Platon

Eflatun'un (Platon) sonunda ne olduğuna dair kesin bir bilgi yoktur, çünkü Eflatun seksen yaşında, milattan önce 347 yılında hayatını kaybetmiştir.

İdealistler, genel olarak gerçekliğin zihinsel deneyimlerin ürünü olduğunu savunurlar. Bu perspektife göre: Fikirler ve kavramlar gerçeklik üzerinde etkilidir ve dünya, öznelerin algıları ve düşünceleriyle inşa edilir. Bilgi, zihinde var olan tümellerle ilişkilidir ve bireysel deneyimin dışında somut bir tümel veya dizge olarak var olabilir. Ünlü idealistler arasında Platon ve Berkeley bulunur.

Platon, ideal devlet ve idealar teorisi gibi temel kavramları savunur. Platon'un devlet teorisi şu unsurları içerir: - Filozof-kralların yönetimi: Devletin en iyi şekilde filozof-krallar tarafından yönetilmesi gerektiğini düşünür. - Sınıflar arası işbölümü: Toplumun koruyucu, üretici ve yönetici sınıflara ayrılması ve her sınıfın belirli bir işlevi olması. - Adaletin önemi: Adaletin, herkesin kendi işini yapmasıyla ve toplumda uyumun sağlanmasıyla gerçekleşmesi. İdealar teorisi ise şu şekilde özetlenebilir: - İdealar, mükemmellik, adalet, güzellik gibi kavramları temsil eder ve mükemmelliğin değişmeyen kalıplarıdır. - Gerçeklik, idealar dünyasında bulunur ve insanlar bu ideaları düşünce yoluyla bilebilirler.

Platon (ya da Eflatun), Platonus'un yazarıdır.

Platon ve Sokrates aynı kişi değildir. Sokrates, M.Ö. 469-399 yılları arasında yaşamış bir antik Yunan filozofudur.

“Sadece ölüler görür” sözü, Platon'a aittir.

Eflatun (Platon), felsefesinde soyut ve ideal kavramları savunur. Temel görüşleri şunlardır: 1. İdealar Dünyası: Gerçekliğin, duyular dünyasının ötesinde, değişmeyen ve mükemmel idealarda var olduğunu düşünür. 2. Akıl ve Bilgi: İnsan zihninin, gerçek bilgiye akıl yoluyla ulaşabileceğini savunur. 3. Devlet Yönetimi: İdeal devletin, en bilge ve erdemli kişiler tarafından yönetilmesi gerektiğini öne sürer. 4. Tenâsüh İnancı: Eflatun, insan öldükten sonra ruhunun başka bir insana geçtiğine inanırdı.

"Varlık ideadır ve madde idealin bir yansımasıdır" görüşü, idealizm felsefesine aittir ve bu anlayışın önemli temsilcilerinden biri Platon'dur.

Platon'un mağara benzetmesinde mağaranın içindeki gölgeler, gerçek sandığımız yanılsamaları veya kısıtlı bilgileri simgeler.

Mağara alegorisinde gölgeler, gerçek sandığımız yanılsamaları veya kısıtlı bilgileri temsil eder.

Platon'un en önemli görüşlerinden biri, idealar kuramı olarak adlandırılan varlık anlayışıdır. Bu kurama göre, gerçek varlık, akılla kavranabilen, değişmeyen, kendi kendinin nedeni olan idealardan oluşur. Platon'un diğer önemli görüşleri arasında, devlet anlayışı ve filozof-kral kavramı da yer alır.

Platon'un "Devlet" kitabı, 416 sayfadan oluşmaktadır.

Platon'un felsefesi, Batı düşüncesinin temellerini atan ve derin izler bırakan önemli bir felsefi sistemdir. Başlıca felsefi görüşleri şunlardır: 1. İdealar Teorisi: Platon'a göre, duyusal dünyada gördüğümüz her şey değişen ve geçici nesnelerden oluşur, ancak bu nesnelerin gerçek ve değişmez özleri İdealar dünyasında bulunur. 2. Mağara Alegorisi: "Devlet" adlı eserinde sunduğu bu alegori, insanların duyusal dünyada gördüklerinin, gerçekliğin yalnızca gölgeleri olduğunu anlatır. 3. Erdem ve Bilgi: Platon, bilginin ve erdemin ayrılmaz bir bütün olduğunu savunur; gerçek bilgiye ulaşan kişi aynı zamanda erdemli olur. 4. Devlet ve Adalet: İdeal devlet yapısını ve adalet kavramını tartışır; ona göre, adalet her bireyin kendi yeteneklerine uygun bir şekilde görev yapmasıyla sağlanır. 5. Ruh Üçlemesi: İnsan ruhunu akıl, ruh ve iştah olmak üzere üç ana bileşene ayırır ve bu bileşenlerin dengede olması bireyin erdemli ve uyumlu bir yaşam sürmesini sağlar.

