Varoluş

Yaşam ve ölüm arasındaki ince çizgi, genellikle bitkisel hayat veya koma gibi durumlarla ilişkilendirilen, bir kişinin riskli bir durumda olduğu ve ölümünün ya da yaşamının belirsiz olduğu anı ifade eder. Ayrıca, bu ifade insanın varoluşsal gerçekliği olarak da yorumlanabilir; yaşamın her anını anlamlandıran ve ölümün de yaşamın doğal bir parçası olduğunu hatırlatan bir sınır olarak tanımlanır.

"Psikoloji, Varoluş, Maneviyat" kitabını PDF formatında indirmek için aşağıdaki sitelerden yararlanabilirsiniz: 1. pdfokuindir.com: Bu sitede kitabı PDF formatında indirebilirsiniz. 2. ekitapyeri.com: PDF ve EPUB formatlarında indirme imkanı sunar. 3. pdfkitap.gen.tr: Kitabın PDF dosyasını indirme bağlantısı mevcuttur.

"The Fountain" (Kaynak) filmi, üç farklı zaman diliminde geçen paralel hikayeleri bir araya getirerek ölümsüzlük ve insanın varoluşsal arayışı temalarını işler. Hikayeler şunlardır: 1. 16. yüzyıl İspanya'sı: İspanyol kaşif Tomas, esir düşen kraliçesini kurtarmak için hayat ağacını arar. 2. Günümüz: Bilim insanı Tommy, kanser hastası eşi Izzi'yi kurtarmak için tıbbi bir çare bulmaya çalışır. 3. 26. yüzyıl: Uzay gezgini Tom, uzaydaki yolculuğu sırasında ölümsüzlüğü ve hayatın anlamını keşfeder. Film, bu karakterlerin arayışlarının nasıl kesiştiğini ve başarısızlıklarını/başarılarını anlatır.

"Ölümsüzlüğe Uyanış" kitabı, Eray Emin Aydemir tarafından yazılmış ve Hermes Yayınları tarafından yayımlanmıştır. Kitap, ezoterik bir yolculuğu anlatarak, insanın varoluş anlamını sorgulamasını ve ölümün bir son değil, yeni bir başlangıç olduğuna inanmasını ele alır. Konu başlıkları arasında şunlar yer alır: - Kutsal ruh ve tanrısal inanç; - Dinlerin, büyülerin ve mucizelerin inanç üzerindeki etkisi; - Tapınaklar ve sanat eserlerinin oluşumu; - İyilik ve kötülüğün savaşı; - Doğanın büyülü taşları, kadim uygarlıkların sırları ve gizemli işaretler.

Oruç Aruoba, "Yürüme" kitabını, şiirli düşünme ve felsefi bir bakış açısıyla insanın varoluşunu ve yaşamla olan ilişkisini incelemek amacıyla yazdı. Aruoba'ya göre, yürümek, dünyada ve başkalarıyla olmanın, yaşamanın ve düşünmenin ayrılmaz bir parçasıdır.

Birhan Keskin'in "Y'ol" şiiri, ilişki ve adalet temaları etrafında şekillenir. Başlıca konular: - Aşk ve acı: Şiir, aşkın tesellisi olmayan bir duygu olduğunu ve bu duygunun insanı nasıl darmadağın ettiğini işler. - Varlık ve yokluk: "Varla yok arasındayım" dizesiyle, varlığın ve yokluğun birbirine teğellendiği bir varoluş hali anlatılır. - Doğa ve insan: Doğa, şairin şiirlerinde iyileştirici bir güç olarak yer alır ve insan ile doğanın bütünleşmesine duyulan özlem vurgulanır.

Ali Demir Evrensel, "O'Sensin" adlı kitabında evrensel bilinç ve insanın varoluş amacı gibi konuları ele almaktadır. Kitapta işlenen bazı temalar şunlardır: - Yaşanmışlıkların anlamı: Hayatımızdaki hayal kırıklıkları, mutluluklar ve mücadelelerin bir anlamı olduğu. - Ölüm ve insan: İnsanın ölümü nasıl algıladığı ve ölüm hakkında ne bildiği. - Kendini tanıma: Evrensel bilincin ne olduğunu ve kişinin kendini hatırlaması gerektiği. Ayrıca, yazar Ali Demir Evrensel, Mustafa Kemal Atatürk ve Muhammedi bilinci yayma amacını da vurgulamaktadır.

