Mikroorganizmalar

Koyun kanlı agar, klinik örneklerden, gelişimi zor ve kolay olan mikroorganizmaların izolasyonu ve gelişimi için kullanılır. Çikolatamsı agar ise, çeşitli klinik örneklerden gelen, gelişimi güç organizmaların, özellikle Neisseria ve Haemophilus türlerinin izolasyonu ve gelişimi için kullanılan, seçici olmayan bir besiyeridir. Her iki besiyeri de mikrobiyoloji laboratuvarlarında yaygın olarak kullanılır.

Probiyotiklerde hangi mikroorganizmanın daha iyi olduğu, kişinin sağlık ihtiyaçlarına ve tercihlerine bağlıdır. Bazı probiyotik mikroorganizmalar ve faydaları: Lactobacillus. Bifidobacterium. Akkermansia muciniphila. Ayrıca, probiyotiklerin etkisini artırmak için prebiyotiklerle birlikte kullanımı önerilmektedir. Probiyotik kullanmadan önce bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Ekosistemdeki ayrıştırıcılara bazı örnekler: Bakteriler. Mantarlar. Böcekler. Protozoa. Ayrıca, bazı ayrıştırıcılar çıplak gözle de görülebilir.

Salçanın dökülmesinin birkaç nedeni olabilir: Nem ve hava teması: Salça, nemli kaşıkla alındığında veya kavanozu tam kapatılmadığında hava ile temas eder ve bu durum küflenmeye yol açabilir. Yanlış saklama koşulları: Salça, serin ve kuru bir yerde saklanmalıdır. Düşük tuz oranı: Tuz, salçanın bozulmasını önleyen önemli bir faktördür. Katkısız ürünler: Katkısız veya az tuzlu salçalar, klasik salçalara göre daha kısa raf ömrüne sahiptir.

Tıpta atenüasyon, bir patojen mikroorganizmanın virülansının (hastalık yapıcı gücü) zayıflaması anlamına gelir. Atenüasyon süreci, canlı aşıların geliştirilmesinin temelini oluşturur.

Mikroorganizmaların hastalık yapacak sayıya ulaşmasına "enfeksiyon dozu" veya "infektif doz" (ID50) denir. Enfeksiyon dozu, bir enfeksiyonun ortaya çıkabilmesi için vücuda girmesi gereken mikroorganizma sayısıdır ve her enfeksiyon hastalığı için bu sayı değişir.

Amipler, sıcak ve nemli ortamlarda daha iyi gelişir ve bu tür koşullara dayanıklıdır. Amiplerin dayanıklı olduğu bazı ortamlar: Su: Göller, göletler, nehirler ve bataklıklar gibi tatlı su kaynakları. Toprak: Nemli ve organik madde bakımından zengin topraklar. İnsan vücudu: Amipler, insan ve hayvanların bağırsaklarında da yaşayabilir. Ekstrem ortamlar: Sıcak su kaynakları gibi yüksek sıcaklıklara dayanıklı oldukları yerler. Düşük sıcaklıklar, amiplerin metabolizmasını yavaşlatabilir, ancak bazı türler bu duruma da adapte olabilir. Amipler, kist formu sayesinde çevre şartlarına günlerce dayanabilir.

Tıpta invazyon, bir hastalığın veya patolojik sürecin çevre dokulara yayılma sürecini ifade eder. Kötü huylu hücreler için: İnvazyon, kötü huylu hücrelerin bir dokuya tam anlamıyla girmesi ve o dokuda hastalık oluşturmasıdır. Mikroorganizmalar için: Bakterilerin, virüslerin, mantarların veya parazitlerin bir konakçı hücreye veya dokuya girme ve burada yayılma yeteneğidir. İnvazyon, metastaz ile karıştırılabilir, ancak metastazda kötü hücreler vücudun her köşesine yayılır ve bu durum genellikle ölümle sonuçlanabilir.

Prokaryotlar, dünyanın hemen hemen her yerinde bulunurlar. Özellikle şu ortamlarda yaygındırlar: Aşırı çevre koşulları: Bataklıklar, tuz gölleri, sıcak su kaynakları, aktif volkan ağızları gibi yerler. İnsan vücudu: Ciltte, bağırsaklarda ve çevredeki nesnelerde. Su ve organik atıklar: Organik atıkların bol bulunduğu yerler ve sular.

Biyosidal ve dezenfektan aynı şey değildir, ancak dezenfektanlar biyosidal ürünler kategorisine girer. Biyosidal ürünler, içerdikleri aktif madde ya da maddeler sayesinde zararlı olarak kabul edilen bakteri, virüs, mantar gibi mikroorganizmalar, hamam böceği, kene, karasinek, sivrisinek gibi böcekler, fare ve sıçan gibi kemirgenler üzerinde kimyasal veya biyolojik etki gösteren ürünlerdir. Dezenfektanlar, biyosidal ürünler arasında yer alan bir ana gruptur.

UVC ile sterilizasyon, ultraviyole C (UV-C) ışınları kullanılarak mikroorganizmaların DNA'larını bozarak veya nükleik asitlerini yok ederek gerçekleştirilir. UVC ile sterilizasyon yaparken dikkat edilmesi gerekenler: Güvenlik: UV-C koruyucu gözlük ve tam yüz maskesi kullanılmalıdır. Etkinlik: Hedef mikroorganizmalara ve alanın büyüklüğüne göre UV lambanın büyüklüğü, lamba sayısı ve uygulama süresi belirlenmelidir. Temizlik: Toz ve kir tabakası UV geçişini engellediğinden lamba sık sık temizlenmelidir. Değişim: UV lambalar belirli bir ömre sahiptir, bu ömür tükendiğinde değiştirilmelidir. UVC ışınlarının insanlar üzerinde zararlı etkileri bulunduğundan, bu işlemlerin uzman kişiler tarafından yapılması önerilir.

