Anlam

Subjektif, kişisel düşünce ve duygulara dayalı olan, öznel anlamları ifade eden bir terimdir. Subjektif olmak, objektiflikten zıt bir kavramdır ve bir şeyin kişisel yorumlara, düşüncelere veya duygusal tepkilere dayandığını gösterir. Subjektif kelimesinin kullanıldığı bazı alanlar: Felsefe. Tıp. Sanat. Günlük yaşam.

"Ens itiraf" ifadesi, başkaları tarafından bilinmesi sakıncalı görülen bir gerçeği saklamaktan vazgeçip açıklama, söyleme, bildirme anlamına gelir. Bu terim, özellikle ensest gibi hassas konular için kullanıldığında, bir bireyin aile içi cinsel istismar veya ensest eylemlerine karıştığını açıkça beyan etmesi olarak tanımlanabilir. Ens itirafları, mağdur veya fail tarafından yapılabilir ve bu sürecin hem bireysel hem de toplumsal düzeyde derin etkileri olabilir.

Faal kelimesi, Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre şu anlamlara gelir: Çok çalışan, çalışkan, canlı, hareketli, aktif. Çalışır durumda olan. Etkin. Ayrıca, "faal" kelimesi ekonomi alanında bir ticarethanenin, ortaklığın para ile değerlendirilebilen mal ve haklarının tümü anlamında da kullanılır.

"X aykırı" ifadesi, "aykırı" kelimesinin genel anlamını kapsar ve şu şekilde tanımlanabilir: Alışılmışa, doğru olarak kabul edilmişe uygun olmayan, karşıt, ters, mugayir. Çapraz, ters. Toplumda görüş ve yaşayış biçimiyle uçlarda bulunan (kimse), marjinal. Gidilen yol üzerinde olmayıp gidiş yönüne ters düşen. Bütün noktaları aynı düzlemde bulunmayan (matematik terimi).

Üslup ve tarz kavramları birbirine yakın anlamlar taşısa da tam olarak aynı şey değildir. Üslup, bir kişinin konuşma veya yazı dilinde kullandığı ifade biçimi, anlatım tarzı ve dili kullanma şekli olarak tanımlanır. Tarz ise genellikle kişisel tercihler, giyim, müzik, sanat ve genel yaşam biçimine verilen isimdir. Dolayısıyla, üslup ve tarz farklı alanlarda farklı anlamlar taşır, ancak her ikisi de kendine özgü bir anlatım veya ifade biçimini ifade eder.

Evet, vuslat ve visal aynı anlama gelir. Vuslat, "ulaşma, erişme, kavuşma" anlamlarına gelirken; visal, "sevdiğine ulaşma, kavuşma" anlamına gelir. Tasavvufta ise vuslat, Allah'a ulaşarak O'nunla birlikte olma hali anlamına gelir.

Vuslat kelimesi, Arapça kökenli olup "ulaşma", "bir araya gelme", "buluşma" anlamına gelir. Vuslat kelimesinin bazı kullanım alanları: Manevi ve dini bağlam: İslam kültüründe, özellikle tasavvuf literatüründe, vuslat, bir Allah'a kavuşma veya manevi yakınlık anlamında kullanılır. Romantik anlam: Sevgililere veya iki kişinin birbirine kavuşması anlamında kullanılır. Günlük dil: Özlem, bekleyiş ve bir araya gelmenin verdiği duygusal yoğunluğu ifade eder.

Toxic kelimesi, zehirli, zararlı, kötü niyetli gibi anlamlara gelir. Bazı kullanım örnekleri: Toksik insan: Karşı tarafın motivasyonunu düşüren kişiler için kullanılır. Toksik etki: Zehirli maddelerin organizmaya sıçraması sonucu oluşan tahribat. Toksik madde: Etilen glikol ve hidrojen peroksit gibi maddeler için kullanılır. Ayrıca, "toxic" kelimesi finans alanında değeri önemli ölçüde düşmüş veya piyasada satılamayacak derecede değer kaybetmiş finansal varlıkları tanımlamak için de kullanılır.

Cilveleşme, "cilveleşmek" eyleminden türetilmiş bir kelime olup, "cilveleşmek işi" anlamına gelir. Cilveleşmek ise karşılıklı cilve yapmak veya birbirine çok yakın arkadaşmış gibi takılmak anlamlarına gelir.

Metanet göstermek, kötü bir duruma katlanmak, dayanmak anlamına gelir. Türk Dil Kurumuna göre metanet kelimesinin anlamı, metin olma, güçlükler karşısında dayanma ve sağlam duruşu koruma şeklinde açıklanmaktadır. Metanet göstermek ifadesi, aynı zamanda üzüntü veren bir durumla karşılaşıldığında kullanılan kavramlardan biridir.

