Teoloji

Platonik negatif teoloji, Platon'un düşüncelerine dayanan ve Tanrı'yı olumlu sıfatlarla değil, ne olmadığını belirterek tanımlamayı amaçlayan bir teoloji türüdür. Bu yaklaşımın temel ilkeleri şunlardır: Tanrı'nın aşkınlığı. İnsan dilinin sınırluluğu. Tanrı'nın ifade edilemezliği. Platon, Tanrı'nın bilinemez ve ifade edilemez olduğunu savunarak negatif teolojinin öncülerinden kabul edilir.

Yıldızların şeytanlara taş olmasının nedeni, Kuran'da Mülk Suresi 5. ayette geçen bir anlatıya dayanır. Bu olayın bilimsel bir açıklaması yoktur; bu, dini bir yorumdur.

The Omega Code (Kod Omega) filmi, İncil'de yer alan ve geleceğe, dünyanın sonuna dair bilgiler içerdiği düşünülen kodları konu alır. Filmde, bir adamın bu kodları kullanarak dünyayı değiştirme çabası ve onu durdurmaya çalışan bir başka karakterin hikayesi anlatılır. The Omega Code filminin konusu şu şekilde özetlenebilir: Pek çoklarına göre İncil de geleceğe ve dünyanın sonuna dair bilgiler yer almaktadır. Kehanet kitapları, son günlerinde Kudüs'ü kontrol eden kişinin dünyayı kontrol edeceğini söylemektedir. Biri, son teknolojiyi kullanarak bu kehanetleri çözmek ve tarihin geleceğinde yatanları öğrenmek isterse neler olur? The Omega Code, bu şüpheler üzerine yoğunlaşmış bir maceradır. İncil'in daha önce erişilmemiş sırları, gizli mesajlar ve sona ulaşmadan dünyayı kontrol etme mücadelesi. The Omega Code filminin yönetmenliği Robert Marcarelli, senaristliği ise Stephan Blinn, Hollis Barton ve Hal Lindsey'e aittir.

Enkarne, TDK'ye göre "ete bürünme, beden olma ya da vücut bulma" anlamına gelir. Enkarnasyon ise ruhun beden bulması, yani ruhun beden alması durumudur. Enkarnasyon kelimesi, Fransızca "incarnation" sözcüğünden türetilmiştir ve Latince "carn, caro" (et) kelimesine dayanır. İslamiyete göre insanlar yalnızca iki kez enkarnasyon geçirir: Birincisi doğumda, ikincisi ise ahirette yeniden dirilişle.

Zaman dışı sonsuzluk çözümü, tanrısal önbilgi ve özgür irade sorununa bir yaklaşımdır. Bu çözüme göre: Tanrı, zamanın dışındadır, ancak geçmiş, şimdi ve geleceği deneyimlemeye devam eder. Tanrı'nın insanların gelecekteki özgür seçimlerine dair bilgisi, geleceğe yönelik bir bilgi değil, bir tür şimdiye ilişkin bilgidir. Bu yaklaşım, Boethius ve Thomas Aquinas gibi düşünürler tarafından savunulmuştur. Zagzebski gibi bazı eleştirmenler, zaman dışı sonsuzluğun da değiştirilemezlik ve ilineksel zorunluluk sorunlarına yol açabileceğini savunmaktadır.

Bingenli Hildegard'ın yazdığı bazı kitaplar: Sicivias (Yolları Bilin). Physica (Doğa Bilgisi). Causae et Curae (Sağaltım Bilgisi). Scivias, The Book of the Rewards of Life ve Book of Divine Works. Lingua Ignota. Ayrıca, tarihte bir kadın tarafından bestelenmiş ilk müzikli drama olan Ordo virtutum adlı ünlü orotoryoyu da bestelemiştir.

Jean Daniélou, herhangi bir sanat akımına mensup değildir. O, Fransız Cizvit patrolog, tarihçi ve teologdur. Bazı eserleri: Platonisme et théologie mystique: essai sur la doctrine spirituelle de saint Grégoire de Nysse (1944); Origène (1948); Les Anges et leur mission d'après les Pères de l'Église (1951).

