• Buradasın

    Felsefe

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Etıtik hangi filozofa aittir?

    Etik kavramının felsefeye kazandırılmasında etkili olan bazı filozoflar: Sokrates: Etiğin temellerini atan filozof olarak kabul edilir. Platon: Etik sorunlarını devlet ve toplum kavramlarıyla ele almış, bireysel etikten ziyade toplumsal etik üzerine yoğunlaşmıştır. Aristoteles: Etiği kuramsal felsefeden ayırarak kendi başına bir felsefe alanı olarak getiren ilk filozoftur. Epiküros: Ateist etik anlayışında, insanlığın amacının hazza ulaşmak olduğunu savunmuştur. Aquinolu Thomas: Skolastik felsefenin etik anlayışını Hristiyan ahlak ve erdem görüşleriyle birleştirmiştir. John Locke: Ampirik felsefesinden hareketle ahlaki olguların deneyimlerin ürünü olduğunu ortaya koymuştur. Kant: Etiği davranış, eylem ve tutkuların bulunduğu düzlemde değil, fenomenlerin ötesindeki düzlemde tanımlamıştır. Feuerbach: Materyalist bir etik anlayışı ortaya koymuştur. Nietzsche: Geleneksel ahlaki standartların ötesinde, güç kavramına dayalı bir etik anlayışı geliştirmiştir.

    Görecelik sorunu nedir?

    Görecelik sorunu, "genel geçer, salt ahlak değerleri olmadığını, bütün değerlerin çağlara, toplumlara, kişilere, kültür durumlarına, yaşam biçimlerine göre değiştiğini öne süren öğreti" olan göreceliğin (rölativizm) neden olduğu problemlerdir. Görecelik sorununun temel unsurları: Değişmeyen hakikat eksikliği. Ahlaki ilkelerin kanıtlanamazlığı. Kıyaslanamazlık. Kültürel ve toplumsal etkilerin abartılması. Karl Popper, göreceliğin yanıltıcı bir akıl yürütmeye dayandığını, çünkü göreceliğin insanların düşünce ve inançlarının bizim düşünce ve inançlarımızdan farklı olabileceğini iddia ettiğini belirtir.

    El Kindi neden önemli?

    El-Kindi'nin önemli olmasının bazı nedenleri: İlk İslam filozofu olması. Çeşitli bilim dallarında eserler yazması. Kriptoloji alanındaki çalışmaları. Felsefe yönteminin kanıtlama olması gerektiğini savunması. Din ile felsefeyi uzlaştırma çabası.

    Hannah Arendt Dünya Aşkıyla ne anlatıyor?

    Elisabeth Young-Bruehl'in "Hannah Arendt: Dünya Aşkıyla" adlı kitabı, Hannah Arendt'in yaşam öyküsünü ve düşüncelerini, entelektüel macerasıyla iç içe bir şekilde anlatır. Arendt'in "dünya sevgisi" (amor mundi) kavramı, dünyayı olduğu gibi kabul edip onunla uzlaşmayı ifade eder. Arendt'in dünyası, "dünyaya" duyulan iştahla doludur; "dünyaya açılmak" ve "dünya üzerinde evinde hissetmek" onun özlemleridir.

    İsaguci mantık nedir?

    Îsâgûcî, Porphyrios tarafından Yunanca yazılan ve Boethius tarafından Latinceye çevrilen, Aristoteles'in kategorilerine giriş niteliği taşıyan bir mantık eseridir. Îsâgûcî'nin bazı özellikleri: Konuları: Eserde cins, tür, ayrım, hassa ve ilinti olarak sıralanan beş tümel konusu incelenir. Etkisi: Orta Çağ'da mantık, felsefi ve teolojik gelişmelere zemin hazırlamış, birçok filozof tarafından yorumlanmıştır. İslam dünyasındaki yeri: Eser, mantığın İslam dünyasına girmesiyle Arapçaya çevrilmiş ve bu isimle birçok çalışma yapılmıştır. Gelenek: Îsâgûcî, İslam dünyasında bir gelenek oluşturmuş, bu gelenek on üçüncü yüzyıldan günümüze bazı kopukluklarla devam etmiştir.

    Göreceli ve mutlak ne demek felsefe?

    Felsefede göreceli ve mutlak kavramları şu şekilde açıklanabilir: Görecelik (rölativizm). Mutlak. Bazı önemli temsilciler: Pratagoras. Herakleitos. Immanuel Kant. Friedrich Nietzsche.

    Bireyciliği savunan filozoflar kimlerdir?

