Yüz tanıma sisteminin yasallığı, kullanım amacına ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin düzenlemelere bağlıdır. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na göre, biyometrik veriler (yüz tanıma verileri) özel nitelikli kişisel veri olarak kabul edilir ve bu verilerin işlenmesi, kişinin açık rızası olmaksızın mümkün değildir. Ancak, Danıştay'ın 2013/7949 sayılı kararına göre, yüz tanıma sistemi ile mesai takibi uygulaması, özel hayatın gizliliği ilkesi kapsamında değerlendirilmekte ve yasal bir dayanağının bulunmaması nedeniyle hukuka aykırı bulunmaktadır. Ayrıca, Kişisel Verileri Koruma Kurulu'nun 2022/797 sayılı kararında, yüz tanıma sistemi ile gerçekleştirilen kişisel veri işleme faaliyetlerinin, açık rızaya dayansa bile Kanun'un genel ilkelerine uygun olarak yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, yüz tanıma sisteminin yasal kullanımı için açık rıza alınması ve Kanun'un genel ilkelerine uyulması gereklidir.