• Buradasın

    Yargılama

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    HMK duruşmalara katılmayan taraf yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez ne demek?

    HMK'ya göre, duruşmalara katılmayan taraf yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez ifadesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150. maddesinde yer alan bir hükmü ifade eder. Bu hükme göre, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Bu hüküm, davaların tarafların ilgisizliği nedeniyle uzun süre devam etmesini önlemek amacıyla geliştirilmiştir.

    Ön alım hakkını kullanan davalı yargılama giderlerini öder mi?

    Evet, ön alım hakkını kullanan davalı yargılama giderlerini öder. Türk Medeni Kanunu'nun 734. maddesine göre, önalım hakkı ancak dava açılarak kullanılabilir ve bu durumda davalı, davanın açılmasına kendi haliyle davranışıyla sebebiyet vermişse yargılama giderlerinden sorumlu olur. Ayrıca, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 312/2. maddesi gereğince, davalı davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında davacının talep sonucunu kabul etmişse yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilemez.

    Suçsuzluk ilkesi hangi haklardandır?

    Suçsuzluk ilkesi, temel bir insan hakkı olup, adil yargılanma hakkının bir unsurudur. Türkiye'de suçsuzluk ilkesi, Anayasa'nın 38/4. maddesinde yer alır ve "Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz" şeklinde ifade edilir. Uluslararası düzeyde, suçsuzluk ilkesi, 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (m.11/f.4), 1950 tarihli İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi (m.6/f.2) ve Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı m.48'de de yer almaktadır.

    Maddi hata nedir?

    Maddi hata, hukuki bir olayın olup olmadığı veya koşul ve niteliklerinde yapılan yanılmayı ifade eder. Maddi hata türleri: Sınav kağıtlarında: Okunup notu verilmiş bir sınav kağıdında puanların hatalı toplanması ve yanlış not verilmesi. Hukuki belgelerde: Kararlarda yer alan yazı, hesap hataları, tarih yanlışlıkları ve ifade bozuklukları. Kamulaştırma belgelerinde: Taşınmaz malın yüzölçümü, niteliği, üzerindeki yapılar ve ağaçlarla ilgili belirlemelerde yapılan hatalar. Maddi hataların düzeltilmesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 183. maddesi uyarınca, karar verilinceye kadar mümkündür.

    Doğrudanlık ilkesi nedir?

    Doğrudanlık ilkesi, yargılamayı yapan hakimin, doğrudan doğruya sanığı sorguya çekmesi, mağdur, tanık ve bilirkişiyi dinlemesi, keşfi yapması ve bu delilleri değerlendirip karar vermesi anlamına gelir. Bu ilkeye göre, yargılama yapan ile hüküm veren aynı hakim olmalıdır. Doğrudanlık ilkesinin bazı istisnaları şunlardır: İstinabe: Kanun'un izin verdiği hallerde bazı işlemler başka bir mahkeme aracılığıyla yapılabilir. Naip hakim: Naip hakim, bu ilkenin istisnalarından biridir. Hakim değişikliği: Hakimin dava sırasında değişmesi ve yeni bir hakimin davaya ortasından devam etmesi de doğrudanlık ilkesinin istisnasıdır.

    Davaya müdahil olmak ne anlama gelir?

    Davaya müdahil olmak, davanın tarafı olmayan bir kişinin, dava sonucundan etkileneceği durumlarda, iddia ve savunmalarını beyan edebilmek amacıyla davaya katılmasını ifade eder. İki tür müdahil olma durumu vardır: 1. Asli Müdahale: Üçüncü bir kişinin, hüküm verilinceye kadar, dava konusu olan hak veya şey üzerinde hak iddia ederek, taraflara karşı aynı mahkemede yeni bir dava açmasıdır. 2. Fer'i Müdahale: Üçüncü bir kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan tarafın yanında yer alarak, ona yardımcı olmak amacıyla davaya katılmasıdır.

    İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı ne zaman?

    İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra başlar. Basit yargılama usulünde: Davacı için dava dilekçesi verildiği anda, Davalı için cevap dilekçesinin mahkemeye sunulduğu anda. Yazılı yargılama usulünde: Cevaba cevap (davacı için) veya ikinci cevap dilekçesinin (davalı için) verilmesinden sonra. Ancak, bu yasak, ıslah veya karşı tarafın açık muvafakati ile aşılabilir.

    Bireysel başvuru uzun yargılama ne kadar sürer?

    Bireysel başvuru uzun yargılama süresinin ne kadar süreceğine dair kesin bir cevap vermek mümkün değildir. Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuruların süresi, ihlal edilen hakkın niteliğine, ülkedeki siyasi iklime, belgelerin eksiksiz sunulmasına, etkili bir dilekçe hazırlanarak eksik ispat aracı bırakılmamış olmasına ve sürecin bir avukat desteği ile sürdürülüyor olmasına bağlı olarak değişir. Ayrıca, bireysel başvurular geliş sırasına göre incelenerek karara bağlanır ve Anayasa Mahkemesi, başvuruların konuları itibarıyla önemini ve aciliyetini göz önünde bulundurarak farklı bir inceleme sıralaması belirleyebilir.

    Basit yargılama kaç kez yenilenir?

    Basit yargılama usulünde dosya en fazla bir kez yenilenebilir. İlk yenilemeden sonra dosya takipsiz bırakılırsa dava açılmamış sayılır.

    Mahkeme sulh olursa ne olur?

    Mahkeme sulh olursa, yani taraflar aralarındaki uyuşmazlıkla ilgili olarak dava sırasında mahkemeye başvurup uzlaştıklarını bildirirse şu sonuçlar ortaya çıkar: Sulh beyanı yazılı veya duruşmada sözlü olarak yapılır ve mahkeme tarafından tutanak altına alınır. Karar, sulh beyanına göre verilir ve bu karar kesin hüküm niteliğindedir. Yeniden aynı konu hakkında dava açılamaz (hukuki kesinlik doğar). Yargılama giderleri, aksi belirtilmediği sürece taraflar arasında eşit oranda paylaştırılır. Vekalet ücreti, davalı taraf dava nedeniyle vekil tutmuşsa mahkeme tarafından hükmedilir, ancak sulh protokolünde aksi belirtilirse bu ücret talep edilemez. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.

    Özel yargılama usulleri nelerdir?

    Özel yargılama usulleri şunlardır: Seri Muhakeme Usulü. Basit Yargılama Usulü. Gaiplerin Yargılanması. Kaçakların Yargılanması. Uzlaştırma. Müsadere Usulü. Özel yetki içeren diğer muhakeme usulleri.

    Sanık hakkında devam eden yargılama ne demek?

    Sanık hakkında devam eden yargılama, kovuşturmanın başlamasından hükmün kesinleşmesine kadar olan süreci ifade eder. Bu aşamada, şüpheli hakkında savcılık tarafından bir iddianame hazırlanır ve mahkeme bu iddianameyi kabul ederse, şüpheli sanık sıfatını alır ve hakkında ceza davası açılır. Yargılama devam ederken, sanık masum kabul edilir (masumiyet karinesi) ve savunma hakkını kullanır. Yargılama, beraat veya mahkumiyet kararıyla sonuçlanabilir.

    İddianamenin genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı hangi hallerde kalkar?

    İddianamenin genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı, karşı tarafın açık muvafakati veya ıslah yoluyla kalkar. Karşı tarafın açık muvafakati: Taraflar, ön inceleme aşamasında ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir veya değiştirebilirler. Islah: Islah, iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağının istisnasıdır.

    Yargılamayi iade talebi hangi mahkeme tarafından incelenir?

    Yargılamanın iadesi talebi, kararı veren mahkeme tarafından incelenir. Talep, bu amaçla yazılan bir dilekçe ile iade talep edilen kararı veren mahkemeye başvurulur.

    Hakem kararı iptal edilirse ne olur?

