• Buradasın

    Teori

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Mihayl Csikszentmihalyi akış teorisi nedir?

    Mihaly Csikszentmihalyi'nin akış teorisi, bir etkinliği gerçekleştiren kişinin enerjik bir şekilde odaklandığı, tamamen dahil olduğu ve etkinlik süresince keyif alarak kendini tamamen etkinliğe verdiği zihinsel durumu tanımlar. Akış teorisinin bazı unsurları: Konsantrasyon: Aktiviteye tamamen odaklanma. Hedef netliği: Net hedeflerin olması ve anında geri bildirim alınması. Zamanın dönüşümü: Zamanın çok hızlı ya da yavaş geçmesi. İçsel ödül: Dışsal ödül yerine içsel haz. Zorluk ve beceri dengesi: Ne çok zor ne de çok kolay bir aktivite. Akış teorisi, 1970'lerde Csikszentmihalyi'nin yaptığı bir araştırmada, kişilerin sadece hoşlandıkları için gerçekleştirdikleri aktivitelerde haz duymanın, dikkatin tamamen odaklandığı yoğun etkinliklerde ortaya çıktığını gözlemlemesiyle ortaya çıkmıştır.

    İktisatta temel kavramlar nelerdir?

    İktisatta bazı temel kavramlar: İhtiyaç: Fiziki veya zihinsel kökenli gereklilik hissi. Üretim: İnsan ihtiyaçlarını karşılamak için fayda yaratma faaliyeti. Üretim Faktörleri: Emek, sermaye, toprak. Hanehalkı: Birlikte yaşayan karar verme birimi. Firma: Mal ve hizmetleri üretmek için kaynakları kullanan organizasyon. Devlet: Mal ve hizmet sağlar, gelir ve serveti yeniden dağıtır. Piyasa: Alım ve satımı kolaylaştıran düzenlemeler. Mübadele (Değişim): Mal ve hizmetlerin mülkiyetinin el değiştirmesi. Bölüşüm: Üretim sonucu ortaya çıkan gelirin dağılımı. Teşvik: Bir mala veya hizmete olan talebi etkileyen unsur. Üretkenlik (Verimlilik): Bir ekonominin performansı.

    Dillerin kökeni nereye dayanıyor?

    Dillerin kökeni hakkında kesin bir bilgi yoktur, ancak çeşitli teoriler bulunmaktadır: Tanrısal Teori: Dini inançlara göre, diller ortak ve tektir; yaratıcı tarafından insana bahşedilmiştir. Yansıma Teorisi: İlk insanların doğadaki sesleri taklit etmesiyle dilin ortaya çıktığını savunur. Ünlemler Teorisi: İlk dilin, insanların duygusal durumlarda çıkardığı nidalardan oluştuğunu öne sürer. Birliktelik Teorisi: İnsanların birlikte çalışma ve iletişim kurma ihtiyacı nedeniyle dilin oluştuğunu belirtir. Jest ve Mimik Teorisi: Dilin, jest ve mimiklerden türediğini iddia eder. Dilin kökeni ve evrimi üzerine yapılan araştırmalar devam etmektedir.

    İzafiyet teorisini kim kurdu?

    İzafiyet teorisi (özel görelilik), Albert Einstein tarafından kurulmuştur. Einstein, 1905 yılında Annalen der Physik dergisinde yayımlanan "Hareketli Cisimlerin Elektrodinamiği Üzerine" adlı ikinci makalesinde bu teoriyi ilk kez açıklamıştır.

    Neoklasik ve Keynesyen iktisat teorisi arasındaki fark nedir?

    Neoklasik ve Keynesyen iktisat teorisi arasındaki temel farklar şunlardır: Fiyat ve ücret esnekliği: Neoklasik teoride fiyat ve ücretler esnek kabul edilirken, Keynesyen teoride esnek değildir. Piyasa dengesi: Neoklasik yaklaşımda piyasalar kendiliğinden dengeye gelir; Keynesyen yaklaşımda ise eksik istihdam dengesi mümkündür. Kamu müdahalesi: Keynesyen teoride finans sektörünün kamu müdahalesi altında olması gerektiği savunulur; neoklasik yaklaşımda ise finans sisteminde liberal politikaların uygulanması önerilir. Büyüme ve istikrar: Neoklasik yaklaşım, finans sisteminde liberal politikaların büyümeyi olumlu etkileyeceğini iddia eder; Keynesyen teoride ise finans sektörü istikrarsızlık kaynağı olarak görülür. Ayrıca, Keynesyen iktisat, neo-klasik sentezle birlikte Keynes’in argümanlarından uzaklaşıp, neo-klasik paradigmaya daha çok yaklaşmıştır.

    Küçük ikili müzikte ne demek?

    Küçük ikili, müzikte aralarında yarım ses ilişkisi bulunan aralıklara denir. Bazı küçük ikili örnekleri: Do-Reb; Si-Do; E-F (minör ikili).

