Enfeksiyon

Bacoderm krem, cilt yüzeyinde oluşan bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılan bir antibiyotikli merhemdir. Kullanım alanlarından bazıları: küçük yaralar ve kesikler; iltihaplı sivilceler; saç diplerinde görülen enfeksiyonlar; impetigo; folikülit ve furunkül (kıl kökü iltihaplanmaları ve daha derin cilt enfeksiyonları). Viral ya da mantar kaynaklı cilt hastalıklarında kullanılmaz. Bacoderm krem, doktor tavsiyesi ve kontrolü altında kullanılmalıdır.

Cüzzam hastalığı, Mycobacterium leprae adı verilen bir bakterinin neden olduğu kronik ve bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Cüzzam hastalığının nedenleri: Uzun süreli yakın temas: Tedavi edilmemiş cüzzam hastası biriyle birkaç ay boyunca yakın ve sık temas. Bağışıklık sisteminin zayıf olması: Diyabet, AIDS veya kalp hastalığı gibi durumlar bağışıklık sistemini zayıflatarak cüzzam gelişme riskini artırabilir. Cüzzam bakterisi şu yollarla bulaşmaz: Gündelik temas. El sıkışma veya sarılma. Aynı ortamda bulunma. Birlikte yemek yeme. Cinsel ilişki.

Batikon, etken maddesi povidon iyot olan, cilt yüzeylerinde meydana gelmiş açık yaraların tedavisi için kullanılan bir antiseptiktir. Batikonun kullanım alanlarından bazıları şunlardır: küçük kesikler ve sıyrıklar; küçük cerrahi işlemler; küçük yanıklar; mantar ve bakteri kaynaklı deri enfeksiyonları; jinekolojik müdahaleler; hemoroid tedavisinde oturma banyosu; dokunun kanlanmasının bozulduğu yaralar. Batikon, aynı zamanda hijyen gerektiren durumlarda el dezenfektanı olarak da kullanılabilir. Batikon kullanmadan önce, iyoda karşı alerji olup olmadığının kontrol edilmesi gerekir.

Prokalsitonin (PCT) seviyesinin yükselmesine neden olan bazı durumlar şunlardır: Bakteriyel enfeksiyonlar. Zatürre (pnömoni). Menenjit. İdrar yolu enfeksiyonu (İYE). Pankreatit. Travma ve büyük cerrahi sonrası komplikasyonlar. Organ yetmezlikleri. Kanda oksijen seviyesinin düşmesi. Alerjik astım atağı. KOAH. PCT seviyesinin yükselmesi, enfeksiyonun şiddetiyle paralel olarak artış gösterir.

Akciğer enfeksiyonunun yaygın belirtileri şunlardır: Yüksek ateş ve titreme. Şiddetli ve balgamlı öksürük. Nefes darlığı ve hızlı nefes alıp verme. Göğüs ağrısı, genellikle keskin veya bıçak saplanır gibi. Halsizlik ve yorgunluk. Burun akıntısı ve hapşırma (özellikle bronşit kaynaklı enfeksiyonlarda). Hırıltı, nefes alıp verirken çıkan farklı bir ses. Cilt ve dudaklarda mavimsi görünüm, oksijen yetersizliğine bağlı. İştah kaybı, mide bulantısı, kusma ve ishal. Belirtiler, enfeksiyonun şiddetine, kişisel sağlık durumuna ve yaşa göre değişebilir. Bebeklerde görülen belirtiler ise hızlı nefes alıp verme, iştahsızlık, huzursuzluk ve cilt renginde solukluk olabilir. Bu belirtilerle karşılaşıldığında bir sağlık profesyoneline başvurulması önerilir.

