İdare

Ön büro bulunan mahkemeler şunlardır: Bölge idare mahkemeleri. İdare mahkemeleri. Vergi mahkemeleri. Bu mahkemelerin ön büroları, davanın açılmasından itibaren vezne görevi de dahil olmak üzere yargılama ile ilgili tüm işlemleri yürütür.

İlçe Özel İdare Müdürlüğü, 5302 Sayılı İl Özel İdaresi Kanunu çerçevesinde çeşitli görevler üstlenir. Bu görevler arasında: Mali ve idari işler: İlçe özel idaresinin mali işlerini yürütmek, saymanlığını yapmak ve gelirleri zamanında tahsil etmek. Eğitim harcamaları: İl Özel İdaresi bütçesi dahilinde, ilköğretim okullarının elektrik, su, yakacak ve onarım giderlerini ödemek. Ruhsat işlemleri: İşyeri açma ve çalışma ruhsatlarını düzenlemek, kontrol ve denetimlerini yapmak. Altyapı hizmetleri: Köylerdeki yol, su ve kanalizasyon gibi altyapı hizmetlerini yürütmek. İş makineleri yönetimi: İş makinelerinin köylerde yol onarım ve karla mücadele çalışmalarını koordine etmek. Diğer görevler: Kaymakam tarafından verilen diğer görevleri yerine getirmek, ihalelerin hakedişlerini kontrol etmek ve ödemelerini yapmak.

İlkkabulde yapılan işlemler, kabulün türüne göre değişiklik gösterir: Geçici kabul: Yüklenici, işin tamamlandığını belirterek idareye başvuruda bulunur. Yapı denetim görevlisi, işleri ön incelemeye alır ve uygun bulursa "Geçici Kabul Teklif Belgesi" düzenler. Geçici kabul komisyonu, işlerin sözleşme ve eklerine uygunluğunu inceler ve gerekli deneyleri yapar. Uygun görülmesi halinde geçici kabul tutanağı düzenlenir ve yüklenici veya vekili tarafından imzalanır. Kesin kabul: Yüklenici, teminat süresinin dolduğu tarihte işi kesin kabule elverişli hale getirir ve idareye başvurur. Yapı denetim görevlisi veya teknik elemanlar, işin kusur ve eksikliklerini tespit eder. Kusur ve eksiklik yoksa kesin kabul yapılır, varsa giderilmesi için süre verilir. Kesin kabul tutanağı düzenlenir ve komisyon ile yüklenici tarafından imzalanır.

Sevk ve idare ilkeleri, organizasyonlarda yönetim süreçlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi için belirlenen temel prensiplerdir. Bu ilkeler şunlardır: 1. Hukuk Devleti İlkesi: İdarenin, hukuk kurallarına uygun olarak hareket etmesi ve yetki sınırlarını aşmaması. 2. Sosyal Devlet İlkesi: Devletin, kamu hizmetlerini kar amacı gütmeden ve bazı temel hizmetleri ücretsiz olarak sağlaması. 3. Eşitlik İlkesi: İdarenin, herkese eşit ve adil bir şekilde hizmet sunması. 4. İdarenin Kanuniliği İlkesi: İdarenin, yasal dayanağı olmayan hiçbir işlem veya eylem yapmaması. 5. Merkezden Yönetim - Yerinden Yönetim İlkesi: Karar alma süreçlerinin merkezden yapılması veya yerel yönetimlere bırakılması. 6. İdarenin Bütünlüğü İlkesi: Merkezi ve yerinden yönetim kuruluşlarının bir bütün olarak idare edilmesi.

Parsel güncellemeleri, yaklaşık bir ay içerisinde tamamlanır.

Mimari müellif taahhütnamesi, proje müellifi tarafından ilgili idareye verilir.

Ankara, İzmir ve Adana dışında idare mahkemelerinin bulunduğu bazı iller şunlardır: Erzurum: Erzurum Bölge İdare Mahkemesi ve Erzurum İdare Mahkemesi. Gaziantep: Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi ve Gaziantep İdare Mahkemesi. İstanbul: İstanbul Bölge İdare Mahkemesi ve İstanbul İdare Mahkemesi. Samsun: Samsun Bölge İdare Mahkemesi ve Samsun İdare Mahkemesi. Konya: Konya Bölge İdare Mahkemesi ve Konya İdare Mahkemesi. Ayrıca, Balıkesir, Çanakkale, Kütahya, Manisa gibi illerde de idare mahkemeleri bulunmaktadır.

