Belirtiler

Yumurtlama dönemi, genellikle 24 ila 48 saat sürer. Yumurtlama döneminin bazı belirtileri: Karın ağrısı: Yumurtanın folikülden çıkması sırasında karın alt bölgesinde ağrı hissedilebilir. Servikal mukus değişimi: Vajinal akıntı artar ve şeffaf, kaygan bir yapı kazanır. Bazal vücut ısısı artışı: Vücut ısısı 0,5 ila 1 derece arasında yükselir. Göğüs hassasiyeti: Hormonal değişiklikler nedeniyle memelerde hassasiyet oluşabilir. Cinsel istek artışı: Hormon değişiklikleri, cinsel istekte artışa neden olabilir. Bu belirtiler her kadında farklılık gösterebilir ve bazı kadınlar hiçbir belirti fark etmeyebilir.

Rahim kanserinin bazı belirtileri şunlardır: Anormal vajinal kanama: Menopoz öncesi dönemler arasında veya menopoz sonrası kanama. Alt karın ağrısı veya pelviste kramp. Kötü kokulu, irin benzeri veya kanlı vajinal akıntı. İdrar yaparken ağrı, zorlanma veya idrarda kan. Cinsel ilişki sırasında ağrı. Kilo kaybı ve yorgunluk. Karında veya bacaklarda sıvı birikmesi. Bağırsakta ağrı ve zorlanma hissi. Rahim kanseri belirtileri başka durumlarla da ilişkili olabilir, bu nedenle doğru teşhis için bir uzmana başvurulması önemlidir.

Kuş gribinin kuşlarda nasıl anlaşılacağına dair bilgi bulunamadı. Ancak, kuş gribinin insanlara bulaşma yolları hakkında bilgi verilebilir. Kuş gribi, genellikle enfekte kuşlarla doğrudan temas, kontamine ortamlar veya pişmemiş kuş eti tüketimi yoluyla bulaşır. Kuş gribinin insanlara bulaştığına dair bazı belirtiler şunlardır: ateş; öksürük; boğaz ağrısı; kas ağrıları; baş ağrısı; nefes darlığı; göz iltihabı; bulantı, kusma ve ishal. Kuş gribi şüphesi durumunda, bir sağlık kuruluşuna başvurulması önerilir.

İnfluenzanın (grip) en ağır belirtisi kişiden kişiye değişebilir. Ancak, yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı, kas ağrıları ve aşırı yorgunluk gibi semptomlar genellikle daha ciddi olarak kabul edilir. Yüksek ateş: 38°C ve üzeri olabilir. Şiddetli baş ağrısı: Sürekli ve rahatsız edici olabilir. Kas ağrıları: Vücut genelinde yaygın ağrılar, özellikle sırt, kaslar ve eklem bölgelerinde hissedilebilir. Aşırı yorgunluk: Şiddetli halsizlik ve enerji kaybı yaygındır. Ayrıca, çocuklarda kusma ve ishal de influenza belirtileri arasında yer alır. İnfluenza belirtileri varsa, özellikle yüksek risk grubundaysanız (yaşlılar, çocuklar, hamileler, kronik hastalığı olanlar), tıbbi yardım almanız önerilir.

Kistlerin belirtileri, kistin türüne, boyutuna ve bulunduğu yere bağlı olarak değişiklik gösterir. Bazı yaygın kist belirtileri: Ciltte kist: Yüz, boyun veya gövdede yumuşak ya da sert şişlikler, enfekte olduğunda kızarıklık, sıcaklık ve ağrı. Yumurtalık kisti: Karın veya pelvik bölgede ağrı, adet düzensizlikleri veya adet sırasında şiddetli ağrı. Böbrek kisti: Sırt ya da karın ağrısı, bulantı ve kusma. Meme kisti: Memede ağrı veya hassasiyet, kitlenin bulunduğu bölgeye temas sonucu ağrı. Ganglion kisti: El ve bileklerde hareket kısıtlılığı. Beyin kisti: Baş ağrısı, bulantı veya nörolojik belirtiler. Sindirim kistleri: Karın bölgesi kistlerinde sindirim sorunları veya şişkinlik hissi. Enfekte kist: Ateş ve genel halsizlik. Herhangi bir anormal şişlik veya rahatsızlık fark edildiğinde, doğru tanı ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önemlidir.

