RekabetHukuku

Rekabet ihlalleri, haksız rekabet ve rekabet hukuku suçları kapsamında değerlendirilir. Haksız rekabet suçları, Türk Ticaret Kanunu'nun 54. maddesinde düzenlenmiştir ve bu suçlar arasında: - yanıltıcı reklamlar ve satış yöntemleri, - rakiplerin kötülenmesi, - gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunma yer alır. Rekabet hukuku suçları ise 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'da belirtilmiştir ve bu suçlar sonucunda uygulanabilecek cezalar arasında: - idari para cezaları, - geçici tedbirler, - faaliyetin durdurulması veya kısıtlanması, - birleşme ve devralmaların iptali bulunur.

Rekabet hukukuna aykırı davranışların yaptırımı hem kamusal hem de özel hukuk yaptırımlarını içerir: Kamusal yaptırımlar: - İdari para cezaları: Rekabet ihlali yapan teşebbüslere, bir önceki mali yıl içerisindeki net satışlarının belirli bir oranına kadar para cezası uygulanır. - Güvenlik önlemleri ve hapis cezaları: Rekabeti bozucu eylemler için güvenlik önlemleri ve gerektiğinde hapis cezaları uygulanabilir. Özel hukuk yaptırımları: - Tazminat davaları: Rekabetin bozulmasından zarar gören tarafların haklarını koruma süreçleri ve tazminat davaları açılır. Bu yaptırımlar, piyasadaki dengeyi korumak ve caydırıcılığı sağlamak amacıyla uygulanır.

Rekabet soruşturmasında ceza hesaplaması, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde yapılır. Cezalar şu şekilde belirlenir: 1. İdari Para Cezası: Rekabeti ihlal eden teşebbüslere, yıllık net satışlarının %10'una kadar varan idari para cezası uygulanır. 2. Sorumlu Yöneticilere Para Cezası: İhlalde sorumluluğu bulunan yöneticilere ve çalışanlara, yıllık gelirlerinin %5'ine kadar para cezası verilebilir. Ayrıca, Ceza Kılavuzu'na göre, temel ceza oranının tespitinde ihlalin niteliği, yol açtığı zarar ve süresi gibi unsurlar dikkate alınır.

Rekabet Kurulu'nun soruşturma başlatması durumunda yapılması gerekenler şunlardır: 1. İlk Yazılı Savunma: Soruşturma açılması kararının bildirilmesinden itibaren 30 gün içinde ilk yazılı savunmanın gönderilmesi gerekmektedir. 2. Ek Bilgiler ve Yerinde İnceleme: Kurul, bilgi isteme ve yerinde inceleme gibi yetkilerini kullanabilir. Bu süreçte gereken işbirliği sağlanmalıdır. 3. Sözlü Savunma Toplantısı: Tarafların talebi veya Kurul'un gerekli görmesi halinde sözlü savunma toplantısı düzenlenir. Bu toplantıya katılmak ve savunmaları sözlü olarak sunmak önemlidir. 4. Nihai Karar: Sözlü savunma toplantısından sonra 15 gün içinde nihai karar verilir.

Aral Games, 2016 yılında Rekabet Kurumu tarafından yapılan incelemeler sonucunda aldığı cezalar nedeniyle kapandı. Kurum, Aral Games ve diğer bazı oyun satan mağazaların kendi aralarında fiyat belirlediğini tespit etmiş ve bu durum, şirketlerin rekabet koşullarını karşılamadığı gerekçesiyle cezalandırılmalarına yol açtı.

Rekabet Kurumu'na üye olabilecek kişiler, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 3. maddesinde tanımlanan "teşebbüs" kavramına giren gerçek ve tüzel kişilerdir. Bu kapsamda, rekabet hukukunun süjeleri arasında devlete ait kamu teşebbüsleri de yer alabilir, ancak devletin piyasada düzenleyici olarak hareket etmesi durumunda değil, piyasa oyuncusu olarak davrandığı durumlarda.

Gönenç Gürkaynak, ELIG Gürkaynak adlı avukatlık bürosunun kurucu ortağıdır. Çalışma alanları arasında rekabet hukuku, internet hukuku, beyaz yaka suçları, teknoloji, medya ve telekomünikasyon hukuku, veri koruma ve gizlilik hukuku yer almaktadır. Ayrıca, üniversitelerde lisans ve lisansüstü düzeyde dersler vermekte ve konferanslarda rekabet hukuku konularında konuşmalar yapmaktadır.

