Yargıtay

Yargıtay'a göre, ikamet araması kararı, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hâllerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile uygulanabilir. Konutta arama yapılabilmesi için hâkim kararı alınması gerekmektedir, ancak suçüstü veya gecikmesinde sakınca bulunan hâller bu kuralın istisnasıdır.

Dolandırıcılığa teşebbüs ile ilgili bir Yargıtay kararı örneği, 15. Ceza Dairesi'nin 2016/2216 E. ve 2016/9120 K. sayılı ilamıdır. Bu kararda, sanığın banka önünde kendisini tanıtan kişilere güvenerek dolandırıcılık yapmak istediği, ancak mağdurun bu taktiğe inanmayarak durumu babasına anlatması üzerine suçun teşebbüs aşamasında kaldığı belirtilmiştir. Diğer bir örnek karar ise 11. Ceza Dairesi'nin 2021/16966 E. ve 2024/7470 K. sayılı kararıdır.

Haksız azile dayalı vekalet ücretinde hakkaniyet indirimi yapılmaz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/634 E., 2021/59 K. sayılı kararına göre, avukatın kusur ve ihmaline dayalı olmaksızın yapılan haksız azil sonucunda, avukatın vekalet ücretinin tamamı, dava lehe sonuçlanıp kesinleşmiş gibi muaccel hale gelir ve bu ücretten hakkaniyet indirimi yapılması doğru değildir.

T.C. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E. 2016/26030 K. 2018/228 T. 17.1.2018 kararı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip ve icra emrinin iptali ile ilgili bir davadır. Özetle, bu kararda şu hususlar öne çıkmaktadır: Alacaklı tarafından borçluya ihtarname gönderilmiş ve borçlu bu ihtarnameye yasal 8 günlük süre içinde itiraz etmiştir. İpoteğin limit ipoteği olması ve ihtarnameye itiraz edilmesi, borçlulara icra emri gönderilmesine engel teşkil etmez. Ancak, borçlular hesap özetine de itiraz ettiklerinden, hesap katındaki alacak ve faiz miktarı kesinleşmemiştir. Mahkemenin, alacaklının alacağını İİK 68/b maddesinde yazılı belgelerle kanıtlamasını istemesi ve gerektiğinde bu belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırması gerekmektedir.

Yargıtay, itirazın iptali davasında bozma kararı şu hallerde verebilir: 1. Davanın esasına ilişkin hukuki noktaların değerlendirilmesinde hata yapılması. 2. Kararın kesin hüküm teşkil etmemesi. 3. Süre aşımı. 4. Yetki itirazı.

2014 yılında Yargıtay'da çıkan bazı önemli kararlar şunlardır: 1. Gaiplik ve Tapu İptal Davaları: Hazine tarafından açılan, TMK'nın 588. maddesine dayalı gaiplik ve buna bağlı tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar. 2. Vakıf Davaları: 5737 sayılı Vakıflar Kanunu uyarınca vakıfların açmış olduğu tapu iptal ve tescil davaları. 3. Sebepsiz Zenginleşme Davaları: Kararı veren mahkemenin sıfatına ve arada sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan davalar. 4. İş Hukuku Davaları: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "Aile Hukuku" başlıklı ikinci kitabında yer alan hükümlerden kaynaklanan davalar. 5. Tüketici Davaları: Tüketici hakem heyeti kararlarına itiraz davaları.

Yargıtay'ın memnu haklarla ilgili kararı, Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan'ın yasaklı haklarının iadesi hakkında verilmiştir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Zeydan hakkında verilen memnu hakların geri verilmesi kararının usulsüz olduğuna ve yeniden karar verilmesi için yerel mahkemeye gönderilmesine hükmetmiştir. Kararın gerekçesinde şu hususlar belirtilmiştir: - Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Zeydan'ın yasaklanmış haklarının geri verilmesine dair kararı, görevsiz şekilde vermiş ve hukuki değerden yoksun bulmuştur. - Zeydan hakkında 3 yıllık sürenin 2025 yılında dolacağı, ancak mahkemenin 2023 yılında bu kararı aldığı ifade edilmiştir. - Memnu hakların iadesi için gerekli inceleme ve araştırmanın yapıldıktan sonra yeniden karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

"Yargıtay dosya inceleme talebi CBS'ye gönderilmiştir" ifadesi, dosyanın kararının verildiğini ve dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına (CBS) iletildiğini belirtir. Bu aşama, dosyanın tebliğ veya infaz işlemleri için Başsavcılığa gönderilmiş olduğunu gösterir.

Bilirkişinin denetime elverişliliği, iki ana mekanizma tarafından denetlenir: 1. Bölge Kurulları Denetimi: Bilirkişilerin görevleriyle ilgili tutum ve davranışları veya hazırladıkları raporlar, bölge kurulları tarafından denetlenir. 2. Yargıtay Denetimi: Bilirkişi raporlarının bilimsel dayanaklarını içerip içermediği ve tarafların ve hakimin denetimine uygun açıklıkta olup olmadığı, Yargıtay kararları ile denetlenir.

