Mülkiyet

Türkiye'deki limanlar üç farklı gruba aittir: 1. Devlete Ait Limanlar: Bu limanların mülkiyeti ve işletimi tamamen kamu kuruluşlarına, yani devlete aittir. 2. Özel Limanlar: Limanın inşası, işletmesi ve bazen mülkiyeti bir şirket veya birkaç şirketin birliğinden oluşmuş konsorsiyumlara aittir. 3. Belediyeye Ait Limanlar: Nispeten daha küçük olup, taşra kasabalarının yerel ihtiyaçlarına hizmet ederler.

Miraval Şatosu, Brad Pitt'e aittir.

Evet, paylı mal haczedilebilir. Paylı mülkiyette, her bir paydaş kendi payı üzerinde bağımsız olarak tasarrufta bulunabilir ve bu pay haczedilebilir.

Vatandaşların yaptırdığı lojmanlar, ilgili kamu kurumlarına aittir.

"Bir şeyi devretmek" ifadesi, bir malın mülkiyetini veya bir mal üzerindeki hakkı başkasına geçirmek anlamına gelir. Ayrıca, "devretmek" kelimesi dönmek, dolaşmak ve baştan sona değin okumak, bitirmek anlamlarında da kullanılır.

Akdağ Ladik'te bazı faaliyetlerin yasak olmasının nedenleri şunlardır: 1. Orman Yangınları: Afyonkarahisar Valiliği, Akdağ Tabiat Parkı'nda 15 Haziran - 31 Ekim tarihleri arasında ateşli piknik yapılmasını ve ateş yakılmasını yasaklamıştır. Bu yasak, muhtemel orman yangınlarının önüne geçmek amacıyla alınmıştır. 2. Mülkiyet Sorunları: Akdağ yaylalarında, idari sınırlar yaylalar dikkate alınmadan çizildiği için mülkiyet sorunları yaşanmaktadır. Bu durum, yaylalar ve meraların kullanımında karmaşaya yol açmaktadır. 3. Diğer Yasaklar: Ladik İlçe Hıfzıssıhha Kurulu, Covid-19 salgını nedeniyle kayak merkezine rezervasyonsuz misafir kabul edilmemesine karar vermiştir.

Tapusuz taşınmazlar, resmi tapu siciline kayıtlı olmayan ve herhangi bir kişinin adına tescil edilmemiş olan taşınmazlardır. Bu kapsamda aşağıdaki mallar tapusuz taşınmaz olarak değerlendirilebilir: Kadastro görmemiş bölgelerdeki taşınmazlar. Kadastro yapılmış ancak tescil edilmemiş taşınmazlar. Kamu malı sayılan yerler (ormanlar, meralar, yaylalar vb.). Ayrıca, tescil harici devlet arazileri de tapusuz taşınmaz olarak kabul edilir.

Evet, kat mülkiyetine geçildiğinde kat irtifakı kalkar.

Devir tescil ifadesi, bir mülkiyet hakkının başka bir kişi veya kuruluşa resmi olarak aktarılması sürecini ifade eder. Bu terim, farklı alanlarda kullanılabilir: Tasarım tescilinde devir: Tescilli bir tasarımın mülkiyetinin tasarım sahibinden başka bir kişiye devredilmesi işlemidir. Marka tescilinde devir: Bir markanın mülkiyetinin mevcut sahibinden başka bir gerçek veya tüzel kişiye transfer edilmesi işlemidir.

Hükmen devir, malın fiziksel olarak teslim edilmesi gerekmeksizin, zilyetliğin devrini sağlayan bir yöntemdir ve Türk Medeni Kanunu'nun 979. maddesi ile düzenlenmiştir. Bu devir, genellikle büyük hacimli ve taşınması zor malların zilyetliğinin devrinde tercih edilir.

Narmanlı Han, Taksim'de Mehmet Erkul ve Tekin Esen'e aittir.

