Din

Dusha kitapçısında ağırlıklı olarak Rusça kitaplar bulunmaktadır. Kitapçıda yer alan bazı kitap türleri: Masallar: "Otkroj Knigu!/Skazki" (Alexander Pushkin). Ayrıca, Dusha'da dilbilgisi, lügat, kısa hikayeler, kişisel gelişim, biyografi, beslenme, çocuk gelişimi ve yemek tarifi gibi çeşitli konularda kitaplar da mevcuttur.

Buhârî, Kur’ân ve Sünnet’in kaynaklık otoritesini vurgulamak ve sünnete bağlılığı savunmak amacıyla Kitâbu’l-İ’tisâm bi’l-Kitâbi ve’s-Sünneti adlı eseri yazmıştır. Buhârî, bu konuyu el-Câmiu’s-Sahîh adlı eserinde bir bölüm bütünlüğü içinde sistematik olarak ele alan ilk kişidir. Buhârî, ayrıca döneminde mevcut olan, sadece Kur’ân’la yetinme düşüncesinde olanlara ve Kur’ân ve sünnetin hükümlerine ittibâda ihmalkâr davrananlara cevap vermeyi amaçlamıştır.

Her cüzün başında sayfanın kenarında bulunan sembollere "cüz gülü" denir. Bu sembollerde, kaçıncı cüz olduğu Arap rakamlarıyla yazılır.

Musevi Türkleri, özellikle Karay Türkleri olarak bilinir. Karay Türklerinin bazı özellikleri: Tarihsel Arka Plan: Karay Türkleri, Hazar Devleti'nin torunları olarak kabul edilir. Dağılım: Günümüzde başta Litvanya olmak üzere, Kırım, Mısır, İsrail, Amerika, İsviçre, Fransa, İngiltere, Belçika, Kuzey Afrika, İspanya, İran, Ermenistan, Kafkasya, Güney Rusya ve İstanbul'da yaşarlar. Dil: Kırım Karaylarının dili, Kırım Tatarcasına ve Osmanlı unsurlarına benzediği için eski Kıpçak lehçesi izlerini kaybetmiştir. Ayrıca, Türkiye'de Sefarad ve Aşkenaz kökenli Musevîler de bulunmaktadır.

İstanbul'da imsaka kaç dakika kala yemek yenebileceğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, imsak vakti ile ilgili şu bilgiler değerlendirilebilir: İmsak, oruca başlama vaktidir ve bu vakitte yeme içmeye son verilmesi gerekir. İmsak vakti, tan yerinin ağarmaya başladığı, yani fecr-i sâdıkın başladığı andır. Takvimlerde gösterilen imsak vakti, fecr-i sâdığın başladığı andır. 2025 yılı için İstanbul'un imsakiye tablosuna aşağıdaki sitelerden ulaşılabilir: milliyet.com.tr; cumhuriyet.com.tr; lezzet.com.tr; hurriyet.com.tr.

Kenneth Pargament'in bazı kitapları: The Psychology of Religion and Coping: Theory, Research, Practice (1997). Spiritually Integrated Psychotherapy: Understanding and Addressing the Sacred (2007). Working with Spiritual Struggles in Psychotherapy: From Research to Practice (2022). APA Handbook of Psychology, Religion, and Spirituality (Vol. 1): Context, Theory, and Research (2013) (editör). APA Handbook of Psychology, Religion, and Spirituality (Vol. 2): An Applied Psychology of Religion and Spirituality (2013) (editör). Religion and Prevention in Mental Health: Research, Vision, and Action (1992) (editör).

Fakire ve fikaraya yardım etmek, İslam inancına göre fakirlere, muhtaçlara, kimsesizlere, yetimlere ve yoksullara yardım etmek anlamına gelir. Sadaka ve infak gibi kavramlar bu tür yardımları ifade eder. Ayrıca, devlet kurumları ve çeşitli vakıflar da fakir ve dar gelirli vatandaşlara yardım etmektedir.

Mezopotamya dinleri, temelde Sümer, Akad, Asur ve Babil inanç ve uygulamaları olmak üzere dört ana gruba ayrılır. Ayrıca, bu dinlerin "Halk Dini" ve "Üst Sınıf Dini" şeklinde ikili bir tasnifi de mümkündür. Mezopotamya dinleri, politeizm (çok tanrılılık) ve henoteizm inançları üzerine kuruludur.

"Siyah da olsa yöneticiye uyun" ifadesi, İslam'da geçen bir hadisi ifade eder. Bu hadis, şu şekildedir: > "Üzerinize tayin edilen yönetici, başı kuru üzüm gibi siyah bir köle de olsa sözünü dinleyip kendisine itaat ediniz." (Buhârî, Ezân 54, 56, Ahkâm 4. Ayrıca bk. Buhârî, Cihâd 39) Bu hadisin anlamı ise şu şekilde açıklanabilir: Devletin devamı, milletin birliği ve beraberliği, halkın huzuru ve sükûnu her şeyden önemlidir. Yöneticiler Allah’a karşı gelmedikçe, yönettikleri insanları günaha sürüklemedikçe sözleri dinlenmelidir. İnsan, farklı zamanlarda değişik hislere kapılarak devlet başkanına karşı tutumunu değiştirmemelidir. Kendisine bir haksızlık yapılsa bile, milletin huzurunun bozulmaması için buna katlanılmalıdır. Valilik, kumandanlık veya benzeri görevlerle başa gelen bir idareci, görünüşü ve kökeni itibariyle sevilmeyen biri de olsa, ona itaat edilecek, buyruğu dinlenecektir.

