Felsefe

Parmenides'in varlık anlayışı şu temel ilkelere dayanır: 1. Varlık değişmez ve bölünemezdir. 2. Varlık mutlak anlamda birdir. 3. Var olmayan düşünülemez. Parmenides'in felsefesinde, duyu dünyası yanılsama üretir ve gerçekliğe ancak akıl yoluyla ulaşılabilir.

Sentez kelimesi, farklı alanlarda farklı anlamlara gelen geniş bir terimdir: 1. Kimya: Element veya başka maddelerin birleştirilerek yeni bir bileşik oluşturulması sürecidir. 2. Biyoloji: Farklı maddelerin bir araya gelerek yeni bir madde oluşturması. 3. Felsefe: Yalından karmaşık olana, genel yasadan bireysel duruma geçiş veya nedenden etkiye giden düşünme biçimi. 4. Coğrafya: Bulguların bir araya getirilmesi ve birleştirilmesi. 5. Tarih: Tez ve antitezin birleşimi, daha bilinçli ve yeni olan fikrin ortaya çıkması.

Küçük Prens kitabı, Antoine de Saint-Exupéry tarafından yazılmış ve farklı gezegenleri ziyaret eden genç bir prensin başından geçenleri anlatarak birçok temayı ele almaktadır. Kitapta işlenen ana konular şunlardır: - Yalnızlık ve arkadaşlık: Prens, gezileri sırasında yalnızlık çeker ve gerçek dostluğun değerini öğrenir. - Sevgi ve kayıplar: Gülüne olan sevgisi ve onun için yaptığı fedakarlıklar, prensin büyüme ve olgunlaşma sürecini simgeler. - Yetişkin dünyasının eleştirisi: Prens'in karşılaştığı yetişkinlerin temsil ettiği otorite, kendini beğenmişlik, amaçsız sahip olma tutkusu gibi kavramlar eleştirilir. Sonuç olarak, Küçük Prens kitabı, hayatın anlamı, insan ilişkileri ve değerlerin önemi gibi evrensel temaları masalsı bir dille anlatarak hem çocuklar hem de yetişkinler için anlamlı bir okuma deneyimi sunar.

Epistemoloji ve ontoloji, felsefenin iki temel dalıdır. Epistemoloji, bilginin doğasını, kapsamını ve sınırlarını inceler. Ontoloji ise var olanın incelenmesi ve gerçekliğin doğasıyla ilgilidir.

Felsefenin temel soruları şunlardır: 1. Ontoloji (Varlık Felsefesi): Var olan nedir? Varlığın doğası nedir?. 2. Epistemoloji (Bilgi Felsefesi): Bilgi nedir? Nasıl biliriz? Bilginin kaynakları ve sınırları nelerdir?. 3. Etik (Ahlak Felsefesi): Doğru ve yanlış nedir? Ne yapmalıyız? Ahlaki değerlerin temeli nedir?. Diğer temel sorular ise şunlardır: 4. Gerçeklik: Gerçek nedir? Metafiziksel sorular. 5. Özgürlük: Özgür müyüz? Kendi eylemlerimizi seçebilir miyiz?. 6. Bilincin Doğası: Bilinç nedir? Zihin felsefesi soruları. 7. Adalet: Adalet nedir? Toplumsal düzen ve eşitlik soruları. 8. Varoluş: Neden varız ve varoluşumuzun anlamı nedir?.

Radikal ve aşırılık kavramları birbirine yakın olsa da farklı anlamlar taşır: - Radikal: Köklü değişiklikleri ve sınırları zorlamayı ifade eder. - Aşırılık: Genellikle şiddet veya yıkıcı eylemlerle ilişkilendirilir.

Frankfurt Okulu, modern toplumu eleştirel bir perspektiften incelemeyi savunur. Temel düşünceleri şunlardır: 1. Kapitalizm Eleştirisi: Okul, kapitalizmin toplum üzerindeki etkilerini eleştirir ve bu sistemin sömürü, baskı ve sınıfsal ayrımları sürdürdüğünü öne sürer. 2. Kültür Endüstrisi: Kültür endüstrisini, kapitalist toplumun bir aracı olarak görür ve bireylerin düşünce ve davranışlarını nasıl şekillendirdiğini analiz eder. 3. Pozitivizm Eleştirisi: Pozitivist bilim anlayışını eleştirerek, toplumsal olayların tarihsel ve kültürel bağlam içinde ele alınması gerektiğini savunur. 4. Tek Boyutlu İnsan: Herbert Marcuse'ye göre, teknoloji ve tüketim kültürü, bireyleri tek tip düşünce ve davranış kalıplarına hapsetmektedir. 5. Toplumsal Dönüşüm: Toplumsal özgürleşmeyi gerçekleştirebilmek için yeni bir bilince ihtiyaç olduğunu öne sürer.

"Biyopolitika" kitabı, Thomas Lemke tarafından yazılmış olup, iktidarın günümüzdeki biçimlerini analiz etmek ve eleştirmek için bir araç olarak biyopolitika kavramını ele almaktadır. Kitapta anlatılan konular arasında: - 11 Eylül sonrası teröre karşı savaş; - neo-liberalizmin doğuşu; - ırkçı ideolojiler ve soykırım politikaları; - çevre meselelerinin idaresi; - kök hücre araştırmaları, insanı kopyalama ve insan genom projesi gibi biyotıbbi ve biyoteknolojik yenilikler. Lemke, biyopolitika kavramının tarihini özetleyerek, sosyoloji ve felsefeye olan katkısını açıklamaktadır.