    Big Bang teorisi neden kabul edildi?

    Big Bang teorisi, çeşitli kanıtlarla desteklendiği için bilim dünyasında geniş ölçüde kabul görmüştür. Bu teorinin kabul edilmesinin bazı nedenleri şunlardır: Gözlemsel kanıtlar: Galaksilerin kırmızıya kayması. Kozmik mikrodalga arka plan ışıması. Elementlerin karışımı. Teorinin felsefi sonuçları. Bilimsel çalışmalar.

    Sosyolojinin ilk teorisi nedir?

    Sosyolojinin ilk teorisi olarak kabul edilebilecek birkaç yaklaşım bulunmaktadır: Toplumsal Evrimcilik. Pozitivizm. Üç Hal Kanunu. Ayrıca, Montesquieu'nun "Kanunların Ruhu" adlı eseri, tarihsel sosyoloji terimlerini kullanarak toplumsal olayları analiz etmesi bakımından ilk sosyolojik çalışmalardan biri olarak değerlendirilir.

    Evrensel kümenin alt kümesi var mıdır?

    Evet, her küme evrensel kümenin bir alt kümesidir. Evrensel küme, üzerinde işlem yapılan tüm kümeleri kapsayan kümedir ve genellikle "E" ile gösterilir.

    Emprevizyon teorisi nedir?

    Emprevizyon teorisi, öngörülemezlik ilkesi olarak da bilinir. Emprevizyon teorisinin geçerli olabilmesi için gereken şartlar şunlardır: Değişen hal ve şartlar olağanüstü ve objektif nitelikte olmalıdır. Edimler arasındaki denge, aşırı ölçüde ve açık biçimde bozulmuş olmalıdır. Sözleşmede veya kanunda değişen hal ve şartlara ilişkin bir kayıt veya hüküm bulunmamalıdır. Değişen hal ve şartların ortaya çıkışında tarafların kusuru bulunmamalıdır. Değişen hal ve şartlar taraflar bakımından önceden tahmin edilebilir veya beklenebilir nitelikte olmamalıdır. Edimler henüz ifa edilmemiş olmalıdır. Emprevizyon teorisi, özellikle hukuk alanında kullanılan ve Fransız hukuku kökenli bir terimdir.

    Do Re Mi Fa Sol La Si Do hangi çizgi?

    Do, Re, Mi, Fa, Sol, La, Si notaları, porte (dizek) üzerinde belirli çizgilerde yer alır. Alttan birinci çizgi: "Mi". İkinci çizgi: "Sol". Üçüncü çizgi: "Si". Dördüncü çizgi: "Re". Beşinci çizgi: "Fa" (ince Fa). Portenin altındaki ilk aralıkta "Fa" (kalın Fa), ikinci aralıkta "La", üçüncü aralıkta "Do" (ince Do), dördüncü aralıkta ise "Mi" notaları yer alır.

    B7 hangi akorun dominantı?

    B7 (Si dominant yedili) akoru, Si majör akorunun küçük yedili eklenerek elde edilir. Dominant akorlar, mixolydian gamının 1., 3., 5. ve 7. seslerinden oluşur ve çözülmeyi bekler.

    Kültürlerin yorumlanması ne anlatıyor?

    Kültürlerin Yorumlanması, Clifford Geertz'in 1973 yılında bir araya getirdiği makalelerinden oluşan bir kitaptır. Geertz, bu kitabında sosyolojinin yapı ve belirlenimlerini sorgulayarak, din, ideoloji, ritüel, devrim ve toplumsal değişim gibi kavramları kültürle ilişkileri bağlamında ele alır. Ayrıca, kitapta Endonezya'nın Java bölgesindeki horoz dövüşleri üzerinden "derin oyun"un şifreleri çözülerek, toplumsal gerçekliğin nasıl kurulduğu ve anlamlandırıldığı incelenir.

    İrade ve menfaat teorileri nelerdir?

    İrade ve Menfaat Teorileri, hukukta hak kavramını açıklamak için ortaya atılmış iki temel teoridir. İrade Teorisi: Bu teoriye göre hak, hukuk düzeninin kişilere tanıdığı irade veya irade kudretidir. Menfaat Teorisi: Bu teoriye göre hak, hukuk düzeni tarafından korunan menfaattir. Bu teorilerin temsilcileri arasında: İrade Teorisi: Grotius, Pufendorf, Savigny ve Windscheid. Menfaat Teorisi: Jhering. bulunur. Ayrıca, irade ve menfaat kuramlarının birleştirilmesinden oluşan Karma Kuram da vardır.

    Fisher hipotezi nedir?