    Bireyciliği savunan bazı filozoflar: John Stuart Mill. Ludwig von Mises. Michel de Montaigne. Friedrich Nietzsche. Adam Smith. Herbert Spencer. John Locke. Renzo Novatore. Robert Nozick. Ayn Rand. Ayrıca, Alexis de Tocqueville bireycilik terimini ilk kez kullanan filozof olarak kabul edilir.

    Kelama yöneltilen eleştiriler hangi filozoflara aittir?

    Kelama yöneltilen eleştirilerin bazı filozoflara ait olduğu belirtilmiştir. Bu filozoflar arasında İbn Rüşd, Fârâbî ve İbn Sina bulunmaktadır. İbn Rüşd, kelama yönelik eleştirilerini iki ana noktada yoğunlaştırmıştır: Yöntem Eleştirisi: Kelamcıların cedel yöntemini eleştirerek, bu yöntemin gerçeği bulmaktan aciz olduğunu savunmuştur. İçerik Eleştirisi: Özellikle Allah'ın varlığı, sıfatları, nübüvvet ve kaza-kader gibi konularda kelamcıların yaklaşımlarını felsefi açıdan hatalı bulmuştur. Fârâbî, kelamı "medenî ilimler" arasında değerlendirmiş ve bazı kelamcıların, İslam düşüncesine Yunan mantığından geçen kavramları kabul edip sonra bunları eleştirmelerini tutarsız bulmuştur. İbn Sina, Gazali tarafından eleştirilmiş ve Gazali, İbn Sina'nın felsefi yaklaşımlarını asıllarından değil, dolaylı olarak öğrendiğini ve bu nedenle hatalı olduğunu savunmuştur.

    Rasyonalizmin kurucusu kimdir?

    Modern Batı felsefesinde rasyonalizmin kurucusu olarak Rene Descartes kabul edilir. Bazı felsefe tarihçilerine göre ise ilk rasyonalist filozof Sokrates'tir. Rasyonalizmin diğer önemli temsilcileri arasında Farabi, Georg Hegel, Friedrich Hegel ve Spinoza bulunur.

    Platon ve Aristotelesin devlet görüşleri arasındaki fark nedir?

    Platon ve Aristoteles'in devlet görüşleri arasındaki bazı farklar şunlardır: İdeal devlet modeli: Platon, ideal devleti filozofların kral olduğu ve sıkı bir sınıfsal yapıya dayanan bir devlet olarak düşünürken, Aristoteles yasalara bağlı kalan aristokratlardan oluşan bir zümrenin idaresindeki devleti ideal olarak görür. Mevcut durum analizi: Platon, ideal bir devlet modeli ortaya koyarken, Aristoteles mevcut durumu ve şu anı analiz eder. Adalet anlayışı: Platon'da adalet, devlette adalet ve bireyde adalet olarak iki ayrı bağlamda ele alınırken, Aristoteles bireysel adalet kavramına daha fazla önem verir. Yöneticilerin niteliği: Platon, yöneticilerin filozof olmasında ısrar ederken, Aristoteles yöneticilerin erdemli olmasının yeterli olduğunu savunur. Toplum yapısı: Aristoteles, vatandaşların madde ile uğraşmasını ve zanaatkar, tüccar veya sanatçı olmasını bir düşüklük olarak görür; onlara siyasi haklar tanımaz.

    İyi olmak kolaydır zor olan adil olmaktır özdeyişinde verilmek istenen mesaj nedir?

    Victor Hugo'ya ait olan "İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır" özdeyişinde adaletli olmanın önemi vurgulanmaktadır. Özdeyişte ayrıca, "her iyilik doğruluk manasına gelmez, ancak her doğruluk bir iyiliktir" mesajı da yer almaktadır.

    Necip Fazıl'ın Çile kitabı neden önemli?

    Necip Fazıl Kısakürek'in Çile kitabının önemli olmasının bazı nedenleri şunlardır: Edebi kişilik. Konu başlıkları. Etkisi. Anlam dünyası. Önemi. Çile kitabının önemi ile ilgili farklı görüşler olabilir; burada verilenler, sadece bazı sebeplerdir.

    Mantık doğrusu ve bilgi doğrusu arasındaki fark nedir?

    Mantık doğrusu ve bilgi doğrusu arasındaki temel farklar şunlardır: Kaynak ve Yöntem: Mantık doğrusu, deney veya gözlem yapmadan sadece akıl ve mantık yoluyla ulaşılan bilgidir. Bilgi doğrusu, yargının taşıdığı anlamla yargının işaret ettiği nesne arasındaki uygunluğa bağlı olan doğrudur ve deney, gözlem veya farklı yollarla kanıtlanabilir. İlgi Alanı: Mantık doğrusu, ideal varlıkları, yani düşüncede bulunan soyut konuları ilgilendirir. Bilgi doğrusu, reel varlıkları, yani duyularla algılanabilen, laboratuvar ortamında incelenebilen doğa bilimleri konusuna giren varlıkları ilgilendirir. Amaç: Mantık doğrusunun amacı, mantıksal doğruya ulaşmaktır. Bilgi doğrusunun amacı, bilginin kaynağını denetlemek ve kesinliğini ispat etmektir.

