Kierkegaard'ın varoluşçuluğu, 19. yüzyıl sonları ile 20. yüzyılda, felsefi düşüncenin salt düşünen özne ile değil, eyleyen, duyumsayan, yaşayan bir birey olarak insan öznesi ile başlaması gerektiğini savunan bir felsefi akımdır. Kierkegaard'ın varoluşçuluğunun bazı temel özellikleri: Varoluşun önceliği: Kierkegaard'a göre, varoluş özden önce gelir. Bireysellik: Akım, bireysel varlığı ve deneyimi merkeze alır. Öznellik: Hakikat ve gerçeklik, nesnel değil, öznel olarak kabul edilir. Tanrı ile ilişki: Varoluş, insanın özünden uzaklaşıp Tanrı'ya yabancılaşmasının bir sonucu olarak görülür. Kierkegaard, varoluş terimini modern anlamda kullanan ilk filozof olarak kabul edilir.