    Hakem kararının iptal edilmesi durumunda şu sonuçlar ortaya çıkabilir: İcranın durdurulması: HMK madde 439/4'e göre, iptal davası açılması kararın icrasını durdurmaz, ancak tarafların talebi ve teminat gösterilmesi şartıyla icra durdurulabilir. Yeni süreç: İptal talebi kabul edilirse, taraflar hakemleri ve tahkim süresini yeniden belirleyebilirler. Temyiz: İptal davası hakkında verilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. İptal sebepleri arasında tahkim sözleşmesinin taraflarından birinin ehliyetsizliği, tahkim sözleşmesinin geçersizliği, hakem seçiminde usule uyulmaması, kararın tahkim süresi içinde verilmemesi gibi durumlar bulunur.

    Temyiz üzerine kesinleşen karar nasıl bozulur?

    Temyiz üzerine kesinleşen kararın bozulması için olağanüstü kanun yolları kullanılabilir. Bu yollar şunlardır: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısının itirazı. Kanun yararına bozma. Yargılamanın yenilenmesi. Bireysel başvuru. Kesinleşmiş cezaların bozulması için uzman bir ceza avukatından destek alınması önerilir.

    Yargıtay kanun yararına bozarsa ne olur?

    Yargıtay'ın kanun yararına bozma kararı vermesi durumunda şu sonuçlar ortaya çıkar: Hukuka aykırılık tespiti: Yargıtay, yerel mahkeme kararında hukuka aykırılık bulur. Tarafların hukuki durumunda değişiklik olmaması: Bu yolla verilen bozma kararları, davadaki tarafların hak ve yükümlülüklerinde değişiklik yaratmaz. Gelecekteki davalar için içtihat: Yargıtay'ın bozma kararları, hukuki uygulamada bir standart oluşmasına katkı sağlar ve diğer mahkemeler tarafından dikkate alınır. İnfazın durdurulmaması: Kanun yararına bozma, kesinleşmiş hükmün infazını kendiliğinden durdurmaz; infazın durdurulması için ayrıca talepte bulunulması gerekir. Yeniden yargılama yapılmaması: Kanun yararına bozma, yeniden yargılama yapılmasına imkân tanımaz; dosya sadece bilgi amaçlı ilgili mahkemeye gönderilir ve hüküm üzerinde değişiklik yapılamaz.

    Tutanağın ispat gücü ne zaman başlar?

    Tutanağın ispat gücü, resmi bir belge olarak imzalandığı andan itibaren başlar. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 222. maddesine göre, duruşmada yasal şekil ve usullere uyulup uyulmadığının ancak tutanakla ispat olunabileceği ve tutanağa karşı yalnız sahtecilik iddiası yöneltilebileceği belirtilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 156. maddesi ise ön inceleme, tahkikat ve yargılama işlemlerinin ancak tutanakla ispat olunabileceğini ifade eder. İşverenin tuttuğu tutanağın ispat gücü ise, tutanakta işçinin imzası olup olmamasına ve işçinin iradesinin fesada uğrayıp uğramadığına bağlıdır.

    Kısa karar ile gerekçeli karar aynı şey mi?

    Hayır, kısa karar ile gerekçeli karar aynı şey değildir. Kısa karar, mahkemelerin yargılama sonunda verdikleri nihai kararın gerekçesiz halidir. Gerekçeli karar, mahkemenin verdiği kararın dayandığı hukuki ve fiili nedenleri ayrıntılı bir şekilde açıklayan yazılı metindir. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olması, hukuki açıdan büyük sakıncalara yol açar ve Yargıtay’da bozma sebebi olarak değerlendirilir.

    Mahkemeler neden kes kopyala yapıştır yapar?

    Mahkemelerin "kes-kopyala-yapıştır" yöntemiyle karar yazmasının bazı nedenleri: Zaman tasarrufu: Özellikle çok sayıda benzer davanın görüldüğü durumlarda, önceki kararların kopyalanması zaman kazandırabilir. Pratiklik: Gerekli bilgilere hızlı erişim sağlayarak karar yazım sürecini kolaylaştırabilir. Ancak, bu yöntem adalet duygusunu zedeleyebileceği ve hukuki güven ilkesini zayıflatabileceği için Yargıtay tarafından eleştirilmektedir.