Rekabet Kurumu'nun görevleri şunlardır: 1. Rekabet İhlallerini İncelemek ve Cezalandırmak: Piyasalarda rekabeti bozucu davranışları tespit eder ve bu davranışları sergileyen şirketlere yaptırımlar uygular. 2. Birleşme ve Devralma İşlemlerini Denetlemek: Şirketler arasındaki birleşme ve devralmaların piyasa yapısını olumsuz etkilememesi için bu işlemleri onaylar. 3. Rekabet Hukuku Bilincini Artırmak: Rekabet hukuku alanında eğitimler düzenler, rehberler yayınlar ve kamuoyunu bilgilendirir. 4. Sektörel Araştırmalar ve Raporlar Hazırlamak: Piyasaların daha iyi işlemesi için sektörel araştırmalar yapar ve politika önerileri sunar. Rekabet Kurumu, serbest piyasa ekonomisinin sağlıklı bir şekilde işlemesini sağlamak amacıyla bağımsız bir idari otorite olarak faaliyet gösterir.

Bireysel muafiyet, rekabet hukukunda, belirli bir anlaşma, uyumlu eylem veya teşebbüs birliği kararının rekabeti sınırlayıcı etkilerine rağmen, belirli koşullar altında rekabet kurallarından muaf tutulması anlamına gelir. Bu koşullar genellikle dört ana kritere dayanır: 1. Etkinlik Artışı ve Teknik/İktisadi Gelişmeler: Anlaşmanın ekonomik veya teknik gelişmelere önemli bir katkıda bulunması gerekir. 2. Tüketiciye Sağlanan Fayda: Elde edilen yararın bir kısmının tüketicilere yansıtılması gerekir. 3. Rekabetin Ortadan Kalkmaması: Anlaşmanın, ilgili piyasanın önemli bir bölümünde rekabetin ortadan kalkmasına neden olmaması gerekir. 4. Rekabeti Kısıtlamanın Gereğinden Fazla Olmaması: Anlaşmanın getirdiği kısıtlamaların, elde edilen faydaya oranla orantılı olması gerekmektedir. Bireysel muafiyet, Rekabet Kurumu tarafından her başvuru özelinde değerlendirilir.

Rekabet hukuku aşağıdaki durumlarda uygulanır: 1. Tekelci uygulamalar: Piyasada tekel oluşturan işletmelerin rekabeti engelleyici davranışları. 2. Hakim durumun kötüye kullanılması: Bir işletmenin piyasa üzerindeki gücünü kötüye kullanarak rakiplerini zor durumda bırakması. 3. Karteller ve anti-rekabetçi anlaşmalar: İşletmeler arasında yapılan gizli anlaşmalar yoluyla rekabetin sınırlanması. 4. Birleşme ve devralmalar: Şirketlerin birleşme veya devralma yoluyla piyasada güç kazanmaları. 5. Devlet yardımları: Haksız devlet yardımlarının rekabeti bozması. Bu durumlar, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde işleyen piyasaları düzenler ve rekabeti bozucu faaliyetlerde bulunan işletmelere karşı hukuki yaptırımlar uygulanmasını sağlar.

Rekabet hukukunda idari para cezası, aşağıdaki adımlar izlenerek hesaplanır: 1. Temel Ceza Oranının Belirlenmesi. 2. Ağırlaştırıcı ve Hafifletici Unsurların Değerlendirilmesi. 3. Ceza Miktarının Hesaplanması. 4. Üst Sınır. Bu süreçte, Rekabet Kurumu'nun aldığı geçmiş kararlar da dikkate alınır.

Fiziki inceleme ve örnek alma yetkisi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir: 1. Ceza Muhakemesi Kanunu'na Göre: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre, şüpheli, sanık, mağdur ve diğer kişilerin beden muayenesi ve vücudundan örnek alınması, belirli usul ve esaslara tabidir. 2. Rekabet Kurulu'na Göre: 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 15. maddesine göre, Rekabet Kurulu, teşebbüslerin veya teşebbüs birliklerinin bilgi, defter, belge ve verilerinin kopyalarını ve fiziki örneklerini alma yetkisine sahiptir.

