Anatomı

Kadavranın sonunda ne olduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, kadavra ile ilgili şu bilgiler değerlendirilebilir: Kadavra, tıbbi anlamda kullanılan bir kelime olup, ölü insan bedenini temsil eder. Kadavra bağışı, insan bedeninin ölüm sonrasında anatomi eğitiminde kullanılmak üzere bağışlanması anlamına gelir. Kadavra ilk kez genellikle tıp fakültesi birinci sınıfında, anatomi dersinde görülür. Kadavra, formaldehit gibi maddelerle korunur, bu sayede uzun süre saklanabilir ve sterilize olarak kalabilir. Kadavra, tıp öğrencilerine insan vücudunun anatomisini öğretmek amacıyla kullanılır.

Otopsiye giren doktor, cesedin hem dış hem de iç kısımlarını inceleyerek aşağıdaki bulguları görür: Dış muayene: Cesedin genel durumu, yaraları, morluk ve şişlikler, derideki izler, saç rengi ve uzunluğu gibi detaylar değerlendirilir. İç organların incelenmesi: Organların ağırlığı, büyüklüğü, şekli, rengi ve konumu not edilir; kanama, iskemi, enfarkt gibi patolojik bulgular tespit edilir. Laboratuvar örnekleri: Kan, idrar, doku örnekleri alınarak toksikoloji, genetik analiz veya mikroorganizma tespiti gibi testler için kullanılır. Mikroskobik inceleme: Her organın normal ve anormal bölümlerinden mikroskobik örnekler alınır. Bu incelemeler, ölüm nedenini ve varsa altta yatan hastalıkları belirlemek için yapılır.

Uykuluk, hayvanın göğüs kafesinin üst kısmında, timüs ve pankreas bölgelerindeki salgı bezlerinden elde edilen bir sakatat türüdür. Üç temel çeşidi bulunur: 1. Fındık uykuluk: Hayvanın böbrek üstü yağlarının arasında yer alan, misket şeklinde küçük bezlerdir. 2. Ciğer uykuluk: Süt kuzusunun karaciğeri ile akciğeri arasında yer alan, geniş ve yatay bir yapıya sahip özel bir uykuluk türüdür. 3. Gerdan uykuluk: Hayvanın gerdan bölgesinden çıkarılır. En çok süt kuzusu tercih edilir, ancak dana uykuluğu da yaygındır.

Hayır, vajen ve vajina aynı şey değildir. Vajina, memelilerde dişi genital sisteminin esnek ve kaslı kısmıdır. Vajen ise, vajinanın iç kısmını ifade eder ve genellikle tıbbi veya hukuki bağlamlarda kullanılır. Halk arasında vajina kelimesi genellikle vulva ya da genel olarak kadın cinsel organları için de kullanılır.

"Kızlık ex" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "kızlık zarı" hakkında bilgi verilebilir. Kızlık zarı (hymen), vajina girişindeki ince, etli, elastik bir doku parçasıdır. Kızlık zarının varlığı, bazı toplumlarda saflık ve bekaretin simgesi olarak kabul edilir.

Yunusların türlerine bağlı olarak 20 ila 40 arasında, bazı türlerde ise 50'ye kadar çıkabilen dişleri vardır. Örneğin: Orca (Katil Balina): 40 ila 56 diş. Şişe burunlu yunus: 24 ila 26 diş. Gri yunus: 22 diş.

Şırdana "şırdan" denmesinin nedeni, Farsça kökenli "şīrdān" kelimesinden alıntı olmasıdır. Şırdan, geviş getiren hayvanların (genellikle koyun veya inek) midelerinin dördüncü bölümüne verilen isimdir.

Kadınlarda idrar deliğinin (üretra) dışarıda olmasının nedeni, idrarın vücuttan atılmasını sağlamak amacıyla dış genital organların bir parçası olarak tasarlanmış olmasıdır. Üretra, vajina açıklığının hemen üstünde, klitorisin altında yer alır.