Bitkisel filozof, bitkilerin varoluşsal dinamiklerini ve insan zihninin bitkisel yönlerini araştıran bir filozof türüdür. Bu bağlamda, bitkisel filozofun iş tanımı şu şekilde özetlenebilir: 1. Bitki Düşüncesi Üzerine Çalışma: Bitkilere özgü, kavramsal olmayan ve imgesel olmayan bir düşünme biçimini analiz eder. 2. Felsefi Sorgulamalar: Bitkilerin zaman algısı, özgürlük anlayışı ve maddesel bilgelikleri gibi konuları sorgular. 3. İnsan-Bitki Etkileşimi: İnsan düşüncesinin bitki dünyasıyla karşılaştığında nasıl dönüştüğünü ve bu dönüşümün simbiyotik ilişkisini inceler. 4. Akademik ve Tartışma Faaliyetleri: Felsefi düşüncelerini yazılı metinler aracılığıyla ifade eder, tartışarak geliştirir ve seminerlere katılır. 5. Eğitim ve Danışmanlık: Üniversitelerde ders verir, felsefi danışmanlık şirketleri kurar veya düşünce lideri olarak çalışır.

Var olma sorunu, felsefenin temel sorularından biridir ve "gerçekten bir şey var mıdır?" sorusuna odaklanır. Bu bağlamda, var olma sorunu şu alt başlıkları da içerebilir: 1. Maslow Geometrisi: Abraham Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidine göre, insanın var olma gereksinimleri beslenme, güvenlik, ait olma, sevgi, saygı ve saygınlık gibi aşamalardan oluşur. 2. Modern Dünyada Var Olma: Zamanın ve koşulların değişimiyle Maslow piramidi de yeniden şekillenir ve dijital sistemler sanal aidiyet ve saygınlık kazanma olanaklarını artırır. 3. Varoluşçuluk: 20. yüzyıl varoluşçuları, bireysel varoluşun öznel olduğunu ve insanın kendi seçimlerini ve eylemlerini belirleyerek kendi anlamını yarattığını savunur.

Egzistansiyel felsefenin temel ilkeleri şunlardır: 1. Varlık Özden Önce Gelir: Bu ilke, bireyin varoluşunun, önceden belirlenmiş bir öz'den önce geldiğini savunur. 2. Özgürlük: İnsan, kendi özünü ve değerlerini kendi belirler ve bu süreçte tamamen özgürdür. 3. Bireysellik: Varoluş, her zaman tek ve bireyseldir; genel geçer bir öz yoktur. 4. Sorumluluk: İnsan, kendi seçimlerinden ve eylemlerinden sorumludur. 5. Otantiklik: Birey, kendi etkin seçimleriyle özgürce kendini kurmalıdır.

İkinci Yenicilerin en çok kullandığı temalar arasında varoluş, yalnızlık, aşk, yaşamın geçiciliği ve toplumsal eleştiri yer almaktadır.

"Ben neden varım?" sorusuna verilen cevaplar çeşitli perspektiflerden yaklaşılabilir: 1. Kişisel Anlam ve Seçim: Hayatın anlamı, bireyin nasıl yaşadığına bağlıdır ve bu anlamı kişi kendisi yaratır. 2. Dini İnançlar: Dinlere göre, insanlar bir amaçla yaratılmıştır; İslam'da bu amaç Allah'a ibadet etmek, dünyada iyiliği yaymak ve vicdanlı bir insan olmaktır. 3. Bilimsel Bakış: Bilimsel olarak, insanlar evrende küçük bir parça olsalar da bilinçli varlıklardır ve sadece var olmak bile başlı başına bir mucizedir. 4. Varoluşsal Sorular: Hayatın amacını bulmak için kendini sorgulamak, içsel bir yolculuktur ve bu sorular, kişiye hedeflerini belirleme ve daha anlamlı bir yaşam sürme fırsatı sunar.