Hizmet kusuru nedeniyle doğan tazminat davaları idare aleyhine açılır. Dolayısıyla, hizmet kusuru idare ile ilişkilidir.

İdarenin somut takdir yetkisi, idareye hukuk kuralları içinde tanınan hareket serbestisi anlamına gelir. Somut takdir yetkisinin sınırları şunlardır: - Hukuka uygunluk: İdare, takdir yetkisini kullanırken hukuka uygun hareket etmek zorundadır. - Keyfilik yasağı: İdare, takdir yetkisini keyfi biçimde kullanamaz; bu yetki, kamu yararını gözeterek ve haklı bir gerekçe göstererek kullanılmalıdır. - Eşitlik ilkesi: Takdir yetkisinin anayasanın eşitlik ilkesi çerçevesinde kullanılması, yargı denetimine tabidir. - Mevcut hukuk kurallarının aşılamaması: İdare, takdir yetkisini kullanırken mevcut hukuki kuralların ve kanunların sınırlarını aşamaz.

Cezaevi kurulları, farklı görev ve yetkilere sahip dört ana kuruldan oluşur: 1. İdare ve Gözlem Kurulu: - Kurum müdürünün başkanlığında, gözlem ve sınıflandırmadan sorumlu ikinci müdür, idare memuru, doktor, psikolog, sosyal çalışmacı, öğretmen, infaz koruma başmemuru ve teknisyenden oluşur. 2. İşyurdu Yönetim Kurulu: - Kurum müdürünün başkanlığında, işyurdundan sorumlu ikinci müdür, sayman, idare memuru, ambar memuru ve cezaevi kâtibinden oluşur. 3. Disiplin Kurulu: - Kurum müdürünün başkanlığında idare memuru, psikolog, sosyal çalışmacı, öğretmen, atölye şefi ve sorumlu infaz ve koruma başmemurundan oluşur. 4. Eğitim Kurulu: - Kurum müdürünün başkanlığında, eğitimden sorumlu ikinci müdür, doktor, psikolog, sosyal çalışmacı, cezaevi öğretmenleri ve kütüphaneciden oluşur.

İdarenin hizmet kusuru ve kusursuz sorumluluğu arasındaki temel fark, idarenin kusurlu olup olmamasına göre belirlenir. Hizmet kusuru, idarenin sunduğu hizmetin kötü veya eksik bir şekilde yerine getirilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan kaynaklanan sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk ise, idarenin bir kusuru olmasa bile zararın tazmin edilmesini gerektirir.

İdarenin cevap vermemesi halinde dava açma süresi, idareye yapılan başvurunun üzerinden 60 gün geçmesiyle başlar.

Hukuk devletinde idarenin denetlenmesi yargısal ve yargı dışı yollarla gerçekleştirilir. Yargısal denetim kapsamında, idarenin eylem ve işlemleri bağımsız yargı yerlerince denetlenir. Bu denetimde iki ana sistem uygulanır: 1. Yargı birliği: İdarenin genel-adli yargı yerlerince denetlenmesi. 2. İdari yargı sistemi: İdari eylem ve işlemlerin, özel bir yargı sistemi tarafından denetlenmesi. Yargı dışı denetim yolları ise şunlardır: - Siyasi denetim: Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, soru, genel görüşme, meclis araştırması, meclis soruşturması gibi mekanizmalarla idareyi denetlemesi. - İdari denetim: İdarenin, hiyerarşi ve idari vesayet denetimi gibi kendi iç mekanizmalarıyla kendini denetlemesi. - Ombudsman denetimi: Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından yapılan denetim. - Medya denetimi: Medyanın oluşturduğu eleştiri ortamının, zaman zaman en etkin denetim mekanizması haline gelmesi.

TOKİ'nin altyapı çalışmalarını Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) yürütmektedir.

