Sorumluluk

İnsan başıboş değildir çünkü: 1. Toplumsal ve kültürel etkileşimlerle şekillenir. 2. Yapıp ettiklerinden hesaba çekilecektir. 3. Allah'a karşı sorumlulukları vardır. 4. Geçmişi, bugünü ve geleceği birbiriyle bağlantılıdır.

Adam çalıştırma sorumluluğunda kurtuluş kanıtı, Türk Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin 2. fıkrasına göre, şu durumlarda uygulanır: Çalışan seçimi: Adam çalıştıran, çalışanını seçerken gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir. Talimat verme: Çalıştıran, işiyle ilgili talimat verirken gerekli özeni gösterdiğini ispat etmelidir. Gözetim ve denetim: Adam çalıştıran, çalışanı gözetim ve denetim altında tutarken gerekli özeni gösterdiğini kanıtlamalıdır. Bu üç durumun tamamında özen gösterdiğini ispat eden adam çalıştıran, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni göstermiş kabul edilir ve sorumluluktan kurtulur.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında hak sahibi, riskli yapı olarak tespit edilen binalarda mülk sahibi, kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak en az bir yıldır ikamet eden veya bu binalarda işyeri bulunan kişileri ifade eder. Ayrıca, riskli yapıların bulunduğu parsellerde, yapılar yıktırılmadan önce, parsellerin tevhit edilmesi, münferit veya birleştirilerek uygulama yapılması, ifraz, terk, ihdas ve tapuya tescil gibi işlemlerde, sahip oldukları hisseleri oranında paydaşlar da hak sahibi kabul edilir.

Çek iptalinde bankanın sorumluluğu, mahkeme kararı olmadan çekin ödenmesi durumunda ortaya çıkar. Ayrıca, çek iptali davasında mahkemeden ödeme yasağı kararı talep edilebilir ve bu karar için bankadan teminat yatırılması istenir.

Mühendislik etiğinin temel ilkeleri şunlardır: 1. Dürüstlük ve Tarafsızlık: Mühendisler, profesyonel kararlarında ve raporlamalarında dürüst olmalı ve yanıltıcı bilgi vermekten kaçınmalıdır. 2. Şeffaflık: İş süreçlerinde ve iletişimlerinde açık ve anlaşılır olmalıdırlar. 3. Toplumun Sağlık, Güvenlik ve Refahı: Mühendisler, tasarımlarında ve projelerinde güvenliği en üst düzeyde tutmalıdır. 4. Çevresel Sorumluluk: Projelerinin çevresel etkilerini değerlendirmeli ve sürdürülebilir çözümler geliştirmelidirler. 5. Hesap Verebilirlik: Yaptıkları işin sonuçlarından sorumlu olmalı, hataları kabul etmeli ve düzeltici önlemler almalıdırlar. 6. Adalet ve Eşitlik: Projelerinde ve işlerinde adil olmalı, ayrımcılık yapmamalıdırlar. 7. Mesleki Yetkinlik ve Sürekli Gelişim: Yeterlilik sınırları içinde çalışmalı ve mesleki becerilerini sürekli geliştirmelidirler.

Sorumluluk kulübü, çeşitli etkinlikler düzenleyerek öğrencilerin sosyal, akademik ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunur. Bu etkinlikler arasında şunlar yer alabilir: Sosyal sorumluluk projeleri: Topluma fayda sağlayacak gönüllülük çalışmaları, kampanyalar ve toplum hizmeti projeleri. Eğitim ve bilgi paylaşımı: Seminerler, konferanslar, atölye çalışmaları ve eğitici etkinlikler. Kültürel etkinlikler: Film gösterimleri, dans gösterileri, dil kursları ve sanatsal faaliyetler. Spor aktiviteleri: Spor etkinlikleri ve turnuvalar. Akran rehberliği: Öğrenciler arasında güven ilişkilerini güçlendirici etkinlikler. Ayrıca, kulübün tematik alanına göre doğa koruma, çevre temizliği, hayvan hakları gibi konularda da çalışmalar yapılabilir.

