Yargıtay

Yargıtay, illiyet bağının kesildiğini üç temel sebep üzerinden değerlendirir: mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru ve üçüncü kişinin kusuru. Mücbir sebep durumunda, öngörülmesi ve karşı konulması mümkün olmayan dışsal kaynaklı olaylar illiyet bağını keser ve fail sorumluluktan kurtulur. Zarar görenin kusuru ağır olduğunda, bu durum illiyet bağını keserek failin sorumluluktan tamamen kurtulmasına neden olabilir. Üçüncü kişinin tam kusurlu olması ve bu kusurun zararın asıl sebebini oluşturması durumunda da illiyet bağı kesilir.

Tapuda isim düzeltme davası ile ilgili önemli bir Yargıtay kararı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 2011/10607 Esas ve 2011/11342 Karar sayılı kararıdır. Bu kararda, tapuda kayıt düzeltilmesi davalarında izlenmesi gereken usul şu şekilde belirlenmiştir: 1. Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2. Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalıdır. 3. Kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmelidir. 4. Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 5. İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 6. Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamışsa, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır.

Anita Hill olayı, 1991 yılında Anita Hill adlı hukuk profesörünün, Clarence Thomas adlı Yargıtay adayı hakkında cinsel taciz suçlamalarında bulunmasıdır. Hill, Thomas'ın kendisine işyerinde cinsel tacizde bulunduğunu iddia etmiş ve bu iddialar üzerine senato önünde ifade vermiştir. Sonuç olarak, senato Thomas'ı onaylamış ve o günden beri Yargıtay'ın en muhafazakar üyelerinden biri olarak görev yapmaktadır.

Satış vaadi sözleşmesi ile ilgili Yargıtay içtihadı birleştirme kararı, adi yazılı şekilde yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin geçerli olabilmesi için üç şartın bir arada bulunması gerektiğini belirtir: 1. Alıcının edimlerini yerine getirmiş olması. 2. Taşınmazın fiili olarak alıcı tarafından kullanılması. 3. İyi niyetli üçüncü kişilerin taşınmazda hak sahibi olmaması. Bu şartların birlikte gerçekleşmesi halinde yüklenicinin tescile zorlanabileceği kabul edilir.

WhatsApp üzerinden yapılan tebligat, belirli koşullarda geçerli sayılabilir. Bu konuda bir emsal karar, Yargıtay 14. Ceza Dairesi'nin 2016/12837 esas, 2017/1441 karar numaralı ve 20.03.2017 tarihli kararıdır. Ancak, genel olarak resmi tebligatların resmi kanallar aracılığıyla yapılması gerektiği ve sosyal medya üzerinden yapılan tebligatların genellikle geçerli sayılmadığı unutulmamalıdır.

Kira tespit davasında Yargıtay kararı kesindir, çünkü bu tür davalar sonucunda verilen kararlar inşai (kurucu) nitelikte tespit hükümleridir.

Y HGK E. 2017/1622 K. 2017/1025 T. 24.05.2017 sayılı karar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017 yılında verdiği bir karardır.

"Tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasa hükümlerine uygun görülen kararın onanmasına oybirliği ile karar verilmiştir" ifadesi, Yargıtay'ın bir davada verilen kararı onayladığını ve bu kararın hukuka uygun bulunduğunu belirtir.

2 kez Yargıtay'a giden bir dosyanın sonuçlanma süresi, genellikle 6 ay ile 3 yıl arasında değişir. Eğer dosya bozma kararı ile geri gönderilmişse, yerel mahkemede yeniden görüldükten sonra tekrar Yargıtay'a gidebilir ve bu da ek zaman gerektirir.

Umut Yeniocak'ın "Sözleşme Hazırlama ve İnceleme Rehberi" adlı kitabı, sözleşme hazırlama ve inceleme süreçlerine dair önemli bilgiler sunmaktadır. Kitapta ele alınan konular arasında şunlar yer almaktadır: Sözleşme yönetimine ilişkin uyarılar ve ipuçları. Yargıtay kararları. Rekabet hukuku. Tip sözleşme uygulamaları.