Vajina (vajen) ve vulva arasındaki temel farklar şunlardır: Vulva, kadının genital bölgesine dışarıdan bakıldığında gözle görülebilen tüm kısımları içerir; büyük dudaklar (labia majora), küçük dudaklar (labia minora), klitoris ve vajina girişini çevreleyen cilt gibi yapıları kapsar. Vajina ise dışarıdan bakmakla görülemeyen, iç dudakların iç kısmından başlayıp rahim ağzına kadar uzanan kaslı bir kanaldır. Özetle: - Vulva: Dış genital organlar (görülebilen kısımlar) - Vajina: İç genital kanal (görülemeyen kısım)

Filduresi (fillerin hortumu), fillerin burunlarının ve üst dudaklarının birleşiminden oluşan güçlü ve kıvrılabilen bir yapıdır ve çeşitli işlevlere sahiptir: Koku alma. Cisim tutma. Su içme. Çiftleşme. Ayrıca, fillerin dişleri savunma, kazma ve sanat ile süsleme amaçlı da kullanılır.

Basen, vücudun alt kısmında, kalçanın hemen altında ve bacakların en geniş kısmında bulunan bölgedir. Basen bölgesi, pelvik kemiklerin dış yüzeyinde yer alır ve bu bölgede kaslar, yağ dokusu ve cilt bir arada bulunur.

Su aygırlarının 44 dişi vardır. Her iki yanda da 3 kesici diş, bir köpek dişi, dört öğütücü azı ve üç azı dişi bulunur.

Su aygırlarının 44 dişi vardır. Her iki yanda da 3 kesici diş, bir köpek dişi, dört öğütücü azı ve üç azı dişi bulunur.

Pons'ta bulunan bazı çekirdekler: Kraniyal sinir çekirdekleri. Diğer çekirdekler. Ayrıca, pons'ta bulunan bazı çekirdeklerin isimleri şu şekildedir: Nucleus ambiguus. Nucleus dorsalis nervi vagi. Nucleus salivatorius inferior. Nucleus cuneatus. Nucleus arcuatus. Nuclei cochleares. Nuclei vestibulares.

Pons ve medulla oblongata, beyin sapının iki önemli parçasıdır. Pons. Medulla oblongata (omurilik soğanı). Beyin sapı, vücudun temel hayati fonksiyonlarını kontrol eden kritik bir bölgedir.

Yetişkin bir aslanın 32 dişi vardır.

Antrum, vücutta bulunan belirli organ veya bölgelere atıfta bulunan, genel bir boşluk veya oda anlamına gelen bir terimdir. Antrumun bulunduğu bazı yerler: Mide: Pilorik antrum veya gastrik antrum olarak da bilinir, midenin daha dar bölümü olan pilorun geniş kısmını oluşturur. Kafatası: Mastoid antrum, kafatasının zamansal kemiğinde, orta kulak ile temas halinde olan bir boşluktur. Sinüsler: Maksiller antrum veya antrum of Highmore, maksiller sinüs olarak da bilinen, üst çenedeki bir boşluktur. Yumurtalıklar: Antrum follicularum, yumurtalığı çevreleyen epiteldeki boşluktur. Ayrıca, antrum, omurgasızlarda dişi lepidoptera genital organlarındaki bir yapıyı da ifade edebilir.

Timsahın en zayıf noktası gözleri olarak kabul edilir. Timsahla karşılaşıldığında, ona saldırmak için ilk olarak gözlerine saldırılması önerilir.

Evet, horozların cinsel organı vardır. Kuşlarda, kloak adı verilen bir açıklık bulunur. Horozlarda cinsel birleşme, kuşlar gibi kloakların birbirine teması yoluyla gerçekleşir.

Erkeklerde "taşşak" olarak bilinen organ, testislerdir. Testisler, erkek üreme sisteminin bir parçası olup, skrotum adı verilen bir deri kesesi içinde penisin arkasında bulunan iki oval bezdir. Bu organlar, sperm üretimi ve cinsel hormonların (örneğin, testosteron) salgılanmasından sorumludur.