Belirtiler

MS'in (Multiple Skleroz) ilk belirtileri genellikle 20 ila 40 yaşları arasında ortaya çıkar ve kişiden kişiye farklılık gösterebilir. En yaygın ilk belirtiler şunlardır: Uyuşma ve karıncalanma: Kol, bacak veya yüzün bir tarafında güç kaybı ve uyuşma. Dengesizlik ve yürüme güçlüğü: Yürürken denge kaybı ve sendeleme. Görme bozuklukları: Bulanık veya çift görme, gözde ağrı ve kısmi görme kaybı. Yorgunluk: Günlük aktiviteleri etkileyen aşırı halsizlik. Kas güçsüzlüğü: Özellikle kol ve bacaklarda güç kaybı. Konuşma zorlukları: Kelimeleri telaffuz etmede zorluk ve yavaş veya bulanık konuşma. Bu belirtilerin tümünün görülmesi, kişinin kesinlikle MS hastası olduğu anlamına gelmez. Kesin teşhis için bir uzmana başvurulması önerilir.

Ateşli hastalıkların belirtileri, hastalığın türüne ve şiddetine göre değişiklik gösterebilir. Ancak, genel olarak ateşle birlikte görülen bazı yaygın belirtiler şunlardır: Üşüme ve titreme. Terleme. Baş ağrısı. Kas ve eklem ağrıları. Halsizlik ve yorgunluk. İştah kaybı. Ciltte sıcaklık artışı. Nabız ve solunumda hızlanma. Ateşli hastalıklarda, bilinç bulanıklığı, şiddetli baş ağrısı, boyun sertliği, nefes almada zorluk, devam eden kusma gibi tehlikeli belirtiler de görülebilir. Ateşli hastalık belirtileri görüldüğünde bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Çinko eksikliği belirtileri şunlardır: İştahsızlık. Tat ve koku alma duyusunda azalma. Saç dökülmesi. Deride kuruma, pullanma ve yara iyileşmesinde gecikme. Tırnaklarda beyaz lekeler ve kırılmalar. Sık enfeksiyon geçirme. Konsantrasyon bozukluğu ve hafıza zayıflığı. Gözlerde kuruluk ve görme problemleri. İshal. Büyüme geriliği (özellikle çocuklarda). Çinko eksikliği belirtileri görüldüğünde bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Panik atak belirtileri genellikle aniden ortaya çıkar ve çoğunlukla kısa süre içinde şiddetlenir. Panik atak sırasında görülen belirtiler: Ani başlayan yoğun korku hissi. Kalp çarpıntısı ve göğüs ağrısı. Nefes darlığı ve boğulma hissi. Terleme ve titreme. Baş dönmesi ve bayılma hissi. Uyuşma ve karıncalanma. Kontrolü kaybetme korkusu. Ölüm korkusu. Panik atak belirtileri yaşayan kişilerin bir uzmana başvurarak uygun tedavi yöntemlerini değerlendirmeleri önemlidir.

Hematoloji bölümüne gidilmesi gereken bazı durumlar: Kronik yorgunluk. Ciltte morluklar ve kanamalar. Lenf bezlerinde şişlik. Sık enfeksiyonlar. Açıklanamayan kilo kaybı. Hematolojik hastalıklar çoğu zaman gizli şekilde ilerleyebilir ve başlangıçta hafif belirtilerle kendini gösterebilir.

Kaygı bozukluğu belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir ve şu şekilde sıralanabilir: Kontrol edilmesi güç kaygı oluşturan düşünce ve inanışlar. Huzursuzluk. Konsantrasyon güçlüğü. Uyku problemleri. Halsizlik. Nedeni bulunamayan vücut ağrısı. Kalp ritminde artış. Kas ağrıları. Aşırı terleme. Mideyle ilgili sorunlar. Kaygı bozukluğu belirtileri gözlemleniyorsa, bir uzmandan destek alınması önerilir.

Şap hastalığı olan hayvanlar aşağıdaki belirtilerle anlaşılabilir: Yüksek ateş. Ağız içinde yaralar ve salya akıntısı. Ayaklarda ve tırnak arasında lezyonlar. Topallık. İştahsızlık. Genç hayvanlarda ani ölümler. Şap hastalığı belirtileri, hayvanın türüne, yaşına ve bağışıklık durumuna göre farklılık gösterebilir. Şap hastalığı şüphesi durumunda, hızlı bir şekilde veteriner hekime başvurulmalı ve karantina önlemleri alınmalıdır.