Platon'un devlet anlayışı, ideal bir toplumun nasıl olması gerektiğine dair kapsamlı bir felsefe olarak özetlenebilir. Platon'un devlet anlayışının temel unsurları şunlardır: 1. Sınıf Sistemi: Platon, ideal toplumun üç sınıftan oluştuğunu savunur: - Yöneticiler: Bilgelik ve erdem sahibi olup, devleti yönetmeye yetkilidirler. - Bekçiler (Askerler): Yönetici sınıfına yardımcı olan, cesaretli ve disiplinli kişilerdir. - Üreticiler: Çiftçiler, zanaatkarlar ve tüccarlar gibi toplumun maddi ihtiyaçlarını karşılayan kişilerdir. 2. Adalet Anlayışı: Platon'a göre adalet, her bireyin toplumda kendine düşen rolü en iyi şekilde yerine getirmesidir. 3. Devletin Rolü: Platon, ideal devletin bireylerin refahını ve mutluluğunu sağlamayı amaçladığını savunur. 4. En İyi Yönetim Biçimi: Platon'a göre en iyi yönetim biçimi, bilge filozoflar tarafından yönetilen bir aristokrasidir.

Mağara duvarına yansıyan gölge, Platon'un mağara alegorisinde toplum tarafından belirlenen ve benimsenen doğruları temsil eder.

Atlantis adlı eserin konusu, farklı bağlamlarda değişiklik gösterebilir: 1. 2019 yapımı "Atlantis" filmi: Savaş sonrası travması geçiren bir askerin, savaşın parçaladığı toplumu birleştirmek için gönüllü biriyle kurduğu arkadaşlığı ve birlikte çıktıkları yolu konu alır. 2. Platon'un "Atlantis" efsanesi: Yunan filozof Platon'un diyaloglarından Timaeus ve Critias'ta anlatılan bu hikaye, kibrin dünyanın en büyük uygarlığını nasıl yok ettiğine dair bir alegori olarak hizmet eder.

Atlantis'in kayıp bir imparatorluk olduğu hikayesi gerçek değildir. Bu hikaye, antik Yunan filozofu Platon'un M.Ö. 360'larda yazdığı "Timaeus" ve "Critias" diyaloglarına dayanmaktadır. Platon, Atlantis'i yarı tanrı yarı insan krallar tarafından yönetilen, büyük bir deniz gücüne sahip ütopik bir uygarlık olarak tasvir etmiştir. Bazı araştırmacılar ise Platon'un bu anlatısının tarihsel gerçeklerden esinlenmiş olabileceğini ve özellikle Minos Uygarlığı ile ilişkilendirilebileceğini öne sürmektedirler.

Tümellerin var olup olmadığı sorunu, Platon ve Aristoteles'in felsefelerinde ortaya atılmış ve bu tartışma daha sonra Ortaçağ filozofları arasında da devam etmiştir. Ortaçağ'da bu konuda tartışan filozoflar iki ana gruba ayrılır: 1. Gerçekçiler (Realistler): Tümellerin, tikellerden bağımsız olarak var olduğunu ve onların dışında veya üstünde bulunduğunu savunurlar. 2. Adcılar (Nominalistler): Tümellerin var olduğunu, ancak sadece isimden ibaret olduğunu ve tikellerin içinde yer aldığını öne sürerler. Ayrıca, Ockhamlı William gibi düşünürler de tümellerin varlığını reddederek, sadece tikellerin gerçek olduğunu savunmuşlardır.

Parmenides'in varlık anlayışı, Platon ve Aristoteles gibi filozofları etkilemiştir.

Platon'un Mağara Alegorisi'nde gölge, mağaranın duvarına yansıyan ve insanlar tarafından gerçek olarak kabul edilen görüntüleri ifade eder. Bu alegoriye göre, mağarada zincirlenmiş insanlar, sadece önlerine vuran gölgeleri görebilmekte ve bu gölgeler, mağaranın girişinden gelen ışığın nesnelere yansımasıyla oluşmaktadır.