Yargıtay

Yargıtay tebliğname numarası, Yargıtay'a gelen ceza dosyalarının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kaydedilmesi ve inceleme sırasının belirlenmesi amacıyla verilen numaradır.

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/10489 K kararı 21 Mayıs 2012 tarihinde verilmiştir.

2012/5419 sayılı karar, farklı yargı alanlarında verilmiş iki farklı karara atıfta bulunabilir: 1. 6. Ceza Dairesi Kararı: Bu karar, hırsızlık suçunda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 145/1. maddesi uyarınca indirim uygulanmasına ilişkin bir Yargıtay içtihadını içermektedir. 2. 9. Hukuk Dairesi Kararı: Bu karar, iş hukuku ile ilgilidir ve kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti gibi alacakların ödenmesi talebini kısmen kabul eden bir yerel mahkeme kararını onaylamaktadır.

Ankesörlü telefon kullanımında, özellikle FETÖ soruşturmalarında belirlenen bazı kurallar şunlardır: Şifreleme: Mahrem imamlar, hedef şahısların telefon numaralarını çeşitli şifreleme metotlarıyla kaydeder. Kısa ve tek arama: Aramalar kısa süreli ve tek taraflı yapılır, sadece çağrıdan ibaret olabilir. Rütbe ve kuvvet denkliği: Genellikle aranan askerlerin rütbeleri ve bağlı bulundukları kuvvetler denk olur. Mesai dışı arama: Aramalar genellikle mesai saatleri dışında yapılır. İlgisiz kişilerin aranması: Sorumlu kişi, askeri personeli aradıktan sonra tedbir amaçlı ilgisiz kişileri de arar. Periyodik arama: Aramalar 15 gün, ayda veya iki ayda bir kez gibi periyodik olarak yapılır. Cihazların toplantı yerine götürülmemesi: Aranan şahısların hatlarının takılı bulunduğu cihazlar toplantı yerine götürülmez veya götürülse bile kapalı tutulur. Aynı ilde ikamet: Mahrem imam, sorumlu olduğu asker şahıslarla aynı ilde ikamet eder ve aynı ildeki sabit hatlarla iletişim kurar.

TCK 184 kapsamında Yargıtay'ın bazı kararları: 1. 2018 tarihli bir kararda, kadının bilgisi ve onayı dışında yapılan kürtaj işleminde kastın ve hukuka aykırılığın oluştuğu belirtilmiş, sanık hekime ceza verilmiştir. 2. Başka bir kararda, kadının eşinden habersiz kürtaj yaptırdığı olayda, eşin rızasının aranmaması gerektiğine hükmedilmiştir. 3. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2015/520 sayılı kararında, TCK 184/5. maddesi uyarınca, failin ruhsatsız yapısını ruhsata uygun hale getirmesi durumunda, kamu davasının düşeceği ve mahkum olunan cezanın bütün sonuçlarıyla ortadan kalkacağı belirtilmiştir. 4. Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin 2014/30474 sayılı kararında, ruhsata aykırı olarak terası kapatıp oda yapma eyleminin, binanın brüt alanında artış meydana getiren ve "bina" vasfında olması nedeniyle mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Kesin ve bağlayıcı mahkeme kararları şunlardır: 1. Anayasa Mahkemesi Kararları: Anayasa Mahkemesi'nin kararları kesindir ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. 2. İçtihatları Birleştirme Kararları: Yargıtay ve diğer üst yargı organlarının içtihatları birleştirme kararları bağlayıcıdır. 3. Askeri Yargıtay Kararları: Askeri mahkemelerden gelen karar ve hükümlerin son inceleme mercii olan Askeri Yargıtay'ın kararları da bağlayıcıdır. Ayrıca, şeklî anlamda kesinleşen mahkeme kararları da bağlayıcıdır ve bu kararlar olağan kanun yollarıyla denetlenemez.

Yargıtay'ın "ihbar tazminatı ücretten mahsup edilemez" kararı, işçinin işverene olan ihbar tazminatı borcunun, işçinin kendi ücretinden doğrudan kesilemeyeceği anlamına gelir. Bu durumda, işveren işçinin ihbar tazminatı borcunu tahsil etmek için yargı yoluna başvurmalı ve icra takibi başlatmalıdır.

Bozma talebine ilişkin infazın durdurulması kararı, kesinleşmiş bir mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu tespit edildiğinde, Adalet Bakanlığı'nın talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen bir karardır. Bu karar, infazın kendiliğinden durmasını sağlamaz, ayrıca mahkemeden infazın durdurulması için ek bir talep yapılması gerekir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2014/16738 esas numaralı dosyası hakkında karar 30 Nisan 2014 tarihinde verilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (HGK) kararlarının yürürlüğe girme zamanı, kararın Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihten itibaren dokuz ay sonrasıdır.

"Yargıtay CBS gönderildi" ifadesi, hukuk dairelerinde incelemesi tamamlanan dosyanın kapatılıp Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı birimine gönderildiğini ifade eder.

