• Buradasın

    Türk hukuk tarihi araştırmaları klasik dönem Osmanlı ceza hukukunda yargılama ve toplumsal yapı?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Klasik dönem Osmanlı ceza hukukunda yargılama ve toplumsal yapı şu şekilde özetlenebilir:
    • Yargı Yetkisi: Osmanlı ceza hukukunda yargı gücü padişahta olup, padişah bu yetkisini kadılar aracılığıyla kullanmıştır 12. Kadılar, davanın konusuna ve mevcut hukuki düzenlemeye göre İslam hukuku, Kanun-ı Osmani ve fermanlara göre hüküm vermiştir 12.
    • Hukuk ve Ceza Ayrımı: Osmanlı mahkemelerinde hukuk ve ceza ayrımı yoktu; aynı mahkemeler hem yargılama hem de noterlik işlerini yürütmüştür 12.
    • Mahalli İdarecilerin Etkisi: Mahalli idarecilerin ve mülki amirlerin kadılar üzerinde denetim yetkisi bulunmamış, kadılar merkezden tayin edilip merkezin emriyle görevden alınmıştır 12.
    • Toplumsal Farklılıklar: Kişilerin mensup oldukları zümrelere göre soruşturulma ve yargılanma durumları olabilmiş, ancak bu durumu belirleyen temel unsur davanın niteliğidir 13. Osmanlı ceza hukuku, sosyal grupların özel konum ve statülerine göre düzenlenmiş hükümler içermemiş, herkes için geçerli olabilecek genel hükümlerden oluşmuştur 13.
    • Özel Yargılama Usulleri: Sadece özel statü davaları, görevle ilgili suçlar ve cemaat hukukunu gerektiren konularda özel yargılama usulleri uygulanmıştır 13.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Osmanlı hukukunda örfi hukuk kaynakları nelerdir?

    Osmanlı hukukunda örfi hukuk kaynakları şunlardır: Padişah buyrukları. Kanunnameler. Önceki yönetimlerden kalan kanunlar. Örfi hukuk, İslamiyet öncesinden bu yana devam eden töre kurallarının İslamiyet’e aykırı olmayacak şekilde düzenlenmesiyle oluşan kurallardır.

    Tanzimat dönemi Osmanlı ceza hukuku nedir?

    Tanzimat dönemi Osmanlı ceza hukuku, 1839 Tanzimat Fermanı sonrasında Osmanlı Devleti'nde ceza hukuku alanında yapılan düzenlemeleri ifade eder. Bu dönemde çıkarılan başlıca ceza kanunları şunlardır: 1840 tarihli Ceza Kanunnamesi. 1851 tarihli Kanun-ı Cedid. 1858 tarihli Ceza Kanunname-i Hümayun. Bu dönemde ceza hukukunda yapılan bazı yenilikler: Kanun önünde eşitlik ilkesi. Yeni yargılama usulleri. Tanzimat dönemi ceza hukukunda, İslam hukukundan kopuşun başladığı, özellikle zina gibi had cezası gerektiren suçlara had cezası uygulanmadığı belirtilir.

    Ceza usul hukuku nedir?

    Ceza usul hukuku, suç işlenmesi durumunda yürütülecek olan hukuki işlemleri, süreçleri ve prosedürleri düzenleyen bir hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı, üç ana başlık altında incelenir: 1. Maddi Ceza Hukuku: Suçların ve cezaların ne olduğunu belirler. 2. Şekli (Usul) Ceza Hukuku: Ceza davalarının nasıl yürütüleceğini düzenler. 3. Ceza İnfaz Hukuku: Verilen cezaların nasıl yerine getirileceğini düzenler.

    Ceza hukukunda 2 dönem konuları nelerdir?

    Ceza hukukunun iki dönem konuları hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, ceza hukuku dersinde genellikle ele alınan bazı konular şunlardır: Ceza hukukunun temel kavramları ve ilkeleri. Suçun unsurları. Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenler. Suçun özel görünüş biçimleri. Yaptırım türleri ve güvenlik tedbirleri. Kusurluluk ve sorumluluk. Genel ilkeler. Zamanaşımı ve af.

    Osmanlı hukuku kaça ayrılır?

    Osmanlı hukuku, üç ana temele dayanır: 1. İslam hukuku (şeriat). 2. Örfi hukuk. 3. Cemaatler hukuku.

    Osmanlı mahkemelerinde hangi hukuk sistemi vardı?

    Osmanlı mahkemelerinde şer'i hukuk ve örfi hukuk olmak üzere iki temel hukuk sistemi uygulanmıştır. Şer'i hukuk, İslam'a göre düzenlenmiş olup, kaynağı Kur’an, sünnet, icma ve kıyastır. Örfi hukuk, Osmanlı padişahlarının ve devlet adamlarının koyduğu kanunlar, fermanlar ve yönetmeliklerden oluşur. Ayrıca, Tanzimat Dönemi'nde Avrupa hukukundan etkilenerek ceza ve ticaret hukuku alanında yeni düzenlemeler getirilmiştir.

    Türk hukuk tarihinde kaç dönem vardır?

    Türk hukuk tarihi, üç ana döneme ayrılır: 1. İslamiyet öncesi Türk hukuku. 2. İslam hukuku dönemi. 3. Batı hukukunun etkili olmaya başladığı dönem (Tanzimat'ın ilanıyla başlayan). Cumhuriyet'in ilanıyla başlayan dönem, bu üç dönemin devamı olarak kabul edilir ve sadece Batı hukukunun hakim olduğu bir yapı sergiler.