Glokom

Evet, glokom tehlikeli bir hastalıktır. Glokom, göz içi basıncının artması sonucu optik sinirin zarar görmesiyle ortaya çıkar ve tedavi edilmezse körlüğe yol açabilir. Ancak, erken teşhis edildiğinde hastalığın ilerlemesi durdurulabilir ve görme kaybı önlenebilir. Bu nedenle, risk altındaki bireylerin düzenli kontrollerini ihmal etmemesi önemlidir.

Glokom tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına ve körlüğe yol açabilir. Göz içindeki basınç, göz sinirlerine baskı yaparak zamanla tahribata neden olur. Glokomun erken teşhisi ve tedavisi, görme kaybını önlemek için kritik öneme sahiptir.

Göz tansiyonu (glokom) ilk başlarda genellikle belirti vermez ve sessizce ilerler. Ancak, zamanla aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir: Görme alanında daralma. Bulanık görme veya gece görüşünde zorluk. Gözlerde ağrı veya rahatsızlık hissi. Baş ağrıları. Erken teşhis için düzenli göz kontrolleri yaptırmak önemlidir.

Görme alanında darlık, gözlerin sabit bir noktaya bakarken görebildiği sahanın daralması anlamına gelir. Bu durum, glokom gibi bazı hastalıkların belirtisi olabilir.

Körlük ilerleme süresi, nedenine ve hastalığın türüne bağlı olarak değişir. Glokom (göz tansiyonu) gibi hastalıklar, tedavi edilmediğinde günler içinde kişiyi kör edebilirken, daha düşük seviyelerde aylar hatta yıllar içinde görme kaybına yol açabilir. Gece körlüğü (tavuk karası) ise genetik bir hastalık olup, ilerleyen yaşlarda görme keskinliğinin azalmasıyla kendini gösterir. Körlüğün ilerlemesini önlemek için düzenli göz muayeneleri ve erken teşhis önemlidir.

Göz tansiyonu (glokom) ağrısı, genellikle başlangıçta belirgin bir belirti göstermez. Ancak, hastalık ilerledikçe şu belirtiler ortaya çıkabilir: Baş ağrıları: Göz kapağı ve çevresinde ağrıya eşlik eden baş ağrıları yaşanabilir. Gözde sertlik ve baskı hissi: Gözlerde gerginlik ve üzerine bastırınca oluşan ağrı hissi olabilir. Görüş alanında daralma: Özellikle çevresel görmede azalma ve bulanık görme görülebilir. Mide bulantısı: Şiddetli vakalarda mide bulantısı da bir belirti olabilir. Bu tür belirtiler fark edildiğinde bir göz doktoruna başvurmak önemlidir. Erken teşhis ve tedavi, görme kaybını önlemek için kritiktir.

Glokom ve glokim aynı hastalığı ifade eder. Glokom, göz içi basıncının artması sonucu görme sinirinin zarar görmesi ile ortaya çıkan bir göz hastalığıdır.

Göz tansiyonu (glokom) kontrolsüz olduğunda, değer ne olursa olsun körlüğe neden olabilir. Bazı durumlarda göz tansiyonunun yüksek seviyeleri ve körlük riski şu şekildedir: - 50-60 mmHg: Şiddetli göz ağrısı, bulantı, kusma ve baş ağrısı ile birlikte birkaç gün içinde ciddi görme kaybına yol açabilir. - 25-30 mmHg: Tedavi edilmezse 2-3 yıl içinde kalıcı körlüğe neden olabilir. - 70 mmHg: 2-3 günde kalıcı körlük oluşabilir. Bu nedenle, göz tansiyonunun normal değerlerin üzerinde olması durumunda bir göz doktoruna başvurmak önemlidir.

Sekonder glokom, gözdeki diğer hastalıklar nedeniyle göz içi basıncının yükselmesi sonucu oluşan bir glokom türüdür. Sekonder glokomun bazı alt türleri: - Psödoeksfolyatif glokom: Göz içi dokularından soyulup dökülen kepek benzeri bir materyal açıyı tıkar. - Pigmenter glokom: Koyu renkli gözlerde dökülen pigment hücreleri açıyı tıkar. - Lense bağlı glokom: Katarakt gelişimiyle birlikte şişen mercek açıyı tıkar. - Üveitik glokom: Göz içi iltihabında inflamatuar hücreler açıyı tıkar. - Göz içi tümörlerine bağlı glokom. - İlaca bağlı (kortizon kullanımı) glokom. - Göz içi kanamalarına bağlı glokom.

