Din

Kayaköy'de yaşamış olan bazı gruplar şunlardır: Rumlar. Türkler. Kayaköy, Likya döneminde "Karymlassos" olarak biliniyordu.

Müceddid ve müçtehit arasındaki temel fark, görev ve işlevleridir: Müceddid, Müslümanlar arasında ortaya çıkan din hususlarındaki gevşekliğe karşı onları ikaz eden, dini canlandırmak için mücadele eden ve başaran âlimdir. Müçtehit ise, âyet ve hadislerde imâ, remz, işaret şeklinde beyan edilen hakikatlerden hareketle hüküm çıkaran derin âlimdir. Müceddidler, yeni bir mesele ilâve etmez veya yeni bir hüküm koymazlar; Kur'an ve Sünnet'e tabidirler.

Dalai Lamalar, Tibet Budizmi'nin ruhani liderleri olarak önemli bir rol oynar ve hem dini hem de siyasi otorite olarak kabul edilirler. 14. Dalai Lama, Tenzin Gyatso, özellikle dünya barışı, şefkat ve hoşgörüyü teşvik etmesiyle tanınır. Önemli katkıları: Tibet'in özerkliği için mücadele: 1950'de Çin'in Tibet'i işgal etmesine karşı çıkarak, barışçıl çözümler aramış ve uluslararası destek aramıştır. Nobel Barış Ödülü: 1989 yılında Nobel Barış Ödülü'ne layık görülmüştür. Eğitim ve kültürel koruma: Sürgündeki Tibet topluluğunun eğitimi, sağlığı ve kültürel kimliğinin korunması için çalışmıştır. Dinler arası diyalog: Bilim insanlarıyla diyalog kurmuş ve küresel sorunlara ruhani ve etik çözümler önermiştir. Dalai Lamalar, aynı zamanda şefkat, bilgelik ve aydınlanmanın vücut bulmuş hali olarak görülür.

İçkin ve aşkın tanrı kavramları, Tanrı’nın varoluşla olan ilişkisine dair iki farklı yaklaşımı ifade eder. Aşkın tanrı. İçkin tanrı. Her din ya da her düşünsel eğilim bu iki kavramı aynı oranda benimsememiştir.

Kore mitolojisinin neden yok olduğuna dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, Kore mitolojisinin zaman içinde değişim geçirdiği bilinmektedir. Kore mitolojisi, Kore Yarımadası'na ait ulusal efsaneler ve halk masallarının tamamını kapsar. Mitolojik hikayeler, Kore halkının inançlarına, kültürüne ve geleneklerine derin bir anlayış kazandırır. Şamanizmin baskın olduğu ülkede zamanla Budizm güç göstermeye başlamış ve mitlerde bu yönde değişikliğe uğramıştır.

Mâide Suresi 77. ayet, Ehl-i kitaba (Yahudi ve Hıristiyanlara) dinlerinde gerçeğin sınırlarından taşarak aşırılıklara düşmemelerini öğütler. Ayetin tam çevirisi şu şekildedir: > "De ki: 'Ey Ehl-i kitap! Hakkın sınırlarını aşarak dininizde aşırılığa gitmeyin. Daha önce kendileri saptığı gibi birçoklarını da saptıran ve yolun doğrusundan uzaklaşan bir topluluğun keyfî istek ve arzularına uymayın'".

Vakfe, hac ibadetinin en önemli rükünlerinden biridir ve büyük bir öneme sahiptir. Vakfenin önemi: Hac ibadetinin geçerliliği için şarttır. Allah’a yönelişi temsil eder. Diğer ibadetlerin geçerliliği vakfenin yapılmasına bağlıdır. Peygamber Efendimiz’in “Hac, Arafat’tır” sözü, vakfenin ne kadar önemli olduğunu vurgular. Vakfe, belirli bir zaman ve mekânda, Allah’a yönelip dua, zikir ve tövbe ile geçirilen manevi bir bekleyiştir.

