Anatomi

Kanda kırmızı ve beyaz renklerin ne anlama geldiği şu şekilde açıklanabilir: Kırmızı kan. Beyaz kan. Kanın renginin koyu olması ise vücudun yetersiz sıvı alımı, anemi, karaciğer ve böbrek sorunları, iç kanamalar veya kan kaybı gibi durumlarla ilişkili olabilir. Kandaki değerlerin yorumlanması için bir sağlık profesyoneline danışılması önerilir.

İnsan kalbi, ortalama bir ömür olan 70 yıl boyunca 2,5 ila 3 milyar kez atar. Ancak, kalbin dayanıklılığı kullanılan malzeme ve bireysel sağlık faktörlerine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Örneğin, kalp kapakçıkları biyolojik olduğunda 10-15 yıl, sentetik olduğunda ise 20-30 yıl veya daha uzun süre dayanabilir. Kalp sağlığını korumak için düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve düzenli doktor kontrolleri önerilir.

MCP eklemleri, metakarpal kemikler ile parmakların proksimal falanjları arasında bulunan eklemlerdir. Metakarpofalangeal (MCP) eklemlerin bazı özellikleri: Fonksiyonellik: Parmakların esnemesine, uzamasına ve dönmesine izin verirler. Önemi: Kavrama gücü ve el becerisi açısından önemlidirler. Yaralanmalar: Özellikle basketbol gibi sporlarda parmak sıkışması veya burkulması sonucu sıklıkla yaralanırlar.

Barba, Rumca'da "ihtiyar rum meyhanecisi" anlamına gelir. Ayrıca, "barba" kelimesi tıpta sakal anlamında da kullanılır. Bunun yanı sıra, Burgazada'da bir meyhane olan "Barba Yani", el yapımı uzo ve özel salatalarıyla ünlüdür. Ayrıca, Barba adında, taşınabilir ve yüksek sıcaklıklara dayanıklı bir taş fırın da bulunmaktadır.

Lökosit, beyaz kan hücresi veya akyuvar olarak da bilinir. Lökositlerin bazı işlevleri: Vücudu enfeksiyonlara, bakterilere ve diğer yabancı maddelere karşı korur. Bağışıklık yanıtının düzenlenmesiyle bağışıklık sistemi tepkilerini koordine eder. Yabancı maddelerin tespiti ve yok edilmesi sayesinde zararlı partiküllerin vücutta barınmasına engel olur. Lökositler, beş alt tipe ayrılır: 1. Nötrofiller. 2. Lenfositler. 3. Monositler. 4. Eozinofiller. 5. Bazofiller. Normal lökosit değeri, mikrolitre başına 4.000 ila 11.000 hücre arasında değişir.

Kolun fleksiyonu ve ekstansiyonu, enine (transvers) eksen çevresinde, vücudun iki farklı bölümünün birbirine yaklaşması ya da birbirinden uzaklaşması hareketleridir. Fleksiyon, bir eklemi yapan iki parçanın arasındaki açının azalması, yani bükülmedir. Ekstansiyon, bir eklemi yapan iki parçası arasındaki açının artması, yani gerilme/esnemedir.

Tıpta "bili-" terimi, genellikle safra ile ilgili terimlerde kullanılır. Bazı örnekler: Bilirubin: Kırmızı kan hücrelerinin parçalanmasıyla üretilen bir madde. Biliyaz: Safra ile ilgili cilt sararması durumlarını ifade eden bir terim. Biliopatik: Safra yolundaki hastalıklar veya bozukluklar için kullanılır. "Bili-" ön eki, safra ile ilgili bir işlemi veya durumu tanımlamak için kullanılır ve genellikle "itin" veya "toxin" gibi son eklerle birleşir. Bu tür tıbbi terimler, sağlık profesyonellerinin müzakerelerinde veya hastalıkların tanımlanmasında yaygın olarak kullanılır.

Vücutta en çok çizgili kas, kol, sırt, bacak, göğüs ve mide kasları gibi istemli hareket ettirilebilen her bölgede bulunur. Çizgili kaslar, aynı zamanda iskelet kasları veya striyasyonlu kaslar olarak da bilinir ve kemiklere bağlıdır.

Vücutta en çok çizgili kas, kol, sırt, bacak, göğüs ve mide kasları gibi istemli hareket ettirilebilen her bölgede bulunur. Çizgili kaslar, aynı zamanda iskelet kasları veya striyasyonlu kaslar olarak da bilinir ve kemiklere bağlıdır.

