Teoloji

Unorthodoxy kelimesi, kabul edilmiş veya yerleşik normlardan, doktrinlerden veya uygulamalardan sapma anlamına gelir. Bu terim: - Teolojik ve dini bağlamlarda kullanıldığında, yerleşik dini dogma veya kilise otoritesine aykırı inançları ifade eder. - Siyasi, bilimsel ve kültürel alanlarda ise geleneksel veya ana akım fikirlere uymayan görüşleri tanımlar. Ayrıca, bağımsız düşünmeyi ve statükoya meydan okumayı da ima edebilir.

Rahibe olmak için 4 yıl teoloji eğitimi almak gerekmektedir.

"Şe'n-i rububiyet" ifadesi, Allah'ın muhâfazasına (korumasına) vesile olan âyet-i kerîmeler anlamına gelir. Ayrıca, "rububiyet" kavramı genel olarak Allah'ın tüm kâinatın yaratıcısı, sahibi ve yöneticisi olması anlamında kullanılır.

Calvin ve Luther arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Teolojik Görüşler: Luther, kurtuluşun sadece inanç ve Tanrı'nın lütfu ile mümkün olduğunu savunurken, Calvin predestinasyon kavramını geliştirdi; yani Tanrı'nın kimin kurtulacağını önceden belirlediğini iddia etti. 2. Kilise Yönetimi: Luther, daha decentralized bir kilise yapısını tercih etti ve bireysel cemaatlerin özerk olmasını savundu. 3. Devlet ve Kilise İlişkisi: Luther, kilise ve devletin ayrı olması gerektiğini düşünürken, Calvin kilise ve devletin bir arada olması ve kilise tarafından yönlendirilmesi gerektiğini savundu. 4. Sacramentler: Luther, iki sacrament (vaftiz ve Efkaristiya) kabul ederken, Calvin sadece vaftizi tanıdı ve Efkaristiya'yı sembolik olarak gördü.

Matüridî ve Eş'arî arasındaki temel farklar şunlardır: 1. İnsan İradesi: Matüridîler, insanın bazı fiillerinde cüzi bir iradeye sahip olduğunu savunur. 2. Allah'ın Sıfatları: Matüridîler, Allah'ın sıfatlarını O'nun zatının bir parçası olarak görür. 3. İyi ve Kötü: Matüridîlere göre iyi ve kötünün varlığı akilla bilinir; Allah iyi olanı emreder, kötü olanı yasaklar. 4. Kafirlerin İmanı: Matüridîler, kafirlerin iman etme potansiyeline sahip olduğunu düşünür.

Meryem Ana Evi İngilizce'de "House of the Virgin Mary" olarak adlandırılır ve önemlidir çünkü: 1. Hac Yeri: Hristiyanlar için kutsal bir hac yeridir. 2. Teolojik Anlam: 431 yılında Efes'te toplanan Ekümenik Meclis'te Meryem'in İsa'yı Tanrı'nın oğlu olarak doğurduğuna karar verilmesi, bu evin teolojik önemini artırır. 3. İnançlar Arası Saygı: Hem Hristiyanlar hem de Müslümanlar tarafından saygı gösterilir ve ziyaret edilir.

Skolastik çağın üç temel bileşeni şunlardır: 1. Teoloji ile Felsefe Arasındaki Sentez: Skolastik düşünce, teoloji (din bilimi) ile felsefeyi birleştirerek, Tanrı'nın varlığını ve doğasını rasyonel argümanlarla anlamaya çalışır. 2. Mantık ve Argüman Kullanımı: Düşünürler, mantık ve eleştirel düşünceyi ön planda tutarak, net ve tutarlı argümanlar geliştirmeye önem verirler. 3. Üniversitelerde Gelişim: Skolastik düşünce, Orta Çağ Avrupa'sındaki üniversitelerde yoğunlaşmış ve özellikle Paris, Oxford ve Bologna gibi üniversiteler bu düşüncenin yayılmasında önemli rol oynamıştır.

Nyssa'lı Gregorius, teslis kavramını şu şekilde açıklar: 1. Ousia ve Hipostaz Kavramları: Gregorius, "öz" (ousia) ve "şahsî varlık" (hipostaz) kavramlarını ayırarak, teslisin üç unsurunun (Baba, Oğul, Kutsal Ruh) aynı ilahi doğaya sahip olduğunu belirtir. 2. İlişkiler ve Eşitlik: Gregorius'a göre, önemli olan bu üç ilahi kişiliğin eşit olup olmadığını bilmek değil, birbirlerinden nasıl ayırt edilecekleri ve aralarındaki ilişkinin doğasının ne olduğudur. 3. Tanrı'nın Ebediyeti: Gregorius, Tanrı'nın sınırsız olduğunu ve bu nedenle sınırlı insan zihniyle tam olarak kavranamayacağını savunur. Bu şekilde, Nyssa'lı Gregorius, teslis doktrininin rafine hale gelmesine ve Ariusçuluğun silinmesine katkıda bulunmuştur.

Teoloji, felsefenin bir dalı değildir, ancak dinle ilgili bir disiplindir. Din felsefesi ise, dinin temel kavramlarını, inançları ve pratikleri ele alırken, daha genel bir felsefi çerçeve içinde inceleyen bir felsefe dalıdır.