Yosma kelimesi, Türk Dil Kurumu'na göre iki farklı anlamda kullanılır: 1. Şen, güzel, fettan (genç kadın). 2. Çok süslü giyinen ve modaya düşkün kadın, koket. Ayrıca, argo olarak adi, hafifmeşrep kadın anlamında da kullanılabilir.

Zıvanadan çıkmak, Türk Dil Kurumu'na göre üç farklı anlama sahiptir: 1. Çok sinirlenmek, öfkelenmek. 2. Aklını yitirmek, çılgın gibi davranmak. 3. Denetlenemez duruma gelmek. Ayrıca, "zıvanadan çıkmak" deyimi, 1960'lı yıllarda trafik polislerinin içinde durduğu metal korumanın adı olan "zıvana"dan geldiği rivayet edilen bir hikayeye de dayanmaktadır.

Gaddar kelimesi, acıması olmayan, başkalarına haksızlık eden, merhametsiz ve katı yürekli anlamına gelir.

Teveccühünüz, Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre "o sizin güzelliğiniz" veya "asıl siz öylesiniz" anlamlarına gelir. Bu ifade, yapılan bir iltifata karşılık olarak kullanılır.

Sez kelimesi farklı anlamlara gelebilir: Konuşma dili: "diyor", "demiş" veya "diyorum" anlamlarında kullanılır. Tatarca: "siz" anlamına gelen bir zamir. Kısaltma: "Special Economic Zone" (Özel Ekonomik Bölge) ifadesinin kısaltması. İsim: Sezen veya Sezin isimlerinin arkadaşlar arasında kullanılan biçimi.

Resen, Arapça kökenli bir kelime olup "kendiliğinden", "bağımsız olarak", "kimseye bağlı olmaksızın" anlamlarına gelir. Hukuk alanında ise resen, bir makamın (mahkeme, savcılık, idari kurum vb.) herhangi bir talep veya başvuru olmaksızın, kanunun verdiği yetkiye dayanarak kendiliğinden bir işlem yapması, karar alması veya harekete geçmesi anlamına gelir. Bazı resen uygulamaları şunlardır: Resen soruşturma: Savcılık, herhangi bir şikayet veya ihbar beklemeden, kendiliğinden soruşturma başlatabilir. Resen tescil: Mükelleflerin beyanı dışında, idarece yapılan sicil tescili. Resen iade: Bir kurumun, fazla veya yersiz yapılmış bir ödemeyi kendiliğinden ilgili kişiye geri ödemesi.

Teveccüh kelimesi, Arapça kökenli olup "bir tarafa doğru yönelme, yüzünü o yana döndürme" anlamına gelir. Ayrıca, güler yüzlü davranma, yakınlık hissetme, sevme ve hoşlanma anlamlarında da kullanılır. Tasavvufta ise teveccüh, şeyhin, bütün manevi gücünü müridin kalbi üzerine yöneltmesi ve aktarması anlamına gelir. "Teveccühünüz" ifadesi ise, övülen birinin kendisini öven kimseye söylediği, "bende söylediğiniz meziyet yok, o sizin güzel görüşünüz" anlamında teşekkür sözüdür.

Vaveyla, "feryat, çığlık, yüksek sesle bağırarak yardım isteme ya da üzüntüsünü dile getirme" anlamına gelir. Genellikle büyük bir acı, üzüntü veya çaresizlik durumunda ortaya çıkan yüksek sesli yakarışları ve haykırışları ifade etmek için kullanılır. Vaveyla, Farsça kökenli bir kelimedir. Örnek cümleler: "Olay yerinden yükselen vaveyla herkesin yüreğini dağladı". "Annesinin vaveylası, kaybın ne kadar büyük olduğunu anlatmaya yetiyordu". "Bu kadar küçük bir sorun için vaveyla koparman gereksizdi".

Hülasa kelimesi Arapça kökenli olup, "özet", "fezleke", "öz" anlamlarına gelir. Hülasa etmek, "özetlemek" anlamına gelirken, hülasaten kelimesi ise "kısaca" anlamında kullanılır.

Haysiyet kelimesi, Arapça kökenli olup "saygınlık", "öz saygı" ve "değer" anlamlarına gelir. Türk Dil Kurumu'na göre, haysiyet kelimesinin iki anlamı vardır: 1. Bireye özgü değer, şeref, insanlık onuru. 2. Toplumun bireye biçtiği değer. Ayrıca, haysiyet kavramı farklı kültürlerde, dinlerde ve felsefi yaklaşımlarda çeşitli şekillerde ele alınır. Sosyolojik olarak, haysiyet bireyler arası ilişkilerde statü ve itibarla bağlantılıdır ve toplumların kültürel normlar ile tarihsel bağlamlarına göre şekillenir.