    Fisher hipotezi, Amerikalı ekonomist Irving Fisher tarafından ortaya konulmuş bir teoridir ve nominal faiz oranları ile enflasyon oranları arasındaki ilişkiyi açıklar. Bu teoriye göre, nominal faiz oranı, reel faiz oranı ile beklenen enflasyon oranının toplamına eşittir. Fisher hipotezi ilk olarak 1930 yılında yayımlanan "The Theory of Interest" adlı eserde detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Fisher hipotezi, ekonomi politikalarının ve merkez bankalarının para politikalarının anlaşılmasında önemli bir araç haline gelmiştir.

    Hemşirelikte kişilerarası ilişkiler kuramı nedir?

    Hemşirelikte kişilerarası ilişkiler kuramı, hemşire ile hasta arasındaki ilişkiyi ele alan bir kuramdır. Peplau'nun kuramının temel özellikleri: Hasta-hemşire ilişkisi: Kuram, hasta-hemşire ilişkisinin dört dönem geçirdiğini belirtir. Hemşirenin rolleri: Peplau, hemşirenin eğitici, danışmanlık yapan, kaynak kişi ve lider gibi altı farklı rol üstlendiğini ifade eder. Eğitim ve iletişim: Kuram, eğitimi ve kişilerarası becerileri, hastaların en yüksek yetenekleriyle işlev görmelerine yardımcı olacak bir süreç olarak kullanır. Bu kuram, yetişkin eğitimi ilkeleriyle örtüşür ve hastayı bakım sürecine dahil ederek bağımsızlığını teşvik eder.

    Üçlü love ne anlatıyor?

    "Üçlü Aşk" ifadesi farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir: Kitap: "Three in Love", üçlü aşk fenomenini tarihsel bir bakış açısıyla ele alan bir inceleme ve araştırma kitabıdır. Film: "Drei (Threesome Love)", Tom Tykwer tarafından yönetilen ve çok eşli bir aşk üçgenini konu alan bir komedi-dramadır. Makale: "Milliyet Blog" sitesinde yayımlanan bir yazıda, üçlü aşkın mümkün olup olmadığı ve bu kavramın ne anlama geldiği tartışılmaktadır. Video: "YouTube"da "Sevgilim ve sevgilisi ile üçlü aşk yaşıyoruz. Psikolog Edanur Irmak anlatıyor" başlıklı bir video bulunmaktadır.

    Teori ve politika tarım nedir?

    Tarım teorisi ve tarım politikası farklı kavramlardır: Tarım Teorisi: Tarım ürünleri için olan talep ve arz ile bunları etkileyen faktörlerin anlaşılmasını sağlar. Tarım Politikası: Çiftçilerin ekonomik yaşantılarını iyileştirmek, tarımsal üretimi kamu yararına düzenlemek, kırsal toplumların refahını yükseltmek ve tüketicileri aşırı fiyat artışlarından korumak amacıyla uygulanan devlet önlemleridir. Tarım politikası, yerli tarım ile ilgili bir dizi yasayla yabancı tarım ürünlerinin ithalatını açıklar ve hükûmetler, yerli tarım ürünü pazarında belli bir hedefe ulaşmak için tarım politikaları uygular. Tarım politikalarının bazı amaçları şunlardır: Garantili arz seviyesi sağlamak; Fiyat istikrarı sağlamak; Ürün kalitesini artırmak; Ürün seçimini iyileştirmek; Arazi kullanımını ve istihdamı düzenlemek.

    Rensis Likert'in yönetim modeli nedir?

    Rensis Likert'in yönetim modeli, yöneticilerin çalışanlarla olan ilişkilerini temel alarak dört farklı yönetim tarzı tanımlar: 1. İstismarcı-Otokratik (Sistem 1). 2. İyiliksever-Otokratik (Sistem 2). 3. Katılımcı (Sistem 3). 4. Demokratik (Sistem 4). Likert'e göre, işletme Sistem 1'den Sistem 4'e yaklaştıkça o kadar başarılı olur.

    Bilimsel bilgiler nelerdir?

    Bilimsel bilgiler, bilimsel yöntemler ile elde edilen, objektif, sistemli, tutarlı ve eleştiriye açık bilgilerdir. Bilimsel bilgilerin bazı özellikleri: Nesnellik: Kişiden kişiye göre değişmez, herkes için aynıdır. Gözlemlenebilirlik: Deney yoluyla elde edilir, varsayımlara dayanmaz. Değişebilirlik: Yeni yöntemler ve deneylerle değiştirilebilir veya geçersiz kılınabilir. Eleştirellik: Her bilim insanı, gerçeğe ulaşana kadar elindeki verilere eleştirel yaklaşır. Bütüncüllük: Farklı disiplinler bir arada kullanılabilir. Bilimsel bilgiler, ele aldığı konuya ve bilgiye ulaşmak için kullandığı yönteme ve amacına göre üç gruba ayrılır: formel bilimler, doğa bilimleri ve insan bilimleri.