Yargıtay'a göre, kredi sözleşmesine ilişkin zamanaşımı süresi 10 yıldır.

Yargıtay'ın kanun yararına bozması durumunda şu sonuçlar doğar: 1. Karar sadece sanığın lehine sonuç doğurur. 2. Hüküm ortadan kalkabilir veya yeniden yargılama gerekebilir. 3. Bozma kararı Resmî Gazete'de yayımlanır ve yargı mercileri için emsal teşkil eder. Bu olağanüstü kanun yolu, hukuka aykırılıkların giderilmesi ve içtihat birliğinin sağlanması amacıyla kullanılır.

Akıl hastası olan eş, doğrudan boşanma davası açamaz. Yargıtay'ın bu konudaki bazı kararları: Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 29.04.2010 tarihli kararına göre, akıl hastalığının iyileşme ihtimalinin bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilirse, akıl hastası eş boşanma davası açabilir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 14.02.2013 tarihli kararına göre, akıl hastası eşin davranışları iradi olmadığından kendisine kusur yüklenemez ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) sebebiyle boşanma davası açılamaz. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 22.02.2018 tarihli kararına göre, davacı kadının vasisinin, davacı kadının akıl hastalığı nedeniyle boşanma talebinde bulunması hukuken mümkün değildir. Boşanma davası gibi hukuki süreçlerde bir avukata danışılması önerilir.

Kira tespit davasında Yargıtay'ın bozma nedenleri şunlardır: 1. Kira artış oranının yanlış belirlenmesi: Sözleşmede kira artış oranı belirtilmişse, bu orana göre kira bedelinin belirlenmemesi. 2. Emsal kira bedellerinin dikkate alınmaması: Kiralananın durumu, bölgedeki rayiç kira bedelleri ve diğer emsal kira sözleşmelerinin değerlendirilmemesi. 3. Hakkaniyet ilkesinin gözetilmemesi: Kira bedelinin belirlenmesinde hakkaniyete uygun bir indirim yapılmaması. 4. Net yerine brüt kira bedelinin tespiti: Kira bedelinin net olarak tespit edilmesi gerekirken brüt olarak belirlenmesi. 5. Dava açma usulüne uyulmaması: Davanın belirsiz alacak davası veya kısmi dava olarak açılması, ıslah kurumunun uygulanmaması.

Yargıtay'ın muris muvazaası ile ilgili kararları kesin olarak kabul edilir, çünkü bu kararlar İçtihadı Birleştirme Kararları niteliğindedir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/9/2017 tarihli ve E.2017/16.MD-956, K.2017/370 sayılı kararı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün silahlı örgüt olarak kabulüne ilişkin bir mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmesidir. Bu kararda, ByLock verilerinin hukuka uygun delil olarak kabul edildiği ve bu sistemi kullanmanın silahlı örgüt üyeliği için yeterli bir delil olduğu belirtilmiştir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2002/4638 sayılı karar, kooperatif ortaklığından çıkarılma ve şahsın hukukuna ilişkin ilamların icrası ile ilgilidir. Kararın özeti şu şekildedir: 1. Kooperatiften çıkarılma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz ve bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder. 2. Şahsın hukukuna ilişkin hükümler, kesinleşmedikçe icra olunamaz. 3. Bu kurallar, ilamda yer alan feri nitelikteki hususları da kapsar. Bu karar, 21 Mart 2002 tarihinde oybirliğiyle alınmıştır.

Yargıtay'ın ByLock ile ilgili kararları genel olarak iki ana kritere dayanmaktadır: 1. Örgütsel Kullanım: Yargıtay'a göre, ByLock'un örgütsel amaçla kullanılması halinde bu durum suç delili olarak değerlendirilmektedir. 2. Somut Deliller: ByLock kullanımının yanı sıra, yazışma içerikleri ve diğer somut deliller de suçun ispatı için gereklidir. Ayrıca, şüphenin sanık lehine değerlendirilmesi ilkesi gereği, ByLock verilerinin tek başına yeterli olmadığı ve User ID gibi teknik detayların da incelenmesi gerektiği yönünde kararlar verilmiştir.

Sigorta hukuku ile ilgili bazı Yargıtay kararları şunlardır: 1. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 22/17. maddesi gereğince, sigorta eksperleri tarafından düzenlenen raporlar delil niteliğindedir. 2. Trafik kazalarında tam kusurlu olan sürücüler bile sigorta şirketleri tarafından tazminatla yükümlü tutulmaktadır. 3. Sigorta şirketleri, olası kaza durumlarında rizikonun ne olduğuna ilişkin delilleri kendi bulmakla yükümlüdür. 4. 2016 yılından sonra yapılan sigortalar istinaf kanunları kapsamında yer almaktadır. 5. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nde işverence verilmesi gereken belgeler arasında işe giriş bildirgesi de bulunmaktadır.