• Buradasın

    İdarenin hizmet kusuru ve kusursuz sorumluluğu arasındaki fark nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    İdarenin hizmet kusuru ve kusursuz sorumluluğu arasındaki temel fark, idarenin kusurlu olup olmamasına göre belirlenir.
    Hizmet kusuru, idarenin sunduğu hizmetin kötü veya eksik bir şekilde yerine getirilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan kaynaklanan sorumluluktur 23. Bu durumda, idarenin yürütmekle yükümlü olduğu hizmetin yapılmaması, geç yapılması veya kusurlu ifası söz konusudur 1.
    Kusursuz sorumluluk ise, idarenin bir kusuru olmasa bile zararın tazmin edilmesini gerektirir 23. Bu durum, tehlike sorumluluğu veya risk sorumluluğu olarak adlandırılır ve idarenin yürüttüğü faaliyet sırasında kaçınılmaz olarak zarara yol açabilecek durumlarda ortaya çıkar 2.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Belediye hizmet kusuru nasıl ispat edilir?

    Belediye hizmet kusurunu ispat etmek için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Zararın Ortaya Çıkması: Hizmet kusurundan kaynaklanan zararın tam olarak ortaya çıkması ve belgelenmesi gereklidir. 2. İdari İşlem veya Eylem: Zarara yol açan durumun, belediyenin yaptığı bir kamu hizmeti işlemi veya eylemi olduğunu göstermek gerekir. 3. Kusurun Kanıtlanması: Belediyenin hizmeti kusurlu bir şekilde yerine getirdiğini, yani hizmetin ayıplı, geç veya hiç yapılmadığını ispatlamak gereklidir. 4. Dava Açma Süresi: Hizmet kusuruna dayalı tazminat davaları için 60 günlük hak düşürücü süre içinde dava açılmalıdır. İspat yükü, zarara uğrayan kişiye aittir; belediye, hizmetin gerektiği gibi yerine getirildiğini kanıtlamakla yükümlüdür.

    İdarenin hizmet kusuru nedir?

    İdarenin hizmet kusuru, kamu hizmetlerinin mevzuat hükümlerine aykırı, zamanında ve olması gerektiği gibi yerine getirilmemesi veya hiç yapılmaması durumudur. Bu kusur neticesinde oluşan zararlardan, kamu hizmetini yerine getiren memur değil, işlemin asıl sahibi olan idare sorumludur. İdarenin hizmet kusuruna örnek olarak, yol çalışmaları sırasında gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle yayaların zarar görmesi veya sağlık hizmetlerindeki aksaklıklar sebebiyle bireylerin zarar görmesi verilebilir. İdarenin hizmet kusuru nedeniyle zarara uğrayan kişiler, zararlarının tazmini için tam yargı davası açabilirler.

    Hukukta kusur nedir?

    Hukukta kusur, işlediği haksızlıktan dolayı failin kınanabilmesi anlamına gelir. Kusur, ceza sorumluluğunun esasını oluşturan bir müessesedir. Kusur, çeşitli derecelerde olabilir: Kasıt (doğrudan kast). İhmal. Taksir. Ağır ihmal. Kusur, haksızlığın gerçekleştiriliş biçimi ve unsuru olan kast ve taksirden farklı bir kavramdır. Kusur yeteneği için kişinin, fiili işlediği sırada kusur kabiliyetine haiz olması gerekir. Kusurluluğu etkileyen hallere örnek olarak şunlar verilebilir: hukuka aykırı bağlayıcı bir emrin yerine getirilmesi; zorunluluk hali; hukuka uygunluk sebeplerinden meşru müdafaanın sınırının coşku, korku ve telaş sebebiyle aşılması; cebir ve tehdit; haksız tahrik.

    Kusur çeşitleri nelerdir?

    Kusur çeşitleri ceza hukuku ve sorumluluk hukuku kapsamında ikiye ayrılır: 1. Ceza Hukuku Kapsamında Kusur Çeşitleri: Kasten İşlenen Suçlar. Taksirle İşlenen Suçlar. 2. Sorumluluk Hukuku Kapsamında Kusur Çeşitleri: Sübjektif Kusur. Objektif Kusur. Ayrıca, kusur, kast ve taksir olarak da ikiye ayrılabilir. Kast. Taksir.

    Kusursuz sorumluluk hangi kanunda düzenlenmiştir?

    Kusursuz sorumluluk, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) düzenlenmiştir. Bu kanun kapsamında kusursuz sorumluluk, üç ana başlık altında incelenir: 1. Hakkaniyet sorumluluğu (TBK md. 65). 2. Özen sorumluluğu: - Adam çalıştıranın sorumluluğu (TBK md. 66). - Hayvan bulunduranın sorumluluğu (TBK md. 67). - Yapı malikinin sorumluluğu (TBK md. 69). 3. Tehlike sorumluluğu (TBK md. 71).

    İdarenin kusursuz sorumluluğu ne zaman uygulanır?

    İdarenin kusursuz sorumluluğu, aşağıdaki durumlarda uygulanır: 1. Tehlike İlkesi (Risk Sorumluluğu): İdarenin yürüttüğü tehlikeli faaliyetler veya kullandığı tehlikeli araçlar nedeniyle zarar meydana gelmesi durumunda, idare kusursuz olsa bile bu zararı tazmin etmekle yükümlüdür. 2. Sosyal Risk İlkesi: Terör, savaş gibi hukuka aykırı eylemler sırasında üçüncü kişilerin zarara uğraması durumunda, idare kusursuz olsa dahi bu zararları tazmin eder. 3. Fedakarlığın Denkleştirilmesi İlkesi: Kamu menfaati düşüncesiyle yürütülen idari hizmetler sırasında bazı kişilerin zarara uğraması durumunda, idare bu zararı gidermekle yükümlüdür. Ayrıca, doğal afetler, üçüncü şahısların kusurlu davranışları veya zarar görenin kendi kusuru gibi durumlar da idarenin kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldırabilir.

    İdarenin hizmet kusurundan kaynaklanan tazminat davasını kim açar?

    İdarenin hizmet kusurundan kaynaklanan tazminat davasını, zarara uğrayan kişi açar. Bu dava, tam yargı davası olarak adlandırılır. Davayı açacak kişinin, zarar verici idari eylemi idarenin yazılı bildirimi veya başka şekilde öğrendikleri tarihten itibaren 1 yıl ve her halukarda eylem tarihinden itibaren 5 yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemesi gereklidir.