"Es değiştirmek" deyimi, bir şeyin kullanımı veya mülkiyetinin bir kimseden başka bir kimseye geçmesi anlamına gelir.

Bektaşilikte toprak mülkiyeti bulunmaktadır. Özellikle Hacı Bektaş Veli Vakfı gibi büyük tekkeler, Osmanlı döneminde güçlü vakıflara sahipti. Ayrıca, Bektaşi dervişleri, gittikleri coğrafyalarda üretime katılarak boş arazileri ihya etmişler ve bu arazilerden elde edilen gelirleri tekkenin vakıflarına eklemişlerdir.

Paylı mülkiyette diğer paydaşın rızası olmadan kullanım hakkı sınırlıdır. Türk Medeni Kanunu'na göre, paylı mülkiyetin yönetiminde paydaşlar arasındaki anlaşma esastır. Ancak, paydaşlardan biri, payına müdahale eden üçüncü kişilere karşı el atmanın önlenmesi davası açabilir.

Vakıf arazisi sorunları şunlardır: 1. İmar Kısıtlılıkları: Kültür ve tabiat varlıklarını içeren vakıf arazileri, çevresindeki parsellerde imar kısıtlılığına neden olabilir. 2. Arazi Yönetimi: Vakıf arazilerinin kadastro sürecinde yönetim ve organizasyon sorunları yaşanabilir. 3. Mülkiyet Belirsizliği: Vakıf arazilerinin mülkiyeti konusunda belirsizlikler ortaya çıkabilir, özellikle taviz bedeli gibi konularda. 4. Yasal ve Kurumsal Sorunlar: Vakıf arazilerinin kullanımı ve korunması ile ilgili yasal ve kurumsal düzenlemelerdeki eksiklikler sorunlara yol açabilir.

Evet, kiracılar kat mülkiyeti kanununa tabidir. Kat mülkiyeti kanunu, 634 sayılı kanun ile düzenlenmiş olup, bu kanun kapsamında kat maliklerinin hak ve yükümlülükleri belirlenmiştir.

İmar uygulamasında evlerin tamamen gitmesi mümkündür, ancak bu durum belirli koşullara bağlıdır. 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi kapsamında yapılan imar uygulamasında, imar planına göre yol, yeşil alan gibi genel hizmetler için ayrılan yerlere denk gelen parsellerdeki evler, "arsa" niteliğini kazanabilir. Ayrıca, imar uygulamasında düzenleme ortaklık payı (DOP) kesintisi yapılabilir ve bu oran %45'i geçemez. Bu kesinti, mülkiyet hakkına müdahale anlamına gelir ve evlerin değerini düşürebilir.

Yunak Sulh Hukuk Mahkemesi, genel olarak aşağıdaki davalara bakar: 1. Mülkiyet davaları: Taşınır ve taşınmaz malların paylaşımı ve ortaklığın giderilmesi davaları. 2. Kira davaları: Kira bedelinin ödenmemesi, kiralananın tahliyesi gibi davalar. 3. Tazminat davaları: Maddi ve manevi tazminat davaları. 4. Miras davaları: Mirasçılık belgesinin alınması ve mirasın reddi davaları. 5. Zilyetliğin korunması: Bir malın fiili hakimiyetinin korunması davaları. Ayrıca, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve diğer özel kanunlarla sulh hukuk mahkemesine verilen diğer davalara da bakar.

"Owned olmak" ifadesi, bir mülk, nesne veya hak üzerinde tam kontrol veya sahiplik anlamına gelir.

Ortaklığın giderilmesi davası açılmadığı takdirde, ortak mülkiyet devam eder ve ortaklar arasındaki anlaşmazlık sürerse, bu durum haksızlığa ve mülkiyetin etkin bir şekilde kullanılamamasına yol açabilir. Ayrıca, ortaklığın sürdürülemediği durumlarda, malın paylaşımı veya satışı için yasal bir yol da kalmamış olur.