Ödev yapmak önemlidir çünkü: 1. Derse hazırlıklı gelmeyi ve derste öğrenilen konuları pekiştirmeyi sağlar. 2. Öğrenciye sorumluluk duygusu kazandırır ve bu, gelecekteki yaşamında da faydalı olacaktır. 3. Araştırmalar yaparak yeni bilgiler öğrenme ve bilgi tazeliğini koruma imkanı sunar. 4. Sınavlara hazırlık sağlayarak öğrencinin akademik başarısını artırır. 5. Eleştirel düşünme, problem çözme ve yaratıcı düşünme gibi becerilerin gelişmesine katkıda bulunur.

Yeni nesil ödev yaprakları, öğrencilere çeşitli faydalar sağlar: 1. Sorumluluk Gelişimi: Ödevler, öğrencilerin sorumluluk alma ve bir görevi bağımsız olarak yürütme becerilerini geliştirir. 2. Öğrenme ve Tekrar: Derslerde öğrenilenlerin pekiştirilmesini ve tekrar edilmesini sağlar, bilgilerin zihinde kalıcı olmasını artırır. 3. Araştırma ve Sorgulama: Öğrencileri farklı kaynaklara yönlendirerek araştırma yapma ve sorgulama yeteneklerini geliştirir. 4. İletişim ve Sosyal Beceriler: Ödevler, iletişim kurma, kaynaklardan faydalanma ve bilgiye ulaşma becerilerini de destekler. 5. Okul ve Aile Bağlantısı: Aile ve okul arasında bağ kurarak, ebeveynlerin çocuklarının öğrenme sürecine katılmalarını sağlar.

Anne babaya bakma yükümlülüğü, Türk Medeni Kanunu'na göre çocuk 18 yaşına gelene kadar devam eder. İslam hukukuna göre ise, evlatların anne babaya bakma yükümlülüğü, ebeveynler fakir düşüp çalışamaz duruma gelene kadar devam eder.

Bilim etiğinin temel ilkeleri yedi ana kategoriye ayrılır: 1. Dürüstlük İlkesi: Bilimsel çalışmaların güvenliği ve doğruluğunu sağlar. 2. Dikkat İlkesi: Hataların en aza indirilmesi ve yanlı tutumdan kaçınılması gerektiğini vurgular. 3. Açıklık İlkesi: Bilim insanının çalışmalarını, yöntemlerini ve araçlarını açıkça paylaşmasını gerektirir. 4. Özgürlük İlkesi: Bilim insanının istediği sorunlara ve sorulara çözüm bulma konusunda özgür olması gerektiğini belirtir. 5. Toplumsal Sorumluluk İlkesi: Bilim insanının topluma zarar vermekten kaçınması ve toplumuna fayda sağlamaya çalışması yönündedir. 6. Eğitim İlkesi: Bilim insanının, kendinden sonra gelen araştırmacılara bilimin nasıl yapılması gerektiğini öğretmesi gerektiğini ifade eder. 7. Onur Payı: Bilimsel çalışmaları verimlilik içinde sunan bilim insanının ödüllendirilmesini sağlar.

TBK madde 49 ve 50 arasındaki fark şu şekildedir: - Madde 49: "Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür". - Madde 50: "Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler".

Rol ve görev kavramları birbirine yakın anlamlar taşısa da bazı farklılıklar içerir: - Rol, bir kişinin belirli bir pozisyondaki işlevini ve sorumluluğunu ifade eder. - Görev ise, belirli bir işin yapılmasını ifade eder ve bu iş, bir rolün parçası olabilir. Dolayısıyla, görev daha spesifik ve tek bir eylemi kapsar. Özetle, rol daha geniş bir kavramken, görev daha dar ve somut bir anlam taşır.

"Bundan sonrası size ait" ifadesi, bir işin veya durumun bundan sonraki kısmının kişinin kendi sorumluluğu altında olduğunu ifade eder.

Vekaletsiz iş görme, bir kimsenin hukuken yetkili veya yükümlü olmamasına karşın başkası hesabına iş yapmasını ifade eder. Bu durumda, iş gören ile iş sahibi arasında borç ilişkisi doğar ve iş gören, işi iş sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak görmekle yükümlüdür. Vekaletsiz iş görme iki ana türe ayrılır: 1. Gerçek vekaletsiz iş görme: İşgören, işi iş sahibinin yasaklamasına aykırı olarak görmese de onun menfaatine ve iradesine uygun olarak yapar. 2. Gerçek olmayan vekaletsiz iş görme: İşgören, ya kendi ya da üçüncü bir kişinin menfaatine veya iş sahibinin yasaklamasına rağmen işi görür.