Sivas İl Özel İdaresi ihaleleri, aşağıdaki platformlarda yayınlanmaktadır: 1. ihaleci.com: Sivas İl Özel İdaresi'nin ihale ilanları bu sitede yer almaktadır. 2. resmigazete.gov.tr: Taşınmaz satış ihaleleri gibi bazı ilanlar Resmi Gazete'de duyurulmaktadır. 3. sivasilozelidaresi.gov.tr: İdarenin kendi resmi web sitesinde de ihale bilgileri bulunmaktadır.

Kamulaştırma bedelinin mahkeme kararıyla tahsil edilmesi süreci şu adımları içerir: 1. Mahkeme Kararının Kesinleşmesi: İdare, kamulaştırma bedelinin belirlenmesi için mahkemeye başvurur ve mahkeme, bilirkişi raporları alarak bedeli belirler. 2. İdare ile İletişim: Kesinleşmiş mahkeme kararı alındıktan sonra, kamulaştırmayı gerçekleştiren idare ile iletişime geçilmelidir. 3. Gerekli Belgelerin Hazırlanması: İdare, bedelin ödenmesi için aşağıdaki belgelerin hazırlanmasını isteyebilir: - Mahkeme kararının bir örneği; - Kimlik belgesi (TC kimlik kartı veya pasaport); - Banka hesap bilgileri (bedelin nereye yatırılacağı için). 4. Ödeme Süreci: İdare, kamulaştırma bedelinin yatırılması gereken banka hesap bilgilerini sağlar ve bu bilgiye genellikle resmi yazıyla iletilir. 5. Ödeme Belgesinin Saklanması: Bedel yatırıldığında, bankadan alınacak ödeme dekontu dikkatlice saklanmalıdır. Eğer belirlenen kamulaştırma bedelinin yetersiz olduğunu düşünüyorsanız, itiraz etme hakkınız bulunmaktadır.

Göreve iade sonrası maaş farkı ve manevi tazminat aynı anda istenebilir, ancak hukuki süreçler farklıdır. Maaş farkı için, göreve iade edilenlerin, kamu görevinden çıkarıldıkları tarihten göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal haklarının ödenmesi gerekmektedir. Manevi tazminat için ise, göreve iade tarihinden itibaren en geç 1 yıl içinde çalıştığı kurum merkezine dilekçe ile başvuru yapılması ve ihraç nedeni ile uğranılan manevi zararın detaylı bir şekilde anlatılması gerekmektedir.

Aziz Yıldırım ile Acun Ilıcalı arasındaki kavganın sebebi, 2024 yılındaki Fenerbahçe başkanlık seçimleri öncesinde yapılan açıklamalardır. Aziz Yıldırım, bir televizyon programında yaptığı açıklamada, Acun Ilıcalı'yı Adnan Oktar'ın öğrencisi olmakla ve FETÖ'cülere pasaport vermekle suçlamıştır. Acun Ilıcalı ise bu iddialara "Benim tek amacım Fenerbahçe'ye yardım etmekti. Şimdi 'Adnan Oktarcı' oldum. Başkan olmak için birilerini karalamaya çalışmak yakışmıyor. 35 sene önceki mevzu. Ayıptır" diyerek yanıt vermiştir. Bunun üzerine Aziz Yıldırım, "Çok kaşınmasın, hakkındaki belgeleri açıklarım" diyerek yeni iddialarda bulunmuş ve Acun Ilıcalı, Yıldırım hakkında hakaret, iftira ve suç uydurma suçlarıyla dava açmıştır.

Talimat verme yetkisi farklı bağlamlarda farklı kişilere ait olabilir: 1. Türk Ticaret Kanunu'na göre: Hâkim şirket tarafından bağlı şirkete verilecek talimatın, topluluğun belirlenmiş ve somut politikalarının gereği olması durumunda, bu yetki hâkim şirkete aittir. 2. İdare hukukunda: Hizmetin yürütülmesinden sorumlu olan idare, hizmetin yürütülüş şartlarını belirler ve bu şartlara uyulmasını sağlamak için idareye talimat verme yetkisi verilmiştir. 3. Sözleşmelerde: Hizmet alımlarında, yüklenicilere talimatları verme yetkisi kontrol teşkilatına aittir.

İdarenin takdir yetkisi alt ve üst sınırları somut değildir, çünkü bu yetki kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlıdır. İdare, bu yetkiyi kullanırken kanunların belirlediği çerçeveler içinde kalmak zorundadır ve bu çerçeveler yargı denetimine tabidir.