Davalar

Koç Hukuk Bürosu aşağıdaki dava ve hukuki alanlarda hizmet vermektedir: Devlet destekleri: Ticaret Bakanlığı, Sanayi Bakanlığı, KOSGEB ve TÜBİTAK gibi kurumların destek programları hakkında danışmanlık. Ticaret hukuku: Şirket kuruluşu, birleşme ve devralmalar, ticari sözleşmeler ve uyuşmazlıkların çözümü. Miras hukuku: Miras planlaması, vasiyetnameler, miras paylaşımı ve davaları. Ceza hukuku: Ceza soruşturma ve kovuşturma süreçlerinde savunma ve hukuki danışmanlık. Sigorta tahkimi: Sigorta uyuşmazlıklarının çözümü ve tahkim süreçlerinin yönetimi. Gayrimenkul hukuku: Gayrimenkul alım satım, kiralama, proje geliştirme ve inşaat hukuku, paydaşlığın giderilmesi davaları. Kira hukuku: Kira sözleşmeleri ve kiracı-mal sahibi uyuşmazlıkları. Boşanma hukuku: Boşanma davaları, velayet, nafaka ve mal paylaşımı konularında danışmanlık. Fikri mülkiyet hukuku: Marka, patent ve telif hakları konularında hukuki danışmanlık ve dava takibi. İdare hukuku: İdari işlemler, kamu kurumları ile ilişkiler ve idari davalar.

"AA" kısaltmasının hangi mahkemeye ait olduğu belirlenemedi. Ancak, ağır ceza mahkemelerinin baktığı davalardan bazıları şunlardır: Yağma (gasp); Kasten adam öldürme; Resmi belgede sahtecilik; Nitelikli dolandırıcılık; Hileli iflas; Rüşvet; Zimmet; Uyuşturucu madde ticareti ve imalatı; İnsan ticareti; Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar. Ağır ceza mahkemelerinin görev alanına girmeyen davalar, asliye ceza mahkemeleri tarafından görülür.

Merkez itiraz destek çalışanları, genellikle itiraz süreçlerini yönetmekten sorumludur. Bu görevler arasında: Dava bilgilerinin incelenmesi: Temyiz sürecinin dava için uygun olup olmadığının belirlenmesi. Müvekkillerle iletişim: Temyiz durumları hakkında müvekkillere bilgi verilmesi ve dava durumları hakkında genel yasal bilgi sağlanması. Dokümanların hazırlanması: Brifingler, hareketler, mahkeme celbi ve keşif talepleri gibi davalar için belgelerin hazırlanması. Koordinasyon: Hakim ile usul gerekliliklerinin karşılanması için koordinasyon sağlanması. İtirazların sunulması: Vakanın sözlü veya yazılı iletişim yoluyla uygun taraflara sunulması. Ayrıca, hizmet alımı giderleri gibi konularda da destek sağlayabilirler.

Katılan ve katılma talebi arasındaki fark şu şekildedir: 1. Katılan: Suçtan zarar gören kişi, yani mağdur, Cumhuriyet Savcısının açtığı kamu davasında, Ceza Muhakemesi Kanunu'nca kendisine tanınan hak ve yetkilere sahip olmak ve davada katılan sıfatıyla yer almak isteyebilir. 2. Katılma Talebi: Bu isteğin yetkili merci tarafından kabul edilmesi durumunda, talep sahibine katılma talebi denir.

İddia ispatlanamazsa, davanın reddedilmesi sonucu çıkar.

Çekişmeli boşanma davası, aşağıdaki durumlarla düşebilir: 1. Tarafların Uzlaşması: Davanın tarafları, aralarındaki anlaşmazlıkları giderip uzlaşmaya varabilirler. 2. Davadan Feragat: Davacı taraf, boşanma davasından feragat edebilir. 3. Tarafların Birlikte Yaşamaya Devam Etmesi: Boşanma davası açıldıktan sonra, taraflar birlikte yaşamaya devam ederlerse dava düşebilir. 4. Eksik veya Yanlış Deliller: Mahkemeye sunulan delillerin yetersiz veya yanlış olması durumunda dava reddedilebilir. 5. Usul Hataları: Dava sürecinde yapılan usul hataları da davanın düşmesine neden olabilir. Bu süreçte profesyonel hukuki yardım almak ve bir avukattan destek almak önemlidir.

İş mahkemesinde davaya katılabilecek kişiler şunlardır: 1. İşçi ve İşveren: İş ilişkisi nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıklarda, işçi ve işveren veya işveren vekilleri davaya katılabilir. 2. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu: Bu kurumların taraf olduğu davalarda, ilgili kurumlar davaya müdahil olarak katılabilir. 3. Arabulucu: Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması durumunda, taraflar arabulucuya başvurarak dava açabilirler. Ayrıca, davalara kanuni temsilciler veya avukatlar aracılığıyla da katılım sağlanabilir.

Islah dilekçesi ile ziynet eşyası talebi, boşanma davalarında mümkün değildir. Ziynet eşyalarının talep edilmesi için ayrı bir dava açılması ve bu davanın boşanma davasıyla birleştirilmesi gerekmektedir.

Mülkiyetin tespiti davasını, mülkiyet hakkına sahip olduğunu kanıtlamak veya korumak isteyen herkes açabilir. Bu dava genellikle şu kişiler tarafından açılır: - Gayrimenkul sahipleri: Gayrimenkul, arazi veya taşınmaz mülklerin sahipliğini belirlemek için. - Mirasçılar: Muris muvazaası gibi durumlarda, mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapılan hileli işlemler için. - Vekalet sözleşmesi tarafları: Vekilin vekalet sözleşmesine aykırı işlem yapması durumunda. - Ölünceye kadar bakma sözleşmesi tarafları: Bakım borçlusunun, malvarlığının devri için mirasçılara yönelik açtığı davalar için. Dava, taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde açılır.