Kargo şirketleri, aşağıdaki durumlarda sorumluluk kabul etmez: 1. Yetersiz ambalajlama ve etiketleme: Gönderinin eşyayı zıya ve hasardan koruyacak şekilde ambalajlanmaması ve etiketlenmemesi. 2. Özel koruma önlemlerinin alınmaması: Gönderinin sıcağa, soğuğa, ısı değişikliklerine, neme karşı özel olarak korunması gereken hallerde gerekli önlemlerin alınmaması. 3. Gönderenin kusuru: Zararın, gönderenin bir davranışı veya gönderinin özel bir ayıbı nedeniyle oluşması. 4. Yasak gönderiler: Taşıma hukuku ve sair mevzuat kapsamında taşınması yasak olan gönderilerin taşınması. 5. Yanlış veya eksik bilgilendirme: Gönderinin varış noktası, cinsi, miktarı ve nitelikleri ile içeriğine ilişkin belgelerin yanlış veya eksik bildirilmesi. Bu durumlar dışında, kargo şirketleri genel olarak taşıma sırasında meydana gelen hasarlardan sorumludur.

"Yetki kullanmak" ifadesi, kendisine verilen yetkinin gereğini yapmak anlamına gelir.

Taahhüt kelimesi, yapacağına söz verme, üzerine alma, yüklenme, bir işin yapılmasını üstlenme anlamına gelir. Taahhüt ayrıca şu bağlamlarda da kullanılabilir: Hukuk ve iş dünyası: Taraflar arasında yapılan bir anlaşmanın en önemli bileşenlerinden biri olup, sorumlulukları yerine getirme taahhüdünü içerir. İnşaat sektörü: Yapıların tasarlanması, inşa edilmesi ve projelerin hayata geçirilmesi süreçlerini kapsayan hizmet. Posta hizmetleri: İadeli taahhütlü mektup ve postalar, alıcıya ulaşmadığı takdirde belirli bir süre içerisinde sahibine geri gönderilir.

Kardeşe telefon almak, belirli koşullar altında doğru olabilir. Türkiye'de 18 yaşından küçük kişilerin kendi başlarına telefon bağlantısı başvurusunda bulunmaları yasaktır ve yasal velilerinin onayı gerekmektedir. Bu nedenle, küçük kardeşlere telefon almak için ebeveynlerin izni alınmalıdır. Ayrıca, kardeşlere telefon aldırmak için sorumluluklarını göstermeleri, tasarruf yapmaları, okulda iyi notlar almaları ve aile işlerine yardımcı olmaları gibi yöntemler önerilebilir.

Özel okulda ayıplı hizmetten sağlayıcı (okul yönetimi) sorumludur. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 14. maddesine göre, sağlayıcı hizmetin ayıplı olmasından dolayı tüketiciye karşı sorumludur.

Sürekli yardım yapmak, doğru ve yanlış yönleri olan bir durumdur. Yardımın Avantajları: - Sosyal adaletin sağlanması: Dezavantajlı gruplara destek olarak toplumda eşitsizliklerin azaltılması. - Toplumsal huzur ve dayanışmanın artması: İnsanların birbirine yardım etmesi, sosyal ilişkileri güçlendirir. - Hayat kurtarma: İlk yardım gibi durumlarda doğru ve bilinçli müdahaleler, hasta veya yaralıların hayatını kurtarabilir. Yardımın Dezavantajları: - Bağımlılık yaratma: Sürekli sosyal yardım, bireylerin çalışma motivasyonunu düşürebilir ve bağımlılığa yol açabilir. - Kişisel sorumluluğun azalması: Yardım alan kişiler, kendi sorunlarıyla başa çıkmak yerine sürekli destek beklemeye alışabilirler. - Kötüye kullanım: Yardımların yanlış kişilere gitmesi, gerçek ihtiyaç sahiplerinin destek almasını engelleyebilir. Yardımın sürdürülebilir ve etkili olması için, ihtiyaç sahiplerine odaklanan bir politika ve iyi bir denetim sistemi gereklidir.