• Buradasın

    Felsefe

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Kaslı Filozof ne iş yapıyor?

    Kaslı Filozof olarak bilinen Salim Nesefi Meriç, Instagram'da yemek tarifleri paylaşmaktadır.

    Nietzsche neden aforizma yazdı?

    Nietzsche'nin aforizma yazmasının birkaç nedeni vardır: Felsefi düşüncelerini özlü bir şekilde ifade etme: Aforizmalar, karmaşık felsefi fikirleri kısa ve etkili bir biçimde aktarmayı sağlar. Sistematik felsefeye karşı olma: Nietzsche, sistemlere ve sistematik düşünceye karşıdır; aforizmalar, bu tür bir yapıdan kaçınarak düşüncelerini daha özgür bir şekilde ifade etmesine olanak tanır. Okuyucunun ilgisini çekme: Aforizmalar, dikkat çekici ve akılda kalıcı ifadelerle okuyucunun ilgisini çekmeyi hedefler. Çok yönlü düşünme: Aforizmalar, Nietzsche'nin perpektivizmini yansıtır; farklı üsluplar kullanarak konuları çeşitli açılardan ele almayı amaçlar.

    Varlığı tespit edilebilir bir başlangıcı olan belli bir sonuca doğru götüren alabildiğine karmaşık bir niteliksel bir değişme süreci olarak tanımlayan ve sürekli değişme olduğundan dolayı sonuncu gerçeğe ulaşmanın da olası olmadığını ileri süren felsefe hangisidir?

    Varlığı, tespit edilebilir bir başlangıcı olan, belli bir sonuca doğru götüren, alabildiğine karmaşık bir niteliksel değişme süreci olarak tanımlayan ve sürekli değişme olduğundan dolayı sonuncu gerçeğe ulaşmanın da olası olmadığını ileri süren felsefe, "oluş felsefesi" ya da "süreç felsefesi" olarak da bilinen, varlığı "oluş" olarak kabul eden felsefedir. Bu felsefenin temsilcileri arasında Herakleitos ve A. N. Whitehead bulunmaktadır. Herakleitos. A. N. Whitehead.

    Bilmek ve anlamak arasındaki fark nedir?

    Bilmek ve anlamak arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Bilmek. Anlamak. Ayrıca, anlamak yaşanan ana eş zamanlı olabilirken bilme eylemi daha önceki eylemlerin ürünüdür. Örnek olarak, otomotiv sektörünün içten yanmalı araçlardan elektrikli araçlara geçmekte olduğunu ve bu geçiş sürecine "elektrifikasyon" adı verildiğini bilmek, ancak bu geçişin sektör için ne ifade ettiği ve kısa-uzun vadede sektörü nasıl etkileyeceği hakkında fikir sahibi olmamak verilebilir. Anlamak, aynı zamanda bir konuyu ana hatlarını belirleyerek kolay algılanabilir bir şekle dönüştürmek, bildiklerinin ne anlama geldiğini keşfetmek anlamına gelir.

    Felek neden dert verir?

    Feleğin dert vermesinin bazı nedenleri: Kader ve imtihan: Halk inancına göre felek, insanların kaderini belirlerken onlara kötülük yapabilir. Cahiliye dönemi inançları: Cahiliye devrinde insanlar, musibetlerin ve belaların gelmesini zamana atfetmiş, her kötülüğü feleğe nispet etmişlerdir. Olumsuzlukların sorumlusu: Edebiyatta ve halk arasında felek, genellikle olumsuzlukların sorumlusu olarak görülür. Bu inançlar, bilimsel temellere dayanmamaktadır.

    Friedrich Nietzsche Kaderini Sev Çünkü Aslında Hayatın Bu ne anlatıyor?

    Friedrich Nietzsche'nin "Kaderini Sev, Çünkü Aslında Hayatın Bu" kitabı, Nietzsche'nin felsefesini ve özellikle bireyin kendi değerlerini yaratma fikrini ele alır. Nietzsche, yaşadığı acı dolu hayata anlamını vererek katlanabilmiştir. Ayrıca, kitap, Nietzsche'nin "Ebedi Dönüş", "Kaderini Sevmek (Amor Fati)", "Üstinsan" ve "Güç İstenci" gibi kavramlarını da işler. Kitabın, Nietzsche'nin felsefesini kısmen yanlış aktardığı yönünde eleştiriler de bulunmaktadır.

    Felsefenin en zor kitabı hangisi?

