• Buradasın

    Fenomenoloji

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Fenomenoloji nedir kısaca?

    Fenomenoloji, 20. yüzyılın başlarında Alman filozof Edmund Husserl tarafından geliştirilen, deneyimlerin ve bilincin öznel yönlerini incelemeye odaklanan bir felsefi yöntemdir.

    Fenomenolojinin kurucusu kimdir?

    Fenomenolojinin kurucusu Edmund Husserl'dir.

    Fenomenolojik yaklaşım neyi savunur?

    Fenomenolojik yaklaşım, bireylerin bir olguya ilişkin yaşantılarını, algılarını ve bu olguya yükledikleri anlamları ortaya çıkararak bunları evrensel nitelikte bir açıklamaya dönüştürmeyi savunur. Bu yaklaşımın temel varsayımları şunlardır: Gerçeklik tek başına tanımlanabilen bir konu değildir. Fiziksel dünya mutlak ve değişmez bir gerçeklikle tanımlanamaz.

    Fenomenolojiye göre öznellik nedir?

    Fenomenolojiye göre öznellik, bireylerin dünyayı nasıl deneyimlediklerini ve algıladıklarını ifade eden bir kavramdır. Öznellik, fenomenolojide şu şekillerde ortaya çıkar: - Deneyimlerin kişisel ve anlamlı olması. - Ön yargıların farkında olunması. - Gerçekliğin göreceli olması.

    Fenomenolojiye göre insan nasıl bir varlıktır?

    Fenomenolojiye göre insan, özbilinç sahibi, özgür ve rasyonel bir varlık olarak kabul edilir. Bu yaklaşıma göre, insanın varlığı ve eylemleri, dış güçler tarafından belirlenmez; aksine, kendi toplumsal dünyasını kurabilecek ve kontrol edebilecek güce sahiptir.

    Hermeneutik varoluşçuluk diyalektik materyalizm mantıksal pozitivizm fenomenoloji nedir?

    Hermeneutik, varoluşçuluk, diyalektik materyalizm, mantıksal pozitivizm ve fenomenoloji farklı felsefi akımlardır: 1. Hermeneutik: Yazılı eserlerin yorumlanması ve anlaşılması üzerine kurulu bir felsefi akımdır. 2. Varoluşçuluk (Egzistansiyalizm): İnsanın kendini var eden varlık olması fikrine dayanır. 3. Diyalektik Materyalizm: Maddenin diyalektik süreçlerden geçerek varlığı oluşturduğunu savunan yaklaşımdır. 4. Mantıksal Pozitivizm (Analitik Felsefe): Felsefenin sembolik mantığı kullanarak dil analizi yapması gerektiğini savunan öğretidir. 5. Fenomenoloji (Görüngü Bilim, Öz Teorisi): Konusu "öz"ün araştırılması olan felsefi öğretidir.

    Fenomenoloji ve hermeneutik nedir?

    Fenomenoloji ve hermeneutik farklı felsefi yaklaşımlardır, ancak birbirleriyle ilişkilidirler. Fenomenoloji, bireylerin doğrudan deneyimlerini inceleyerek nesnelerin veya olayların özünü anlamaya çalışır. Bu yaklaşım, ilk olarak Edmund Husserl tarafından geliştirilmiş ve iki ana türe ayrılmıştır: 1. Betimleyici fenomenoloji: Fenomeni tanımlamak ve anlamını ortaya çıkarmak üzerine odaklanır. 2. Yorumlayıcı fenomenoloji: Fenomeni tecrübe edenlerin görüşlerini yorumlamayı içerir. Hermeneutik ise metinlerin yorumlanması ve anlaşılmasıyla ilgilenir.

    Merleu Ponty'nin temel kavramları nelerdir?

    Maurice Merleau-Ponty'nin temel kavramları şunlardır: 1. Bedensel Algı: Merleau-Ponty'ye göre, insan dünya ile ilişkisini bedeni aracılığıyla kurar ve algı, sadece fiziksel bir olgu değil, aynı zamanda öznenin dünyaya dair öznel hislerinin bir yansımasıdır. 2. Yönelimsellik: Algının kendisi olan yönelimsellik, bedeni bir algılayan özne olarak sunar ve dünyanın kavranmasını sağlar. 3. Fenomenal Özne: Merleau-Ponty, bedeni, nesnelerin arasında ayrı bir yaşayan özne olarak görür ve öznenin dünyanın kendisi olduğunu savunur. 4. Tersine Çevrilebilirlik Tezi: Bedenin, duyumlayan ve duyumsanan arasındaki tersine çevrilebilirliği, varlığın küresel suretinin bir simgesi olarak kabul edilir. 5. Varoluşçu Fenomenoloji: Merleau-Ponty, varoluşsal sorular üzerine odaklanarak, bilinç ve dünya arasındaki ilişkiyi ele alır.