Kızamığın bazı belirtileri: Yüksek ateş (38,5 °C ve üzeri). Burun akıntısı ve tıkanıklık. Öksürük ve hapşırma. Gözlerde kızarıklık ve ışığa hassasiyet. Ağız içinde beyazımsı Koplik lekeleri. Yüzde başlayıp tüm vücuda yayılan kırmızı döküntüler. Kızamık belirtileri genellikle virüse maruz kaldıktan 10 ila 14 gün sonra ortaya çıkar. Kızamık, ciddi komplikasyonlara yol açabilen bulaşıcı bir hastalıktır; bu nedenle, belirtiler görüldüğünde bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Dopamin eksikliğinin bazı belirtileri: Motivasyon eksikliği ve ilgisizlik. Sürekli yorgunluk ve halsizlik hissi. Depresif ruh hali ve mutsuzluk. Özgüven eksikliği ve kaygı bozukluğu. Keyif alınan aktivitelerden zevk alamama (anhedoni). Dikkat dağınıklığı ve odaklanma sorunları. Hafıza ve öğrenme güçlükleri. Cinsel istekte azalma. Hareketlerde yavaşlama ve kas sertliği. Uyku problemleri. Dopamin eksikliği belirtileri varsa, bir uzmana danışılması önerilir.

Kalp krizinin en tehlikeli belirtisi olarak kabul edilebilecek tek bir semptom yoktur, çünkü belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Ancak, kalp krizinin yaygın belirtileri şunlardır: Göğüste baskı, ağırlık veya sıkışma hissi, göğüsten özellikle sol kola yayılan ağrı. Nefes darlığı. Soğuk terleme. Bulantı ve kusma. Baş dönmesi ve bayılma hissi. Bu belirtilerden biri ya da birkaçı hissedildiğinde zaman kaybetmeden acil sağlık hizmetlerine başvurulmalıdır.

Sosyal anksiyete bozukluğunun (sosyal fobi) bazı belirtileri: Duygusal ve davranışsal belirtiler: Sosyal ortamlarda yargılanma, küçük düşürülme veya utandırılma korkusu; Yabancılarla etkileşime girmekte veya konuşmakta yoğun korku; Göz temasından kaçınma; Ses titremesi, yüz kızarması, terleme veya titreme gibi fiziksel belirtilerden korkma; Dikkat merkezi olmaktan çekinme; Korkulan bir durum veya hareketten çekinme ve aşırı endişe duyma. Fiziksel belirtiler: Kalp çarpıntısı; Titreme ve terleme; Baş dönmesi; Mide bulantısı veya karın ağrısı; Nefes almakta zorlanma. Sosyal anksiyete belirtileri görüldüğünde bir uzmana danışılması önerilir.

Beyin kanaması belirtileri kanamanın yerine ve şiddetine göre değişiklik gösterebilir. İşte bazı yaygın belirtiler: Şiddetli baş ağrısı. Bulantı ve kusma. Bilinç bulanıklığı veya kaybı. Vücudun bir tarafında ani güçsüzlük veya felç. Konuşma ve anlama zorlukları. Görme problemleri (bulanık veya çift görme). Denge ve koordinasyon kaybı. Nöbet geçirme. Yüz, kol veya bacakta uyuşma veya karıncalanma. Beyin kanaması şüphesi durumunda, derhal acil sağlık hizmeti alınmalıdır.

Romatizma belirtileri hastalığın türüne, şiddetine ve etkilenen bölgelere göre farklılık gösterir. Ancak genel olarak şu semptomlar gözlemlenir: Eklemlerde ağrı, şişlik ve kızarıklık. Kas ağrıları ve yorgunluk. Sabahları eklemlerde tutukluk ve hareket kısıtlılığı. Halsizlik, kilo kaybı ve kaslarda sertlik. Ateş. Eklem hareket açıklığının kısıtlanması. Cilt döküntüleri. Gözlerde kuruluk veya iltihaplanma. İştah kaybı. Romatizma belirtileri varsa, doğru tanı ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Histeri belirtileri arasında şunlar yer alır: Duygusal patlamalar. Halüsinasyon görme. Aşırı heyecanlı hareketler. Duyu kaybı. Trans haline benzer davranışlar. Geçici hafıza kaybı. Kısmi geçici felç. Bayılma. Epileptik benzeri nöbet geçirme. Kas ağrısı ve spazm. Günümüzde histeri tanısı konmamaktadır; bunun yerine dissosiyatif ve somatik bozukluklar gibi teşhisler konulmaktadır. Histerik davranışlar sergileyen biriyseniz veya yakınınızda böyle biri varsa, psikolojik yardım almanız önerilir.