    Felsefenin en zor kitabı olarak birkaç seçenek öne çıkmaktadır: Hegel - "Tinin Görüngübilimi". James Joyce - "Finnegans Wake". Martin Heidegger - "Varlık ve Zaman". Karl Marx - "Das Kapital". Okunması zor felsefe kitapları arasında kıta felsefecilerinin eserleri de bulunur; örneğin, Deleuze ve Foucault'nun külliyatları. Kitapların zorluğu kişisel algılara göre değişebilir.

    Modal teori nedir felsefe?

    Felsefe alanında modal teori, varlığın farklı kiplerini, yani zorunlu, mümkün, mümkünsüz ve gerçek olan arasındaki ilişkileri çözümleyen ontolojik bir yapılar kümesidir. Modal teorinin temel kavramları: Zorunluluk. Mümkünlük. İmkânsızlık. Modalite, varlığın salt aktüel olanda tükenmediğini ve olasılık düzeylerinin de felsefi düşüncenin konusu olduğunu kabul eder. Modal teorinin bazı temsilcileri: Aristoteles. Leibniz. Kant.

    Scholastica felsefesi nedir?

    Skolastik felsefe, Latince "okul" anlamına gelen "schola" kelimesinden türetilmiş "scholasticus" kelimesine dayanarak "okul felsefesi" demektir. Skolastik felsefenin temel özellikleri: Teoloji merkezli olup, Hristiyan inancının felsefi anlamda temellendirilip sistematize edilmesini amaçlar. Akıl ve inancı bir araya getirmeyi hedefler; ancak inanca daha fazla önem verilir. Yeni bir düşünce yaratmaz, mevcut bilgileri sistemli hale getirir ve savunur. Diyalektik akıl yürütme metodunu kullanır. Skolastik felsefe, Orta Çağ'da 800-1500 yılları arasında etkili olmuş ve üç döneme ayrılmıştır: 1. Erken dönem (800-1200). 2. Yükseliş dönemi (1200-1300). 3. Geç dönem (1300-1500). Skolastik felsefenin önemli temsilcileri arasında Thomas Aquinas, Juan Duns Scotus ve Pierre Abélard bulunur.

    Descartes yöntem üzerine konuşma kaç sayfa?

    Rene Descartes'in "Yöntem Üzerine Konuşma" kitabı 104 sayfadır.

    Hakikat ile doğru arasındaki fark nedir?

    Hakikat ve doğru kavramları arasındaki temel fark şu şekilde açıklanabilir: Hakikat, varoluşun mutlak ve değişmeyen özüdür. Doğru, bir önerme, yargı veya düşüncenin gerçeklik veya hakikat ile uyumlu olma halidir. Bu bağlamda, tüm doğru önermeler hakikati tam anlamıyla kavramaz; ancak hakikate yaklaşma çabası içinde bir adımdır.

    Platon devlette hangi sözleri söyler?

    Platon'un "Devlet" adlı eserinde söylediği bazı sözler şunlardır: "Her şeyin en önemli noktası başlangıcıdır". "Devlet işleri içten gelen bir sevgi, edep ve kamil akıl ile yürütülmezse onun sonu çöküş ve yok oluştur". "Filozoflar devletlerde kral olmadıkça ya da bugün kral ve yönetici dediklerimiz gerçek ve ciddi anlamıyla filozof olmadıkça, siyasal güçle filozofluk aynı kişide birleşmedikçe, ne sitelerin, ne de insan soyunun dertleri bitip tükenmeyecektir". "Doğru ve güzel şeyleri koruyacak olan, bunların ne bakımdan, ne yönüyle iyi olduklarını bilmezse, değersiz bir koruyucu olur; hatta diyebilirim ki hiç kimse, önce iyiyi bilmedikçe, doğru ve güzel şeyleri bilemez". "Beden, ruhun mezarıdır. Beden terbiyesi ruhu eğitmek içindir. Bedenlerin doğrulup düzelmesi ruhun doğrulup düzelmesini sağlar".

    Mikrokozmos ve makrokozmos ne demek?

    Mikrokozmos ve makrokozmos kavramları şu şekilde açıklanabilir: Mikrokozmos. Makrokozmos. Mikrokozmos ve makrokozmos kavramları, holistik (bütünsel) evren tasarımı çerçevesinde, tüm evrenin bir bütün sistem olduğu ve bu büyük bütünün içindeki yapıların, düzenler ve fonksiyonlarıyla tamamen o büyük bütüne benzediği varsayımına dayanır.

    Seçkinlerin ahlakı kimin eseri?

    Seçkinlerin Ahlakı (Evsâfu’l-Eşrâf), İslam düşünürü Nasîruddîn Tûsî tarafından yazılmıştır. Tûsî, bu eseri İlhanlı döneminde telif etmiş ve daha sonra tekrar gözden geçirerek yeni bir mukaddime eklemiştir. Eser, tasavvuf alanındaki temel yapıtlarından biri olarak kabul edilir ve Hakk’a ulaşmak üzere manevi yolculuğun anlatımını içerir.