WBC (beyaz kan hücresi) yüksekliği, genellikle enfeksiyon, iltihaplanma veya stres gibi durumlarla ilişkilidir ve aşağıdaki hastalıkların belirtisi olabilir: Enfeksiyonlar: Bakteriyel, viral, mantar veya paraziter enfeksiyonlar. Alerji ve alerjik reaksiyonlar. Lösemi ve lenfoma gibi kan ve kemik iliği bozuklukları. Romatoid artrit ve sarkoidoz gibi romatizmal hastalıklar. Kalp krizi ve kronik böbrek yetmezliği. Doku hasarı ve yanıklar. WBC yüksekliğinin doğru teşhisi ve tedavisi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Bactroban burun spreyi, metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA) gibi bakterilerin nazal kolonizasyonunu tedavi etmek için kullanılabilir. Bactroban, burun merhemi veya burun spreyi formunda, burunda bulunan Staphylococcus aureus isimli bir tür bakterinin burundan uzaklaştırılması için de kullanılır. Bactroban'ı doktor tavsiyesi olmadan kullanmamak ve topikal kullanıma ek olarak burun spreyi olarak kullanırken, ilacın bir sağlık uzmanının belirttiği şekilde, genellikle günde iki ila üç kez uygulamak önemlidir. Bactroban'ın kullanımıyla ilgili herhangi bir soru için en iyisi, sağlık uzmanına danışmaktır.

Zona hastası bir kişinin, döküntüler tamamen kabuk bağlayana kadar izole edilmesi önerilir. Zona hastalığı doğrudan bulaşıcı değildir, ancak döküntü döneminde lezyonlara temas edilmesi halinde suçiçeği geçirmemiş kişilere suçiçeği bulaştırabilir.

CAİ, tıpta cerrahi alan infeksiyonu anlamına gelir. CAİ, ameliyat sonrası dönemde, cerrahi girişimde bulunulan veya girişim sırasında manipüle edilen organ ve boşluklarda gelişen infeksiyondur. CAİ, üç ana gruba ayrılır: 1. Yüzeyel insizyonel CAİ: Sadece kesi bölgesindeki deri veya deri altı dokuyu kapsar. 2. Derin insizyonel CAİ: Fasya ve kas gibi derin dokuları etkiler. 3. Organ/boşluk CAİ: Ameliyat sırasında açılan veya manipüle edilen organ ve boşlukları ilgilendirir. Eğer vücuda implant gibi yabancı bir cisim yerleştirilmişse, CAİ için takip süresi bir yıla kadar çıkar.

Ağız içinde beyaz plak oluşumunun birkaç yaygın nedeni vardır: Kötü ağız hijyeni. Mantar enfeksiyonu (pamukçuk). Lökoplaki. Dehidrasyon ve kuru ağız. Sigara kullanımı. Beslenme alışkanlıkları. Beyaz plakların nedeni kesin olarak belirlenebilmesi ve uygun tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

Pislik kelimesi, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. Sağlık sorunu: "Pislik hastalığı" olarak bilinen piyoderma, bakteriyel, mantar veya parazit enfeksiyonları nedeniyle ciltte oluşan enfeksiyonlar ve iltihaplanmalar sonucu ortaya çıkar. Felsefi tanım: Felsefe hocasının tanımına göre pislik, "bulunmaması gereken yerde bulunan şey veya kişi"dir. Dini terim: Kur'an'da "rics" ve "ricz/rucz" kavramlarıyla ifade edilen pislik, sözlükte "pis, pislik, kir, kötü iş, kötü koku" gibi anlamlara gelir.

ELISA testinin pozitif çıkması, genellikle testin hedeflediği antijen veya antikorların vücutta bulunduğunu gösterir. Pozitif ELISA testi sonucunda yapılması gerekenler: Doğrulama testleri: Pozitif sonuç, genellikle Western blot veya PCR gibi ek testlerle doğrulanır. Klinik değerlendirme: Doktor, test sonuçlarını tıbbi öykü, fiziksel muayene bulguları ve diğer test sonuçlarıyla birlikte değerlendirerek uygun tedavi ve izlem planını belirler. Psikolojik destek: Gerekirse psikolojik destek alınması önerilir. ELISA testi sonuçlarının doğru yorumlanması için mutlaka bir doktora danışılmalıdır.