Dört sayısı farklı kültürlerde ve alanlarda çeşitli anlamlar taşır: 1. Doğal Dünya: Birçok kültürde dört sayısı, dört ana yönü (Kuzey, Güney, Doğu, Batı) temsil eder. 2. Mevsimler: Dünyanın dört mevsimini (İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış) simgeler. 3. Elementler: Antik Yunan ve diğer eski kültürlerde dört temel elementi (Toprak, Su, Hava, Ateş) ifade eder. 4. İhtisas Alanları: Bazı kültürlerde insan yaşamının dört ana ihtisas alanını (Zihinsel, Fiziksel, Duygusal, Ruhsal) vurgular. 5. Numeroloji: Nümerolojide dört sayısı, istikrar, düzen, dayanıklılık ve güvenilirlik gibi özellikleri temsil eder. 6. Şans: Çin kültüründe dört sayısı "şanslı" olarak kabul edilir, ancak aynı zamanda "ölüm" kelimesiyle de ilişkilendirildiği için kaçınılması gereken bir sayı olarak da görülebilir.

Ahlak ve etik arasındaki temel farklar şunlardır: Kapsam: Etik, evrensel felsefi prensipleri incelerken, ahlak bireysel ve toplumsal değer yargılarını ve normları ifade eder. Kişisellik: Ahlak, kişinin içsel değerleri ve vicdanı ile ilişkilidir. Değişkenlik: Ahlak, kültürel, dini ve toplumsal faktörlerden etkilenir ve farklı toplumlarda farklı olabilir. Kaynak: Ahlak, dine dayanırken, etik felsefeye dayanır.

Albert Camus, varoluşçuluk ve absürdizm akımlarının önemli temsilcilerinden biridir.

Somut ve soyut arasındaki fark, kavramların algılanma şekline göre belirlenir: - Somut kavramlar, beş duyu organı (göz, kulak, dil, deri, burun) aracılığıyla doğrudan algılanabilen fiziksel nesneleri ve olayları ifade eder. - Soyut kavramlar ise duyularımızla doğrudan algılayamayacağımız, daha çok düşüncelerle, duygularla veya hayal gücüyle ilgili olan kavramlardır.

TFK kısaltmasının açılımı şu şekilde olabilir: 1. Türkiye Felsefe Kurumu. 2. Telefunken.

Özgürlük, herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu olarak tanımlanır.

Esir kelimesi birkaç farklı anlamda kullanılabilir: 1. Tutsak: Bir düşünceye veya bir kimseye körü körüne bağlı olan kimse. 2. Köle: Başkasının malı olan, zorla çalıştırılan kimse. 3. Savaş esiri: Silahlı bir çatışma sırasında veya sonrasında, rakip taraf tarafından ele geçirilen asker. Ayrıca, esîr kelimesi felsefede maddenin beşinci unsuru olarak da kullanılır.

Septisizmin (kuşkuculuğun) kurucusu olarak kabul edilen kişi, Antik Yunan filozofu Pyrrho'dur (M.Ö. 365–275).

Evet, Engels ve Marx arkadaştılar ve ömür boyu süren bir ortaklık paylaştılar. İkili, 1844 yılında Paris'te tanıştıktan sonra, komünizm fikrinin temelleri üzerine birlikte çalıştılar.

Görünmeyen varlıklar, gözle görülemeyen ancak var oldukları kabul edilen varlıklardır. İki ana kategoriye ayrılırlar: 1. Manevi Varlıklar: Melek, şeytan, cin, akıl, sevgi, merhamet gibi dini ve mistik inançlarla ilişkilendirilen varlıklardır. 2. Maddi Olmayan Varlıklar (Ekonomik): Marka tanınırlığı, iyi niyet, ticari markalar, telif hakları, patentler gibi ekonomik değeri olan, fiziksel varlığı olmayan kaynaklardır.

Mistik kişiler, manevi gerçeklere erişen, Tanrı ile iletişim kurabilen ve sezgileri yardımıyla yeni bir kavrama yeteneğine sahip olan bireylerdir. Mistik düşünce, farklı dinlerde ve kültürlerde çeşitli şekillerde tezahür eder: Hristiyanlıkta mistikler, Tanrı ile derin bir birleşme deneyimi yaşayan aziz ve düşünürlerdir. İslam'da tasavvuf öğretisini benimseyen sofiler, Allah'a olan derin sevgi ve teslimiyetleriyle mistik olarak kabul edilirler. Yahudilikte Kabala akımı, Tanrı'ya bağlılık duygusunu yeniden kazandırmayı amaçlayan bir mistik öğretidir. Hinduizm ve Budizm'de ise mistikler, meditasyon ve diğer ruhsal pratiklerle kişinin aydınlanmaya ulaşmasını hedeflerler.

"Transcendence" (Evrim) filmi, insan bilincinin yapay zekaya aktarılması fikrini işliyor. Filmin konusu özetle şöyle: Dr. Will Caster, yapay zeka alanında önemli çalışmalar yapmış bir bilim insanıdır ve insan beyninden daha üstün bir süper bilgisayar yaratmaya çalışmaktadır. Saldırı sonucu ağır yaralanan Will'in hayatını kurtarmak için eşi Evelyn ve arkadaşı Max, onun bilincini bir bilgisayara yüklemeyi başarırlar. Başlangıçta insanlığa fayda sağlamayı amaçlayan bu dönüşüm, kısa sürede etik ve varoluşsal soruları beraberinde getirir.