarak değişir. Ayrıca, ceza dairelerinde dava zamanaşımı yakın olan ve bozularak yeniden karara bağlanmış dosyalar ile tutukluların bulunduğu dosyalar öncelikli olarak incelenir.

Çarşı'nın cezasının bozulmasının nedeni, Yargıtay'ın, dosyalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması gerekçesiyle davaların birleştirilmesi gerektiğini belirtmesidir. Bu karara göre, Beşiktaş taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 kişinin yeniden yargılandığı dava, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Gezi Parkı davasıyla birleştirilmiştir.

Boşanma davası Yargıtay'da bozulursa, dosya kararı veren bölge adliye mahkemesine iade edilir. Eğer taraflar istinaf hakkından feragat etmişse, yani karara itiraz etmemişlerse, karar kesinleşir ve taraflar boşanmış sayılır.

Yargıtay savcısı ve cumhuriyet savcısı arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Görev Yeri ve Yetki: Cumhuriyet savcıları, il ve ilçelerde, ayrıca ağır ceza mahkemelerinde görev yaparken, Yargıtay savcıları sadece Yargıtay'da bulunur. 2. Davaların Niteliği: Cumhuriyet savcıları, ceza davalarında soruşturma ve kovuşturma süreçlerini yönetirken, Yargıtay savcıları temyiz incelemelerinde kamu adına görüş bildirir ve temyiz başvurularını değerlendirir. 3. Hiyerarşi: Cumhuriyet savcıları arasında bir hiyerarşi varken, Yargıtay savcıları arasında böyle bir hiyerarşi yoktur.

Yargıtay'ın kanun yararına bozma talebi, aşağıdaki süreç izlenerek sonuçlanır: 1. Başvuru: Adalet Bakanlığı, hukuka aykırılık tespit ettiği karar veya hükmü, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazılı olarak bildirir. 2. İnceleme: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını ilgili ceza dairesine verir. 3. Karar: Yargıtay'ın ceza dairesi, ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar. Bu süreç, dosyanın karmaşıklığına ve ilgili ceza dairesinin yoğunluğuna bağlı olarak değişebilir.

Dolandırıcılık tazminat davalarında Yargıtay kararları genel olarak şu hususları içerir: 1. Hesabın Kullanılması: Banka hesabını dolandırıcılık amacıyla kullandıran kişi, doğrudan dolandırıcılık eyleminden menfaat sağlamadığı ve hesabını güvene dayalı olarak kullandırdığı durumlarda dolandırıcılık suçundan sorumlu tutulamaz. 2. Zararın Giderilmesi: Mağdurun zararının giderilmesi, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için bir indirim sebebi olabilir. 3. Güvenlik Açıkları: Banka, müşterinin izni olmadan yapılan işlemlerden sorumludur ve gerekli özeni göstermediği takdirde tazmin yükümlülüğü doğar. 4. Emsal Kararlar: Yargıtay, dinî inanç ve duyguların istismarı, kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması gibi nitelikli dolandırıcılık suçlarıyla ilgili emsal kararlar vermiştir.

Yargıtay 9. Hukuk Mahkemesi'nde bir dosyanın sonuçlanma süresi, genel olarak 1 ila 3 yıl arasında değişmektedir. Ancak bu süre, dosyanın karmaşıklığı, iş yoğunluğu ve tarafların ek talepleri gibi faktörlere bağlı olarak uzayabilir.

Evet, Yargıtay dilekçesine kimlik eklenir. Temyiz dilekçesinde, temyiz edenin adı, soyadı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ve adresi gibi kişisel bilgiler yer almalıdır.

Yargıtay kararları, karar yazıldıktan ve onaylandıktan sonra UYAP'a düşer.

Yargıtay'a göre, otopark ücretinin ecrimisil olarak hesaplanmasında şu hususlar dikkate alınmalıdır: 1. Bilirkişi İncelemesi: Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılmalıdır. 2. Emsal Kira Sözleşmeleri: Otoparkın bulunduğu bölgedeki emsal kira sözleşmeleri ve benzer nitelikteki yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri göz önünde bulundurulmalıdır. 3. ÜFE Artış Oranı: İlk belirlenen bedelden sonraki dönemler için Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) artış oranının tamamı baz alınarak hesaplama yapılmalıdır. 4. En Az Kira Geliri: Ecrimisil, en az kira geliri ve en çok tam gelir yoksunluğu karşılığı olarak hesaplanmalıdır. Bu kriterlere göre yapılan hesaplama, somut bilgi ve belgelere dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalıdır.