Candida mantarının anlaşıldığı tahliller şunlardır: Kültür testi. Kan testi. Antikor testi. Vegatest veya HRV – Reviquant ile analiz. SFF dışkı analizi. Candida mantarının teşhisi için en doğru yöntemi belirlemek amacıyla bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Kist hidatik indirekt hemaglutinasyon testinin pozitif çıkması, serumda Echinococcus granulosus'a özgü antikorların bulunduğunu gösterir. Ancak, düşük titredeki pozitif sonuçlar dikkatli yorumlanmalıdır; çünkü diğer helmint enfeksiyonları, bazı kanserler ve kronik otoimmün hastalıklarda da yalancı pozitiflik görülebilir.

Vücutta çıkan kırmızı noktaların hangi hastalığın belirtisi olduğunu kesin olarak belirlemek için bir doktora başvurulması gereklidir. Kırmızı noktaların görülebileceği bazı hastalıklar şunlardır: Alerjik reaksiyonlar. Egzama (atopik dermatit). Sedef hastalığı (psoriasis). Peteşi ve purpura. Viral enfeksiyonlar. Sıcak döküntüsü (ısı isiliği). Mantar enfeksiyonları. Cilt kanseri.

Farenjiti tetikleyen bazı faktörler: Viral ve bakteriyel enfeksiyonlar. Alerjenler. Çevresel tahriş ediciler. Tahriş edici maddeler. Gastroözofageal reflü hastalığı (GERD). Kuru hava. Ses kullanımı. Burun tıkanıklığı. Farenjit belirtileri görüldüğünde bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Gözde kızarıklık ve kaşıntı, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: Alerjiler. Enfeksiyonlar. Göz kuruluğu. Göz yorgunluğu. Tahriş edici maddeler. Yabancı cisimler. Bu belirtiler devam ederse bir göz doktoruna başvurulması önerilir.

Uçuk, aşağıdaki durumlarda tehlikeli olabilir: Yenidoğanlarda ve bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde: Uçuk, bu gruplarda şiddetli ve ölümcül sonuçlar doğurabilir. Gözde çıktığında: Göz uçuğu, ağrıya, iltihaba, kızarıklığa ve kornea yırtılması gibi ciddi görme bozukluklarına yol açabilir. Uçuk, genellikle vücut direncinin düştüğü ve kişinin yoğun stres altında olduğu dönemlerde görülür. Uçuk belirtileri veya şüphesi durumunda bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Eozinofil (EOS) seviyesinin yüksek olması, tıp literatüründe eozinofili olarak adlandırılır ve çeşitli sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. EOS seviyesinin yükselmesine neden olan bazı durumlar: Alerjik reaksiyonlar: Astım, saman nezlesi, atopik dermatit (egzema) gibi durumlar. Parazit enfeksiyonları: Bağırsak kurtları ve diğer parazitler. Otoimmün hastalıklar: Lupus, romatoid artrit. Kanser türleri: Hodgkin lenfoma, non-Hodgkin lenfoma, bazı lösemi türleri. Mikrobik hastalıklar: Crohn hastalığı. EOS yüksekliğinin yol açabileceği bazı problemler: Akciğer hastalıkları. Sistit. Gastrointestinal bozukluklar. Shulman sendromu. EOS seviyesinin yüksek olması durumunda, doğru teşhis ve tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

PCT (prokalsitonin) seviyesinin yüksek olması, genellikle bakteriyel enfeksiyon veya sepsis gibi ciddi sağlık sorunlarının varlığını gösterir. PCT seviyesinin yüksek olması durumunda ortaya çıkabilecek bazı durumlar: Sepsis veya septik şok riski. Antibiyotik tedavisine başlama veya devam etme gerekliliği. Organ yetmezliği veya doku hasarı. Yüksek ateş, titreme, nefes alıp vermenin hızlanması, hipotansiyon gibi belirtiler. PCT seviyesinin yüksek olması, enfeksiyonun şiddetiyle paralel olarak artış gösterir. PCT seviyesinin yüksek olması durumunda, altta yatan enfeksiyonun doğru şekilde tedavi edilmesi, PCT seviyesini düşürmenin en etkili yoludur. PCT testi, yalnızca bir sağlık uzmanı tarafından yapılabilir; bu nedenle, PCT seviyesinin yüksek olması durumunda bir sağlık kuruluşuna başvurulması önerilir.