Evrenin varlığına ve birliğine dair iki delil: 1. Evren ve içindeki varlıklar: - Bir binanın ustasız yapılamayacağı gibi, evrenin de bir yaratıcısı olmalıdır. - Atomlar, evrenin küçük bir modeli olarak, her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten bir varlık tarafından yaratılmıştır. 2. Hayat ve evrenin hassas dengesi: - Evrenin genişleme hızı ve gök cisimlerinin mesafeleri gibi hassas ayarlar, yaşamın mümkün olmasını sağlar. - Bu hassas ayarlar, rastgele değil, planlı bir yaratılışa işaret eder.

İlk muharrik delili, kozmolojik argümanlardan biridir ve Tanrı'nın varlığını ispatlamaya çalışır. Delilin temel argümanı: Âlemde var olan her şey hareket veya değişim halindedir. Bu hareketler ya kendinden kaynaklanır ya da başka bir güç tarafından verilir. Dışarıdan harekete geçirilen nesnelerin hareketi, bir "ilk hareket ettirici"ye muhtaçtır. Bu ilk hareket ettirici, kendisi hareket etmeyen ve sonsuz (ezelî-ebedî) olmalıdır. Bu delilin ilk izlerinin Platon'un "Yasalar" adlı eserinde, sistematik formunun ise Aristoteles'in "Fizik" ve "Metafizik" eserlerinde görülebileceği belirtilmektedir.

Noksanlık, bir şeyin azlığını veya yetersizliğini ifade eder. Zâtî sıfatlar altı tanedir: 1. Vücûd: Allah'ın var olması, varlığının zâtının gereği olması. 2. Kıdem: Allah'ın ezelî olması, varlığının başlangıcı olmaması. 3. Beka: Allah'ın ebedî olması, varlığının sonu olmaması. 4. Vahdâniyyet: Allah'ın tek ve eşsiz olması, eşi ve ortağının bulunmaması. 5. Kıyâm bi-nefsihî: Allah'ın varlığı için bir başka varlığa ihtiyaç duymaması. 6. Muhalefetü'n li'l-Havâdis: Allah'ın sonradan yaratılmış varlıklara benzememesi.

Sâni-i Hakiki, "her şeyin gerçek anlamda sanatkârı ve yaratıcısı olan Allah" anlamına gelir. Osmanlıca "sani" kelimesi, "yapıcı, sanatçı, usta" anlamlarına gelir ve genellikle Allah'ın sıfatlarından biri olarak kullanılır.

Hayır, miafitz ve miafizit aynı değildir. Miafizitizm, İskenderiyeli Cyril tarafından formüle edilen ve İsa'da beşeri ve ilahi tabiatların birbirine karışmayan, birbirinden ayrılmayan ancak bir arada bulunan tek bir tabiat olduğunu savunan kristolojik bir görüştür. Miafitz ise, "Fake Miafitz" ile konuşan bir kişinin, onun sesini taklit ettiği bir YouTube videosunun adıdır.

Baruch Spinoza, çeşitli felsefi akımlara karşı çıkar: Kant'ın görüşü: Spinoza, Kant'ın bireyin pratik özerkliğini ve iradi bağımsızlığını güvence altına alma çabasına karşı çıkar. Descartes'ın görüşü: Spinoza, Descartes'ın birden fazla cevher olduğu görüşüne karşı çıkar ve Tanrı'nın tek cevher olduğunu savunur. Semavi dinlerin Tanrı anlayışı: Spinoza, semavi dinlerin Tanrı'sını, insanlara eylemlerine göre ödül ve ceza veren bir varlık olarak kabul etmesine karşı çıkar. Ayrıca, Spinoza'nın felsefi sistemi, rasyonalizm ve idealizm akımlarının oluşumunda etkili olmuş, ancak bu akımların bazı temel ilkelerine de meydan okumuştur.

"Holy Wars... The Punishment Due" adlı eser, küresel dinsel çatışmaları, özellikle İsrail ve Kuzey İrlanda'daki olayları ele alır. Ayrıca, "Holy Wars" başlığı altında, kilise müziği üzerine bir kitap da bulunmaktadır. Bu kitap, modern toplumda İncil'e uygun ibadet anlayışını korumayı hedefleyen bir çalışma olarak tanımlanmaktadır.

