Yargıtay

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, siyasi partileri şu yollarla denetler: 1. Tüzük ve Programların Uygunluğu: Siyasi partilerin tüzük ve programlarının Anayasa ve kanun hükümlerine uygunluğunu inceler. 2. Faaliyetlerin Denetimi: Siyasi partilerin faaliyetlerini takip eder ve denetler. 3. İnceleme ve Soruşturma: Siyasi partiler ve parti üyeleri hakkında inceleme ve soruşturma yapar. 4. Kapatma Davaları: Siyasi partilerin kapatılması için dava açar. 5. Seçimlere Katılma Yeterliliği: Partilerin seçimlere katılma yeterliliklerini, "örgütlenme ve faal olma" gibi kriterlerle değerlendirir.

Evet, Yargıtay, suç örgütü adına işlenen suçlarda etkin pişmanlıktan yararlanamayacağına dair kararlar vermiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, terör örgütü üyeliği suçundan yargılanırken, soruşturma aşamasındaki itiraflarını mahkemede reddeden sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmayacağına hükmetmiştir.

Yargıtay 2. HD 2016/9268 E. 2016/13220 K. 28.9.2016 tarihli karar, eşlerin birbirlerine hakaret etmeleri nedeniyle açılan boşanma davasıyla ilgilidir.

Yargıtay, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 51. maddesi olan hapis cezasının ertelenmesi kararını bozabilir. Bu durum, erteleme kararının gerekçesiz verilmesi veya sadece kanun hükmü yazılarak ertelenmenin uygulanmaması gibi durumlarda gerçekleşir.

Yargıtay'da aile konutuna tahliye kararı almak için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Tahliye Taahhüdü: Kiracı tarafından verilmiş, yazılı ve belirli bir tahliye tarihi içeren bir tahliye taahhüdü olmalıdır. 2. Diğer Eşin Rızası: Aile konutu olarak kullanılan bir taşınmaz için tahliye taahhütnamesinin geçerli olabilmesi için diğer eşin de açık rızası gereklidir. 3. Hukuki Süreç: Tahliye davası, kiraya veren tarafından açılabilir ve dava sürecinde ailenin konutunun aile konutu olduğuna dair şerh verilip verilmediği araştırılmalıdır. 4. Yargıtay Kararları: Yargıtay kararlarına göre, ihtiyacın gerçek, samimi, zorunlu ve sürekli olması gerekmektedir. Bu süreçte bir gayrimenkul avukatından destek almak faydalı olabilir.

Yargıtay, memnu haklarda eski suçlara bakmaz, çünkü memnu hakların iadesi için değerlendirme, kişinin cezanın infazından sonraki üç yıllık süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve iyi halli olduğuna dair mahkemede kanaat oluşması üzerine yapılır.

İçtihatları Birleştirme Kararları (İBK) bağlayıcılık ilkesi, Yargıtay’ın benzer hukukî konularda hukukun uygulanmasını sağlamak amacıyla verdiği kararların, diğer mahkemeleri ve daireleri bağlayıcı olması anlamına gelir. Bu kararlar, kesin hüküm etkisine sahiptir ve verildikleri andan itibaren sonraki davalar için bağlayıcı nitelikte olurlar.

karararama.yargitay.gov.tr adresi üzerinden Yargıtay kararlarını aramak ücretsizdir.

Yargıtay, mağdur beyanını değerlendirirken bazı kriterlere göre hareket eder: 1. Çelişkiler: Mağdurun anlatımlarındaki çelişkiler, ifadenin güvenilirliğini zedeler ve mahkûmiyet için yeterli delil olmasını engeller. 2. Hayatın Olağan Akışı: Fiziken mümkün olmayan iddialar veya mağdurun çok sayıda çelişkili ayrıntı sunması, beyanın inandırıcılığını azaltır. 3. Destekleyici Deliller: Tıbbi raporlar, tanık beyanları, somut belirti ve eşyalar gibi destekleyici delillerle birlikte değerlendirilmesi gerekir. 4. Husumet Durumu: Mağdur ile sanık arasındaki önceden var olan çekişme veya husumet, ifadenin iftira amaçlı olup olmadığını test eder. 5. Zaman ve Mekân Uyumu: Mağdurun olayın nerede ve ne zaman yaşandığına dair anlatımlarının, fiziksel imkân ve mantık zinciriyle uyum göstermesi önemlidir. Bu kriterler, mağdur beyanının tek başına hüküm kurmak için yeterli olmadığı durumlarda uygulanır.

İcra inkar tazminatı, Yargıtay'da şu şekilde değerlendirilir: 1. Tazminat Oranı: İcra inkar tazminatının oranı, takibin başlatıldığı tarihte yürürlükte olan yasaya göre belirlenir ve genellikle %20 olarak uygulanır. 2. Şartların Varlığı: Tazminata hükmedilebilmesi için geçerli bir ilamsız icra takibi, borçlunun 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz etmesi ve itirazın iptali davasının 1 yıl içinde açılmış olması gerekir. 3. Talep Şartı: Alacaklı, dilekçesinde icra inkar tazminatını açıkça talep etmiş olmalıdır, mahkeme talep olmadan re’sen tazminata karar veremez. 4. Borçlunun Durumu: Ödeme emrine itiraz eden borçlunun mirasçısı, velisi, vasisi ya da kayyımı olması durumunda, borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için kötü niyetle itiraz ettiğinin ispatlanmış olması gerekir. 5. Alacağın Likit Olması: Tazminata konu alacak likit olmalıdır, likit olmayan alacaklar için icra inkar tazminatına hükmedilemez.