Yargıtay'a göre işyeri uygulaması, aşağıdaki koşulların sağlanması durumunda belirlenir: 1. Genel Nitelik: Uygulamanın, işyerindeki tüm işçilere ya da işçilerin belli bir bölümüne sağlanması gereklidir. 2. Devamlılık: Uygulamanın belirli bir süre tekrarlanması ve devamlılık teşkil etmesi gerekir. 3. Aynı Koşullar: Edimlerin aynı nedene bağlı olarak ve aynı koşullarda sağlanması önemlidir. 4. İşverenin Vazgeçme Hakkı: İşveren, uygulamadan vazgeçme hakkını açıkça veya zımnen saklı tutmamış olmalıdır. İşyeri uygulaması, iş sözleşmesinin bir hükmü haline gelir ve bu nedenle işveren için bağlayıcı bir nitelik kazanır.

Meral Akşener'in Beştepe'ye gitme nedeni, bir iş adamının Yargıtay'daki davasını çözmek olarak iddia edilmiştir.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı 21.01.1954, 1953/22 numaralı karar, Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme Umum Müdürlüğü Memurlarının ücretlerine dair 2847 sayılı kanun gereğince yapılması gereken intibak muamelelerinin yanlış yapılmasından dolayı açılan tazminat davalarının tabi olduğu müruruzaman hakkında verilmiştir.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2015/7466 E. 2016/1025 K. sayılı ilamı, 9 Şubat 2016 tarihinde karara bağlanan bir davayla ilgilidir. Bu ilamda, sanığın deneme süresi içinde ikinci bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilmiş, ancak ikinci suç yönünden henüz kesinleşen bir mahkumiyet hükmü olmadığı için bu karara dayanılarak hükmün açıklanamayacağı belirtilmiştir.

Corpus hukuk yazılımında aşağıdaki içtihatlar bulunmaktadır: Yargıtay Kararları; Danıştay Kararları; Sayıştay Kararları; Anayasa Mahkemesi Kararları; Askeri Yargıtay Kararları; Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kararları; Uyuşmazlık Mahkemesi Kararları; Türkiye Barolar Birliği Kararları; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları.

Tahliye talepli icra takibinde adresin yanlış yazılması durumunda, takip talebi ve ödeme emri geçersiz hale gelir ve bu nedenle tahliye talebi reddedilir. Yargıtay kararlarına göre, dava dilekçesindeki adresin yanlış olması, aktif husumet ehliyeti eksikliği nedeniyle davanın baştan hatalı olmasına yol açar.

Yargıtay Hukuk Daireleri, medeni hukuk ile ilgili uyuşmazlıkları inceler. Bu daireler, genellikle aşağıdaki dava türlerini ele alır: Boşanma davaları. Miras davaları. Sözleşmeler. Gayrimenkul davaları. Ayrıca, ticaret hukuku ile ilgili davalara da bakarlar ve ticari uyuşmazlıkları çözerler.

Yargıtay, menfi tespit davasını aşağıdaki hallerde bozabilir: 1. Hukuki yararın bulunmaması: Mahkemece menfi tespit davasında hukuki yararın bulunmadığı tespit edilirse dava reddedilir. 2. Zamanaşımı: Menfi tespit davası için genel bir zamanaşımı öngörülmemiştir, ancak İİK madde 89'a göre ikinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmemesi durumunda 15 günlük süre içinde dava açılmaması halinde dava reddedilebilir. 3. İspat yükü: Menfi tespit davasında ispat yükü yanlış dağıtılmışsa veya gerekli deliller sunulmamışsa dava bozulabilir. 4. Teminat eksikliği: İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasında gerekli teminat gösterilmemişse mahkeme ihtiyati tedbir kararı veremez ve bu nedenle dava reddedilebilir.

Yargıtay 2013/381 esas ve 2013/841 karar numaralı ilam, "imar kirliliğine neden olma" suçuyla ilgilidir. Bu kararda, imar mevzuatına aykırı olarak inşa edilen bir binanın, imar planına ve ruhsata uygun hale getirilmesi durumunda etkin pişmanlık hükümleri ele alınmıştır.

Yargıtay'a göre, temerrüt faizi, borçlunun borcunu vadesinde ödememesi durumunda işlemeye başlar.