    19 yüzyıl felsefesini etkileyen faktörler nelerdir?

    19. yüzyıl felsefesini etkileyen bazı faktörler şunlardır: Sanayi ve Fransız devrimleri. Toplumsal dönüşümler. Bilimsel ilerlemeler. Alman idealizmi. Romantizm. Ayrıca, 18. yüzyıl Aydınlanması da 19. yüzyıl felsefesini etkiledi.

    Hiç mümkün mü ne anlatıyor?

    "Hiç Mümkün mü?" ifadesi, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. Örneğin, Muhsin Bozkurt'un bir yazısında, Allah'ın varlığını ve birliğini, peygamberlerin görevlerini ve insanların yaratılış amacını sorgulayan felsefi bir bakış açısı sunar. Osman Açan'ın "Hiç Mümkün Müdür?" başlıklı denemesi ise, kainattaki düzen ve adaletin, insanın hesap verme zorunluluğunu nasıl gerektirdiğini ele alır. Ayrıca, "Hiç Mümkün mü !?" ifadesi, Prof. Dr. Mehmet Okuyan'ın bir sözünde, cansız varlıkların bile bir amacı olduğu düşünüldüğünde, insanın neden bir yaratılış amacı olmaması gerektiği sorusunu gündeme getirir. YouTube'da "Hiç Mümkün mü?" başlıklı videolar da bulunmaktadır.

    Görüngübilim ne anlama gelir?

    Görüngübilim, diğer adıyla fenomenoloji, nesnelerin veya deneyimlerin insan bilincinde nasıl göründüğünü, deneyimlendiğini ve anlamlandırıldığını inceleyen bir felsefi akımdır. Görüngübilimin temel özellikleri: Fenomenlerin incelenmesi. Açıklık ve tarafsızlık. Epokhe (askıya alma). Fenomenlerin anlamı. Bilincin yapısı. Görüngübilimin öncüleri arasında Edmund Husserl, Martin Heidegger ve Jean-Paul Sartre bulunur.

    Materyalizm ve diyalektizm aynı şey mi?

    Materyalizm ve diyalektizm aynı şey değildir, ancak aralarında bir ilişki vardır. Materyalizm, dünyayı ve onun yasalarını maddi bir temel üzerine inşa eden felsefi bir görüştür. Diyalektik materyalizm, materyalizmin bir türüdür ve doğa olaylarına bakış açısı ile olayları analiz etme ve anlama yöntemleri bakımından diyalektik bir yorumudur. Tarihsel materyalizm ise, diyalektik materyalizmin ilkelerinin toplum yaşamındaki gelişmelerin analizinde kullanılmasıdır.

    P 4 C yöntemi nedir?

    P4C (Çocuklar İçin Felsefe) yöntemi, 1960'lı yılların sonunda Amerikalı felsefe profesörü Matthew Lipman tarafından geliştirilen bir eğitim yaklaşımıdır. P4C yönteminin temel özellikleri: Sokratik Diyalog: Yöntem, Sokratik Diyalog tekniğine dayanır. Soruşturan Topluluk: Çocuklar, bir kolaylaştırıcının rehberliğinde sorgulama yaparlar. Aktif Katılım: Çocuklar soru sorar, düşüncelerini temellendirir ve akranlarını dinler. Sosyal Beceriler: Empati, iletişim ve başkalarının görüşlerini kabul etme gibi sosyal becerileri geliştirir. P4C, günümüzde birçok ülkede okul öncesinden başlayarak uygulanan bir ders programıdır.

    Madde ve bellek Bergson neyi savunur?

    Henri Bergson'un "Madde ve Bellek" adlı eserinde savunduğu bazı temel fikirler şunlardır: Belleğin tinselliği: Bergson, belleğin beyin, algı, süre ve zaman ile ilişkisi bağlamında ele alarak tinselliğini ortaya koyar. Zihin ve beden ilişkisi: Zihni bedene indirgemeyen bir bilinç anlayışı geliştirir. Hafıza ve algının ayrımı: Belleği ikiye ayırır: alışkanlık belleği (otomatik) ve saf bellek (geçmişin bilinçli hatırlanışı). Gerçeklik ve temsil sorunu: Maddeyi, yalnızca dışsal bir gerçeklik değil, aynı zamanda bilinçle kurulan bir ilişki olarak ele alır. Hareket ve eylem merkezli bilinç: Bedeni bir "eylem merkezi" olarak tanımlar. Bergson, ayrıca maddenin "kendinde varolan bir imge" olarak ele alınması gerektiğini savunur.