Balık etli ve beyaz tenin neden olduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, beyaz ten, deride bulunan melanosit hücrelerinin zarar görmesi veya ölmesi sonucu pigment üretiminin azalması ve ciltte beyaz lekelerin ortaya çıkmasıyla oluşabilir. Balık etli olmak ise, vücut kitle indeksinin belirli bir değerin üzerinde olmasıyla ilişkilidir. Daha fazla bilgi için bir uzmana danışılması önerilir.

Diz anatomisi, üç ana bölüme ayrılır: 1. Kemikler: Diz eklemini oluşturan üç ana kemik vardır: uyluk kemiği (femur), kaval kemiği (tibia) ve diz kapağı kemiği (patella). 2. Bağlar: Diz ekleminin sabit kalmasını sağlayan dört ana bağ bulunur: ön çapraz bağ, arka çapraz bağ, iç yan bağ ve dış yan bağ. 3. Kaslar ve Menisküsler: Diz ekleminde kuadriseps ve hamstring kasları ile menisküsler (iç ve dış) yer alır. Bu yapılar, birlikte çalışarak dizin koşma, yürüme gibi hareketlerini yönetir ve eklemin dayanıklılığını sağlar.

Meri kelimesi, Arapça kökenli olup "geçerli" veya "yürürlükte olan" anlamına gelir. Genellikle resmi yazışmalarda, konunun yasal dayanağını göstermek için kanun maddesine veya yönetmelik gibi hüküm kaynağına atıfta bulunmak amacıyla kullanılır.

İnsanlarda her kadranda 3 adet olmak üzere toplam 12 adet kalıcı molar diş bulunur. Molar dişlerin isimleri ve bulundukları yerler: Maksiller (üst) molar dişler: birinci, ikinci ve üçüncü molar. Mandibular (alt) molar dişler: birinci, ikinci ve üçüncü molar.

Villus, ince bağırsağın iç yüzeyinde bulunan, besinlerin emilimini ve kana geçişini sağlayan ince uzantılardır. Villusları oluşturan epitel hücrelerinin yaptığı sitoplazmik ve daha küçük olan uzantılara ise mikrovillus denir. Ayrıca, "villus" kelimesi bitki tüyü veya tümür gibi farklı bağlamlarda da kullanılabilir.

Fizyolojide refleks, dıştan gelen bir uyarı sonucunda refleks yayı aracılığıyla doğan ve devinim, iç salgı gibi iç tepkilere yol açan istem dışı sinir etkinliğidir. Refleksin bazı özellikleri: Ana özelliği: Aynı türden uyarılara hep aynı tepkinin verilmesidir. Omurilik kontrolü: Refleks mekanizması omurilik tarafından yönetilir. Türleri: Doğuştan gelen ve sonradan kazanılan refleksler olarak ikiye ayrılır. Önemi: Refleksler, vücudun koruma mekanizmalarından biridir. Örnekler: Öksürme, hapşırma, göz kapağının kırpılması (doğuştan gelen refleksler). Limon görüldüğünde ağzın sulanması, bisiklet sürmek (sonradan kazanılan refleksler).

6. sınıf solunum sistemi, havadaki oksijenin kana, kandaki karbondioksitin ise havaya verilmesini sağlayan yapı ve organlardan oluşur. Solunum sistemini oluşturan organlar: Burun. Yutak. Gırtlak. Soluk borusu. Akciğerler. Bronşlar ve bronşçuklar. Alveoller. Diyafram.

Otonom sinir sistemi ve otonomik sinir sistemi aynı anlama gelir. Otonom sinir sistemi, periferik sinir sisteminin, istemsiz yapılan hareketleri ve organ fonksiyonlarının kontrolünü gerçekleştiren bölümüdür.

MYL tıpta farklı anlamlara gelebilir. Bunlardan bazıları: Mylohyoid. Multipl miyelom. Ayrıca, LYM (lenfosit) kısaltması da tıpta kullanılmaktadır ve bağışıklık sisteminin bir parçası olan beyaz kan hücrelerini ifade eder.

Vücutta en çok bulunan damar çeşidi kılcal damarlardır. İnsan vücudundaki damarların toplam uzunluğu 9.000-19.000 km kadardır.

Tıpta "ub" kısaltması, Ubiquitin adı verilen proteinin gen adı olarak kullanılır. Ayrıca, "UB" kısaltması idrar kesesi anlamına gelen "urinary bladder" ifadesinin İngilizce'deki ilk harfleridir. Bunun dışında, "UB" farklı bağlamlarda çeşitli anlamlara gelebilir, örneğin: Uluslararası Bakaloria (UB); Buffalo Üniversitesi (UB); Tanımlanmamış Davranış (Undefined Behavior).