Davacı ve davalı arasındaki fark, bir hukuki süreçte tarafların rollerine göre belirlenir: - Davacı, başka bir kişiye karşı dava açan veya şikayette bulunan kişidir. - Davalı, davacının iddialarına karşı savunma yapan ve dava edilen kişidir.

El atmanın önlenmesi davası, taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde, haksız işgal devam ettiği sürece her zaman açılabilir.

Aynı kişi olduğunu ispatlamak için "aynı kişi olduğunun tespiti davası" açılır. Bu dava, özellikle resmi kayıtlardaki uyumsuzluklar nedeniyle ortaya çıkan haklardan mahrum kalma riskini ortadan kaldırmak amacıyla açılır. Bu dava, aşağıdaki durumlarda açılabilir: nüfus kayıtlarındaki farklılıklar (isim yazımındaki farklılıklar veya doğum tarihi tutarsızlıkları); tapu kayıtlarındaki uyumsuzluklar; kişinin farklı ülke vatandaşı olması. Davayı açabilecek kişiler: kişi kendisi için açabilir; menfaati bulunması halinde başka bir kişi için de açabilir (örneğin, nüfus kayıtlarındaki farklılık nedeniyle miras hakkından mahrum kalma riski bulunan mirasçılar, miras bırakanın aynı kişi olduğunun tespiti için dava açabilir). Görevli ve yetkili mahkeme: aynı kişi olduğunun tespiti talebinde bulunan kişinin bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir; yetkili mahkeme genellikle talep sahibinin bulunduğu yer mahkemesidir. Zamanaşımı veya hak düşürücü süre: nüfus kaydının düzeltilmesi veya nüfusa ilişkin tespit davaları herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi değildir.

Boşanma davasında feragat halinde yargılama giderlerini feragat eden davacı karşılamak zorundadır.

Bilecik Asliye Hukuk Mahkemesi, genel olarak özel hukuk uyuşmazlıklarına bakar. Bu mahkemeye başvurulabilecek bazı dava türleri şunlardır: Malvarlığına ilişkin davalar: Mülkiyet, borç-alacak, tazminat davaları. Şahıs varlığına ilişkin davalar: Kişilik hakları, aile hukuku, miras davaları. Alacak davaları: Sözleşme, nafaka ve tahliye davaları. Ayrıca, bin lira üzeri alacak davaları da bu mahkemenin yetki alanına girer.

Yargı çevresinin değişmesi halinde, daha önce ilk derece mahkemesinde görülen davalar, değişikliğin uygulandığı tarihte yetkili olan bölge adliye mahkemesine gönderilir.

Tapu iptal davalarında genel olarak zamanaşımı süresi bulunmamaktadır. Ancak, tapu iptali için gerekçe gösterilen hukuki nedenlere göre zamanaşımı uygulaması yapılabilmektedir.

Tam yargı davalarında manevi tazminatın belirlenmesinde dikkate alınan ölçütler şunlardır: 1. Fiilin Ağırlığı: Hakaret, fiziksel yaralanma veya ölüm gibi eylemlerin ağırlığı. 2. Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durumu: Hem mağdurun hem de failin ekonomik ve sosyal durumları. 3. Zararın Boyutu: Manevi zararın kişinin yaşamını ne ölçüde etkilediği. 4. Kusur: Zarar veren tarafın kusurlu olduğunun kanıtlanması ve kusur derecesi. 5. İlliyet Bağı: Manevi zarar ile hukuka aykırı fiil arasında doğrudan bir bağlantı bulunması. Ayrıca, hakim takdir yetkisini kullanarak hakkaniyete uygun bir tazminat miktarı belirler.

İzale-i şüyu davasında satış ilanı masrafı, davayı açan taraf veya taraflara aittir.

Asıl çalışma yerinden farklı bir yerde sigortalı olmanın hizmet tespit davasında nasıl ispatlanacağı ile ilgili bilgi bulunamadı. Ancak hizmet tespit davasında ispat ile ilgili şu bilgiler değerlendirilebilir: Hizmet tespit davası açmak isteyen işçi ve vekili, işçiye ait varsa işe giriş bildirgesi, ücret ödemelerine dair varsa banka kayıtları ve her türlü yazılı delil ile davasını ispatlayabilir. Tanık delili ile dava ispat edilebilir. Mahkemeler tarafından en fazla itibar edilen yazılı belgeler; ücret bordroları, ücret hesap pusulaları, gelir ve gider belgeleri, yasal defter kayıtları, özlük dosyaları ve sözleşmelerdir. Hizmet tespit davası ile ilgili bir avukata danışılması önerilir.

Hakimler, görev yaptıkları mahkemeye göre farklı davalara bakarlar: 1. Ceza Mahkemesi Hakimleri: Suç isnat edilen kişilerle ilgili davalara bakar ve suçlu bulunan kişilere ceza verir. 2. Hukuk Mahkemesi Hakimleri: Bireyler veya kurumlar arasındaki hukuki uyuşmazlıkları çözer, örneğin boşanma, miras, tazminat gibi davalar. 3. İdari Mahkeme Hakimleri: Devlet kurumları ile bireyler veya kurumlar arasındaki uyuşmazlıklarla ilgili davaları ele alır, kamu görevlileri, vergi davaları gibi konularda yargılama yapar.