    Waking life ne anlatıyor?

    Waking Life (Hayata Uyanmak), yönetmenliğini Richard Linklater'ın yaptığı 2001 yapımı bir animasyon drama filmidir. Filmde, çok karakterli ve konuşkan bir yapı içinde, özgürlük, bireysellik, farkındalık, oluş, düş, gerçeklik gibi konular üzerine diyaloglar ve sorgulamalar yer alır. Ayrıca, filmde, rüya ile gerçeklik arasındaki çizgiyi bulanıklaştıran bir görsel teknik olan "rotoshop" kullanılmıştır.

    Varlığın niceliksel yaklaşımları nelerdir?

    Varlığın niceliksel yaklaşımlarından bazıları şunlardır: Pisagorculuk ve Yeni Pisagorculuk. Dataizm. Ayrıca, varlığın niceliği felsefi açıdan, bir varlığın sayı, miktar, hacim, kütle gibi ölçülebilir özelliklerini ifade eder.

    İnsanın nihai gayesi nedir?

    İnsanın nihai gayesi farklı inanç ve felsefi görüşlere göre değişiklik gösterebilir: İslam'a göre: İnsanın yaratılış gayesi, Allah'a kulluk ve O'nu tanımaktır. Sokrates'e göre: İnsanın nihai gayesi mutluluktur (eudaimonia). Aristoteles'e göre: İnsanın nihai gayesi, ruhun akli yönünün, hayat boyu, kendine has erdeme ya da erdemlere, yani karakter erdemlerine ve düşünce erdemlerine uygun etkinliğidir. Ayrıca, bazı felsefi yaklaşımlarda insanın nihai gayesi, akıl yoluyla metafiziğin değişmez ilkelerini keşfetmek ve bu ilkelere uygun bir yaşam sürmek olarak da tanımlanabilir.

    Nietzsche müziğin sesini duymayanlar ne diyor?

    Friedrich Nietzsche'nin "Müziğin sesini duymayanlar, dans ederken gördükleri kişilerin deli olduğunu düşündüler" sözü, müzik ve dansın insanlar üzerindeki etkisini farklı bir bakış açısıyla ele alır. Bu söz, aynı zamanda empati ve anlayış konularına da işaret eder; çünkü müziği duyamayan biri, dans edenleri anlayamayabilir ve onları yanlış yorumlayabilir.

    Rousseau neden antik Yunan ve Roma'yı idealize eder?

    Rousseau'nun Antik Yunan ve Roma'yı idealize etmesinin bazı nedenleri: Sınıfsız ve kaynaşmış kitle: Rousseau, idealize ettiği Antik toplumlarda zümre farklılıklarının ve köleciliğin olmadığını düşünür. Doğrudan demokrasi: Antik Yunan'daki küçük kent devletlerinde doğrudan demokrasiye dayalı bir cumhuriyet rejimi önerir. Ortak çıkarlar: Antik toplumların, bireyi toplum içinde eriten ve bireyin iyiliğini toplumun ortak iyiliğine bağlayan bir yapısı olduğunu savunur. Rousseau, bu toplumları idealize ederken, kadınların yurttaşlık haklarına sahip olmadığı ve bu toplumların gerçekte zümre farklılıklarına dayandığı gibi gerçekleri göz ardı eder.

    Ölüm nereden gelir?

    Ölüm, yaşam döngüsünün bir parçası olarak, tüm organizmalarda meydana gelen kaçınılmaz bir süreçtir. Ölümün bazı nedenleri: Biyolojik yaşlanma. Fiziksel bütünlük bozulması. Hastalıklar ve enfeksiyonlar. Dini bakış açısına göre, ölümün kökeni farklı şekillerde açıklanabilir, örneğin Hristiyanlıkta ölüm, insanın "iyiyle kötüyü bilme" ağacından meyve yemesinin sonucu olarak görülür.

    Praksiyoloji hangi bilim dalı?

    Praxeology (praksiyoloji), insan eylemi bilimi olarak tanımlanır ve felsefe dalında yer alır. Praxeology, insanların amaçlı ve bilinçli davranışlarını inceleyen teorik ve sistematik bir bilim dalıdır. Praxeology, ekonomi, sosyal bilimler ve eğitim gibi alanlarda da kullanılır.