    Mircea Eliade neyi savunur?

    Mircea Eliade, dinler tarihi alanında çeşitli görüşleri savunmuştur: 1. Fenomenolojik Yaklaşım: Eliade, dini fenomenlerin kendi değerleri içinde incelenmesi gerektiğini ve dini olgunun "dini" olarak ele alınması gerektiğini savunur. 2. Evrimciliğe Karşı Duruş: Dinlerin bir ana gelişim noktasına indirgenmesine ve evrimci bakış açısına karşıdır. 3. Yeni Hümanizm: Eliade, dinler tarihinin, insanın bütününü ele alan ve manevi bir uyanışa yol açan bir disiplin olmasını ister. 4. Kutsalın Önemi: Kutsalın, insan varoluşunun temel bir unsuru olduğunu ve anlamlı bir dünyanın ancak kutsalın keşfiyle mümkün olduğunu savunur. Ayrıca, Eliade karşılaştırmalı dinler çalışmasını teşvik etmiş ve mitlerin çağdaş dünyadaki yerini açıklamaya çalışmıştır.

    Merleauponty sözlüğü ne anlatıyor?

    Merleau-Ponty Sözlüğü, yazarın metaforik ve karmaşık üslubunu aydınlatmak amacıyla hazırlanmıştır. Sözlükte, Merleau-Ponty'nin algının kökensel mevcudiyetine yaptığı vurgu ve dilin kullanımıyla kemikleşmiş kategorileri kırarak bunları birbirleriyle kesişecekleri bir dünyaya yerleştirmesi ele alınır. Ayrıca, yazarın Husserl, Heidegger ve Bergson gibi filozoflarla olan ilişkisi ve Montaigne, Pascal, Descartes gibi klasik filozoflardan etkilenimi de sözlüğün konuları arasındadır.

    Varlık özün önceliğini kim savunur?

    Varlık özün önceliğini savunan felsefe akımı Fenomenoloji'dir. Bu akımın önde gelen isimlerinden biri olan Edmund Husserl, özü anlamanın yolunun fenomeni bilmekten geçtiğini ve fenomenlerden hareketle öze ulaşılabileceğini savunmuştur.

    Fenemoloji nedir?

    Fenomenoloji, kurucusu Edmund Husserl olan bir felsefe akımıdır. Temel prensipleri: - Öznenin deneyimi: Fenomenoloji, nesnelerin kendilerini olduğu gibi görmek yerine, onlar için nasıl anlam ifade ettiklerini inceler. - Öznellik: Her bireyin deneyimleri farklı olabilir ve aynı olayı farklı şekillerde algılayabilir. - Yönelimsellik: Bilinç, her zaman bir şeye/nesneye yönelmiş olarak vardır. Yöntemi: Fenomenolojik yöntem, fenomenleri açık ve doğrudan bir şekilde incelemeyi içerir ve ön yargılardan arınmış bir düşünce sürecini teşvik eder.

    Fenomenoloji bedene nasıl yaklaşır?

    Fenomenoloji, bedeni doğrudan deneyimlenen bir olgu olarak ele alır ve bedenin dünyayı anlamadaki rolünü vurgular. Fenomenolojik beden yaklaşımının temel prensipleri: 1. Beden, yönelim merkezi olarak kabul edilir: Husserl'e göre, beden sayesinde nesneler belirli bir perspektiften algılanır ve dünyaya açılmamızı sağlar. 2. Bedensel deneyim aktif bir oluşturma sürecidir: Algı, pasif bir alım değil, bedenin çevresiyle etkileşiminde aktif bir rol oynamasıyla gerçekleşir. 3. Öznel ve nesnel beden ayrımı: Merleau-Ponty'ye göre, beden hem öznel (yaşayan beden) hem de deneyimlenen nesnel bir varlıktır. 4. Beden-şeması ve jestler: Beden, jestler ve alışkanlıklarla kendini gösterir ve bu yolla kültür oluşur.

    Hegel'in Tinin Fenomenolojisi ne anlatıyor?

    Hegel'in "Tinin Fenomenolojisi" adlı eseri, bilincin evrimini ve kendini tanıma sürecini anlatır. Ana konular: - Öznel Tin: Bireysel bilinçten başlayarak, kültürel, toplumsal ve tarihsel bilinç biçimlerine doğru evrilir. - Diyalektik Süreç: Tez, antitez ve sentez aşamalarıyla gerçekleşir; her aşama bir öncekinin çelişkilerini içerir ve daha yüksek bir birlik oluşturur. - Mutlak Bilgi: Bilincin, duyusal kesinlikten başlayıp, ahlak ve dine ulaşarak mutlak bilgiye ulaşması hedeflenir. Hegel'e göre, tarih de bu tinin kendini gerçekleştirme sürecinin bir parçasıdır ve insanlık, özgürlüğün bilincine varma yolunda ilerler.