Glokom ameliyatı genellikle 30 dakika ile 2 saat arasında sürer.

Gözlerin puslu görmesi, çeşitli göz hastalıklarının belirtisi olabilir. Bu durum, aşağıdaki hastalıklardan kaynaklanabilir: Katarakt: Göz merceğinin bulanıklaşması sonucu puslu görmeye neden olur. Glokom: Göz içi basıncının artmasıyla görme kaybına yol açabilir ve puslu görmek bu hastalığın bir belirtisi olabilir. Sarı nokta hastalığı: Merkezi görme bölgesinde görme kaybına ve renk ayrımında zorluğa yol açar. Diyabetik retinopati: Diyabetin neden olduğu bir göz hastalığı olup, retina hasar gördüğünde puslu görmeye neden olabilir. Ayrıca, göz kuruluğu, migren ve göz yorgunluğu gibi durumlar da puslu görmeye yol açabilir. Bu tür belirtiler yaşandığında, kesin teşhis ve uygun tedavi için bir göz doktoruna başvurulması önemlidir.

Glokom ameliyatı, glokomun kesin çözümü değildir, ancak hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak ve görme kaybını durdurmak için etkili bir tedavi yöntemidir. Ameliyat sonrası, göz tansiyonu kontrol altına alınsa bile, oluşmuş doku zararlarının geri döndürülmesi mümkün değildir. Glokom ameliyatı olup olmayacağınıza ve hangi tedavi yönteminin size uygun olduğuna, bir göz doktoru tarafından yapılan muayene ve tetkikler sonucunda karar verilmelidir.

Glokom için göz hastalıkları alanı açılır.

Glokom, gelişim mekanizmasına bağlı olarak farklı türlerde sınıflandırılır: 1. Açık Açılı Glokom: En yaygın türdür. 2. Kapalı Açılı Glokom: Göz içi sıvısının akışı aniden bloke olur, göz içi basınç hızla yükselir. 3. Konjenital Glokom: Bebeklerde doğuştan göz drenaj kanallarının anormal gelişimi sonucu ortaya çıkar. 4. Sekonder Glokom: Başka hastalıklar (diyabet, üveit, tümör) veya ilaç kullanımı nedeniyle gelişir. 5. Normal Basınçlı Glokom: Göz içi basıncı normal sınırlarda olsa da optik sinir hasarı meydana gelir.

Glokomatöz görme kaybı geri döndürülemez, çünkü optik sinir hasarını tersine çevirebilecek veya iyileştirebilecek bir tedavi yoktur. Ancak, erken teşhis ve uygun tedavi ile görme kaybının ilerlemesi durdurulabilir veya yavaşlatılabilir.

Evet, göz tansiyonu (glokom) çarpıntıya neden olabilir. Glokom tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar, sistemik yan etkiler olarak çarpıntı gibi kalp rahatsızlıklarına yol açabilir.

Göz tansiyonu (glokom) olan kişilerin yatarken başlarını yüksekte tutmaları önerilir. Bu, göz içi basıncının dengelenmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, glokom hastalarının günlük aktivitelerini kaza ve tehlikelerden uzak tutacak şekilde yeniden düzenlemeleri de faydalı olacaktır.

Akut açı kapanması glokomu acil bir durumdur. Bu durumun belirtileri ortaya çıktığında hemen göz doktoruna başvurulmalıdır, çünkü zaman kaybetmeden tedavi edilmezse görme kaybı oluşabilir.

Humphrey perimetrisi, glokomun değerlendirilmesi ve yönetimi için yaygın olarak kullanılan bir otomatik statik perimetri cihazıdır. Bu cihaz, aşağıdaki amaçlarla da kullanılır: Görme alanı kusurlarının kesin ölçümü: Görme alanı fonksiyonunu değerlendirmek ve görme alanı kayıplarını tespit etmek için. Tanısal görüntüleme ile entegrasyon: Optik koherens tomografi (OCT) ve fundus fotoğrafçılığı gibi yöntemlerle elde edilen yapısal bilgilerle görsel alan verilerini ilişkilendirmek. Hasta takibi: Görme alanı defektlerinin ilerlemesini izlemek ve tedavinin etkinliğini değerlendirmek.

Biriglo göz damlası, açık açılı glokom veya oküler hipertansiyon gibi durumlarda intraoküler basıncın düşürülmesi için kullanılır. Ayrıca, göz kuruluğu, göz yanması ve tahriş gibi semptomların hafifletilmesinde de tercih edilebilir.