Delta varyantı belirtileri genellikle diğer COVID-19 varyantlarıyla benzerlik gösterir ve en yaygın olanlar şunlardır: Yüksek ateş; Şiddetli öksürük; Nefes darlığı; Tat ve koku kaybı; Halsizlik ve yorgunluk; Boğaz ağrısı; Baş ağrısı; Burun tıkanıklığı; İştahsızlık; Bulantı ve ishal. Bu belirtilerden bir veya birkaçına sahip kişilerin, maske ve mesafe kurallarına dikkat ederek en kısa zamanda bir sağlık kuruluşuna başvurup PCR testi yaptırmaları önerilir.

Mide kanserinin ilk belirtileri genellikle hafif ve mide ile ilgili diğer sorunlarla karıştırılabilecek niteliktedir. En sık görülen ilk belirtiler: İştahsızlık ve kilo kaybı; Hazımsızlık ve mide yanması; Karın ağrısı, genellikle üst karın bölgesinde; Az yemekle doyma hissi; Mide bulantısı ve kusma. İleri evrelerde daha belirgin belirtiler: Kanlı kusma veya dışkı; Yutma güçlüğü; Genel halsizlik ve yorgunluk; Ciltte ve gözlerde sararma (sarılık). Bu belirtilerden biri veya birkaçı uzun süre devam ediyorsa, özellikle risk faktörleri varsa (örneğin aile öyküsü, Helicobacter pylori enfeksiyonu, sigara kullanımı), zaman kaybetmeden bir gastroenteroloji uzmanına başvurulmalıdır.

Kalp krizinin yaygın belirtileri şunlardır: Göğüste ağrı, baskı veya sıkışma. Nefes darlığı. Soğuk terleme. Bulantı ve kusma. Baş dönmesi ve bayılma hissi. Yoğun halsizlik. Çarpıntı veya düzensiz kalp atışı. Bu belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve bazı durumlarda sessiz kalp krizi olarak bilinen asemptomatik bir seyir de mümkündür. Kalp krizi belirtileri hissedildiğinde derhal acil sağlık hizmetlerine başvurulmalıdır.

Dış gebelik belirtileri şunlardır: Karın alt bölgesinde, özellikle tek taraflı şiddetli ağrı. Vajinal kanama veya lekelenme. Adet gecikmesi veya gebelik belirtilerinin başlaması. Omuz ağrısı (iç kanamaya bağlı). Baş dönmesi, bayılma hissi veya tansiyon düşüklüğü. İdrar yaparken veya büyük tuvalet sırasında ağrı. Mide bulantısı ve kusma. Ani tansiyon düşüklüğü ve şok belirtileri (ileri evrelerde). Dış gebelik, hayatı tehdit edebilen tıbbi bir acil durumdur.

İnfluenza, halk arasında grip olarak da bilinen, influenza virüslerinin neden olduğu bulaşıcı bir solunum yolu enfeksiyonudur. İnfluenza belirtileri: yüksek ateş (her hastada görülmeyebilir); kuru ve inatçı bir öksürük; boğaz ağrısı; burun akıntısı veya burun tıkanıklığı; kas ve vücut ağrıları; baş ağrısı; aşırı yorgunluk ve halsizlik; titreme ve terleme; nefes darlığı; kızarık ve sulu gözler, göz ağrısı; sıcak ve kızarık bir cilt. Çocuklarda yetişkinlere kıyasla daha sık görülen kusma ve ishal de belirtiler arasındadır. Belirtiler genellikle virüse maruz kaldıktan 1 ila 4 gün sonra başlar ve 2-8 gün sürebilir.

Apandisit belirtileri şunlardır: Karın ağrısı: Genellikle karnın ortasında başlayıp zamanla sağ alt kadrana yerleşen, keskin ve şiddetli bir ağrı. Bulantı ve kusma: Ağrı başladıktan sonra ortaya çıkabilir. İştah kaybı: Yaygın bir belirtidir. Yüksek ateş: Genellikle 38-39°C civarında olabilir. Karında şişkinlik: Hissedilebilir. İshal veya kabızlık: Bağırsak alışkanlıklarında değişiklik görülebilir. Gaz çıkaramama: Gaz sancısı yaşanabilir. Öksürme, hapşırma veya derin nefes alındığında artan ağrı: Sağ alt karın bölgesinde şiddetli ağrı hissedilebilir. Apandisit belirtileri varsa, derhal tıbbi yardım alınmalıdır, çünkü tedavi edilmezse apandisit patlayabilir ve bu durum hayati tehlike oluşturabilir.