Melankolinin bazı belirtileri: Duygusal belirtiler: Sürekli hüzün ve keder hissi, neşe, doyum ve hayattan zevk alma duygusunun kaybı. Bilişsel belirtiler: Düşük öz değer eğilimi, dikkat ve hafıza sorunları, yetersizlik hissi ve kendini suçlama. Fiziksel belirtiler: Enerji kaybı ve bitkinlik, uyku bozuklukları (uykusuzluk veya aşırı uyuma), iştah değişiklikleri (iştah kaybı veya aşırı yeme). Güdüsel belirtiler: İntihar düşünceleri, yeni etkinliklere girişmekte zorluk. Davranışsal değişiklikler: Konuşma değişiklikleri, göz teması kurmama, yavaş hareketler, kambur duruş, sık vücut teması. Melankoli belirtileri varsa, bir uzmana danışılması önerilir.

Testis kanserinin ilk belirtisi genellikle şişmiş bir testis veya testisteki sert bir yumrudur. Testis kanserinin diğer yaygın belirtileri şunlardır: testiste dolgunluk veya ağırlık hissi; alt karın veya kasık bölgesinde ağrı; testis boyutunda fark edilir değişiklik; skrotumda sıvı birikmesi (hidrosel); meme dokusunda hassasiyet veya büyüme (jinekomasti); cinsel istekte azalma; sırt veya bel ağrısı. Bu belirtiler testis kanserine özgü olmayabilir.

Kürek kemiğinde sorun olduğunu gösteren bazı belirtiler şunlardır: Ağrı ve sızı hissi. Katılık hissi. Hareketle birlikte gelen kıtır kıtır sesler. Kol, boyun, sırt veya omuzlara yayılan rahatsızlık. Yorgunluk. Kürek kemiği ağrısının nedenleri arasında kas-iskelet sistemi problemleri, iç organ sorunları, zona veya tümörler bulunabilir. Doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık profesyoneline başvurulması önerilir.

Kalp krizinin ilk ve en yaygın belirtisi göğüste ağrı, baskı ve sıkışma hissidir. Diğer ilk belirtiler arasında şunlar yer alır: Nefes darlığı; Soğuk terleme; Bulantı ve kusma; Baş dönmesi; Yoğun halsizlik. Bu belirtilerden biri ya da birkaçı hissedildiğinde zaman kaybetmeden acil sağlık hizmetlerine başvurulmalıdır.

Kasık fıtığının en yaygın belirtisi, kasık bölgesinde ele gelen şişlik veya kitledir. Bu şişlik, özellikle ayakta dururken, öksürürken veya ıkınırken daha belirgin hale gelir. Diğer yaygın belirtiler arasında şunlar yer alır: Ağrı ve rahatsızlık hissi. Hassasiyet ve yanma hissi. Bağırsak tıkanıklığı belirtileri.

Akciğer kanserinin ilk belirtileri genellikle hastalığın ileri evrelerinde ortaya çıkar. En sık görülen belirtiler şunlardır: Geçmeyen veya zamanla kötüleşen öksürük. Kanlı balgam. Nefes darlığı ve hırıltılı solunum. Göğüs ağrısı. Açıklanamayan kilo kaybı ve iştahsızlık. Sürekli yorgunluk ve halsizlik. Ses kısıklığı. Tekrarlayan akciğer enfeksiyonları. Bu belirtiler başka hastalıklara da işaret edebilir, bu nedenle uzun süreli semptomlar yaşanıyorsa mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.

Kaval kemiğinde sorun olduğunu gösteren bazı belirtiler şunlardır: Ağrı. Hassasiyet. Şişlik veya inflamasyon. Morarma veya kızarıklık. Hareket kısıtlılığı. Dokunulduğunda hassasiyet hissi. Yüklenme sırasında kaval kemiğinde yoğunlaşan sızlama. Bu belirtilerin görülmesi halinde Ortopedi ve Travmatoloji bölümüne başvurulması gerekir.