YHGK 1999/2-56/40 numaralı karar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 1999 yılında verdiği ve esas numarası 2-56, karar numarası ise 40 olan kararı ifade eder.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 14/190-799 sayılı kararı, geçersiz bir sözleşmeyle bağımsız bölüm satışı ve satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması durumunda, alıcının açacağı cebri tescil davasının kabulüne ilişkin bir içtihattır. Bu karar, bir sözleşmenin taraflarından birinin, sözleşmenin ifa edileceği konusunda karşı tarafa güvence vermesi ve karşı tarafın da bu güvenceye dayanarak edimlerini yerine getirmesi durumunda, sözleşmenin şekil yönünden geçersizliğini ileri sürmenin hakkın kötüye kullanılması sayılacağını ve bu durumda akdin icrasından kaçınılamayacağını öngörmektedir.

Memnu hakların iadesi ile ilgili Yargıtay kararlarına göre, memnu hakların silinmesi için aşağıdaki şartların sağlanması gerekmektedir: 1. Cezanın tümüyle infaz edilmesi ve infazdan itibaren 3 yıllık bir sürenin geçmiş olması. 2. Yeni bir suç işlenmemiş olması ve hükümlünün iyi halli olarak yaşadığına dair mahkemede kanaat oluşması. Eğer cezanın infazına genel af veya etkin pişmanlık dışında başka bir hukuki sebeple son verilmişse, memnu hakların iadesi için hükmün kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçmesi gerekmektedir. Memnu hakların iadesi kararı, hükümlü veya vekili tarafından hükmü veren mahkeme veya hükümlünün ikametgahının bulunduğu yerdeki aynı derecedeki mahkeme tarafından verilir.

Yargıtay'da "fazla ceza tayini" ifadesi, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi anlamına gelebilir. Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesine göre, hakim temel cezayı belirlerken suçun işleniş biçimi, işlendiği yer ve zaman, sanığın kastının yoğunluğu gibi unsurları dikkate alarak, cezanın alt ve üst sınırı arasında bir karar vermelidir. Yargıtay, bu süreçte verilen cezanın gerekçelendirilmesini ve yasal kriterlere uygun olmasını bekler.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, haksız eylemden kaynaklanan ve diğer hukuk dairelerinin görevine girmeyen tüm davalara bakar. Bu dairenin görev alanına giren bazı dava türleri şunlardır: Tarafların tacir olmadığı ceza hukuku açısından suç oluşturan eylemlerden kaynaklanan tazminat davaları; Trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar ve ölüm nedeniyle destekten yoksun kalmayla ilgili maddi ve manevi tazminat davaları; Araç mülkiyetinin tespiti davaları; Basın yolu ile kişilik hakkına saldırıdan kaynaklanan tazminat davaları; Noterlerin hukuki sorumluluğuna ilişkin davalar.

Yargıtay, süresiz nafakayı doğrudan kaldırmamıştır, ancak bu konuda bazı önemli kararlar almıştır. 2023 yılında Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, düzenli geliri olan kadının nafaka alamayacağına hükmetmiştir. 2025 yılı itibarıyla, nafaka düzenlemelerinde evlilik süresine göre sınırlama getirilmesi ve süresiz nafaka uygulamasının kaldırılması yönünde çalışmalar devam etmektedir.

Yargıtay Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı görevleri arasında, sosyal hizmetler ve yardımlar konusundaki gelişmeleri izlemek, bu alanlarda taraf olunan uluslararası sözleşmelerin ulusal düzeyde uygulanmasını sağlamak yer alır. Ayrıca, sosyal hizmet vaka çalışmalarını yönetmek, sosyal incelemeler yapmak ve sosyal inceleme raporları hazırlamak gibi görevler de bu dairenin sorumlulukları arasındadır.

Darp raporu, Yargıtay'da tek başına delil olarak kabul edilmez. Darp raporunun delil olarak kullanılabilmesi için, tanık beyanları, ses ve görüntü kayıtları gibi diğer delillerle desteklenmesi gerekmektedir.

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/22688 E. ve 2015/572 K. sayılı ilamı, ödeme şartını ihlal suçundan sanık hakkında verilen tazyik hapsi cezasıyla ilgilidir. Bu karara göre, sanık tarafından yapılan ödeme taahhüdünde tahsil harcı gösterilmemiş ve toplam borç miktarı açıkça belirtilmemiştir.

Ankesörlü telefon arama beraat kararına ilişkin Yargıtay kararı, T.C. Ankara ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2022/.. Esas ve 2023/.. Karar numaralı dosyasıdır. Bu karar, Temmuz 2023 tarihinde verilmiş olup, aramaların ardışık olması iddiasına rağmen şüpheden sanık yararlanır ilkesinin gözetildiği önemli kararlardan biri olarak değerlendirilmektedir. Kararın künye bilgileri, KVKK kapsamında paylaşılamamaktadır. Ayrıca, Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin 13.11.2019 tarih, 2018/5526 Esas ve 2019/6842 Karar numaralı kararı da ankesörlü telefon aramalarıyla ilgili beraat kararları için referans olarak gösterilebilir.