"Sessizlik Oteli", İzlandalı yazar Audur Ava Olafsdottir'in romanında, Jónas Ebeneser adlı kırklı yaşlarındaki bir adamın varoluş yolculuğunu anlatır. Konu özeti: - Jónas, karısı tarafından terk edilmiş, annesi demansın derinliklerine dalmış ve kızının biyolojik babası olmadığını öğrenmiştir. - Bu olaylar sonrası bir varoluş krizine giren Jónas, yaşama isteğini kaybeder ve ölmeye karar verir. - Cesedinin kızı tarafından bulunmamasını sağlamak için, savaşın dumanının hâlâ tütmekte olduğu isimsiz bir ülkeye uçar ve Sessizlik Oteli'ne yerleşir. - Orada, diğer insanların yaralarının derinliklerini anlamaya ve kendi yaralarını yeni bir ışıkta görmeye başlar. Roman, umutsuzluğun derinliklerinden yeniden doğuş temasını işler ve hayatın sonsuz olasılıklarına hüzünlü olduğu kadar mizahi bir dille selam çakar.

Hilmi Yavuz şiirlerinde çeşitli temaları işler: 1. Varoluşsal Sorgulamalar: İnsanlığın doğası, hayatın anlamı ve ölüm gibi konular şiirlerinde sıkça yer alır. 2. Doğa ve İnsan İlişkisi: Doğa unsurları, insan ruhunun yansıması olarak betimlenir ve doğanın güzellikleri vurgulanır. 3. Bireysel Duygular ve İlişkiler: Aşk, hüzün, yalnızlık ve mutluluk gibi duygular şiirlerinin merkezinde yer alır. 4. Tasavvuf ve Mistik Temalar: Bazı şiirlerinde tasavvufi format kullanarak nefis terbiyesi ve ruhun arınma konuları işlenir. 5. Gelenek ve Modern Bakış Açısı: Doğu ve Batı şiirinin sentezini yaparak, gelenekle modern bakış açısını birlikte kullanır.

Dünyanın varoluş hikayesi, farklı perspektiflerden ele alınabilir: 1. Felsefi Yaklaşımlar: Platon'un İdealar Teorisi'ne göre, dünya gerçek varlığın bir yansıması olan ideaların bir kopyasıdır. 2. Dini Perspektifler: Hristiyanlıkta, dünya Tanrı tarafından insanlık için yaratılmıştır ve varoluşun amacı Tanrı'nın iradesine uygun yaşamak ve O'na ibadet etmektir. 3. Bilimsel Yaklaşımlar: Evrim Teorisi'ne göre, dünya ve üzerindeki yaşam, doğal seçim yoluyla evrimleşmiştir.

Nazım Hikmet'in "Yaşamak" şiirinde anlatmak istediği yaşamın anlamı, mücadelesi ve insanın varoluşu üzerine derin düşüncelerdir. Şiirde, yaşamak kelimesi sadece bir eylem olarak değil, aynı zamanda bir duygu ve düşünce biçimi olarak ele alınır. Ayrıca, zaman kavramı da şiirde önemli bir yer tutar ve zamanın kıymetini bilmek, yaşamak eyleminin temel bir parçası olarak vurgulanır.

Beşinci boyutun özellikleri hakkında kesin bir bilgi yoktur, çünkü bu kavram teorik spekülasyonlardan öteye geçmemektedir. Bazı inançlara göre, beşinci boyut, geleneksel zaman ve mekan anlayışımızın dışında var olan, daha yüksek bir varoluş düzlemini ifade eder. Ayrıca, beşinci boyutun daha yüksek titreşimlere sahip olduğu ve bu nedenle gelişmiş ruhsal yeteneklere ve değişen bilinç durumlarına erişmeyi sağladığı düşünülmektedir.

"The Invisibles" (2024) filminin konusu şu şekildedir: Evliliğinin sonuna gelen bir çift, kocanın aniden ortadan kaybolmaya başlamasıyla yeni bir yönerge alır.

"Ben neden yaşıyorum" diye soranlara varoluşsal sorular soran veya hayatın anlamını sorgulayan kişiler denir.

"Sen Aydınlatırsın Geceyi" filmi, aşk, trajedi, varoluş ve güç istenci gibi konuları işlemektedir. Filmin hikayesi, süper güçlere sahip sıradan insanların yaşadığı bir kasabada geçmektedir. Filmin adı, William Shakespeare'in 28. sonesinden bir dizeden alınmıştır.