Apolojist ve apoloji arasındaki fark şu şekildedir: - Apolojist, bir düşünce veya fikrin savunmasını yapan kişi anlamına gelir. - Apoloji ise, savunma, övgü, birinin yararına konuşma ve özür dileme gibi anlamları kapsayan bir kavramdır. Özetle, apolojist savunma yapan kişiyi, apoloji ise bu savunmanın kendisini ifade eder.

Seraphim'in dış görünüşü şu şekilde tanımlanabilir: Kanatlar: Seraphim'in altı kanadı vardır, ancak uçuş için iki kanadını kullanırlar. Tasvir: Tanrı'nın tahtının etrafında uçan, alevler içinde kılıçlar taşıyan varlıklar olarak tasvir edilirler. Özellikler: Tanrı'nın sevgisi ile yandıkları için "yanan melekler" şeklinde de tasvir edilirler. Seraphim, meleklerin en yüksek sıraları arasında yer alır.

Son of God (Tanrı'nın Oğlu) filmi, Hz. İsa'nın hayatını, öğretilerini ve çarmıha gerilerek öldürülmesine kadar giden süreci anlatıyor. Filmde, İsa'nın alçakgönüllü doğumu, peygamber oluşu, mucizeleri ve halk düşmanı olarak gösterilerek dirilişine kadar olan olaylar işleniyor. Filmin müzikleri, Hans Zimmer imzası taşıyor. Yönetmen Christopher Spencer, destansı hikayeye bağlı kalarak sahneleri göz kamaştırıcı görsel efektlerle süslemiş. Son of God filminin izlenebileceği sitelerden bazıları şu şekildedir: hdfilmizle.to; filmmodu.nl; sinemalar.com; fullhdfilmizlesene.tv. İnternet üzerinden film izlemek, yasal sorunlara yol açabilir.

Patristik felsefenin temel özellikleri şunlardır: Hristiyan dini ve öğretisini temellendirme: Patristik felsefe, Hristiyan dini ve öğretisini felsefenin kavramsal araçlarını kullanarak temellendirmeyi amaçlar. Yeni Ahit’in öğretilerine göre anlam kazandırma ve açıklama: Bu felsefenin temel motivasyonu, Yeni Ahit’in öğretilerine felsefi açıklamalar getirmektir. Felsefe, teoloji ve dinin doğrularının bütünlüğü: Felsefe, teoloji ve dinin doğruları bir bütünün ayrılmaz öğeleri veya parçaları olarak değerlendirilir. Apolojistlerle başlangıç: İkinci yüzyılda Hristiyan olan filozoflar, felsefeyi kullanarak Hristiyanlığı açıklamak ve anlatmak kaygısı gütmüşlerdir. Platon düşüncesine ilgi: Patristik dönemde Platoncu düşünce etkili olmuş, özellikle neo-Platonizm akımı öne çıkmıştır. Yunan felsefesine başvuru: Patristikler, Yunan felsefesine başvurmuş, onu tercüme etmiş ve yaymıştır. Önemli temsilciler: Öne çıkan isimler arasında Aristeides, Aziz Justinus, Tatianus, Athenagoras, Aziz İreneus ve Tertullianus bulunur.

Süleyman Akkuş'un "Kelâm’a Giriş" adlı kitabı, kelâm ve mezhepler tarihi alanında giriş niteliğinde bir çalışma olarak tanımlanmaktadır. Eser, yazarın hayatı ve ilmî çalışmaları, mütercimin önsözü ve yazarın önsözünün ardından beş temel bölümden oluşmaktadır. Kitabın içeriği hakkında daha fazla bilgi bulunamadı.

Akideye dair en kapsamlı eser olarak "el-Akîdetu’l-Vâsıtıyye" kabul edilir. Ayrıca, Türkiye'de akideye dair en kapsamlı eser olarak Hasan Karakaya'nın "İslam Akaidi" kitabı da önerilmektedir.