Kayaköy'de yaşamış olan bazı gruplar şunlardır: Rumlar. Türkler. Kayaköy, Likya döneminde "Karymlassos" olarak biliniyordu.

İmsak, Ramazan ayında oruç tutacak Müslümanların sahur sonrasında sabah ezanı ile birlikte başlayan yeme ve içmeyi bırakma zamanıdır. İmsak vaktinin bazı işlevleri: Oruca başlama vakti: İmsak, aynı zamanda oruca başlama vakti anlamına da gelir. Ezan zamanı: Ezan, imsak vaktinin başlamasıyla okunur. İbadet zamanı: İmsak vaktinden iftar vaktine kadar ibadet niyetiyle yemeden, içmeden ve diğer orucu bozan şeylerden uzak durulur.

Metropolitan insan, metropolde yaşayan ve metropol kültürüne göre yaşayan kişi anlamına gelir. Ayrıca, "metropolitan" kelimesinin diğer anlamları da şunlardır: başkentli; başpiskoposa ait; anakente ait, metropoliten.

"İnna sabirin" ifadesi, Arapça kökenli olup "Şüphesiz sabredenler" anlamına gelir. Bu ifade, genellikle "İnnallâhe me’assâbirîn" (Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir) ayetiyle birlikte anılır. Ayrıca, "inna sabirin" Hayat Bilgisi adlı TV dizisinde din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeninin sürekli söylediği, "sabır ver!" anlamına gelen bir cümle olarak da bilinir.

Üçlü lotus motifinin özel bir anlamı bulunamamıştır. Ancak, lotus çiçeğinin genel olarak taşıdığı bazı sembolik anlamlar şunlardır: Yeniden doğuş ve ruhsal aydınlanma. Saflık ve temizlik. Bereket ve refah. Lotus çiçeğinin anlamı, farklı kültürlerde ve inanç sistemlerinde değişiklik gösterebilir.

Sâffât Suresi 69. ayet şu anlama gelir: "Çünkü onlar babalarını sapık kimseler olarak buldular". Bu ayet, taklitçilik eleştirisi yaparak, insanların atalarının yanlış inanç ve davranışlarını sorgulamadan benimsemelerinin tehlikeli sonuçlarını vurgular.

Şeyh Safiyüddin Erdebili'nin önemli olmasının bazı nedenleri: Safeviyye Tarikatı'nın kurucusu olması. Tasavvuf sahnesinde önemli bir sufi olarak öne çıkması. Moğol hükümdarları da dahil olmak üzere, dönemin önemli şahsiyetlerinin saygısını kazanması. Erdebil'e birçok bölgeden mürit çekmesi. Farsça ve Gilan lehçesiyle eserler yazması. İmam Musa Kazım neslinden gelerek, Hz. Ali soyuna dayanmasının rivayet edilmesi.

Akîde, İslam'da inanç esasları, iman konuları ve dini düşüncelerin bütünü olarak tanımlanır. Akîdenin sorulmasının bazı nedenleri: İnanç esaslarını öğrenmek: Akîde, doğru inancı öğrenmek ve bu inancı hayata nasıl yansıtacağını belirlemek için önemlidir. Dini birliği sağlamak: Akîde, bir toplumun dini birliğini sağlayan, çeşitli mezheplerin ve felsefi ekollerin şekillendirdiği temel bir kavramdır. İmanını ifade etmek: Akîde, bir kişinin Allah’a, peygamberlere, kitaplara, meleklere, ahirete, kadere dair inançlarını ifade eder. İmanını kanıtlamak: İmanını kalbinde gizleyen bir kişi, akîdeyi dil ile veya davranış ve amelleriyle ortaya koymazsa, durumu insanlarca bilinemez ve müslüman olduğuna hükmedilemez. Ayrıca, akîde kelimesi, "bağ", "bağlama/bağlanma", "düğümleme/düğümlenme" ve "bağlılık" anlamlarına da gelir.

İlim sahibi olmanın önemli olmasının bazı nedenleri: Dini açıdan: İslam'da ilim öğrenmek farz kılınmış bir görevdir ve insanı doğru yolda ilerlemeye, Allah'a daha yakın olmaya yönlendirir. Bireysel gelişim için: İlim, doğruyu ve yanlışı ayırt etme kabiliyeti kazandırır, yaşamı düzenlemeye yardımcı olur ve tevazu artırır. Toplumsal fayda: İlim, ahlaki sorumlulukla birleştiğinde topluma rehberlik eder, hayırlı işler yapmayı kolaylaştırır ve medeniyetin gelişimine katkı sağlar. Cehaletle mücadele: İlim, cehaleti temelinden reddeder ve insanları bilgilendirir. İlerleme ve başarı: İlim, hem maddi hem de manevi alanda gelişmeyi ve güçlenmeyi sağlar.

Amatör kalamar yemek, İslam fıkhına göre Hanefi mezhebine göre caiz değildir. Hanefi mezhebine göre, balık suretinde olmayan deniz hayvanlarının etlerini yemek haramdır. Diğer mezheplerde ise kalamar yemek caizdir.

Bektaşilikte 5 sene, dedelerin en geç beş senede bir Çelebi Efendi'yi ziyaret etmeleri ve topladıkları nezirlerin beşte birini onlara vermeleri anlamına gelir.