İnsülin direncinin tehlikeli olup olmadığını anlamak için bir doktora danışılmalıdır. İnsülin direncinin tehlikeli olduğuna işaret edebilecek bazı belirtiler şunlardır: Ciltte koyulaşma. Sık acıkma ve tatlı krizi. Yorgunluk ve halsizlik. Kilo alımı ve kilo vermede zorluk. Yüksek tansiyon. Bulanık görme. Depresyon ve anksiyete. İnsülin direnci, zamanında fark edilmediğinde tip 2 diyabete ve ciddi metabolik sorunlara yol açabilir.

Göz tansiyonu (glokom) ilk başlarda genellikle belirti vermez ve kendini saklayan bir hastalık olarak bilinir. Ancak, zamanla ilerleyen göz tansiyonunun bazı başlangıç belirtileri şunlardır: Sabahları belirginleşen baş ağrıları. Zaman zaman bulanık görme. Geceleri ışıkların etrafında ışıklı halkalar görülmesi. Televizyon izlerken göz etrafında ağrı. 40 yaş üstü bireylerde göz tansiyonu riski artar. Düzenli göz muayeneleri, erken teşhis ve tedavi için büyük önem taşır.

Kolera belirtileri genellikle enfeksiyondan birkaç saat sonra ortaya çıkar, ancak bazı durumlarda bir haftaya kadar gecikebilir. Kolera hastalığının ilk belirtileri şunlardır: ani başlayan ağrısız, yoğun ve sulu ishal; mide bulantısı ve kusma; hafif ya da şiddetli sıvı kaybı; bacak ağrısı veya uyuşma. Enfekte kişiler, semptom göstermeksizin taşıyıcı da olabilir.

Astımın en belirgin belirtileri şunlardır: Nefes darlığı. Hırıltılı solunum. Göğüste sıkışma veya baskı hissi. Öksürük. Bu belirtiler kişiden kişiye ve hatta aynı kişide zaman zaman farklılık gösterebilir.

Su çiçeğinin ilk belirtileri genellikle virüsle temas ettikten 10 ila 21 gün sonra ortaya çıkar. Bu belirtiler şunlardır: Hafif ateş; Halsizlik ve yorgunluk; Baş ağrısı; İştah kaybı; Kaşıntılı ve kırmızı renkli sulu döküntüler. Döküntüler ortaya çıkmadan bir ila iki gün önce burun akıntısı gibi semptomlar da görülebilir. Su çiçeği belirtileri varsa, bir sağlık kuruluşuna başvurulması önerilir.

Bronşit belirtileri arasında şunlar yer alır: Balgamlı öksürük. Nefes darlığı. Göğüste sıkışma hissi. Hırıltılı solunum. Yorgunluk ve halsizlik. Hafif ateş ve titreme. Boğaz ağrısı. Burun akıntısı veya tıkanıklığı. Baş ağrısı ve genel vücut ağrıları. Egzersiz yaparken nefes alıp vermede zorlanma. Akut bronşit belirtileri genellikle soğuk algınlığı sonrası ortaya çıkar ve birkaç gün ile birkaç hafta arasında devam eder. Bronşit belirtileri varsa, doğru teşhis ve tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

Salmonella, bağırsak sisteminde enfeksiyona neden olan bir bakteridir. Belirtileri: yüksek ateş; ishal (sulu veya kanlı olabilir); mide krampları; mide bulantısı ve kusma; titreme; baş ağrısı; zaman zaman dışkıda kan görülmesi. Çoğu vakada, bağışıklık sistemi güçlü bireylerde semptomlar birkaç gün içinde kendiliğinden geçer.

Vücutta kötü koku, çeşitli sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. İşte bazı örnekler: Diyabet: Yüksek keton seviyeleri, kan ve vücut kokusunun meyvemsi olmasına neden olabilir. Karaciğer veya böbrek hastalığı: Vücutta toksin birikmesi, çamaşır suyu benzeri bir kokuya yol açabilir. Enfeksiyonlar: Ciltteki mantar veya bakteri büyümesi, çürümüş kokulara neden olabilir. Bromhidroz: Bu kronik durum, ciltten aşırı ve hoş olmayan kokuların yayılmasına yol açar. Hormonal değişiklikler: Menopoz, gece terlemeleri ve sıcak basmaları aşırı terlemeye neden olarak vücut kokusunda değişikliklere yol açabilir. Ani gelişen koku veya tat alma kaybı durumunda, en kısa sürede bir doktora başvurulması önerilir.