Grup 1 biyolojik etkenler, "Biyolojik Etkenlere Maruziyet Risklerinin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik"e göre, insanda hastalığa yol açma ihtimali bulunmayan biyolojik etkenlerdir. Örnekler: B.subtilis.

Ökaryot arkeler, aşırı sıcak, aşırı soğuk, yüksek ve düşük pH ile yüksek tuz gibi ekstrem ortamlarda yaşayabilirler. Arkelerin yaşadığı bazı yerler: Tuzlu ortamlar: Tuz gölleri, doğal tuz yüzeyleri. Sıcak ortamlar: Gayzerler, deniz dibi sıcak su kaynakları, yanardağ ağızları, jeotermal kaynaklar. Soğuk ortamlar: Buzullar. Bataklıklar ve göllerin dipleri: Oksijence fakir alanlar, tortu tabakaları. Otçul canlıların sindirim sistemi: Selüloz sindirimine yardımcı olurlar. Arkeler, ayrıca insanın kalın bağırsağında ve derisinde de bulunabilir.

Antistreptolizin O (ASO), tıpta A grubu streptokokların neden olduğu enfeksiyonlarda, hemolitik streptokok bakterisi tarafından üretilen toksik enzime karşı vücudun meydana getirdiği antikorun tespiti için yapılan bir testtir. ASO testi, aşağıdaki durumlarda yapılır: Ateş, göğüs ağrısı, yorgunluk ve nefes darlığı gibi romatizmal ateşi düşündüren semptomlar; Ödem ve koyu renkli idrar gibi glomerülonefrit ile ilişkili belirtiler. ASO değeri, çocuklarda 150 IU/mL, yetişkinlerde ise 200 IU/mL'nin üzerinde olduğunda yüksek kabul edilir ve bu durum, kişinin yakın zamanda bir strep enfeksiyonu geçirdiğini gösterir.

Peynirin renk değiştirmesinin bazı nedenleri: Annatto Eklenmesi: Peynir, turuncu renk tonlarını annatto adı verilen sarı-turuncu bir karotenoidin eklenmesiyle elde eder. Bakteriyel Aktivite: Peynirde bulunan bazı bakteriler, özellikle Serratia marcescens ve Pseudomonas, pembe-kırmızı tonlarında renk değişimine neden olabilir. Küf Oluşumu: Bazı küf türleri peynirde pembe lekeler bırakabilir. Oksidasyon: Peynirin havayla teması oksidasyon sürecini başlatabilir ve bu da renkte değişikliklere yol açabilir. Saklama Koşulları: Uygun olmayan saklama koşulları, özellikle yüksek nem ve uzun süre saklama, renk değişimine neden olabilir. Doğal Süreç: Mevsimsel değişimlerle farklılaşan süt yağı içeriği, aynı peynirin farklı dönemlerde değişik renkler almasına sebep olabilir.

Gıda sinerjisi, birden fazla bileşenin bir araya geldiğinde oluşturduğu birleşik etkinin, tek tek aynı bileşenlerin sağladığı etkiden daha güçlü veya faydalı olması durumudur. Bazı gıda sinerjileri: Domates ve zeytinyağı: Domatesin likopeni, zeytinyağının yağ içeriği sayesinde daha iyi emilir. Yeşil çay ve limon: Yeşil çaydaki kateşinler, limonun C vitamini ile bir araya geldiğinde vücut tarafından daha iyi emilir. Ispanak ve narenciye: Ispanaktaki demir, C vitamini içeren narenciye ile tüketildiğinde daha iyi emilir. Yulaf ve yoğurt: Yulafın lif içeriği ve yoğurttaki probiyotikler bir arada daha faydalı hale gelir. Sarımsak ve soğan: Her ikisi de sülfür bileşenleri içerir, bu da vücutta antienflamatuar etkiyi güçlendirir.

72 derece 15 saniye pastörizasyon, sütün zararlı mikroorganizmalardan arındırılması için uygulanan bir ısıtma yöntemidir. Bu süreçte: Süt, 72°C'ye kadar ısıtılır. Bu sıcaklıkta 15 saniye bekletilir. Ardından hızla soğutulur. Bu işlem, sütün raf ömrünü uzatır ve sağlık risklerini azaltır.

Etiyolojik ajan, insanda hastalığa sebep olan mikroorganizmalar ya da onların toksinleridir. Etiyolojik ajanlar genellikle şu grupta toplanır: virüs; bakteri; protozoa; mantarlar; yassı solucanlar; yuvarlak solucanlar.

Biyolojik savaş ajanları, yaşayan mikroorganizmaları (bakteri, virüs, mantar) ve bu mikroorganizmalar tarafından üretilen toksinleri içerir. Bazı biyolojik savaş ajanları: Bakteriler: Şarbon (Bacillus anthracis), veba (Yersinia pestis), kolera (Vibrio cholera). Virüsler: Çiçek hastalığı (Variola major), ebola, sarı humma. Toksinler: Botulinum toksini, risin. Bu ajanlar, insanlar, hayvanlar ve bitkiler üzerinde ölüm veya hastalık yapıcı etkiler yaratır.

Mikrobiyota, insan vücudunda sindirim sistemi gibi belirli bir ortamda bulunan tüm mikroorganizmaların (bakteri, mantar, virüs ve protozoa) topluluğudur. Bazı işlevleri: Sindirim desteği. Bağışıklık sistemi desteği. Vitamin üretimi. Mineral emilimi. Her insanın mikrobiyotası kendine özgüdür ve bu yapı, cilt, ağız, solunum yolları, genital sistem ve idrar yolları gibi çeşitli bölgelerde bulunur.