"Siyah da olsa yöneticiye uyun" ifadesi, İslam'da geçen bir hadisi ifade eder. Bu hadis, şu şekildedir: > "Üzerinize tayin edilen yönetici, başı kuru üzüm gibi siyah bir köle de olsa sözünü dinleyip kendisine itaat ediniz." (Buhârî, Ezân 54, 56, Ahkâm 4. Ayrıca bk. Buhârî, Cihâd 39) Bu hadisin anlamı ise şu şekilde açıklanabilir: Devletin devamı, milletin birliği ve beraberliği, halkın huzuru ve sükûnu her şeyden önemlidir. Yöneticiler Allah’a karşı gelmedikçe, yönettikleri insanları günaha sürüklemedikçe sözleri dinlenmelidir. İnsan, farklı zamanlarda değişik hislere kapılarak devlet başkanına karşı tutumunu değiştirmemelidir. Kendisine bir haksızlık yapılsa bile, milletin huzurunun bozulmaması için buna katlanılmalıdır. Valilik, kumandanlık veya benzeri görevlerle başa gelen bir idareci, görünüşü ve kökeni itibariyle sevilmeyen biri de olsa, ona itaat edilecek, buyruğu dinlenecektir.

İmsak, Ramazan ayında oruç tutacak Müslümanların sahur sonrasında sabah ezanı ile birlikte başlayan yeme ve içmeyi bırakma zamanıdır. İmsak vaktinin bazı işlevleri: Oruca başlama vakti: İmsak, aynı zamanda oruca başlama vakti anlamına da gelir. Ezan zamanı: Ezan, imsak vaktinin başlamasıyla okunur. İbadet zamanı: İmsak vaktinden iftar vaktine kadar ibadet niyetiyle yemeden, içmeden ve diğer orucu bozan şeylerden uzak durulur.

Her cüzün başında sayfanın kenarında bulunan sembollere "cüz gülü" denir. Bu sembollerde, kaçıncı cüz olduğu Arap rakamlarıyla yazılır.

Mezopotamya dinleri, temelde Sümer, Akad, Asur ve Babil inanç ve uygulamaları olmak üzere dört ana gruba ayrılır. Ayrıca, bu dinlerin "Halk Dini" ve "Üst Sınıf Dini" şeklinde ikili bir tasnifi de mümkündür. Mezopotamya dinleri, politeizm (çok tanrılılık) ve henoteizm inançları üzerine kuruludur.

Metropolitan insan, metropolde yaşayan ve metropol kültürüne göre yaşayan kişi anlamına gelir. Ayrıca, "metropolitan" kelimesinin diğer anlamları da şunlardır: başkentli; başpiskoposa ait; anakente ait, metropoliten.

Sedat Uçan'ın "Ötüşen Kuşlar" adlı eseri, doğa ve manevi dünyayı betimleyen imgeler içerir. Eserde geçen bazı imgelerin anlamları: Seherde ötüşen kuşlar: Bilinmeyen bir dil konuşuyor gibi görünür. Gözlerinden akan yaşlar: Belirsiz bir anlam taşır. Seherde açılan güller: Gül için öten bülbüller ve hak ismini anan dillerle birlikte, manevi bir güzelliği simgeler. İhraç eden kara toprak: Ölüm ve sonrası için bir metafordur. Eserin tam sözleri, Shazam ve YouTube gibi platformlarda mevcuttur.

Menzil cemaatinin merkezinin Adıyaman olmasının sebebi, cemaatin kurucusu olan Abdulhakim Erol'un, Menzil olarak da bilinen Adıyaman'ın Kâhta ilçesindeki Menzil köyüne gelip yerleşmesidir. Menzil cemaati, Nakşibendi tarikatının Halidiye kolunun Menzil şubesi olarak bilinen ve merkezi Adıyaman'ın Kahta ilçesinde bulunan bir dini cemaattir.