Rakamda oynama ile ilgili Yargıtay kararları iki farklı bağlamda değerlendirilebilir: 1. Senet Üzerinde Rakamda Oynama: Yargıtay'ın bir kararına göre, senet üzerinde rakamla yapılan oynama, senedin yazıyla belirtilen miktarını geçersiz kılmaz ve geçerli olan yazıyla belirtilen miktar olur. 2. Banka Hesabında Rakamda Oynama: Bir diğer Yargıtay kararına göre, çalıştığı bankada babasına ait hesapta izinsiz işlem yapan bir bankacı, tazminatsız işten kovulur. Bu durumda, başkasının hesabında rakamsal değişiklikler yapmak, iş sözleşmesinin feshi için geçerli bir sebeptir.

Yargıtay'da bir dosyanın en fazla 18 ay kadar bekletilebileceği belirtilmektedir.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 2013/16930 esas ve 20.06.2013 tarihli kararı, elektrik hırsızlığı ve mühür bozma suçlarıyla ilgilidir.

Evet, Yargıtay memnu hakların iadesi kararını bozabilir. Bu durum, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Abdullah Zeydan hakkında verdiği kararla ortaya çıkmıştır.

T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2013/4-8, Karar No: 2013/1458, Karar Tarihi: 09.10.2013 sayılı ilam, haksız şikayet nedeniyle kişilik haklarına saldırı iddiasıyla açılan bir manevi tazminat davasıyla ilgilidir. Davada, davalı ve 17 arkadaşının Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'na verdikleri şikayet dilekçesinde, Urla Kadastro Müdürlüğü'nde kontrol mühendisi olan davacının işlemleri geciktirdiği ve işyerinde huzursuz bir ortam oluşturduğu iddia edilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, şikayet hakkının davalı tarafından yasal sınırlar içinde kullanılıp kullanılmadığını ve dolayısıyla davacının kişilik haklarına saldırı olup olmadığını değerlendirerek yerel mahkemenin kararını bozmuştur.

Kesinleşmeyen bir karar, aşağıdaki durumlarda kesinleşir: 1. Kanun yollarına başvuru süresi içinde itiraz edilmezse. 2. Yargıtay tarafından onanırsa. Kesinleşme süreci, mahkemenin türüne ve kararın niteliğine göre değişiklik gösterebilir. Detaylı bilgi için bir avukatla görüşmek faydalı olacaktır.

"Yargıtay dosya durumu Cumhuriyet Başsavcılığında" ifadesi, hukuk dairelerinde incelemesi tamamlanan dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı birimine gönderildiğini ifade eder.

Riskli yapıya itiraz sürecinin Yargıtay'da ne kadar süreceği, davanın detaylarına ve mahkeme takvimine bağlı olarak değişir. Genel olarak, idari dava açma süresi riskli yapı itirazında 30 gündür. Bu süre içinde açılan davalar, mahkemenin yoğunluğuna göre birkaç ay ile bir yıl arasında sonuçlanabilir.

Y. 9. HD 31.05.2005 tarih ve E. 2004/31628, K. 2005/2540 sayılı karar, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından verilmiş bir karardır. Bu kararda, işçinin iş bitiminde işyeri terk etmeyerek iş arkadaşlarını işverene karşı kışkırtması ve işyerinde huzursuzluk çıkarması durumunun, iş sözleşmesinin derhal feshi için haklı bir neden oluşturduğu belirtilmiştir.

Yargıtay'ın bozma kararına karşı direnme kararı, yerel mahkemenin, üst mahkemenin (Yargıtay veya Bölge Adliye Mahkemesi) bozma kararına katılmayarak önceki hükmünde ısrar etmesi anlamına gelir. Bu durumda dosya, Yargıtay Ceza Genel Kurulu veya ilgili dairenin kararına uygun şekilde yeniden değerlendirilir.