    Hussel ve Heidegger arasındaki fark nedir?

    Husserl ve Heidegger arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Epistemoloji ve Ontoloji: Husserl, felsefesinde epistemoloji ve bilgiye ulaşma üzerine odaklanır. 2. Yöntem: Husserl, fenomenolojik indirgeme ve intersubjektivite testi gibi yöntemler kullanır. 3. Varlık Anlayışı: Heidegger ise ontoloji ve varlığın anlamı üzerine yoğunlaşır. 4. Redüksiyon: Heidegger, varlığın özünü anlamak için transendental redüksiyon kavramını geliştirir ve bu, fenomenolojinin ontolojik bir temele oturmasını sağlar.

    Görüngübilim ne anlama gelir?

    Görüngübilim (fenomenoloji), nesnelerin kendileri yerine, insanların bu nesneleri nasıl algıladığı ve deneyimlediği üzerine odaklanan bir felsefe akımıdır. Bu akım, dünyanın ve olayların objektif gerçekliğinden ziyade, zihinde yaratılan anlamlar ve deneyimler üzerinden dünyayı incelemeyi amaçlar. Görüngübilimin diğer anlamları: Bilim dalı: Işığın ve diğer elektromanyetik dalgaların davranışlarını, etkileşimlerini ve görünümlerini inceleyen bir bilim dalıdır. Genel terim: Olaybilim veya gözlemlenebilir olayların incelendiği herhangi bir bilim dalı için kullanılan genel bir terimdir.

    Merleau-Ponty zihin felsefesi nedir?

    Merleau-Ponty'nin zihin felsefesi, algının ve bedenin birlikteliğini merkeze alarak, zihni bedenli bir olgu olarak ele alır. Temel ilkeleri: - Zihin-beden ikiliğine karşı çıkar; beden, bilincin dünyaya açılan kapısıdır. - Yapısal entegrasyon kavramı üzerinden, zihnin doğal dünya ile olan organik bağını vurgular. - Fenomenolojik yöntem ile, bilimsel açıklamaların ve idealist yaklaşımların ötesinde, deneyimin kendisini betimlemeyi amaçlar. - Zaman kavramını, geçmiş, şimdi ve geleceğin iç içe geçtiği bir ağ olarak tanımlar. Merleau-Ponty'nin düşüncesinde, dil ve sanat da zihnin dışa vurumu ve dünyanın anlamını kavrama araçları olarak önemli yer tutar.

    Kyoto Okulu felsefesi nedir?

    Kyoto Okulu Felsefesi, yirminci yüzyılın ilk yarısında Japonya'da Kyoto İmparatorluk Üniversitesi çevresinde gelişen bir felsefi harekettir. Bu hareket, Batı felsefesini ve dini fikirleri asimile ederek bunları Doğu Asya felsefi geleneğine özgü dini ve ahlaki anlayışları yeniden formüle etmek için kullanmıştır. Temel özellikleri: - Fenomenoloji, din, etik ve varoluşçuluk gibi alanlarda tartışmalar yürütmüştür. - Mahāyāna Budizminin entelektüel ve manevi öğretilerinden ilham almıştır. - "Hiçlik felsefesi" ve "mutlak hiççilik" gibi yeni yaklaşımlar geliştirmiştir. Önemli temsilcileri: Kitaro Nishida, Hajime Tanabe, Keiji Nishitani, Masao Abe gibi filozoflardır.

    Fenomenin temel felsefesi nedir?

    Fenomenin temel felsefesi, bir olayın veya olgunun algılanma biçimini incelemektir. Fenomenoloji adı verilen felsefi akım, fenomenlerin doğrudan deneyimlenmesi üzerine kuruludur ve nesnelerin insan bilincinde nasıl ortaya çıktığını araştırır.

    Kasım Küçükalp Husserl'i nasıl yorumluyor?

    Kasım Küçükalp, Husserl'i fenomenoloji yöntemi ve bilim eleştirisi bağlamında yorumlamaktadır. Küçükalp'e göre, Husserl, 20. yüzyıl felsefeleri ve sosyal bilim çalışmalarında belirleyici bir figürdür ve fenomenolojiyi akademik bir mesele olmanın ötesinde görmektedir. Ayrıca, Küçükalp'e göre, Husserl, Batı bilimlerinin gelecekteki gelişimini fenomenolojiye bağlı görmekte ve bu bilimlerin insan yaşamındaki anlamını yeniden kazanmasını fenomenoloji sayesinde mümkün kılmaktadır.