Musevi Türkleri, özellikle Karay Türkleri olarak bilinir. Karay Türklerinin bazı özellikleri: Tarihsel Arka Plan: Karay Türkleri, Hazar Devleti'nin torunları olarak kabul edilir. Dağılım: Günümüzde başta Litvanya olmak üzere, Kırım, Mısır, İsrail, Amerika, İsviçre, Fransa, İngiltere, Belçika, Kuzey Afrika, İspanya, İran, Ermenistan, Kafkasya, Güney Rusya ve İstanbul'da yaşarlar. Dil: Kırım Karaylarının dili, Kırım Tatarcasına ve Osmanlı unsurlarına benzediği için eski Kıpçak lehçesi izlerini kaybetmiştir. Ayrıca, Türkiye'de Sefarad ve Aşkenaz kökenli Musevîler de bulunmaktadır.

Safların sık ve düzgün tutulmasının önemli olmasının bazı nedenleri: Birlik ve beraberliği simgeler. Kalplerin uyumunu sağlar. Disiplini ve ciddiyeti ifade eder. İbadetin bütünlüğünü yansıtır. Estetiğe önem verir. Şeytanın fitnelerini engeller.

"Hak tecelli eyleyince her işi âsân eder, halk eder esbâbını bir lahzada ihsân eder" sözü, Allah'ın kudretinin tecelli etmesi durumunda her işin kolaylaşacağını ve bir işin gerçekleşmesi istendiğinde, gerekli sebeplerin bir anda yaratılıp o işin ihsan edileceğini ifade eder. Bu söz, Ketencizade Mehmet Rüştü Efendi'ye aittir.

Zebaniler, İslam inancına göre cehennemdeki günahkarları cezalandırmakla görevli meleklerdir. Zebanilerin bazı görevleri: Cehennemliklere şiddetle muamele etmek. İnkarcılara karşı sert davranmak. Günahkarları cehenneme sevk etmek. Cehennemin düzenini sağlamak. Zebaniler, Allah'ın emirlerini sorgusuz sualsiz yerine getirirler ve hiçbir merhamet göstermezler.

Sufi, "tasavvufî hayat tarzını benimseyerek Hakk’ın yakınlığını kazanmaya çalışan kimse" anlamına gelir. Sufi kelimesinin kökeni hakkında farklı görüşler bulunmaktadır: Yün: Arapça "sûf" kelimesinden türemiştir; bu kelime yün anlamına gelir ve mutasavvıfların zühd ve dünyayı terk etmenin bir işareti olarak giydikleri yün elbiseyi ifade eder. Ashab-ı Suffe: Bu kelime, Ashab-ı Suffe'ye (Mescid-i Nebevî'nin sofasında oturan sahabeler) mensup veya onlara benzeyen kimse anlamına gelebilir. Diğer görüşler: Çöl bitkisi "sufâne", "duruluk ve temizlik" anlamındaki "safâ" gibi farklı köklerden de türemiş olabileceği düşünülmektedir. Sufi unvanı, II. (VIII.) yüzyıldan itibaren yaygınlaşmaya başlamıştır.

Müçtehit, İslam hukukunda yüksek bir makam olan ve içtihat yapabilen, İslami ilimlerin tüm hükümlerinde otorite olan fıkıh bilginidir. Müçtehitlerin bazı görevleri: Dini hükümlerin uygulanması: İlâhî hükümlerdeki maksatları idrak etmek ve bunları uygulama sahasına koymak. Fıkıh kurallarının tespiti: Fıkıh ilminin kural ve kanunlarını belirlemek. Dini meselelerin incelenmesi: Dine ait meseleleri araştırmak ve incelemek. Müçtehit olmak için Arapça ve Kur'an ilimlerini bilmek, kıyas yöntemlerini anlamak ve İslam bilginlerinin görüşlerini incelemek gereklidir.