Yargıtay'ın şüphe tanımı, suçun işlendiğine dair ciddi ve makul şüphelerin bulunması olarak ifade edilmektedir. Ancak, sadece şüpheye dayanarak mahkumiyet kararı verilemez; kesin ve inandırıcı delillerin mevcut olması gerekmektedir.

Yargıtay içtihatları birleştirme kararları, Resmi Gazete'de yayınlanır.

Yargıtay'ın eklenti olarak kabul ettiği yerler şunlardır: 1. Apartman merdiveni, asansör kapısı önü ve sahanlık gibi apartman ortak kullanım alanları. 2. Site bahçesi ve otopark, site sakinlerinin ortak kullandığı alanlar. 3. Bahçe duvarı içinde kalan ahır, çardak gibi konutun yan mekanları. 4. Kömürlük, garaj, konutun tamamlayıcı parçaları olan yapılar. Bu yerler, konut dokunulmazlığı ve özel hayatın gizliliği bağlamında değerlendirilirken, izinsiz girişlerin suç teşkil edebileceği alanlar olarak belirlenmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2016/1082 E. 2018/1719 K. sayılı kararı, iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuen ödetilmesi istemine ilişkindir. Karara göre, Kurumun rücu alacağı, 506 sayılı Kanunun 26. maddesine göre, davalının %50 kusuruna isabet eden miktarla sınırlıdır. Mahkeme, davanın kısmi dava niteliğinde olduğunu ve talep edilen miktarın toplam miktar içinde kaldığından hareketle davanın kabulüne karar vermiştir.

Yargıtay'da görev süresi bitince, üyelerin Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından adli yargıda sınıf ve derecelerine uygun bir göreve atanmaları gerekmektedir. Ayrıca, görevi sona eren üyelerin Yargıtay'la ilişkileri kesilir ve atamaları gerçekleşinceye kadar özlük hakları Yargıtay tarafından karşılanmaya devam edilir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nde 2016/17859 esas numaralı dosyanın sonuçlanma süresi, dairenin iş yüküne ve dosyanın niteliğine bağlı olarak değişir. Ancak, kesin bir süre vermek mümkün değildir ve davaların sonuçlanması için ortalama süreler her zaman değişebilir.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanı İbrahim Şahbaz Sivas'ın Divriği ilçesindendir.

Yargıtay, ticari defterleri iki şekilde değerlendirir: 1. Lehe delil olarak: Ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının tam, kayıtların birbirini doğrular nitelikte olması durumunda, sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilir. 2. Aleyhe delil olarak: Defterlerin usulüne uygun tutulmamış, açılış veya kapanış onaylarının eksik, kayıtların birbirini doğrulamıyor olması durumunda, sahibi aleyhine delil oluşturur.

Yargıtay'dan gelen bir dosyanın sonuçlanma süresi, dosyanın türüne, iş yoğunluğuna ve ilgili dairenin inceleme sürecine bağlı olarak değişir. Süreyi etkileyen diğer faktörler şunlardır: - Ek talepler: Tarafların ek dilekçeler sunması veya itirazlar süreci uzatabilir. - Bozma kararı: Eğer Yargıtay dosyayı bozarsa, yerel mahkemeye geri gönderilir ve yeniden incelendikten sonra tekrar Yargıtay'a gidebilir, bu da ek zaman gerektirir. Dosyanın durumunu takip etmek için UYAP üzerinden sorgulama yapılabilir veya Yargıtay'daki ilgili dairenin kalemiyle iletişime geçilebilir.

Yargıtay, ziynet eşyası davasında feragati kesin hüküm etkisi doğuracak bir işlem olarak değerlendirmektedir. Feragat durumunda: Dava sona erer ve yargılama giderleri feragat eden tarafça ödenir. Feragat eden taraf, aynı sebeplere dayanarak üç yıl boyunca yeniden dava açamaz. Feragat, ziynet eşyası taleplerini de içerdiği için bu taleplerden tekrar yararlanılamaz. Ayrıca, anlaşmalı boşanma protokolünde ziynet eşyalarına ilişkin açık bir feragatname yoksa, genel feragat ifadelerinin ziynet eşyası talebini ortadan kaldırmayacağı yönünde Yargıtay kararları bulunmaktadır.

Yargıtay'a göre fazla çalışma ücretinin ispatı için aşağıdaki deliller kullanılabilir: 1. İş Yeri Kayıtları: İşyerine giriş çıkışı gösteren belgeler ve iç yazışmalar delil olarak kabul edilir. 2. Ücret Bordroları: İşçinin imzasını taşıyan bordrolar, sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. 3. Tanık Beyanları: Fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilir. 4. Genel Vakıalar: İşin niteliği ve yoğunluğu esas alınarak fazla çalışmanın var olup olmadığı değerlendirilebilir. Ayrıca, fazla çalışmanın aylık 22,5 saati aşan kısmı asıl ücrete dahil edilebilir ve bu durumun bordroda ayrı gösterilmesi önerilir.