Dualizm, evrenin ve varlıkların iki ayrı ve bağımsız temel ilkeye dayandığını savunan bir felsefi akımdır. Bu bağlamda, dualizmin yaptığı işler şunlardır: 1. Zihin ve Beden Ayrımı: Dualizm, zihin (ruh) ve beden arasındaki ayrımı öne sürer ve bu iki varlığın birbirinden bağımsız olduğunu savunur. 2. Etkileşim: Bazı dualistler, zihin ve bedenin birbirleriyle etkileşime girdiğini, zihinsel durumların bedensel durumları etkileyebileceğini ve tersine bedensel durumların da zihinsel durumları etkileyebileceğini iddia ederler. 3. Teolojik ve Psikolojik Katkılar: Dualizm, din felsefesi ve teolojide ruhun ölümsüzlüğü gibi konuların tartışılmasında merkezi bir rol oynamış, ayrıca psikoloji ve nörobilimdeki araştırmalara yön vermiştir.

Skolâstik felsefenin özellikleri şunlardır: 1. Teoloji ve Felsefenin Birleşimi: Skolâstik felsefe, teoloji, bilim ve felsefeyi bir araya getiren bir yaklaşımı temsil eder. 2. Akıl Yürütme ve Mantık: Temelde mantıksal argümanlar sunma ve akıl yürütme teknikleri kullanılır. 3. İnanç ve Akıl Uyumu: İnanç ve akıl arasında bir uyum bulmaya çalışır ve bu ikisi arasında bir çatışma olduğunda nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini tartışır. 4. Aristotelesçi Etki: Aristoteles'in felsefesi, özellikle mantık, metafizik, etik ve bilgi kuramı gibi alanlarda derin bir etkiye sahiptir. 5. Tartışma Yöntemi: Bir sorunu ele alırken, önce karşıt argümanları sunar ve daha sonra bu argümanları çürütmeye çalışır. 6. Önemli Temsilcileri: Thomas Aquinas, Roscelino, William of Ockham gibi filozoflar bu akımın önemli temsilcilerindendir.

Melito'nun hikayesi iki ana bölümde incelenebilir: 1. Dini ve Akademik Hayatı: Sardisli Melito, İzmir yakınlarındaki Sardis'in piskoposu ve erken Hristiyanlık dönemindeki büyük otoritelerden biridir. Melito, Hristiyanlık ve devlet arasında barışçıl ilişkilerin olmasını isteyen ilk savunuculardan biridir. 2. Filmdeki Melito: "The Nun" (Dehşetin Yüzü) filminde, Romanya'daki bir manastırda 1952 yılında yaşanan paranormal olaylarla ilgili hikayede, şeytani bir rahibe olan Valak'ın tasvirinde Melito'nun adı geçmektedir.

"Muhtelif 2" kitabı, İslam'a yöneltilen itirazlara cevaplar sunmaktadır. Bu kitapta ele alınan konular şunlardır: 1. Deve idrarı meselesi. 2. Kuran'da bilimsel hata iddiası (Tarık 7). 3. Kur'an, bilim ve yorum çelişkileri. 4. Kur'an'a göre dünyanın düz olması. 5. Kur'an'a göre kalple düşünme. 6. Mezheplerin varlığı ve dinde tek doğru olmaması. 7. Kur'an'ın Arapça indirilmesi ve İslam'ın Arap'ın dini olması. 8. "Peygamber'in evine izinsiz girmeyin" ifadesi. 9. Kader. 10. Mucizeler.

Evet, vacibu'l-vücudun varlığı zorunludur. Vacibu'l-vücud, İslam felsefesinde zorunlu varlık olarak tanımlanır ve var olması için bir başka varlığa muhtaç değildir.

Metafiziğin temel sistemleri üç ana başlık altında toplanabilir: 1. Ontoloji: Varlığın doğasını ve temel yapılarını inceler. 2. Teoloji: Tanrı ve ruh gibi metafiziksel kavramları ele alır. 3. Kozmoloji: Evrenin yapısını ve kökenini araştırır.

İkinci Şuâ, Risale-i Nur eserleri içerisinde, Allah'ın birliğini ve "Ehad" ismini açıklamak amacıyla yazılmıştır.

Tasarım delilini (teleolojik delil) savunan kişiler genellikle teistler ve akıllı tasarım savunucularıdır. Bu delil, doğadaki düzen ve amaçlılıktan yola çıkarak Tanrı'nın varlığını rasyonel verilerle temellendirmeye çalışır.

Yeni Mutezile akımı olarak bilinen bir dini veya teolojik hareket bulunmamaktadır. Ancak, Mutezile adı, İslam tarihinde önemli bir yer tutan ve rasyonel bir İslam teolojisi ekolü olarak kabul edilen bir mezhebi ifade eder. Mutezile'nin temel ilkeleri şunlardır: 1. Tevhid: Allah'ın birliği ve eşsizliği. 2. Adalet: Allah'ın adil olması ve kullarına zulmetmemesi. 3. El-menzile beyne'l-menzileteyn: Büyük günah işleyen Müslümanın ne mümin ne de kâfir, ancak ara bir konumda olması. 4. Emir-i bi'l-ma'ruf nehiy ani'l-münker: İyiliği emretmek ve kötülüğü yasaklamak. 5. El-va'd ve'l-vaîd: Allah'ın vaat ve tehditlerinin gerçekleşmesi. Mutezile, İslam'ın erken dönemlerinde ortaya çıkmış ve özellikle Abbasiler döneminde resmi mezhep olarak kabul edilmiştir.

"Prolegomena" iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Felsefe Bağlamında: Immanuel Kant'ın "Gelecekte Bir Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe Prolegomena" adlı eseri, metafiziğin mümkün olup olmadığını ve eğer mümkünse nasıl bir bilim olarak kurulabileceğini araştırır. 2. Teoloji Bağlamında: Prolegomena, teolojik metinlerin yorumlanması ve anlaşılması için gerekli olan ön koşulları belirler.

Vahidiyet kelimesi, Allah'ın birliği ve birliğin her tarafı kaplaması anlamına gelir.