Tek yetkili satıcılık sözleşmesi yapmak için aşağıdaki unsurlar dikkate alınmalıdır: 1. Satış Tekeli: Sözleşmede, tek satıcının belirli bir bölgede belirli bir süre boyunca sözleşmede öngörülen malı tekel halinde satma hakkı tanınmalıdır. 2. Sürekli Borç Doğuran Çerçeve Sözleşme: Sözleşme, taraflar arasında sürekli bir iş ve borç ilişkisi kuracak şekilde düzenlenmelidir. 3. Kendi Adına ve Hesabına Hareket: Tek satıcı, sözleşme konusu malları kendi adına ve hesabına satmalı, ekonomik yönden bağımsız olmalıdır. 4. Pazarlama ve Satışı Artırma Yükü: Tek satıcı, malların sürümünü artırmak için tanıtım faaliyetlerinde bulunmalı ve gerekli özeni göstermelidir. 5. Hukuki Nitelik: Sözleşme, Türk Borçlar Kanunu'nda geçerli şekil serbestisi ilkesine uygun olarak sözlü, yazılı veya resmi şekilde yapılabilir. Rekabet Hukuku Açısından: Tek yetkili satıcılık sözleşmeleri genellikle rekabeti kısıtlayıcı olarak değerlendirilir ve bu nedenle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'a aykırı olabilirler.

Centilmen sözleşmesi, iki veya daha fazla taraf arasında yapılan, hukuki olarak bağlayıcı olmayan ve tarafların karşılıklı güvenlerine dayanan sözlü bir anlaşmadır. Bu tür sözleşmeler, genellikle rekabeti önlemek amacıyla piyasaları bölüşmek, fiyatı veya üretimi belirlemek gibi konularda yapılır ve rekabet hukuku açısından rekabeti engelleyici olarak kabul edilir.

Centilmenlik anlaşması, iki veya daha fazla firmanın rekabeti önlemek amacıyla yaptıkları sözlü veya resmi olmayan bir anlaşmadır. Bu tür anlaşmalar, rekabet hukuku açısından rekabeti engelleyici nitelikte olup, anlaşmayı yapanlar hakkında yaptırımlar uygulanabilir.

45. madde değişikliği, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. 1. Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'da Yapılan Değişiklik: 29 Mayıs 2024 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 7511 sayılı kanun ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 45. maddesinde yapılan değişikliğe göre, taraflara yazılı savunmalarını soruşturma raporunun tebliğinden itibaren 30 gün içinde Kurula göndermeleri tebliğ edilir. 2. Türk Borçlar Kanunu'nda Yapılan Değişiklik: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 45. maddesi, temsilcinin yetkisinin sona erdiğinin ileri sürülememesini düzenler.

Rekabet hukuku, serbest piyasa ekonomisinin temel taşlarından birini oluşturan ve işletmelerin rekabetçi davranışlarını düzenleyen bir hukuk dalıdır. Rekabet hukukunun temel amaçları: - Haksız rekabeti önlemek; - Tekelciliği ve kartel oluşumlarını engellemek; - Tüketicilerin ve rakiplerin haklarını korumak; - Piyasa etkinliğini ve ekonomik verimliliği artırmak. Rekabet hukukunun kapsamına giren bazı konular: - Rekabeti sınırlayıcı anlaşmalar; - Piyasa gücünün kötüye kullanılması; - Birleşme ve devralmalar; - Yanıltıcı reklam ve taklit ürünler gibi haksız rekabet uygulamaları. Türkiye'de rekabet hukuku, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ve Rekabet Kurumu tarafından düzenlenmektedir.

Küçükkaya & Sağlı Avukatlık Ortaklığı aşağıdaki alanlarda hizmet vermektedir: Hukuk faaliyetleri; Muhasebe, defter tutma ve denetim. Ortaklık, özellikle sağlık sektörü başta olmak üzere birçok sektörde birleşme ve devralmalar ile rekabet hukuku alanlarında danışmanlık hizmeti sunmaktadır.

Avrupa Süper Ligi, Avrupa Adalet Divanı'nın kararıyla yasaklanmadı, aksine yasaklama kararı yasadışı ilan edildi. Kararın gerekçesi, UEFA ve FIFA'nın, yeni kulüpler arası futbol müsabakalarının kurulmasını önceden onaylarına tabi kılmalarının ve bu müsabakalarda oynamalarını yasaklamalarının Avrupa Birliği rekabet hukukuna aykırı olmasıydı.

Haksız rekabet davalarının süresi, eylemin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl ve her hâlükârda fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren 3 yıl içinde düşer.